> BEKLENTİLERİMİZİ İLETTİK..
> MESLEĞİMİZİN BUGÜNÜ ve GELECEĞİ ADINA
AYNI DUYGULARI PAYLAŞTIĞIMIZA ŞAHİTLİK ETTİK
> VERDİĞİ MESAJLARIYLA UMUTLANDIK!
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Tanıtım ve Medya Başkanı Mahir Ünal, Balıkesir'deki bugünkü programına meslektaşlarımızla yaptığı sabah kahvaltısıyla başladı.
Ayvalık'taki buluşmada, önce "Çalışan Gazeteciler Günü"müzü kutladı. Ardından sözü bıraktığı bizlerden camianın sorunlarını, beklentilerini dinledi.
Dilimizin döndüğünce hemen her meselemizi kısa öz anlatıp, çözüm önerilerimizi de illettik sn. Ünal'a.
Yaklaşık 2 saati aşkın süren ve samimi ortamda geçen buluşmada yerel gazete ve gazetecilerin sorunları, medya-siyaset ilişkileri ve Medya Etiği konuları ele alınıp enine-boyuna konuşuldu, tartışıldı.
Aynı zamanda AK Parti Tanıtım ve Medya Başkan Yardımcısı olan Balıkesir Milletvekili Mustafa Canbey, anlatılanları tek tek not aldı.
AYNI DİLİ KONUŞTU
10 Ocak Çalışan/Çalışmayan Gazeteciler Dayanışma Günü vesilesiyle yaptığımız yazılı açıklama ile il protokolüyle meslektaşlarımızın buluştuğu kahvaltıdaki konuşmamızda değindiğim konuların özeti gibiydi bugün söyledikleri sayın Genel Başkan Yardımcısının.
Mesajı alması gerekenler de o masadaydı.
Aldıklarını umuyorum, çünkü sn. Mahir Ünal birkaç kez üzerine basa basa, altını çize çize, gözlerinin içine baka baka söyledi neyin nasıl olması gerektiğini...
DAHA NE DESİN!
Örneğin çok önemliydi bence şu mesaj:
“10 yıllık, 20-25 yıllık basın emekçisiyle 10 günlük sosyal medya paylaşımcısı aynı kefeye konulmamalı.”
Sn. Ünal'ın bu mesajı sadece gazetecilik açısından ele alınmamalı.
Eğer şehirlerde değerleri yaşatmak gayesi varsa, bir kültür, bir gelenek oluşturulmalı.
Herkesin anlayabileceği dilde söylemek gerekirse; sap ile saman birbirine karıştırılmamalı.
Bir işin olumlu yönleri dururken, olumsuz olanları üzerinde yoğunlaşmak sadece kişilere değil, şehirlere de itibar kazandırmaz!
ENİNDE SONUNDA
GERÇEK GAZETECİLER KAZANACAK
Bizim pencereden bakıldığında hayli verimli bir toplantıydı.
Temsil ettiğim Gazeteciler Cemiyeti ve mesleği 'kör/topal' sürdürmeye çalışan biri olarak Mahir beyin tespitleriyle söylemleri umutlandırdı beni gelecek adına.
Aynı dili konuşmak, mesleki sorunlara ve çözümüne sn. Ünal ile aynı pencereden bakmak, gazeteciyle şarlatanların ayırt edilmesi noktasındaki mücadelede yalnız olmadığımı da gösterdi bana.
10 Ocak'ta BGC Basın Müzesi ve Medya Merkezini ziyaret eden Mehmet Vehbi Bolak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Gazetecilik Alanı öğrencilerine ifade ettiğim sözleri, iki gün sonra Mahir beyin ağzından duymak ise heyecan vericiydi benim adıma.
"Gazetecilik asla bitmeyecek, dünya var olduğu sürece gazeteciler olacak, iyi gazeteciler, yerel haberlere öncelik veren, mahallesindeki, sokağındaki, şehrindeki olan bitenleri haberleştiren gazeteciler ayakta kalacak" demiştim namzet gazeteci adaylarına.
Bunlara benzer ifadeyle Sn. Ünal da gazeteciliğin, yerel gazeteciliğin daha da kıymetleneceğini hatırlatıyordu dijitalleşme karşısında demoralize durumuna düşüp heyecanını yitirmekte olan meslektaşlarımıza.
Yazılacak çok şey var aslında bugünkü buluşma üzerine.
Lâkin konunun büyük bölümü bizim camianın iç meselesi. Yazmadıklarımı ilk buluşmamda anlatacağım gerçek gazetecilere..
ÇIKARDIĞIM SONU ŞU..
Yakın gelecekte meslektaşlarımızı ve mesleğimizin geleceğini ilgilendiren önemli gelişmeler olacağı izlenimini edindiğimi söyleyebilirim.
Özellikle 5953'e göre çalışan gerçek gazetecilerin kuşa çevrilen fiili hizmet zammı konusunda müjdeli haber bekliyorum.
Bu arada, face, twitter çakalları hiç beklemedikleri anda güzel sürprizle karşılaşabilir bir sabah uyandıklarında..
"Balıkesir Manşetler" albüm/kitabını takdim ederek teşekkür ettik sn. Ünal'a.
Bir teşekkürümüz de bu organizasyona vesile olan Ekrem Başaran ile gazeteci vekilimiz Mustafa Canbey'e olsun.
Yine bir fotoğraf altı yazmak için geçmiştik klavyenin başına, koca sayfayı doldurduk. Buraya kadar okuduysanız sizlerin de gözünü yorduk.
Eee o vakit hakkınızı helal edin.
Selâmetle..