Epey zamandır Yeni Anayasa hazırlıkları konusundaki çalışmaları kulis bilgisi olarak takip etmeye çalışıyorum. 2023 seçimleri öncesi öyle görülüyor ki Yeni Anayasa tartışmaları üzerinden Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı’nın yarışını seyredeceğiz.
Yeni Anayasa tartışmaları bir taraftan Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin revizyonu kapsamında, Millet İttifakı’nın Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme dönüşü ile gündeme gelecek.
Bir taraftan AK Parti diğer taraftan MHP Yeni Anayasa konusunda kamuoyuna hazırlıklara başladığını gecen yıl duyurdu. Muhalefet ise Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem adıyla, CHP, İYİ Parti, Gelecek Partisi ve DEVA açıklamalarda bulundu.
Ne hikmetse Yeni Anayasa hazırlıklarının detayları konusunda tarafların hiç biri halkın görüş ve fikirlerini alacak şekilde bir çalışmaya girişmedi. İster iktidar ister muhalefet Yeni Anayasa hazırlık çalışmalarını hangi kriterlere göre yapıyor? Bu Anayasa çalışmalarını biz gazeteciler neden sadece kulis bilgilerinden öğreniyoruz?
Anayasalar toplumun ortak sözleşmeleridir. Anayasalar hiçbir zaman gizli mahfillerde hazırlanıp millete noter gibi onaylatılacak belgeler olmamalıdır. Her aşamasında, her noktası virgülü konulurken mutlaka toplumun görüş, düşünce ve fikir süzgecinden geçmelidir.
Oysa kulislere yansıyan bilgilere göre ne iktidar partilerinin, ne muhalefet partilerinin hazırlığında hiçbir şekilde toplumun görüş ve düşüncelerinin dikkate alınmadığı görülüyor. Zaten böyle bir niyet olsaydı şimdi kulis bilgilerine göre değil çalışmaları gören biri olarak aktarıyor olurdum.
Bir Anayasa toplumdan gizli hazırlanıyorsa o Anayasada millet menfaatlerinin olması beklenmemelidir. Eğer Anayasalar toplumsal sözleşme ise metnini toplum oluşturmalıdır. Yeni Anayasa hazırlıklarını yürüten iktidar ve muhalefet temsilcilerinin görevi sadece ve sadece toplumun oluşturduğu metinleri derleyip toparlayıcılık olmalıdır.
İster iktidarın ister muhalefetin Yeni Anayasa hazırlıklarını hiçbir şekilde toplumdan habersiz milleten uzak gizli mahfillerde hazırlanmamalıdır. Son dönemde topluma yansımayan çok fazla Yeni Anayasa hazırlıkları toplantılarının yapıldığı bilgilerini alıyoruz. Hangi kriterlere göre hazırlık yapıldığını bilmiyoruz. Toplumdan gizli milletten uzak yangından mal kaçırır gibi millete dayatılacak bir Anayasa kabul edilemez.
Milletin haberi olmadığı Yeni Anayasa içeriğini ben neden yabancı medya organlarındaki analizlerden okuyorum? 23 Nisan 2021 tarihinde “Yeni Anayasa’ya Dünyanın İlgisi” başlıklı yazımızı hatırlayanlar olacaktır.
Yeni Anayasa konusundaki içerikleri bir İsrail Gazetesi’nin analiz köşesinde okuyoruz. O analizi konu alan yazımızda vurguladım. Tekrar vurguluyorum. Şu an muhalefet kanadı da iktidar kanadı da Yeni Anayasa hazırlığını toplumun genelinin görüşlerine açılmadan devam ederse o metinleri yırtıp atsınlar. Onların yerine Türkiye için ister İngilizce, ister Fransızca, ister Arapça, isterse İbranice olsun hangi dilde orijinal hazırlanmış metin varsa onu halka sunulabilirler. Halk o metinleri Google’den çevirecek kadar akıllıdır. Sizlere zahmet olmasın.
Şu bilinsin Millet kendisine dayatılan Anayasa istememektedir. Milletin beklentilerini yansıtmayan, toplumun sorunlarını öncelemeyen, halkın gelecek planlarıyla paralel projeleri olmayan hiçbir siyasi hareketin geleceği olmaz.
Gördüğümü ifade edeyim. İktidarı ile muhalefeti ile bugün toplumu okumaktan hızla uzaklaşan siyasi kadrolarla karşı karşıyayız. Elimdeki araştırmalar siyaset kurumuna karşı toplumda itibarın çok azaldığını gösteriyor. Böyle giderse tamamen sıfırlanacaktır.
Kalın sağlıcakla…