Kapitalizm ölüyor, ortaklık bozuluyor!

3 BÖLÜM

SÜPER ÜLKELER KLASMAN DÜŞERKEN
YENİ DÜNYANIN YENİ GÜÇLERİ YÜKSELECEK

Kapitalizm ölüyor ortaklık bozuluyor. İşte bugün küresel sermayenin yarısını yönettiği söylenen Londra merkezli uluslararası sermaye ile Kimilerinin Ulusal "ABD derin devleti" dediği veya Ulusal görüşü savunan Amerikalılar ( ve o gücün yanındakiler) arasındaki temel sorun aslında mevcut yapının artık sürdürülemez oluşudur. Biri çıkarları açısından gücün başka coğrafyalara kayışını ve yeni bir küreselleşmeyi savunurken diğeri ABD merkezli Dünya'nın devamını istemekte, ülkenin ve hegemonyalarının sürdürülebilirliğini buna bağlamaktadır. Daha bir çok anlaşmazlık vardır ABD iç politikasına yönelik.

Uluslararası sermaye önünde sonunda beklenen çöküşün gerçekleşeceğini ve akabinde çok temel teknolojik, ekonomik ve sosyolojik değişimlerin olacağını görüp buna sermaye transferleri, teknoloji yatırımları senaryoları ile yıllardır hazırlanmıştır. 2000 li yılların başından bu yana Asya nın yükselen ve yüksek ölçekli ülkelerine büyük bir sermaye akışı ve teknoloji transferleri gerçekleştirmiştir.

Tabiki bu transferler büyük küresel ekonomik senaryolar çerçevesinde yapılmıştı. 

Bir zamanların ünlü yaklaşımı:

"Artık mal üretimi gelişmişlerin işi değil gelişmekte olan ülkelerin olmalıdır. Biz gelişmişler para-kredi sistemini yönetelim, buluşlar neticesi ortaya çıkan yeni teknolojileri üretip yüksek karlar yapalım. Bu teknolojiler eskidikçe onları diğer gelişmekte olan ülkelere terkedelim. Daha az karlarla onlar üretsinler. Biz daha yeni teknolojilerle çok yüksek karlarla devam edelim. Bu süreç böyle devam etsin."

İşte bu yaklaşım batının karşısında Asyayı büyüttü

Dünyada batmakta olan sadece parasal sistem değil,  aynı zamanda, batının yukarıda belirtilen yeni teknoloji ve üretim dağılımı kurgusundan beklentileridir. Bu sonuncusu Güneydoğu Asya ya yapılan arge  yatırımları sonucu yüksek teknoloji üretimleri ve Çin'in ölçek ekonomisinin devasa yapısı nedeniyle batının gelişmiş ekonomilerince aşılması çok güç bir soruna dönüşmüştür.

Uluslararası sermayenin Asya'ya kayışı bu süreç içinde gerçekleşmiştir. Bugün adeta London City (Yani uluslararası sermayenin merkezi) Şanghay'a taşınmıştır.

Küresel parasal sistemi alarm vermeye başlamışken, bunun üzerine eklenen virüs krizi, yarattığı işsizlik ve olağanüstü şartlara yükselmiş olan her türlü güvenlik sorunları toplumsal yapıları rahatsız edip aşırı derecede uyarmaktadır.

Önümüzdeki kısa ve orta vadede yaşanan ve yaşanacak güçlükler nedeniyle  aşırı uyarılmış toplumlar devlet düzenlerini ve kapitalizmi daha toplumsal yapılara dönüştürmek üzere zorlayacaklardır. Şimdilik heryerde virüs tehdidiyle toplumlar evlere hapsedilmiştir.

Tüm Dünyada yönetimler iç baskılarla zorlanacak, sorgulanacak ve sosyal hareketlenmeler sonrasında veya eşzamanlı başka bir süreç başlayacaktır. Bu süreç bilgiye ve otomasyona bağlı yeni üretim ve iletişim sistemlerinin gittikçe artan şekilde ağırlık kazanacak olması ve ekonomik işleyiş tarzlarında ve üretim yapılarında radikal değişimlerdir.

Küresel çerçevede kimi uluslararası kurumların kapısına kilit vurdururken, kimi ülkeler iflas bayrağını çekecek, süpergüçler klasman düşüp küçülecek, eski işbirliği öbeklenmeleri dağılabilecek ve başka coğrafyada başka bölgesel ortaklıklara şahit olunabilecektir.

Doların rezerv para pozisyonu petro-dolar sisteminin yıkılışı ile sona erme sürecine girmiştir. İşte petrol fiyatlarının aşırı düştüğü bir dönemin içine girildi. Artık ülkelerin anlaşıp üretilen petrol miktarını düşürmeleri de sorunu çözmeye yetmiyor. Toptan piyasalarda petrol alana üste para veriyorlar. Zira petrolün saklama maliyetleri satış fiyatından pahalı. 

Yaşanan; "Altına endeksli Dolar" sisteminden çıkılıp "petro-Dolar" sistemine girildikten 50 yıl sonra sistemin de çöküşüdür. Kısacası Doların en önemli dayanağı bugünlerde yıkılmaktadır. 

Piyasaya yeni sürülen nakit trilyonlara rağmen (Mayıs 2020 itibarıyla 6,5 triyon Dolar) batmakta olan ve güven yitirmiş şirketlerin ve yatırımcıların Dolar ihtiyacından dolayı yükselen Dolar paritesi aslında her büyük krizin ilk aşamalarında görülmektedir. Sonraki aşamalar siyasi baskılar altındaki hükümetler, yüksek enflasyon, krizin tepe noktasına ulaşması ve yükselen gerçek maddi değerlerdir.

- ABD'nin ağırlıklı olarak finansa bağlı ekonomisinin çökmesi ve ülkenin iç sorunlarına yönelerek küresel gücünü Dünyanın çoğu coğrafyasından geri çekmesi.

-Doların aldığı darbeyle piyasalarda yeni para birimleri karmaşası. IMF nin dijital parasını(SDR) dayatması.

-Kimi ülkelerin uluslararsı ticareti kendi para birimlerinde ısrarı ve değerli madenlerin devreye girişi.

-  Virüs, iklim problemleri, ekonomi problemler, dış ticaretin aksaması, gıda krizleri, güvenlik ve savunma meselelerinin aciliyet kazanması gibi bir çok nedenler yüzünden güçsüzleşen hükümetlere küresel çözümlerin sunulması nedeniyle yeni ulus üstü iradelerin kuruluşunun dayatılması...

Devam edecek...