Yılbaşından bu yana
Elektrik, Su, Doğalgaz yerinde sayıyor.
Benzin, Mazotta anormal artış yok.
Dolar, Euro son 3-5 aydır nerdeyse aynı seviyelerde.
Asgari ücret ile emekli maaşına yeni bir zam yapılmadı.
İyi de ben, markete hemen her girişte aynı ürünü niye farklı fiyata almak zorundayım?
Neden, Niçin, Sebep Ne?
★
Bir de şu aptalca, bir gün indirim, diğer gün bindirim uygulaması var ki, insan aklıyla alay ediliyor resmen!
Allah aşķına
İki, üç günde bir etiket mi değişir?
Değişir diyorsan
o vakit asgari ücret ile emekli maaş artışı da otomatiğe bağlansın!
Eskiden emekli ikramiyesiyle başını sokabilecek bir konut, iyi kötü bir araç alan insanımız şimdi motorsiklet bile alamıyorsa, maaşı ev kirası ile eşit hale gelmişse ne söylesen, ne yazsan nafile!
★
Arkadaşlar
Aklımın ermediği
bir de şöyle garip bir durum var;
Biliyorsunuz
Balıkesir Büyükşehir'de değişim yaşandı.
Yeni yönetim, önce devasa borç açıkladı, ardından somun hariç, ekmek çeşitlerine, fırıntaş cafe ile Balbucks ürünlerine ve otopark ücretlerine hatırı sayılır fiyat güncellemeleri yaptı.
Önceki belediye döneminde zammı savunan Ak Parti ve MHP'liler, bugün Büyükşehir yönetimini suçlarken,
Ahmet Akıncılar ile CHP'liler, "Adam napsın, borçları cebinden mi ödeyecek" vb. ifadelerle yüzde 16 ile 200 arasındaki zamları yerinde buluyor!
★
Dün ekmeğe, simide, benzine, elektriğe, çaya, çorbaya zam yapıldığında haklı olarak ortalığı velveleye verenler ile bugünkü artışları savunanların aynı insanlar olması sence de enteresan değil mi?
Partizanlık iliklerimize kadar işlediğinden olsa gerek yönetimler el değiştirince, roller de hemen değişiyor!
Sağ sol aynı yola çıkıyor.
Ahlaklı ve adaletli siyaset hak getire.
Sonra kalkıp; “bize neler oluyor?” diye dert yanıyoruz, çözüm arıyoruz.
Aslında biri, diğerine "kötüsün" demeden önce aynaya baksa, görecek elbirliğiyle düzeni bozarak içerisinden çıķılamaz hale getirdiğimizi..
★
Ne hazindir ki;
Kutuplaşma gözleri kör, kulakları sağır etti. Vicdanları merhametsiz bırakıp, hayatın her alanındaki ahlaksızlığı normalleştirdi!
Giderek ahlaksızlaşan siyaset anlayışı, dürüst olmayı zorlaştırdı.
Doğruysanız işiniz hiç kolay değil.
Çünkü hakikati söyleyen her iki mahalle de sevilmiyor,
Rotanız hep 10. köy oluyor.
İşte bu sebepledir ki;
“Bu memlekette sağcı-solcu, ilerici-gerici yoktur, namuslu ve namussuzlar vardır.” sözlerini hafızama nakış gibi işleyip çok sevmişimdir üstat Cemil Meriç'i.
★
Ez cümle;
Her olumsuz olayından ardından “her şeyin başı eğitim” diyorlar ya..
Katılmıyorum ben o düşünce sahiplerine.
Bir yerde adalet yoksa orada nizam da bozulur, ahlak da bozulur.
Onu, şunu, bunu bilmem.
Ülkenin
yalan ve çıkar üzerine kurulu siyasete değil,
A-DA-LE-TE
ve bunu hayatın her alanında
uygulayacak Hz. Ömerler'e ihtiyacı var.
Bunu bilir, tek bunu söylerim.
★
Farabi'nin dediği gibi;
Önce doğruyu bilmek gerekir, doğru bilinirse yanlış da bilinir. Önce yanlış bilinirse doğruya ulaşılamaz.
Tabi şunu da unutmuş değilim;
Hemen her olaya belli bir pencereden bakıldığı müddetçe ne yapsan nafile.
Zamanın ters, hasbihalin faydasız, istişarenin nafile, herkesin kızgın/bezgin olduğu, adalet ile adil olanın ayırt edilemediği günümüzde Hz. Ömer bizzat dirilip çıksa gelse, linç kampanyasına maruz kalır böyle bir memlekette..
...
O vakit gökten üç elma düşsün;
İhsan ve adalet bayrağını yükselterek adil olacakların başına!
Selâmetle...
5 Mayıs 2024 | Ramazan Demir | Balıkesir
