BGC'den yapılan yazılı açıklamada, gazete yönetiminin "Bundan sonra Bayram Çılgın ve İsmail Ok'la ilgili ilgili haber yapmayacaksınız. Yaparsanız bizde gereğini yerine getiririz" şeklinde uyarılmasının akıl ve izan ölçüleri içerisinde kabul edilebilmesinin mümkün olmadığı belirtildi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuk devleti olduğuna dikkat çekilen BGC açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
"Demokratik ülkelerde, hiç bir kimse eleştiriden muaf olmadığı gibi, yönetici kimliği taşıyan isimlerde eleştiriye açık olmalıdır.
Gazete ve gazetecilerin yaptığı haber ve yorumlar herkes tarafından beğenilmeyebilir. Hatalı görülebilir. Kişisel hakları ihlal ettiği kanısına varılabilir.
Ancak bunun böyle görülmesi, algılanması da hiçbir kimseye şiddet kullanma, tehdit yoluna başvurma, sokak eşkiyalığına soyunarak gazete bürolarını basma, hangi haberi ve yorumu yapıp yapmayacağına karar verme hakkı tanımadığı ilkesi de tartışılmaz gerçektir.
Ayrıca, söz konusu olayı gerçekleştirenlerin bir siyasi partinin uzantısı olarak bilinen kuruluşun temsilcisi konumundaki isimlerden oluşması da ayrıca üzücüdür.
Siyasi partimizin yöneticilerinin de, gazetecileri tehdit eden isimler hakkında gerekli işlemi yapacağına, bu lekeyi temizleyeceğine inanmak istiyoruz.
Eleştiriye açık olmayan, çareyi bir gün kendilerine de lazım olabileceğine inandığımız hukuk yerine şiddette arayan zihniyeti kınarken, Allah akıl izan versin dileğimizi yeniliyoruz. Güvenlik güçlerinin ve yargının da bu fiili gerçekleştirenlerin peşini bırakmayacağına inanıyor, gazete ve gazetecilere yönelik bu olayın son olmasına temenni ediyoruz."