CHP ile MHP'den SON İZLENİMLER ve FIRILDAK DEMİRTAŞ

 CHP GRUP TOPLANTISINDAN NOTLAR

Mademki ‘Ankara Koridoru’ yazılarına başladık. Siz okuyucularımıza partilerin grup toplantılarının notlarını aktarayım dedim. Meclis’in yolunu tuttum. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Sırbistan ziyareti dolayısıyla AK Parti grup toplantısı yoktu.
MHP Grup toplantısının da olmadığını Mecliste öğrendim. Bir meslektaşım, Devlet Beyin grup toplantılarını sık yapmak istemediğini ifade etti. Akşamüstü Grup Başkanvekili Erkan Akçay’la karşılaştım grup toplantısının neden yapılmadığını sormak ayrıldıktan sonra aklıma geldi.
Kuliste CHP grup toplantısının başlamasını beklerken bir hareketlilik oldu.  Sonra dikkat ettim ki Kemal Kılıçdaroğlu bir koruma koridoruna alınmış geliyor. Neden bu koruma koridoruna alındı derken aklıma geçen sene uğradığı saldırı geldi.  Bu nedenle Başbakan Davutoğlu’ndan daha sıkı korunuyor olması dikkatimi çekti.
Uzun aradan sonra muhalefet partisinin grup toplantısını izleyecektim. Kılıçdaroğlu salona girdi. Ardından bende. Daha içerisinin havasını teneffüs etme fırsatı bulamadan salonun sol tarafında sol ellerini kaldırarak ‘Başbakan Kemal’ sloganı atan gençlerin eşliğinde Kılıçdaroğlu kürsüye çıktı ve “Çalışırsak olacak, çalışırsak Türkiye’yi aydınlığa taşıyacağız” sözleri ile konuşmasına başladı.
Kılıçdaroğlu’nun kendinden emin, iyi çalışmış bir edayla salona seslenişi etkiliydi.
Fakat Türkiye’nin adeta iflas ettiği Ecevit dönemini övmesi dikkatimi çekti. Çünkü AK Parti’yi tek başına iktidara getiren bu dönemdeki başarısızlıklar değil miydi?
Birde konuşmasında MHP liderinin 2002’de seçime gitmesini bugün eleştirmesinin amacını anlayamadım. Bu ‘MHP içindeki muhalefete destek mi?’ Sizlere sorayım.
Kılıçdaroğlu’nun durup dururken darbe korkularına değinerek ‘Ne darbesi kardeşim. 21. Yüzyılda darbe mi olur’ diyerek 17-25 Aralık girişimlerini savunması da başka bir ayrıntı.
Genel olarak bakıldığında CHP Grup toplantı salonu ara boşluklar da dâhil doluydu. Gözüme tanıdık olarak Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu takıldı. Basın mensupları ayrılan sıralarda yerlerini almışlar, foto muhabirleri yine kürsünün dibinde enteresan kareler yakalama peşinde. Anlayacağız, grup toplantıların da 10 yıl öncesine göre değişen bir şey yok. Düzen aynı, intizam aynı, konuşmalar aynı, alkışlar aynı.
Sizlere CHP Grup toplantısından aktaracağım notlar şimdilik bu kadar.
 ***
ÇARKINDA BU KADARINA PES YANİ

Sınır ihlali yapan Rus savaş uçağının düşürülmesi ile başlayan süreçte enteresan tartışmalar yaşandı. Bazı siyasiler eleştiri yapacağım derken eski söylediği sözleri unutup, tam bir çark hareketi ile Rusya’nın bile aklına gelmeyecek savunmalara geçtiler. Allah’tan sosyal medya var, kaybolup giden bu sözleri bulup getiriyor önümüze.
Sosyal medyada dolaşırken Selahattin Demirtaş’ın 6 Ekim 2015 tarihinde Diyarbakır’da ;”Bir hafta içerisinde üç defa Türkiye'nin hava sahası ihlal edildi gıkınız çıkmadı. Sıra bize gelince bayağı bağırıp çağırıp parmak sallıyorsunuz. Putin'e karşı da bir parmak sallayın görelim bakalım. Putin'e karşı Rusya'ya karşı bu alttan alma nedenleri neden onu da anlamış değiliz. “ şeklindeki açıklaması dikkatimizi çekti.
Bu sözlerden 48 gün sonra 24 Kasım’da Rus savaş uçağı düşürülüyor. Yani Putin’e sadece parmak sallanmıyor, füzede sallanıyor.  
Demirtaş bir süre sonra ne hikmetse, birilerinin ani verdiği bir görevle önce ABD sonra Rusya’ya gidiyor. Rusya’daki görüşmeler sonrasında 6 Ekim’de söylediği sözlerini unutarak, Ankara'nın Rus uçağını düşürmesinin doğru bir karar olmadığını ifade ediyor ve "Şimdi bu durumdan çıkış yolları aramalıyız. Bu zor dönemde Rusya'yla ilişkilere büyük önem veriyoruz" diyor ve ekliyor;"Rusya'nın uçağının düşürülmesinin Türkiye'ye tek bir tane faydasını söylesinler, ben özür dileyeceğim"
Sözler ortada biz ne diyelim. Çarkında bu kadarına pes yani.

***
MHP’DE KONGRE OLURSA MERAL GELİR

Ankara’da kulislerde MHP kongresi konuşuluyor. Hiç şüphesiz ki Meral Akşener’in etkinliği sessiz ve derinden. Şimdiden söyleyeyim eğer kongreyi toplamayı başarırsa Meral Akşener şimdiden MHP’nin Genel Başkanı’dır.
Hem gazetecilerle hem de siyaset uzmanları ile görüştüm. Farklı yorumlar var. Devlet Bahçeli istemediği müddetçe değişim olmayacağını ifade edenler de var. Tam tersini ifade edenler de. 2000 yılında Abdullah Gül’ün başını çektiği yenilikçi hareketi yakından izleyenilir.  “O dönemde Necmettin Erbakan’ın karizması karşısında Abdullah Gül ekibinin varlık gösteremeyeceğini savunanlar nasıl yanıldılarsa bugün de Bahçeli karşısında Meral Akşener’in başarısız olacağını savunanlar yanılır” diniliyor.
Şu an Meral Hanım delegelere ‘Milletvekili listesine neden konulmadığı’ mağduriyeti ile gidiyor. Bu da etkili oluyor. Koray Aydın’ın aday çıkması Meral Akşener’in önünü kesmeye yetmeyeceği konuşuluyor.
Fakat iş asıl ondan sonra. Yorumlar ise farklı.  Meral Hanım seçildikten sonra, Meclis’ten Başkanlık sistemi geçmesi halinde referanduma giderken alınacak pozisyon. MHP’nin başına büyük bir umut ile gelecek olan Akşener’in referandumda karşı atağının etkili olması için hazırlıklara şimdiden dikkat. Tabii bütün bunlar MHP kongresinin yapılıp yapılmamasına bağlı.