Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin hizmetlerini duyurduğu basın bültenlerini takip ederim.

Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz ile birlikte 2014’te Karesi Belediyesi’nde basın danışmanlığına adım atan gazetecilik deneyimine sahip Mehmet Örs ve Sevil Bıçakçı’nın basın bültenlerini anlaşılır halde servis etmesinin ilgim duymamda payı büyüktür.

Son olarak “kahraman itfaiyeci hayat kurtardı” başlığını görünce “haberi” okumak istedim.

Basın bülteni yerine “haber” diyorum.

Çünkü haberin çıktığı bütün gazeteleri kontrol ettim. Başlık ve içeriğinde en küçük değişiklik yok.

Basın birimleri profesyonelleşiyor, gazetecilik deneyimleri olanlarla çalışıyor.

Bazıları, gazeteciliğin yeterli olmadığını, kurumsal sorumluluk bilincini de geliştirip daha verimli hale gelebiliyor.

Burada basın danışmanı kardeşlerimize güzelleme yapmak değil amacım.

İşini doğru yapanların hakkını teslim etmek…

Bir de bu insanları takdir edeni alkışlamak.

Liderlik, hedefe kiminle daha kolay ulaşacağınızı bilmektir.

Başkan Yücel Yılmaz’ın bu konudaki olağanüstü zekasını Balıkesir halkı takdir etmişken, bizim telaffuz etmemiz iltifat sayılmaz.

Şimdi niye bunu yazıyorum?

Çünkü ben halen aktif olarak bir gazete yönetiyor olsaydım, “kahraman itfaiyeci” haberini manşet yapardım.

Hele böyle günlerde, hem toplumsal moral değerlerini yüceltir hem de unutulmuş gazeteciliğin ağırbaşlı bir hatırlatması olurdu.

Gazetecinin, bir kahramanın hayatına, yaptıklarına, olayın ayrıntılarına bakması gerekmez mi?

Basın birimindeki arkadaşlara ve İtfaiye Daire Başkanı Halil Yılmaz’a sormadım, “haberle ilgili ayrıntı isteyen oldu mu?” diye

Çünkü manşete taşırken, haberi daha ayrıntılı verebilmek için bu güzel malzemeye sos niteliğinde ayrıntılar eklemek gazetecinin işidir.

İtfaiye eri Mehmet Poyraz’ın sağlık durumu, özel hayatından sakıncası olmayan bilgiler, ne zamandan beri itfaiye eridir, duyguları, olay anında neler hissetti, nasıl karar verdi? gibi soruların yanıtı alınabilirdi.

KAHRAMAN KİMDİR?

Olayı basın bültenindeki orijinal ifadelerle hatırlatalım:

“Balıkesir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Eri Mehmet Poyraz Zeybek, yangına müdahale için gittiği evde mesleğine yakışır bir kahramanlığa imza attı. Zeybek, koruyucu malzemelerini dumandan zehirlenen 81 yaşındaki vatandaşa takarak hayatını kurtardı. Zeybek’in kendi hayatı pahasına yaptığı girişimi takdirle karşılandı.”

Kahramanlık kısaca, “savaşta yiğitlik ya da tehlikeli bir durumda yararlılık gösteren kimse” diye tanımlanır.

İtfaiye erinin durumu, kahraman tanımına uyuyor.

Çünkü müdahale edilen yangında dumandan etkilenen ileri yaştaki bir insan, hala hayatta…

Gazetecilik, sıra dışı olayları izlemek, görünen sıradan olayların ardındaki görünmeyene bakmayı gerektirir.

Basın birimindeki arkadaşlarımız belli ki, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Halil Yılmaz’ın verdiği teknik bilgileri değerlendirirken, medyanın ilgi duyacağı “kahramanlık” vurgusuyla haberi servis etmiş.

Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz başka olmak üzere bu duyarlılıkta payı olan herkesi kutlarım.

Gazeteci dostlardan da aynı duyarlılığı istiyorum.

Bunu 34 yıl gazeteciliğin her kademesinde çalışan, halen üniversitede gazetecilik dersi veren bir iletişimci olarak bekliyorum.

“Haberin iyisi, kötüsü olmaz?” gibi yargılarla mesleği icra edenlerle çalıştım uzun yıllar.

Haberin değeri, gazeteci tarafından artırılır veya yok edilir.

Haber bakış açısıyla zenginleşir.

Gazetecilik zekası, becerisi ve isteği mesleki sorumluluktur.

İnsanı haber yapmayacaksan, gazeteci olmaya gerek yok ki!

Olay, olgu ve yargılar siz yazmasanız da hayatın olağan akışı içinde ilerliyor.

Haberin insani ayrıntılarını, haberin insan için olduğunu unutursanız, meslek de sizi unutur.

İnsanı manşet yapmaya değer gazetecileri yürekten kutluyorum.