Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Karesi İlçe Başkanı Mahmut Arıcan, CHP’de ciddi bir değişim olması gerektiğini dillendirdi. Arıcan; “Genel başkanın değişmesini istiyoruz” açıklamasını yaptı.

CHP'deki değişimin tam anlamıyla yapılmasının elzem hale geldiğini savunan partinin Karesi İlçe Başkanı Mahmut Arıcan, açıklamasında şu görüşleri dillendirdi:

mahmut-arican

“Bizim CHP’de istediğimiz değişim; Kadro – İdeoloji – Program – Tüzük – Strateji – Söylem ve tabi bunlarla birlikte genel başkanın değişimidir. Kimseye saygısızlık yapmadan, sorunların nerden kaynaklandığını ve tabi genel başkanımızın doğru bulmadığımız yaklaşımlarını üyelerimizle tartışmak istiyoruz. ‘Partinin ilkelerine bağlı arkası temiz birisini bulsam hemen bırakırım.’ Bu sözler bugüne kadar CHP’de siyaset yapmış herkesi üzmüştür. Derhal geri alınmalıdır. CHP liderlerinin hiç birisinin akçeli işlerle ilgisi olmamıştır. 2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminde İslamcı bir gelenekten gelen Ekmelettin İhsanoğlu partinin yetkili kurullarında
konuşulmadan aday gösterilmiş, Kılıçdaroğlu’nun bu gün olsa yine onu aday gösterirdim dediği İhsanoğlu ilk seçimde gidip AKP’ye oy vermiştir. CHP temel ilkesi olan laikliği ağzına almayan bir parti konumuna geldi.

“SÖYLEMLERİ LAİKLİKLE BAĞDAŞMIYOR”

Sayın genel başkanımız ZOOM üzerinden katıldığı tarikat toplantısında; ‘Son on yılda Türkiye’de en fazla muhafazakârlaşan parti CHP’dir’ diyerek laikliği önemsemediğini açıkça belirtmiştir. CHP ilkeleriyle uyuşmayan sağcı, muhafazakar, tarikat mensubu kişileri milletvekili belediye başkanı yapan sayın genel başkan seçim mağlubiyetinden sonra suçu “Benden habersiz yandaşlarını, dostlarını milletvekili yapmışlar" diyerek aday belirleme komisyonunu suçlamıştır. Bu durumda listeye girebilen milletvekillerinin tamamı şaibeli duruma düşmüştür. CHP kimliksiz bir parti oldu: Nedir CHP’nin kimliğ? Merkez parti mi? Sol parti mi? Muhafazakar parti mi? Bozkurt milliyetçisi mi?

Ali Babacan anayasanın ilk dört maddesi tartşılabilir dedi susuldu. Sonra; Ümit Özdağ ilk dört maddenin tartışılamayacağını genel başkanımızın imzasıyla protokol altına aldırdı. Bu durum TC’yi kuran bir parti olarak tüm CHP’lileri üzdü.

İstanbul’da iki kere seçim kaybetmiş birisiyle yerel seçim startı vermek seçmenimizde hayal kırıklığı yarattı. İttifaklara elbetteki karşı değiliz ancak parti kimliğimizi korumak ve hak ettiği kadar vermek şartıyla. İttifak ortaklarına verilen milletvekillikleri fazla olmuştur. Sağa benzeyerek sağı yenemeyeceğimizi bile bile aynı anlayışı sürdürüyoruz. Türkiye’nin muhafazakarlaşmaya değil sosyal demokrasiye ihtiyacı var.”