TÜRKİYE dışındaki ülkeleri pek bilemeyiz ama ülkemizde ekmek halkımızın bir numaralı beslenme kaynağı.
Kişi başına tüketilen ekmek miktarı yıllık 200-220 kilogram olarak hesaplanıyor.
Zengin ile fakir arasındaki tüketim farklı.
Sosyo ekenomik verilere göre, ekmeğin daha çok dar gelirliler tarafından tüketildiği, ekonomik geliri yüksek olanlar arasında ise daha az tüketildiği yapılan araştırmalar sonucu ortaya konulmuş.
Dargelirliler grubunda tüketim kişi başına günde 500-600 gram.
Bununun karşılığı şu;
Dargelirlilerin tek ve başlıca besin kaynağı ekmek.
Vatandaş karnını da ekmekle doyuruyor, insan bedeninde bulunması gereken vitamin ve proteini ekmekten alıyor.
Asgari ücretle yaşamını sürdürmeye çalışan dört kişilik bir aile düşünün.
Geçelim dört kişiyi. 2 kişilik bir aileyi ele alalım.
Günlük kişi başına ekmek tüketimi 600 gram dediğinizde, alın size 4 ekmek.
Şimdi alın elinize kalemi-kağıdı hesaplayın.
Bir ekmek 70 kuruş. Ailesiyle birlikte ayda 120 ekmek tüketen asgari ücretli vatandaşımızın cebinden çıkacak para 84 lira.
Bu rakam üç-beş gün öncesine kadar 60 lira idi.
Şimdi 24 lira daha fazla ayıracak ayda eline geçen 599 liralık asgari ücretten.
Böylece 1 Temmuz'da aldığı zam tamamen ekmek zammını gitmiş oluyor.
Kimilerine göre bu büyük para görülmeyebilir.
Hali vakti yerinde birinin bir öğünlük yemek bedelinden bile az olabilir.
Bunları ülkemizdeki bir gerçeği sizlere göstermek, hatırlatmak adına söyledikten sonra ekmeğe yapılan zam üzerinde duralım.
Biliyorsunuz, 300 gramını 50 kuruştan satılan ekmek 70 kuruşa yükseldi.
Yapılan zam oranı yüzde 40.
Enflasyon rakamlarının yüzde 7-8, memur, işçi, emekli gibi kesimlere yapılan zammın enflasyon oranında olduğunu gözünüzün önüne getirdiğinizde, ekmeğe yapılan zammın öyle hafife alınacak bir düzeyde olmadığı aşikâr.
Böyle bir zammı normal olarak değerlendirmek en azından 500-600 lira aylık karşılığında bırakın 8 saati, neredeyse 12 saat ter döken hemşehrilerimize karşı nankörlük olur.
Balıkesir Fırıncılar Odası Başkanı sayın Nizayi Tunç, bu zam kararının 2008 yılında, yani 3 yıl önce alındığını, Balıkesir Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği (BESOB) tarafından onaylandığını açıklayıp bakın zamma nasıl bir savunma getiriyor:
"Fırıncılar olarak büyük fedakarlık yapıp 3 yıldır zammı uygUlamadık. Un, maya, yatık, kira, işçi masfrafları ve hammaddeye gelen zamlara rağmen üstesinden geldik, ekmeği 50 kuruştan sattık. Üzerimizde kambur duran zamlar karşısında nefes almak için 3 yıl önceki zammı uygulamaya başlıyoruz."
Ardından Belediye'nin en büyük hissedarı yani sahibi olduğu Fırıntaş'a (yani belediye başkanı ve yönetimine) şu çağrıyı yapmayı ihmal etmiyor:
"Belediye'nin kuruluşu olan Fırıntaşın da bize destek olmasını, tarifeyi uygulamasını bekliyoruz"
Bu çağrıyı yapan sayın başkan aynı zamanda sayın Belediye Başkanı'nın partisinden belediye meclisi üyesi.
Belediye yönetimi, (özellikle Fırıntaş demiyorum. Çünkü Fırıntaş'ı yöneten Belediye) bu çağrıya jet hızıyla karşılık verdi.
Ekmeğin fiyatını sessiz-sedasız 70 kuruşa yükseltip görevini (!) yerine getirdi.
Zammı yaparken gramajı biraz arttırdı, halka ''bakın biz zam yaptık ama, size 50 gram daha fazla ekmek yediriyoruz" diye mazeret sunabilmek için.
Fırıntaş ile özel fırınların ekmek satış fiyatları kıyaslandığında kilogram başına 33 kuruşluk bir fark var. Yani, Belediyemiz, böylece Fırıntaş'ı kuruluş amacından saptırmamış (!) oluyor.
Bana göre bunun adı bir oyun. Belediye, ekmeğin gramajını arttıracağına fiyatı sabit tutsaydı eğer, işte o zaman ekmek üzerine oynanan oyunun içerisinde rol almayacağı gibi, özellikle dar gelirli insanlarımızı düşündüğünü gösterir ve hem halkımızın hem de bizlerin haklı olarak alkışını alırdı.
Bugünkü uygulamasıyla Fırıncılardan "madalya" alır.
Fırıncılar Odası'nın sayın başkanı zaten bunu yapmalı.
Çağrılarına jet hızıyla karşılık veren partidaşı olan belediye yönetimine altınyaldızlı bir plaket takdim ederek şükran ve minnet duygularını sunmalı.
Ekmek üzerine günlerce yazabilirim.
Ne gibi oyunlar oynandığını anlatabilirim.
Geçmişte yaşananları biliyor, unutmuyorum.
Halk arasında sıklıkla kullanılan bir sözü hatırlatarak bugünkü yazıma nokta koymak istiyorum.
"Ekmekle oynayanın ekmeğiyle oynanır.."
Cumanız mübarek olsun...