BELKİ FARKINDA DEĞİLSİNİZ AMA..

DEVLET beyle ilgili görüşlerimi paylaştığım dünkü yazıma bazı okurlar ile yakın çevremdeki yarenlerden hayli tepki aldım.
Kimi; “Gerektiğinden fazla abartıyorsun Devlet Bahçeli’yi” diyerek sitem etti.
Kimi; “Hafızalarımızın yenilenmesine vesile oldun. Neydi o günler” dedi.
Kimi de; “Partisiyle işimiz olmaz ama, biz bu adamın duruşunu seviyoruz” görüşünü aktardı.
Saygı duyuyorum olumlu veya olumsuz sitemlere.
Ama tekrar söylüyorum;
“Devlet beyin yaptığı fedakârlığın milyonda birini, seni bilmem ama ben yapamazdım”.
Katılın veya katılmayan bu görüşüme. Sıkıntı yok!
Ama durun bir dakika.
Kısa bir anekdot aktarayım size. Sonra ne derseniz kabulüm.
MHP’nin başına geçtiği günden bu yana yakından takip ediyorum Devlet Bahçeli’yi
Sırayla gidelim şimdi
Ülkücüler ne alemdeydi? Daha doğrusu “mafya” ile yan yana anılıyordu bu inançlı hareket değil mi?
Bunu bitirdi mi?
Bitirdi.
Dün yazdım. Anımsatayım yeniden. Anasol-M koalisyon döneminde ülke teslim alınmak üzereydi ekonomik anlamda
Ne yaptı Bahçeli?
Partisinin meclis dışında kalacağını bile bile millete gitti. İktidarın nimetlerini elinin tersiyle itti. Parti tabanındaki mırıldanmalara tıpkı bugünkü gibi taviz vermedi
Büyük oyunu bozdu
Türkiye üzerine hesap yapanların heveslerini kursaklarında bıraktı mı?
Bıraktı.
Belki farkında değilsiniz ama, birde şunu yaptı..
***
KURTARICI MELEK AMA, AK PARTİ'NİN DEĞİL..!
Kardeşlerim,

Cem Uzan ismini hatırladınız mı? GSM operatörü Telsim’le köşeyi dönen bıçkın(!) delikanlı..
Hızını alamayıp Genç Parti’yi kurmuştu. Telsim bayileri aracılığıyla rekor sürede örgütlenmişti ülkenin dört bir tarafında
Acayip rüzgar estirdi
Nereden çıktı şimdi bu adam” dedirtti..
2002 seçimine katılamaması için kumpaslar kuruluyordu. Üst aklın yazdığı senaryonun sekteye uğramaması için Uzan’ın önü mutlaka kesilmeliydi.
Vatandaşlıktan çıkarılması Bakanlar Kurulu’nda imzaya açılmıştı.
Ecevit ile Yılmaz imza koyarken buna, Bahçeli itiraz etti. Uzan seçime katıldı, yüzde 7 oy aldı.
Meclis dışı kalan MHP için hezimetti bu ama, ülke için “diriliş”in ilk adımıydı.
***
BU DEVLETİN SAHİBİ VAR..
Türkiye’ye tuzak kuranların oyununu bozmasaydı eğer Devlet bey, bugün ne siyasi istikrardan söz edebilirdik, ne ekonomik istikrardan. İki şeritli yollara talim eder, hastane kuyruklarında daha çok perişan olurduk.
Geçin bunları da.
Dilim varmıyor söylemeye ama, sömürge ülkesine dönüşebilirdik. Her şeyimizle vesayet altında yaşayabilirdik..
Allah korudu..
Bahçeli, bunun benzeri bir devlet adamlığını 7 Haziran seçimi sonuçları açıklandığında yaptı. Hepimiz şahit olduk. Az kalsın bölücü örgütün sesi ülke yönetiminde söz sahibi olacaktı.
Yine Allah korudu bizi.
Başkanlık sistemiyle ilgili son çıkışı da malum Bahçeli’nin.. Tüm bunların tesadüfi olmadığına inananlardanım ben.
Siz ister “AK Parti’nin stepnesi, koltuk değneği, yedek lastiği, bastonu, kurtarıcı meleği”..
İsterse “Erdoğan’a başkanlığı altın tepsi içinde sunacak” deyin.
Bende şunu diyorum:
Bu Devletin sahibi var
Nokta.
....
---------------------------------günün sözü---------------------------------
Belki de yalancı arkadaşlarına bir teşekkür borçlusun, Sana gerçek dostlarının kıymetini hatırlattıkları için…