ADIMIZ ÇIKMIZ BİRKEZ 9'A!!

Meslekte çeyrek asrı çoktan aştık.

Balıkesir'i karış karış dolaştık.

Marmara Adası'nda ne var, Ayvalık'ta ne yok?

Dursunbey'de halk ne yapar, Sındırgı'da yaşam nedir?

Gözlerimizin gördüklerini, kulaklarımızın duyduklarını not ettik aklımıza..

Güzelliklerini de olumsuzluklarını da dilimiz döndüğünce, aklımız erdiğince kamuoyuna yansıtmaya çalıştık.

İnanılmaz güzelliklere, zenginliklere sahip bu coğrafya.

Yeraltında altın, gümüş, kurşun, kömür, bor madenlerinden tutunda..

Yer üstünde bütün gözlerin gördüğü

Deniz, kumsal, orman, termal zenginliklere kadar..

Yaradan aklınıza gelen her güzelliği vermiş Balıkesir'e.

Tarımda her türlüsüne elverişli arazi yapımız var.

Kırmızı-beyaz ette deseniz üzerimize yok.

Zeytincilik ona keza..

İnanıyorum ki, 81 il içerisinde "en kıskanılan" illerin başında geliyordur Balıkesir.

Öyle olmasaydı, memur olarak gelen Ali, Veliler, Ayşe, Fatmalar neden yerleşip kalsınlardı Balıkesir'de..

Bakın sağınıza, solunuza bunun örneklerini çok göreceksiniz.

Her nedense bu coğrafyada yaşayanlar cennet gibi bölgenin değerini bilebilmiş, anlayabilmiş değil.

Aksine küçümseme var.

Aksine bir eziklik, bir aşağılık duygusu var.

Aksine bu bölgeyi kıskananları kıskanma var.

Buna örnek mi istersiniz?

Hemen söyleyelim.

Kalkınmadaki öncelikli iller sıralamasını biliyorsunuz.

"Balıkesir neden 2. bölgede de Manisa niye 3. bölgede?"

Atı alanın Üsküdar'ı geçmesinden sonra az mı yaygara koparılmadı!

Bu yaklaşım tarzı bile Balıkesirli'nin yaşadığı coğrafyayı tam olarak bilemediğinin, küçümsediğinin başlı başlına göstergesidir.

Kendi büyüklüğünün farkındalığına varamamasıdır.

Hep söylüyorum, yine tekrar etmekte fayda var.

Balıkesirliler olarak maalesef gücümüzün farkında değiliz.

Geçmişte olduğu gibi bugünde bunu göremiyor, değerlendiremiyoruz.

Görenleri ve değerlendirme gayreti içerisindeki isimlere de "ütopik" yaklaşıyoruz.

Şimdi Antalya'da görev yapan Alaaddin Yüksel'i tanıyanlarınız vardır.

Balıkesir valisi olarak görevde bulunduğu dönemde, hep büyük hayaller kurar, büyük hedefler gösterirdi sayın Yüksel..

O günlerde de 3. lig bataklığına saplanıp kalan

"Asiye nasıl kurtulur?" oyununu hatırlatırcasına

"Balıkesirspor nasıl kurtulur?" hesaplarının yapıldığı bir dönemde

Sayın Yüksel;

Balıkesirspor'un Barcelona ile maç yapacağı günlerin hayalini kurduğunu söylemişti.

Ona da "amma da uçuyor ha!" diye yaklaşıp, talihimize boyun eğmiş, Balıkesir'i harekete geçirecek adımları atmaya korkmuştuk!

Unutmamak gerekiyor ki, hayalleri olmayan insanların ruhu susuz kalmaya benzer..

Bunları neden mi söylüyorum.

Başlığa aldığım söze dikkatinizi çekmek için..

Bakın bugün yine neler konuşuyoruz?

Bakın bugün yine Balıkesir ne gibi olaylarla anılıyor?

Cinayet..

Vahşet..

Hesaplaşma..

Çetelerin rant savaşı..

Tüyler ürperten infazlar..

Geçmişte de buna benzer olaylarıyla gündeme geldi Balıkesir..

Film yasaklamalar..

Cadde ve sokak isimlerini değiştirmeler..

Balıkesir'in çeteleri..

Susurluk kazası..

Bunlar benim aklıma hemen geliverenler..

Çok sayıda olay ekleyebilirsiniz saydıklarıma..

Dedim ya çeyrek asrı çoktan geride bıraktık meslekte..

Balıkesir'in Türkiye gündemine hiç bir zaman zenginlikleriyle girdiğine tanık olamadım.

Acaba siz hiç duydunuz mu?

Balıkesir adının iyi bir olayla anıldığına..

Balıkesir'in özelliklerini, güzelliklerine görmeye ve bilmeyen, Balıkesirliler'i tanımayan biri çıkıp;

"Ulen ne b..ktan bi yermiş şu Balıkesir"

diye düşünüp konuşsa haksız sayılmaz..

Nedense biri çıkıp, bu ve benzeri olayların yaşanmasına zemin hazırlayan ortamı sorgulamıyor.

"Bu bir toplumsal sorundur, topmlumsal sorunlara toplumsal çözümler gerekir" demiyor.

Galiba kabahatın en büyüğü yine bizlerin..

Neden mi?

Güzelliklerimizi yansıtabilme başarısını gösteremediğimiz için..

Adımız çıkmış dokuza, inermi bilinmez sekize?

Son söz olarak şunu söylemek istiyorum.

Balıkesir büyük bir coğrafya..

Üç bölgeli bir eyalet düşünün.

Balıkesir'de öyle bir il konumunda.

Kıskanılan zenginliklere sahip.

Avrupa'ya açılan kapısı olan birkaç ilden biri..

Bu kadar güzellikler ve zenginliğin olduğu bir coğrafyada.

O zenginliklerden rant elde etmek isteyenlerin de bulunması doğal.

Önemli olan "biz kırk kişiyiz, birbirimizi biliriz" sözü gibi, o bildiğimiz "çürük elmaları" ayıklamaktır.

Bunun için de, en büyük sorumluluk Vali ve Emniyet Müdürü'nden önce yine bu güzelliklerin ve zenginliklerin sahibi olan Balıkesir coğrafyasında yaşayan isimlere düşmektedir.

İşte bu başarıldığında;

Balıkesir gerçek gücüne kavuşacaktır.

Adı da, sanı da "10 NUMARA" olarak anılacaktır...