HEMEN yanı başımıza, kurşunlar yağdırılmaya başlandı.
Darbe miydi, terör saldırısı mıydı, yayınımızı kesecekler miydi, ailem ne durumdaydı, bizi de almaya gelecekler miydi?
Kafamda deli sorular..
Bizi de bombalarlar mı, ölür müyüz? bombayla ölmezsek darbeciler kesin bizi alır götürür!..
Hep bu his..
İlk kez bu kadar yakın ölüm...
Babam arıyor, eski darbeleri yaşamış, görmüş sonuçta.. “Yayındaki her sözüne bugün ayrıca daha bir dikkat et!” diyor endişeyle..
Tam da o sırada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklaması..
Önce milleti sokağa çağıran sözleri duyunca irkiliyorum; “Eyvah, askerle karşı karşıya gelecek halk, çok kişi ölecek!”
Ama sonradan anlıyorum ki;
O çağrı olmasa, şu anda bunları bile yazamıyor, konuşamıyor olacaktık.
Hem kaçımız hayatta olacaktı ki zaten?
★★★
En uzun gecede yaşadıklarını ve hissettiklerini böyle özetliyor Habertürk tv Ankara Haber Müdürü Aysel Torun..
O gece, hemen Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yanında bulunan televizyon binasında yayındaydı Aysel.
Bombalar atılmaya başladığında binadan dumanlar yükselince dışarı çıktı.
Kurşun sesleri çınlatıyordu her yeri.
Bombalar atılmaya başladığında binadan dumanlar yükselince dışarı çıktı.
Kurşun sesleri çınlatıyordu her yeri.
Allah, o gece sokaklara dökülerek ülkeye ve demokrasiye sahip çıkan müminlerin içlerindeki korkuyu çıkardığı gibi, Aysel’in de içerisindeki kaygıyı alıp atmıştı sanki!
Korkmadı, sinmedi, canlı yayına bağlandı, Külliye önünde olup bitenleri aktarmaya devam ederek o karanlık geceye ışık tuttu.
★★★
Sevgili meslektaşımızın dediği gibi, bugün bunları yazıyor ve konuşuyorsak;
1- O çağrıyı yapan Tayyip Erdoğan'a,
2- Milli Duruş sergileyen Basına,
3- Darbeye karşı darbeyle karşılık veren Türkiye sevdalılarına çok şey borçluyuz çoook..
...
...