Unutmayalım ki Haçlı dünyasının ortak rüyası; ‘’son Türk yurdunu işgal edip, Türk milletini Anadolu’dan söküp atmaktır’’. Atamadık diye kahroluyorlar, sahte dostluk gösterileri yapıyorlar. Amma bizim de bir atasözümüz vardır bunları tarif eden: ‘’ısıracak köpek dişini göstermez.’’
Haçlı dünyasının asırlara baliğ olan düşmanlıklarını tanımak ve ona göre cephe alıp hazırlıklı olmak kolay. Zor olan; dost görünümlü iç düşmanları tanıyamamak ve tahribatlarına mani olamamak. Atalarımız ne güzel söylemiş; ‘’Düşmanın süngüsü bağrımızı delmezken, dostların nefesi az bile geldi.’’ diye..
Dost görünümlü dış düşmanlar belli, her türlü tedbir alınıyor. Asıl mesele dost görünümlü iç düşmanlardır. İç düşmanlar çok samimi arkadaşımız olduğu gibi, aile fertlerimizden birisi de olabiliyor.
Bazen evimizde izlediğimiz ve aile fertlerine izlettirdiğimiz televizyon kanalıdır iç düşman. Bazen devamlı takip ettiğimiz Radyo kanalıdır. Genellikle de her gün para verip aldığımız ve hanımımızın, kızımızın, oğlumuzun, torunlarımızın önüne koyduğumuz, ilavelerine ve bulmacalarına hayran kaldığımız gazete ve mecmualardır dost görünümlü iç düşmanlar.
İzlediği Tv. ve Radyo kanalının fikri yapısı yanı sıra, okuduğu Gazete ve mecmuaların ideolojik görüş ve telkinlerine göre de şekillenen aile fertleri, Vatansever, dinine imanına kitabına ve bayrağına bağlı olabildikleri gibi, bu mefhumların azılı düşmanı da olabiliyorlar, okudukları, seyrettikleri yazılı ve görsel yayınlar doğrultusunda.
Yegâne sebep; Evimizde izlediğimiz Tv Kanalına, Radyo istasyonuna, gazete ve mecmualara pazardan aldığımız gıda maddeleri kadar dikkat etmememizdir! Çürük domates almıyoruz amma çürük gazeteleri tomarla evlerimize taşıyoruz, çoluk çocuk hoş vakit geçirsin diye!
Pazardan veya marketten aldığımız meyve ve sebzelerin çürük ve bozuk olmamasına dikkat ettiğimiz kadar evimizde izlediğimiz Radyo, Tv, okuduğumuz gazete ve mecmualara da dikkat etseydik, evimizden vatan haini, Devlet düşmanı, bayrak ve Kur’an düşmanı kızımız da çıkmazdı, oğlumuz da.
O halde en fazla dikkat edeceğimiz hususların başında izlediğimiz Tv. Kanalı, Radyo istasyonu ve okuduğumuz gazete ve mecmualar olduğunu bir an olsun aklımızdan çıkmamalı ve azami dikkatli davranmalıyız.
Bugün ülkemizin kalkınmasına, gelişmesine ve emsallerini fersah fersah gerilerde bırakarak lider ülke konumuna gelmesine sevinemeyen ve hatta dış düşmanlarımızdan daha fazla düşmanlık yapanlar da bu ülkenin insanları değilmidir? Bu zavallılar ülkelerine düşman olmak için özel okullarda ‘’bir insan kendi ülkesine nasıl düşman yapılır veya bir insan yabancı güçlere nasıl uşak yapılır’’ diye ayrıcalıklı ders görerek bu hale gelmediler.
Şimdi iç düşman kategorisinde değerlendirmek mecburiyetinde kaldığımız bu zavallılar, Vatan, din-iman, Bayrak ve Kur’an düşmanı olmak için ilk eğitimlerini Annelerinin, Babalarının evlerine getirdikleri gazete ve mecmualardan aldılar, izlemek zorunda bırakıldıkları Tv. Kanalı ve Radyo yayınlarından aldılar!
