Yıldız Mahallesindeki petrolün akıbeti ne oldu?
Valiliğin olaya el koymasına,
Yapılan tahliller neticesinde petrolün yüksek derecede ham petrol olduğu anlaşılmasına rağmen neden hiçbir şey olmamış gibi davranıldı?
Yıldız’da petrol var mı yok mu?
Yıllar önce taksici rahmetli Ünsal Güray ağabeyim bir gün bana şöyle demişti;
“Serdar, şimdiye kadar kimselere söylemediğim, eşime bile anlatmadığım bir anımı seninle paylaşmak istiyorum.”
Merakla “Tamam” demiş ve anlattıklarını not almıştım.
Yıldız’daki petrol konusu ile bağlantısı olduğunu düşündüğüm anısında Ünsal Abi bakın o gün neler anlatmıştı:
“Tam tarihini hatırlayamıyorum ama 60’ların sonu 70’lerin başıydı.
Yıldız Köyünde baraj yapılacaktı. Kazılar başlamıştı.
Baraj inşaatında görevli ustalardan biri olan Ahmet Usta, benim müşterimdi.
Dükkâna sıklıkla uğradığı için muhabbeti ilerletmiştik.
Bir gün çaylarımızı içerken -Ahmet Usta, bu baraj ne zaman su tutacak?- diye sordum.
Ahmet Usta, Atatürk Barajı inşaatında da çalışmış deneyimli biriydi.
Dedi ki; ‘Biz kazıya başladığımız zaman belli seviyelerde topraktan numuneler alır, onları özel kutulara koyup, mühürler Ankara’ya göndeririz. Bu uygulama kazı süresince devam eder. Topraktan alınan numunelerin neticesinin ne olduğunu da Ankara’dakiler bilir.
Bazen baraj inşaatı kazıları son hızla devam ederken yukarıdan bir emir gelir ve biz kazı yapmayı durdururuz.
Nedense bizim inşaatı durdurduğumuz yerlere de uzun yıllar sonra yabancı ülkelerden şirketler gelir kazmaya onlar başlar.
Biz nereye, yabancılar oraya…
İşin ilginç tarafı, biz derinlere indikçe bunu nasılsa öğrenir yabancı mühendisler ve hemen kazıların yapıldığı yerlere gelirler.
Çıkan topraktan onlar da numune ister.
Bizler vermeyiz ama yabancılar, çalışan görevlilere saat, kalem gibi çeşitli hediyeler vererek diğer çalışanlardan istediklerini alırlar.
Ne kadar derine inersek, hediyelerin değeri o kadar artar ve çıkan numuneleri bize verin diye adeta yalvarırlar.
Yıldız köyünde de böyle oldu. Daha ilk numunelerde yabancılar geldi, topraktan alınan numuneleri hediyeler vererek alıp gittiler.
Yakında barajın akıbetiyle ilgili haberleri alırız...’
Ahmet Usta böyle anlattı ve dükkândan ayrıldı.
Birkaç gün sonra tekrar dükkânıma uğradı ve son gelen bir emirle Yıldız Barajı inşaatının durdurulduğunu söyledi.”
Nasıl, ilginç değil mi?
Yıldız köyünde çıkan petrolün unutturulmaya çalışılması ve Yıldız Barajı’nın durdurulması…
Şimdi her iki gelişmeyi yan yana koyunca insanın aklına bin türlü şüphe geliyor.
Şu da var.
Gerçekten de alınan numunelerden çıkan tahlil sonuçlarına göre Yıldız köyünde toprağın su tutmasına elverişli olmadığı anlaşılmış, baraj inşaatı bu yüzden durdurulmuş olabilir.
Ama her şey bir yana…
Yabancıların topraklarımızdan alınan numunelere olan bu ilgisi nedir?
Çıkan numuneleri ne yapıyorlar?
Tahlil sonuçlarına nasıl ulaşabiliyorlar?
Yoksa onlar başka(!) bir şey mi arıyor?...