ERDOĞAN'DAN MESAJLAR..

Azerbaycan dönüşü uçakta Başbakan Erdoğan'la konuşuyoruz. Gündemde söyleşecek çok konu var. En başta da terör sorunu... Erdoğan 'medyanın tutumundan' duyduğu şikâyeti her defasında tekrarlıyor. Özerklik ve vergi konusunu tartışmaya açan BDP'ye sert eleştiriler yöneltiyor. "Bunlar siyasetçinin ağzından duyulacak ifadeler değil." diyor.

Haksız değil. Ne 'vergi vermeyiz' çıkışının karşılığı var ne de demokratik özerkliğin. Laf olsun, muhalefet olsun kabilinden söylenmiş sözler. Başbakan, AK Parti'nin, BDP'nin siyaset yaptığı bölgedeki gücüne dikkat çekiyor: "Güneydoğu'da AK Parti, BDP'ye 14-15 puan takıyor. Doğu Anadolu'da daha büyük fark atıyor." Keşke daha yüksek sesle söylense... Güneydoğu veya Kürt siyaseti deyince akla gelen tek parti BDP. AK Parti bölgede BDP'den daha güçlü. Ayrıca daha fazla Kürt milletvekiline de sahip. Kürt siyaseti üzerinde AK Parti'nin en az BDP kadar söyleyecek sözü var.

Silvan saldırısı dönüm noktası olmaya aday. Erdoğan'ın şu sözleri dikkat çekici: "Artık kötü niyet, karşısında iyi niyet bulmayacaktır. Teröre karşı çok daha farklı stratejiler uygulayacağız, bedeli ne olursa olsun... Bu konuda farklı sürecin içine giriyoruz." Farklı stratejiyle neyi kastettiğini tahmin etmek zor değil.

Polis, geçmişte olduğu gibi terörle mücadelede tekrar kullanılacak. Başbakan pek ayrıntı vermese de farklı stratejiler polisle sınırlı değil, bunların bir kısmını ancak uygulama aşamasında öğrenebileceğiz. İstihbarat konusunda, özellikle de istihbaratın değerlendirilmesinde bazı gelişmeler olabilir. Çünkü hemen her terör olayında istihbarat eksikliğinden söz ediliyor.

Askerî operasyonlar da zaman zaman tartışma konusu oluyor. Bazı çevreler tarafından teröre gerekçe olarak dillendiriliyor. Erdoğan, güvenlik güçlerinin operasyonları devam ettireceğini anlattı. Örgütün silah bırakması, yol eşkıyalığından vazgeçmesi durumunda ancak operasyonların yok denecek seviyeye ineceğini söyledi.

YAŞ'a sayılı günler kaldı. Pazartesi günü toplanacak. Gerginlik bekleyenler yok değil. Geçen yıl tutuklu generallerin durumu uzun süre tartışılmış, dosyaları aylarca açık kalmıştı. Bu kez tutuklu general sayısı çok daha fazla...

Başbakan'a YAŞ'ı soruyoruz. Yine toplantının tamamına katılacak. Gerginliğe ihtimal vermediğini söyledi. Erdoğan, "Hukuk normal mekanizması içinde çalışıyor. Yasalar neyi gerektiriyorsa o yapılır." dedi. 2011 şûrasının başka avantajları da var. Geçen yılın tecrübesi çok önemli sözgelimi. Gerekli dersler çıkarılırsa hiçbir sorun yaşanmaz. Askerî kesim, hukuku zorlayarak, yasaları dolanarak, sivil idareye direnerek sonuç alamayacağını yaşayarak öğrendi. Tecrübe dediğim bu.

Futbolda şike konusunu da konuşuyoruz. Futbol, seçim sürecinde de gündeme gelmişti. Başbakan Erdoğan'ın Fenerbahçe taraftarlığını Trabzonlular tartışmaya açmıştı. AK Parti'nin Trabzon mitinginde nahoş olaylar yaşanmıştı. Şike soruşturmasının odağında Erdoğan'ın taraftarı olduğu Fenerbahçe var.

Söyleyecekleri merak konusuydu. Şöyle dedi: "Doğrusu bu süreci arınma, temizlenme süreci olarak değerlendiriyorum. Federasyonun kılı kırk yararak götürdüğü süreci takdir ediyorum. Bir Fenerbahçeli Başbakan olarak kalkıp da burada Fenerbahçelilik yapamam." Erdoğan ilk kez bu kadar açık konuşuyor.

Kuşkusuz şike soruşturması yargının işi... Her türlü çete ve cuntalarla mücadele konusunda AK Parti iktidarının oluşturduğu iklimin rolü de inkâr edilemez. Bugüne kadar bazı şike iddiaları seslendirilse bile üzerine gidilmezdi. Yargı ilk kez şike soruşturmasını derinleştirmekten çekinmiyor. Erdoğan'ın 'arınma, temizlenme süreci' olarak değerlendirmesi önemli. Bilindiği gibi yeni dönemde hükümetin yapısı değişti, bakan yardımcıları geldi. Henüz hiçbir atama yapılmadı. Başbakan, "Arkadaşlarımız çalışıyor. Ramazan sonuna kadar biter." dedi. Bakan yardımcılığı yeni statü olduğu için isimlendirme de hem partide hem de kamuoyunda merak konusu.