GAZİANTEP ve BİŞKEK FOTOĞRAFI

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Kırgızistan gezisi çok kısa sürdü. Program daha yolun başında revize edildi. Gaziantep patlamasından dolayı gezinin iptali tartışıldı. Bişkek zirvesi de önemliydi. Türkiye'nin öncülüğünde kurulan Türk Konseyi üç yıl sonra ikinci toplantısını yapacaktı.
Seyahat, önce Gaziantep'e, oradan Bişkek'e uçacak şekilde yeniden düzenlendi. İyi de oldu. Öğle sıcağında Bahaeddin Nakipoğlu Camii'nden verilen fotoğraf teröre en iyi cevaptı. Devletin zirvesi bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Gül ve siyasi parti liderleri... Aynı safta durdu. Ve bir Gaziantep ruhu doğdu.
Kısa Gaziantep turu bize şehrin, doğrudan kardeşlik iklimini hedef alan teröre karşı çok sağlam durduğunu gösterdi. Asil ve vakur bir duruş. Şehir ilk şoku atlatmış. Duygusal tepki yerini sağduyuya bırakmış. Sokaktaki insan terörün neyi hedeflediğinin farkında.
Bişkek yolunda Cumhurbaşkanı Gül'le konuşuyoruz. Tek gündem terör. PKK'nın artan eylemleri. Cumhurbaşkanı Gaziantep fotoğrafının Ankara'nın siyasi iklimini olumlu yönde etkileyeceğine inandığını söyledi. Terör kurbanı küçük çocuğun cenazesi herkes gibi Gül'ü de duygulandırdı. Hislenmemek mümkün mü?
O anı anlatırken "Namazı kıldıran imam o küçücük çocuklar için 'çocuk niyetine' dedi. Onlar daha küçücük çocuklardı." dedi. Malum, cenaze namazlarında 'er kişi' veya 'hatun kişi niyetine' denir. Şimdi buna çocuk da eklendi. Çocuk naaşının liderin birlik beraberlik fotoğrafı kadar kalıcı iz bırakacağı kesin.
Cumhurbaşkanı, PKK'nın 2012'yi final yılı ilan ettiğini söyledi. Büyük planları vardı. Şemdinli'de sahneye koydu. Ağır yenilgi aldı. Gaziantep eylemini terör örgütü üstlenmedi. Bir yabancı devletin parmağı olabilir mi? Suriye olağan şüpheli. Cumhurbaşkanı 'Benim PKK olduğuna dair hiçbir tereddüdüm yok' dedi. Gül'ü bu kadar kesin konuşmaya iten neden terör örgütünün sicili ve gözaltına alınan şüpheliler...
Üstlenmemesinin sebebi mi? Cumhurbaşkanı'na göre 'çocukların ve sivillerin bayramda öldürülmesine Kürt'üyle Türk'üyle tepki verilmesi' olabilir. Gül'e BDP milletvekillerinin teröristlerle kucaklaşma görüntüleri de soruldu. 'Sorumsuzca' dedi ve ekledi: "Eğer tüm ipleri kopartsalar ancak o zaman yapılacak işti bu." Başından beri BDP'nin yüzünü Ankara'ya dönerek siyaset yapmasını önemseyen Gül'ün, milletvekillerinin ipleri koparmış gibi davrandığını söylemesi ilginç.
Bir meslektaşımız 'Terör sorununu cumhurbaşkanlığınız döneminde çözmek istediğinizi söylemiştiniz. Başbakanlığınıza kadar bu sorun çözülür mü?' diye sordu. Herkes dikkat kesildi. Çünkü Gül'ün söyleyeceği bir söz 2014'e ışık tutabilirdi. En ağırlıklı senaryo Gül ile Erdoğan'ın yer değiştireceği şeklinde. Cumhurbaşkanı 'Bizim aklımızda bunlar yok' dedi. Tahmin edildiği gibi 2014'e dönük değerlendirme yapmaktan kaçındı.
Gaziantep'ten dolayı Bişkek'e geç saatte indik. Ertesi sabah Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye, Azerbaycan, Kırgızistan ve Kazakistan'ın oluşturduğu 2. Türk Konseyi Zirvesi'ne katıldı. Burada etkili bir konuşma yaptı. Aynı milletin 6 eşit devleti olarak tüm kardeş ülkeleri Türk Konseyi'nde görmek istediğini belirten Gül "Kardeşler arasında herhangi bir alınganlığa ve çekingenliğe yer olmamalıdır. Günümüz dünyasında işbirliği ve dayanışmaya olan ihtiyaç her zamankinden fazladır." dedi.
Bişkek Zirvesi ile kültür, eğitim ve bilim alanlarında işbirliğinin derinleştirilmesi amaçlanmıştı. İleride önemli sonuçlar doğurması beklenen üç anlaşmaya imza atıldı. Gül'e Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer eşlik etti. Türk dünyasında liderlerin buluşmasının her zaman simgesel anlamı vardır. Bişkek'ten verilen fotoğraf her açıdan çok anlamlı.
Bişkek'te Cumhurbaşkanı Gül'ün kulak rahatsızlığı nüksettiği için program tekrar revize edildi. Ertesi günkü Kırgızistan resmi görüşmeleri iptal edildi. Zirvenin bitişiyle dönüşe geçildi. İki günlük Kırgızistan seyahati yarım gün sürdü. Ama bu kısa zaman dilimine çok şey sığdı.
Gaziantep ve Bişkek fotoğrafı unutulmayacak.