Kapitalizmin ilk ortaya çıktığı dönemlerde, 1700’lerin sonlarında-1800’lerin başlarında, işçiler için çalışma ve yaşama koşulları son derece kötüydü. Kapitalizmin vahşi dönemi olarak adlandırılan bu dönemde işçiler uyumanın ve yemek yemenin dışında kalan zamanları sürekli çalışıyorlardı. Günlük çalışma süresi 16 saati buluyordu. Dinlenme, eğlenme kendine, eş ve çocuklarına, yakınlarına zaman ayırma gibi insanı sosyal bir varlık yapan hiçbir şeye zaman ve imkan yoktu. Böylesine ağır koşullarda çalışan ve yaşayan işçilerin ömürlerinde pek uzun olmuyordu. O yıllarda işçilerin ortalama ömrü 35-40 yıl civarındaydı.
O yıllarda işçiler hayatlarına kasteden bu çalışma süresinin azaltılması hayati önemde bir talepti. Bu talep etrafında örgütlenen İşçiler,grevler yapmaya,gösteriler düzenlemeye başladılar. Çok geçmeden bu mücadele ilk sonuçlarını verdi. 1850′li yıllarda ABD ve İngiltere’de günlük çalışma süresini 10 saate indiren yasalar kabul edildi. Ancak işçiler 24 saat olan günün 8 saatini çalışmak, 8 saatini uyumak, 8 saatini de dinlenerek ve eğlenerek geçirmek istiyorlardı.
1860′lı yıllarda ABD’de günlük çalışma süresini 8 saate indirmeyi amaçlayan örgütlenmelere gidildi, dernekler kuruldu ve grevler, gösteriler yapıldı. Düşük ücrete ve uzun iş gününe karşı sürdürülen bu mücadele 1. Enternasyonal’in 1866 yılında toplanan kongresinde yasal çalışma süresinin 8 saat olması talebinin kabul edilmesiyle uluslar arası bir boyut kazandı.
1884 yılında 8 saatlik işgünü talebiyle başlayan mücadele 1866 yılından itibaren giderek yükselmeye başladı. Düzenlenen grevler ve gösteriler güvenlik güçleri tarafından zor kullanılarak bastırılmaya başlandı. 1884-1886 yılları arasında ABD’de, Japonya’da Fransa’da Rusya’da 8 Saatlik iş günü talebiyle grevler yapıldı.
1868’de ABD Kongresi 8 saatlik işgününe ait bir yasayı kabul etti. 1880’lı yıllarda sekiz saatlik işgününün özel sektörde yaygınlaşması için Örgütlü Meslekler Federasyonu tarafından büyük gösteriler düzenlendi.
1886 yılının Nisan ayına gelindiğinde ABD’de pek çok işyerinde 8 saatlik işgünü mücadelesi grevler, direnişler sayesinde fiilen kazanılmıştı. O dönemde ABD’de örgütlü iki işçi sendikasından biri olan Örgütlü Meslek ve İşçi Sendikaları Federasyonu 8 saatlik işgünün yasallaşması talebiyle 1 Mayıs 1886 tarihinde ülke çapında grevler ve gösteriler düzenlenme kararı aldı.
1 Mayıs 1886 günü ABD’de 10’dan fazla kentte 350 bin dolayında işçinin katıldığı gösteriler yapıldı. Şikago’daki 1 Mayıs gösterilerine ise 80 bin kişi katıldı. Milwaukee kentinde düzenlenen gösteriye polis silahla müdahale etti. Polisin göstericiler üzerine ateş açması neticesinde dokuz işçi öldürüldü. Gösteriler sonrasında bazı işyerlerinde 10 saatlik iş günü 8 saate indirildi. 1 Mayıs’ın daha sonra İşçilerin Uluslar arası Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü olarak kutlanması esas olarak 1 Mayıs 1886’da düzenlenen gösterilerle ilgilidir.
Bu arada ,3 Mayıs 1886 günü ise Şikago’da kurulu International Harvester fabrikasında Şubat ayından beri süren grevi işveren grev kırıcıları kullanarak kırmak istedi. Grevci işçiler, grev kırıcıları fabrikaya sokmak istemedi.. Grevcilerin üzerine polis tarafından açılan ateş sonucunda 6 işçi öldü. 6 işçinin öldürülmesini protesto etmek için 4 Mayıs 1886 günü Şikogo Samanpazarı’ nda bir protesto gösterisi düzenlendi. Olaysız biçimde süren gösteriyi dağıtmak isteyen polis işçilere saldırdı. Bu arada kimin tarafından atıldığı bugün bile hâlâ belirlenemeyen bir bomba 8 polisin ölmesine yol açtı. Bu sırada polisin göstericiler üzerine açtığı ateş neticesinde ise 4 işçi öldü.
Atılan bomba bahane edilerek 8 sendikacı tutuklandı. Yapılan yargılamada tutuklanan sendikacıların polislere atılan bomba ile bağlantılı olduklarına dair ne bir kanıt, ne de bir şahit bulunabildi. Ancak yaratılan işçi ve sendika düşmanı hava nedeniyle juri zanlıları suçlu kabul etti. 8 sendikacının 7′si idama mahkum edildi. 5′inin cezaları onaylandı ikisinin cezaları müebbed hapse çevrildi. İdamı onaylananlardan Louis Lingg tutulduğu cezaevinde devlete göre intihar etti, sendikacılara göre ise öldürüldü. Diğer 4 sendikacı George Engel, Adolph Fischer, Albert Parsonsve August Spies 11 kasım 1887 tarihinde idam edildiler.
İdamların üzerinden altı yıl geçtikten sonra hapiste bulunan 3 sendikacı eyalet valisi tarafından 1893 yılında affedildi. 4 Mayıs 1866’da Samanpazarındaki gösteriye ateş açma emrini veren polis şefleri görevi kötüye kullanmaktan dolayı 1889 yılında meslekten ihraç edildiler.
1 Mayıs’ı kutlama kararı ne zaman alındı?
Amerikan İşçi Federasyonu adını alan Örgütlü Meslek ve İşçi Sendikaları Federasyonu 1888 Aralık ayında yaptığı kongrede 8 saatlik işgünün kabul edilmesi için 1 Mayıs 1890’da gösteriler düzenlenmesi kararı aldı.
1888 ve 1889 yıllarında belirli bir günün uluslararası birlik mücadele ve dayanışma günü olarak kutlanması amacıyla çeşitli öneriler gündeme getirildi. 2. Enternasyonalin (Uluslararası İşçi Derneği) 1889 Paris kongresinde ise Amerikan İşçi Federasyonunun kararına atıfta bulunularak 8 saatlik işgünü için 1 Mayıs’da bütün dünyada 8 saatlik işgünü için uluslararası gösteriler düzenlenmesi benimsendi. 1 Mayıs’ın İşçi sınıfının uluslararası düzeyde birlik mücadele ve dayanışma günü olması kabul edildi.
Aradan yıllar geçti, işçi sınıfı 8 saatlik işgününü kazandı. Ama 1 Mayıs bir asırdan aşkın bir süredir her yıl çeşitli talepler etrafında işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak kutlanmaya devam etti
1 Mayıs Tatil Mi?
22 Nisan 2009'da TBMM görüşmelerinde alınan kararla İşçi ve Emekçi Bayramı resmi tatil ilan edildi.
Bu nedenle her yıl 1 Mayıs'ta kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar tatil yapıyor.