Koronavirüs’ün kasıp kavurduğu dünyamızda bu mikroba karşı dayanıklılık aşı’sını bulma çalışmaları da aralıksız devam ederken, yeni yeni hastalanmalar ve ölümlerde özellikle Amerika ve Avrupa devletlerinin belini büküyor, imkânlarını aşırı derecede zorluyor.
Şimdilik aşı bulma çalışmalarının yakın bir zamanda olumlu bir sonuç vermesi beklenmezken, ilk etapta en iyi aşının evde kalmak ve bu suretle Koronavirüs’ten biraz olsun korunmanın mümkün olduğu da bilinen bir gerçek. Hükümetimizin, ‘’evde kal çağrılarına’’ halkımızın büyük oranda riayet ettiği gözlenirken, Koronavirüse adeta kafa tutup meydan okurcasına, sokaklarda ve parklarda gezip dolaşanlarda az değil.
‘’Sokağa çıkmayın’’ uyarılarına özellikle 65 yaş üzeri vatandaşlarımızın uymaları, Belediye hizmetleri açısından da büyük oranda önem arz etmekteydi. Çünkü yaşlılar sınıfında değerlendirilen vatandaşlarımız evlerinde hizmet alırlarken, aynı zamanda Koronovirüs’e karşı da, daha iyi korunmaktaydılar.
Hükümetimizin insanımıza uzanan eli mesabesindeki Ak Parti Belediyelerinin güler yüz ve şefkatle yaptıkları yardımlar adeta, ‘’vatandaşımıza hizmette sınır tanımayız’’ dercesine 7/24 halen devam ediyor. Bu yardım faaliyetleri aynı zamanda Devlet-Millet kaynaşması açısından da dünyaya parmak ısırtacak derecede önemli ve örnekti.
Geçtiğimiz hafta sonunda kendi kendime; Hükümetimiz 65 Yaş üzeri vatandaşlarımıza evde kalın, dışarı çıkmayın diyor ama, bunların erzakları, ekmekleri, maske ve eldiven ihtiyaçları ne olacak diye düşünürken, evimizin kapı zili uzun uzun çaldı.
Hayırdır inşallah deyip kapıyı açtığımda gayet kibar bir delikanlı elinde meyve poşetleriyle beraber 6-7 tane maske, bir demet eldiven ve 2 tane hijyenik el yıkama jeli olduğu halde ‘’Amca Karesi Belediye Başkanımız Dinçer Orkan Beyin selâmı var. 65 Yaş üzeri vatandaşlarımıza yardımcı olmaya çalışıyoruz’’ deyince şaşırmadım diyemem.
Delikanlıya; ‘’sadece bana mı getirdin’’ dediğimde ise, ‘’hayır amca bize müracaat edenlerin hepsine ve bizim tespit edebildiklerimize aynı hizmeti veriyoruz’’ deyince, ‘’Benim ne güzel Devletim var, Benim ne güzel Belediyem var’’diye rabbime bir kez daha şükrettim.
Pençereden dışarıya baktığımda gençler bir arabaya erzak ve hijyenik malzeme doldurmuşlar ve belirledikleri yaşlılara erzak ve hijyenik sağlık malzemeleri dağıtıyorlardı. Aynı hizmeti diğer Belediyelerimizin de yaptıklarını görünce ve duyunca, Devletimizin gerçekten çağ atlamış ve süper diye bilinen Devletlere fark atmış olduğunu bir defa daha anladım. Başta Amerika olmak üzere tüm Avrupa’da 65 yaş üzeri insanlar adeta insandan sayılmazken, Türkiye’de yaşlıların ayağına hizmet gitmesi, erzak ihtiyaçları yanı sıra sıhhi ihtiyaçlarının evlerinde giderilmesi Avrupa’nın anlayabileceği ve kabul edebileceği şey değildi.
Dünyanın süperleri diye bilinen devletlerde Koronavirüse yakalanmış yaşlıların ne yazık ki, tedavi göremeyip, ‘’sen yaşlısın maske ve solunum cihazına senin ihtiyacın yok. Sen şöyle bi kenara çekil’’ dediklerini ve ölüme terk edildiğini düşünmek bile utanç vericiydi
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan din, dil, ırk ayırımı yapmadan tüm dünya devletlerine elinden geldiğince sağlık ve temizlik malzemesi yardımları yapıyor, şu ana kadar 40 a yakın ülkeye uçaklarımız maske, eldiven, solunum cihazları, hijyenik tulumlar yanı sıra tonlarca temizlik malzemeleri taşıdılar. Devletimizin hasta değil bilakis usta olduğunu dosta düşmana gösterdiler.
Devletimizin sağlık kurumları yanı sıra Belediyeleri de milletimize genç, yaşlı ayırımı yapmadan, maske, eldiven, solunum cihazlar ve hijyenik temizlik malzemeleri temin ediyor. Rabbimize binlerce defa şükretmemek ne mümkün? Elhamdülillah Benim ne güzel Devletim ve ne de güzel Belediyelerim var. Her yaştan vatandaşına ve tüm insanlığa hizmet edenlere selâm olsun.