ESKİLER ''bir şeyi kırk kere söylersen olur'' derler. Eğer çok istersen, dileğine kavuşursan demenin kısa yolu bir anlamda eskilerin söyledikleri. Bazen olmasını çok istediğiniz birşey olmuyor. Bir pürüz çıkıyor ve elden birşey gelmeden kala kalıyor insan.
Balıkesir Sanayi Odası'nın ev sahipliğini yaptığı ilimizdeki oda, borsa başkanları ve temsilcilerinin Balıkesir milletvekilleriyle buluştuğu toplantıya katılmayı çok istemiştim.
Çünkü merak ediyordum, hem iş dünyasının, hemde 24. dönem milletvekillerimizin Balıkesir adına ne gibi mesajlar vereceklerini.
Balıkesir'in yarınlarıyla ilgili ne gibi projeler ortaya koyacaklarını, Balıkesir adına vekillerden takipçisi olmasını isteyeceklerini inanın çok merak ediyordum.
Merakımızı giderelim diye 'patronlar kulübü'nün toplantısına katılmayı çok istedik ama, olmadı.
Hesapta olmayan Karadeniz programına katılmak zorunda kaldık.
Fena da olmadı aslında.
Balıkesir'in bayıltıcı sıcağını hissetmedik, dedikodusundan kurtulduk bir süreliğine en azından.
Trabzon'dan başladık, Gümüşhane, Bayburt ve Erzurum'la noktaladık. Hamsiköy'ün tadı damaklarda kalan kuru fasulyesini, Bayburt'un ketesini tattık. Palandöken'in zirvesinde kar görüp kavurucu sıcaklarda içimizi serinlettik.
Karadeniz'i görmeyenlere zamanları varsa, imkanları elveriyorsa mutlaka öneririm yeşilin her rengini barındıran o coğrafyadaki güzellikleri..
***
Turlarken Karadeniz bölgesini, zaman zaman çok sıkıldığımız, bazı anlarda 'buraları bize göre değil' diye mırıldandığımız ama havasını soluyup, suyunu içtiğimiz, ekmeğimizi kazandığımız Balıkesir'de aklımızdan çıkmıyordu.
Onüç günlük süreçte birçok eş-dost-arkadaş aradı. Yüzde 90'ı inanın, 'dedikodu' yaptı.
Benim merakım ise, 'patronlar kulübü'nde neler konuşulduğundaydı.
Kimlerin ne gibi öneriler getirdiğinde, projeler sunduğundaydı.
Acaba yeni birşeyler söyleyen oldu mu, yoksa yine her zamanki gibi havanda su mu dövüldüğündeydi.
Çünkü o toplantıya katılmayı, atmosferi solumayı çok istemiştim.
Hem beni arayanlara, hem de o toplantıyı takip eden muhabir arkadaşları arayıp "Balıkesir adına neler ortaya konuldu, somut bir konu varmıydı, klişeleşmiş ifadeler mi kullanıldı?" sorusunu yönelttiğimde aldığım karşılıklar aynen şöyle idi:
"Yine havanda su dövüldü.."
"Dostlar alışverişte görsün misaliydi.."
"Zaten seninde daha önceki toplantılarda işittiğin sözlerdi.."
"Öyle ahım-şahım, kayda değer birşey yoktu.."
"İyi ki yoktun. Boşu boşuna 4-5 saatlik zaman kaybederdin.."
Bildiğimiz, günlük hayatımızda kullandığımız klişeleşen karşılıklardı bana aktarılan.
***
İnanmak istemedim, illaki birileri çıkıp farklı şeyler seslendirmiştir Balıkesir adına diye düşünerekten.
Balıkesir'e dönüp ofise adımımı attığımda dün, o toplantının yapıldığı günün ertesinde yayımlanan yerel gazeteleri tek tek incelemek oldu ilk işim.
Balıkesir iş dünyasının temsilcileriyle milletvekillerimizin dile getirdikleri konuları okudum, inkisarıhayale uğradım.
Neden mi?
Ana teması Balıkesir olan bir toplantıda konuşulanları günün 24 saati her televizyon kanalında, her haber portalında, yaygın medyada işitebilir, görebilirsiniz.
Ama Balıkesir'in konularının ele alındığını göremezsiniz.
Sorunlarının masaya yatırılıp çözüm önerileri ortaya konulduğunu işitemezsiniz.
Balıkesir'in gelişimi noktasında neler yapılması gerektiğini, yarınları için projeler üretildiğini duyamazsınız.
Siz kalkıp Balıkesir'de "Balıkesir'in bugününü, yarınını konuşalım, her fırsatta Balıkesir adına hiçbir şey yapmadıklarından dem vurup eleştiri oklarını peşpeşe sapladığımız milletvekillerimizi de ortak paydada buluşturalım, birlik-beraberlik içerisinde hareket edelim" diye toplantı düzenleyeceksiniz, dört saat boyunca da Balıkesir'in adını ağzınıza almayacaksınız, yeni birşeyler söyleyemiyeceksiniz.
Balıkesir'i ilgilendirmeyen konuları haber bültenlerinde zaten yılın 365 günü işitiyoruz.
Balıkesir'in bugününü, yarınını Balıkesir'de konuşmayacağız da, nerede konuşacağız?
Organizasyon alkışı hakediyor ama, içerik anlamıyla "Bu Balıkesir'de birşey olmaz" diyerek haketmedikleri ortamın değişmesi noktasında tek bir adım atmayı kendilerine zul görenleri haklı çıkartan sonuç ortaya koyması da, Balıkesir'in 2023'de Türkiye'nin ON NUMARASI olmasını hedefleyenleri inkisarıhayale uğratıyor.
***
Hiç mi konuşan olmamış Balıkesir'i de böyle sitemkâr davranıyorum.
Elbette konuşan, Balıkesir'i kendine dert edinen olmuş..
Balıkesir-Çanakkale illerini kapsayan Karayolları Bölge Müdürlüğü kurulması, Balıkesir'e bir ikinci üniversitenin bugünden konuşulmaya başlanması, yıllardır atıl durumdaki SEKA arazisinin değerlendirilmesi gibi konuları gündeme taşıyıp "bunları konuşalım, dillendirelim, bunların takipçisi olalım, enerjimizi bu noktalara yoğunlaştıralım" demiş.
Yine yeni bir ufuk ortaya koymuş, Balıkesir'in yol haritasını çizip önümüze sunmuş.
Balıkesir'in yarınları için bunları gündeme getiren kim dersiniz?
Bugün için Balıkesir'de olan, ama yarın nerede olacağı bilinemeyen 'sıradışı' bir isim.
Vali Yılmaz Arslan'dan sözediyorum.
Böyle bir yaklaşımı, bakışı ondan değil, Balıkesir'e yön verdiklerini iddia eden çevrelerden duymak isterdik.
İşte o yüzden çok önemli olmasına karşın, herşeyi devletten, dolayısıyla onun ildeki temsilcisinden beklemeyi alışkanlık haline getirmiş bir bölgenin insanı olarak önemsemiyoruz onun söylemlerini!...
Balıkesir'de 3-4 yıl daha kalacağını bilebilsek, böyle düşünmeyiz ama, Valiler Kararnamesi'nin eli kulağında..
Keşke Balıkesir'de kalsa..
Benden size bir öneri,
Şimdiden dua edelim de o kararnamede onun adı yeralmasın.
İnşallah bir kez daha inkisarıhayale uğramayız.
Cumanız mübarek olsun..