Çarpık bir ideoloji uğruna tüm mukaddeslerini bir kenara itip dış düşmanlarımızla ağız birliği ve işbirliği yapanlara özellikle dikkat etmek elbette her vatanseverin görevidir. Oğlumdu, kızımdı, akrabam ve yakın dostumdu diye bunları görmemezlikten gelmek, son Türk yurdu aziz vatanımıza ihanetle eş değerde bir düşüncedir.
Yıllarca yedirip içirdiğimiz, okullarımızda okuttuğumuz, sevip okşadığımız ve hatta gözümüzden bile sakınarak üzerlerine titrediğimiz evlâdımız, insanımız şimdi Almanya’da, Fransa’da, İngiltere’de, Amerika’da, Belçika’da, Hollanda’da bu ülkelerin Devlet Başkanlarının koltuğunun altına sığınmışlar, namus ve şereften yoksun ve fakat bol maaşlı hayat sürüyorlar(!) Alman şansölyesi nin, ABD Başkanının, Vatikan Kardinalinin boyunlarına taktıkları tasmayı da vatanlarına ihanetin madalyası olarak zerre kadar utanmadan taşıyorlar.
Cumhurbaşkanımız Tayyip Bey ne zaman Vatan dese, Bayrak dese, Kur’an dese içimizdeki vatan, bayrak ve Kur’an düşmanı insan kılıklı mahlûklar salyalarını akıtarak Radyolarından, Televizyonlarından ve gazetelerinden ulumaya başlıyorlar.
İşin en garip yanı ise, batı ajanı ve sapık düşünceli mahlûkatla aynı görüşte olmadığı halde, evine götürdüğü gazetenin, mecmuanın nereye hizmet ettiğinden bihaber olan şuursuz Müslümanların halidir..
Vatanına, bayrağına, şehidine, Kur’anına ve milletine düşman gazete ve mecmuaları tanıyamayan bir insan, nasıl olurda kendi aile ocağının düşmanını tanıyabilir ki? Oğlum Marksist-Leninist ideolojinin kurbanı olmuş, Homolara, LBGT lilere, Biseksüel ve Lezbilenlere hayranlık besliyor, diye feryat eden baba, kızım artist olacağım diye evden kaçıp pavyona düşmüş diye gözyaşı döken anne, maalesef çocuklarınızın zihin ve fikir katili sizsiniz. Bunlar ne yazık ki, sizlerin eseridir
Her gün evinize taşıdığınız gazeteyi, izlediğiniz Televizyon kanalını, sabah akşam dinlediğiniz Radyo kanallarını bir an olsun vicdan muhasebesinden geçirme zahmetine katlansaydınız bu gün dizinizi dövmez gözyaşı dökmezdiniz. O halde hiç ağlamaya, sızlanmaya, dizinizi dövmeye özellikle anne ve baba olarak sizin hiç hakkınız yok. Çünkü vatan düşmanı, Bayrak düşmanı, Kur’an düşmanı bu gençleri evinize götürdüğünüz gazeteler, mecmualar ve izlediğiniz Tv. Kanalları ve Radyo yayınları ile müşterek olarak siz yetiştirdiniz, bunlar maalesef sizin ortak eseriniz.
İnşallah aile reisleri bundan sonra biraz geç de olsa, okudukları ve evlerine götürdükleri gazete ve mecmualara dikkat ederler. Evlâtlarımızın yanlış ideolojilerin etkisinde kalarak din, iman, vatan, bayrak ve kur’an düşmanı olmalarına katkıda bulunmazlar.
Homo, lezbiyen, biseksüel Vs. ve pek çok sapkınlıkların kaynağı da maalesef evlerimize götürüp evlatlarımızın önüne koyduğumuz gazete, mecmua ve evlerimizde izlediğimiz sapık Televizyon kanalları ve sapık Radyo yayınları olduğunu unutmayalım…