31 Mart 2019 Mahalli seçimlerine 4 ay gibi kısa bir zaman kalmıştır. Bu kısa zaman dilimini Ak Partinin ak insanları ak mücahit ve ak mücahideleri en iyi şekilde değerlendirmek için el cihadı fi sebilillâh diyerek kapı kapı gezmeli ve ülke gerçeklerini anlatarak; neden Ak Parti sorusunun cevabını insanımıza anlatmalıdır.
Kapılara Ak Parti broşürlerini bırakıp gitmek hizmet değildir özellikle kapılar çalınmalı ve neden Ak Parti sorusunun cevabı mutlaka anlatılmalıdır. Bu seçimlerin özellikle Hak-Batıl mücadelesinde bir dönüm noktası olduğuna vurgu yapılmalıdır. Dünyanın tüm şer güçlerinin bir araya gelerek yeni bir Haçlı seferi düzenleyip içimizdeki gizli Siyonist Haçlıları ve yine içimizdeki işbirlikçileri nasıl kullandıkları anlatılmalıdır.
Ayrıca sureti Haktan görünerek bu Siyonist Haçlı sürülerinin ve onların içimizdeki işbirlikçilerinin değirmenine su taşıyan mini muhalefetin yaptığı madrabazlıklar anlatılmalı ve yine onların yüzlerindeki maske yırtılmalıdır.
Şeytan, şeytanlığını ifa edeceği zaman şeytan kılığında gelmez mutlaka melek kılığına girerek gelir ve muhatabını öylece kandırır. Bizim mini muhalefette bu oyunu oynayarak şer ittifakına destek oluyor.
İşte şimdi CHP de bu oyunu oynamaya başladı.
Baktılar ve gördüler ki Din iman düşmanlığıyla bu iş olmuyor o zaman Mini muhalefetle kol kola girerek Ekmeledin’le, Bekâroğlu ile, Abüllatif’le,daha doğrusu İslami kimlikli adaylarla milleti kandırabileceklerini zannederek bu seçim aletlerini (!) kullanmaya başladılar.
Tabi millet yutarsa.
Ak iktidarın ak insanları bu sahtekârlara müsamaha ile yaklaşıp ‘’yahu bunlar bizim eski dostlarımızdır’’ dedikçe şımardılar ve düşman cephesine millet cephesi diyerek nokta kadar da olsa hep omuz verdiler.
Dün Kılıçdaroğlu’nun yanı başında Hak Adalet diye Pankart taşıyan bir adam bugün CHP listesinden taşındığı TBMM sinde malûm kimliği ile ve Fetö ağzıyla salyalarını akıtabiliyorsa bunlara müsamaha değil müdahale gerekir.
Haçlı dünyasının ve içimizdeki yerli işbirlikçilerinin komitacı partileri de yedeğine alarak başlattıkları yalan ve iftira kampanyası, önümüzdeki günlerde daha da artacaktır. Her fırsatı bir bahane sayarak heykel üzerinden, Mustafa Kemal üzerinden, bayrak ve din üzerinden yapacakları provakasyonlara dikkat edilmelidir.
Bu sahtekârlar provakasyonda bile çağın gerisinde kaldıklarının hala farkında değiller. Çarşaf giydirilmiş bir adam Heykelin bacağına bir nacakla vurup hızla uzaklaşıyor. Bir diğeri heykelin tepesine çıkıp oturuyor ve bunu Mustafa Kemale saldırı diyerek insanımızı provokasyona alet edebileceklerini sanıyorlar.
Provakasyon adeta sırıtıyor.
Bunların Mustafa Kemal sevgiside sahte. Geçtiğimiz yıllarda sarhoş bir Amerikalı böyle bir heykelin tepesine çıkıp nahoş hareketler yaptığında bu Mustafa Kemal sevicilerin hiç sesleri çıkmamıştı.
Millet olarak bu oyunlara gelmemeliyiz. Bu güne kadar yapılan yanlışları yazarak ve söyleyerek eleştirilerimizi yaptık. Bazılarımız; ‘’ şu adam tekrar aday olursa ben oy vermem’’ diyecek kadar sert tenkitlerde bulundu.
Peki, tüm uyarılara rağmen o beğenmediğimiz adam aday gösterilirse Milletimizin inancıyla arası pek iyi olmayan, Bu ülkede ezanımızı 18 yıl, 1932 den 1950 ye kadar asli şekliyle okutturmayan, Kuran yazısını yasaklayıp, Tuğraları ve kitabeleri kırdıran, kırdıramadıklarının üzerini betonla kapattıran ve de komitacıların mirası, ihtilallerin hamisi CHP ye mi oy vereceğiz?
CHP gibi bir parti ile ittifak yapıp onun 10 milletvekili fazla çıkarmasını sağlayan binde 6 lık mini muhalefete ve diğer muhalefet partilerine mi oy vereceğiz?
Asla!
İnanan insan hadiselere ferasetle bakar ve görünmeyeni görür şer ortaklıkları hisseder, daha sonra pişman olacağı şeyi yapmaz.
Adaylarımızın hepsi birbirinden değerlidir, Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan bu adayların hepsini tanımaktadır ve içlerinden mutlaka en kabiliyetlilerini seçecektir diye düşünmeliyiz.
Çünkü Türkiye Tayyip Bey ve ekibine güveniyor. Dünya mazlumları Türkiye insanının Tayyip beyle bir zafer daha kazanacağına inanıyor ve bu inançla 31 Mart 2019 Mahalli seçim sonuçlarından Tayyip Beyin zaferle çıkmasını bekliyor.
Tıpkı Malazgirtte Alpaslan’ın, Çaldıran’da Yavuz Sultan Selim’in, Niğboluda Yıldırım’ın, Kosova da Sultan Muradın, Bizans surları önünde Fatih Sultan Mehmet Hanın, Zigetvar önlerinde Kanuni’nin, Milli Mücadelede Mustafa Kemal ve arkadaşlarının şahlanışı gibi, 31 Mart 2019 da Recep Tayyip Erdoğan’ın şahlanışını ve zaferini bekliyor.
Hülâsa edecek olursak 18 yıldan bu yana Tayyip beyin elinde zaferden zafere koşan AK BAYRAK yeni bir zaferle dalgalanmak için rüzgâr bekliyor.
Bu rüzgâr Milletimizin 31 Mart 2019 seçimlerinde Tayyip Beye vereceği destektir. Mazlumların ve ezilmişlerin yapacağı duadır. O halde gördüğümüz eksikliklere veya hatalara rağmen AK BAYRAĞI dalgalandıracak rüzgâra ortak ve destek olalım.
Son Pişmanlık fayda vermez.
Şer ittifakını güçlendirecek hareketlere tevessül etmeyelim vesselâm..