ABD seçim sonuçları konusunda benim kanaatim bellidir. Bugün dünyanın en güvensiz seçim uygulaması ABD’dir. Seçim güvenliği ve verdiğin oya müdahaleye en açık sistem. Daha öncede ifade etmiştim Türkiye’nin 1946’daki açık oy gizli tasnif yönteminin en berbat şeklini uyguladı ABD son seçimlerde.
Teknolojinin güya üssü komundaki ABD’de bugün posta ile oy kullanılması gibi absürt, garabet bir şey olmaz. Hele elektronik sistem gibi her açıdan müdahaleye açık bir yöntemle oy kullanma gelinen noktada yapay zekânın oyuncağına döndürür ülkeyi.
Posta oylarında nasıl oynanabileceğini sizlere başımdan geçen örnekle ifade edeyim. 7 Haziran 2015 seçimlerinde aday adayı olmuştum Balıkesir’den. Adayların belirlenmesi öncesi temayül yoklamasına giriyoruz. Tabii öncesinde temayülde oy kullanacak teşkilat ve delegelere yönelik çalışma yapıyorsunuz.
Delegeyi elinde bulunduran her ilçede ekipler oluşturup ona göre hesaplar yapıyorsunuz. Onu da geçiyor delege ile tek tek geçebildiğiniz kadarı ile irtibata geçiyorsunuz. Sonrada alabileceğiniz minimum ve maksimum oyları hesap ediyorsunuz. Ardından oy verme anına kadar da kontrollerinizi devam ettiriyorsunuz. Bu açıdan 7 Haziran aday adaylığımın en düzenli çalıştığım temayülüydü. Bu dönem delegenin ve parti teşkilatlarının en büyük rağbeti gösterdiği kişilerden olduğuma da herkes şahittir.
İşte böyle bir ortamda hesabınızı yapıyorsunuz. En az alacağınız oyu ve en yüksek çıkabileceğiniz noktayı. Ama sonra ne oluyor? Çuvallar Ankara’ya gidiyor. Orada açılıyor. Bizde de öyle oldu. Sonrasında haber alıyorsunuz. Almanız gereken oyun üçte biri elinize geçiyor. İşte o noktada önce söz verenleri yokluyorsunuz. İş işten geçmiştir ama emin olmak istiyorsunuz. Yeminli olarak verildiğini teyit ettiğiniz oylar aldığınz oyların üç katı.
Bu arada dedikodu duyuyorsunuz; Temayül oylarının Bursa’da bir otelde dökülüp dönemin Büyükşehir Belediye Başkanının organizasyonu ile istenmeyenlerin oyları Genel Merkezin kriterlerinin altına düşürülmesi operasyonunun çekildiğini. Dedi kodu olduğu için ispatlamak mümkün olmuyor ama yıllar sonra şahit olan bir başka belediye başkanından olayı öğreniyorsunuz.
Bir milletvekili temayül yoklamasında bile bu kadar büyük oyunun döndüğü bir yerde ABD gibi yönetimi ele geçirdiğinizde dünyada etkinliğiniz garanti olan yerde neler dönmez ki. Siz halkın verdiği oyu bir torbaya koyup posta ile gönderirseniz tıpkı bizim temayül yoklamasında yapıldığı gibi çuvallara doldurulup mühürlense bile aynı mührün olduğu posta merkezinde o torbaların açılıp değiştirilmediğinin garantisi yoktur.
Aynı şekilde elektronik sistemin beyni elinde olanların istediklerine müdahale olmadıklarını iddia etmek gibi bir durum söz konusu olamaz. Hele yapay zeka ve algoritmaların geliştiği bir ortamda.
ABD’de böyle bir yöntemle yapılan seçimlerin ardından 20 Ocak’ta yeni Başkan Biden yemin ederek göreve başladı. Devirsiz bir başlama. Yani sancılı.
Kuşkusuz ABD’de daha önceki seçimlerde şaibe yoktu da ilk kez olduğunu söylemiyoruz. Ama son seçimler iletişim kanallarının da açık olması ve toplumsal etkileşimin hızlı olduğu bir dönemde insanların güven duygusu kaybolursa seçimi kim kazanırsa kazansın ABD’de kaosa yol açardı. Trump kalsaydı belki daha büyük bir kargaşa ABD’yi sarmış olabilirdi.
Son söz ABD açıkça bundan böyle posta yolu ile oy kullanmada istihbarat birimlerinin elektronik oylama ile de bilişim sektörü ve yapay zekanın insafına kalan seçimlerde belirlenen Başkan ve Senatörlerle yönetilecektir. Bu durum başlayan kaosun giderek derinleşmesi ile sonuçlanacaktır. Veda mesajından anlaşıldığına göre Trump’ın arkasındaki güçlerin pes etmiyor. ABD ve dünya bu yeni normal demokrasiye alışır mı bilmem artık.
Cuma’nın hayrı üzerinize olsun…