SAKIN BUNU BİR DAHA SÖYLEME!

Edirne'den Kars’a, Trabzon'dan Siir'te, Denizli’den Samsun’a, Gaziantep'ten Kayseriye, Bursa'dan Zonguldak'a kadar onlarca kente gidip/geldim. 

O illerin bürokratları, seçilmişleri ve sivil toplum örgütlerinin yöneticileriyle görüştüm. 

Daha da önemlisi yayınladıkları kentlerin "gözü, kulağı, sesi" konumundaki gazete ve televizyonların yöneticilerini dinleyip sohbet ettim.

“Balıkesir” adını duyduklarında gözlerindeki parlamayı gördüm. Senin, benim, hepimizin havasını soluyup, suyunu içtiğimiz, ekmeğini yediğimiz Balıkesir’imize kıskanarak bak-tıklarını bire bir yaşayınca göğsüm kabarıyor; “İyi ki Balıkesirliyim” dedim. Bunu ayrıcalık olarak görüyorum.

Gerçekten adı gibi ON NUMARA bir il, bir kentte yaşıyoruz. 

10 NUMARA bir coğrafyada bulunuyoruz.

Bunu söyleyen, dillendiren ben değilim. 

Balıkesirli de değil.  

Balıkesir'i gören, gezen, sahip olduğu değerleri bilen ama, Balıkesirli olmayanlar söylüyor, dillendiriyor bunu. 

Kıskanıyorlar bizi..

İnanmıyorsanız bana, gidip siz de sorun..

Önce gezin, tozun, gözlemleyin ve dinleyin Balıkesir dışındaki illerde yaşayanları..

Duyduklarınız karşısın-da benden daha çok gururlanacaksınız Balıkesir gibi bir ilde yaşadığınız için şükredeceksiniz Allah’a..

Çok güçlüyüz, çook!

Çok iyiyiz, çook!

Çok farklıyız, çook!

Sakın bir daha, “Bu Balıkesir’de bir şey olmuyor” deme. 

Hem ayrıca sen görmüyorsan bile bunu, el alem görüyor, biliyor bizi bizden iyi...

***

Dur! Hemen harlayıp parlama. Geçmişe takılı kalma. Bu işin siyaseti yok. Bak şöyle bir etrafına, neler olup bittiğini gör artık ki, karamsar olmaktan vazgeç hemşehrim.. 

Söylemek istediğim şu.

Balıkesir, Türkiye'nin en güzel, en zengin illerinden biri. 

Yeraltını.. Yani bor baş-ta olmak üzere, altın, çinko, kömür, mermer cevherleri-ni bırakın bir kenara yer üstündeki zenginliğine bakın.

Et, süt, yumurta, zeytin, zeytinyağı... Bu alanlarda ülkenin lokomotifi gibiyiz. 

Boşu boşuna demiyoruz, “Tarımın Başkenti”, “Türkiye'yi Doyuran İl” diye Balıkesir için..

Hepimizin bu noktada hemfikir olduğu kesin.

Aksini söyleyenimiz yok. 

Biz sadece gücümüzün farkında değiliz.

***

Kardeşlerim, 

Gücünün farkında olmak, her alanda yapılabilecekleri gerçekçi zeminde değerlendirmeyi sağlar. 

Kendini küçük görme ise, aşağılık kompleksini besler.. Bilirsiniz zaten bunu. Detaya gerek yok.

Yapmamız gereken, Balıkesir'in koşullarını iyi analiz etmek ve elimizdeki imkanları kullanarak doğru zamanda, doğru araçlarla, önceden belirlenmiş politikaları hayata geçirmektir. 

Balıkesir'in siyasetçisi, bürokratı, iş adamları, sivil toplum örgütleri ve basını her hareketinde birlikteliği gözetmeli, ümitsizlik, hedefsizlik ve karamsarlık halini ortadan kaldırma gayreti içerisinde olmalıdır.

Ki bu yönüyle en şanslı dönemlerden birini yaşıyoruz.
Çünkü Edip Uğur gibi bir lokomotife sahibiz. Her ne kadar değeri bilinmek istenmese ve görülmemeye gelinse de, Balıkesir'in dün-lerine bakıldığında bugünlerinin iyi olduğu aşikârdır.

Daha da iyi olacağına şüphe yoktur.
Belediye projelerini atın bir kenara. OSB’de atılan imzalara, yapılan yatırımlara bakın.

Yeterli mi bunlar?

Hayır!

Çok işimiz var çook! Katetmemiz gereken uzun ve çetrefilli yolumuz var. 

Hedefe ulaşmak zor değil. Yeter ki "birbirimizi sevmeme, çelme takma huyundan" vazgeçelim. 

Daha da önemlisi "kendimizi küçük görme alışkanlığı"nı bitirelim.

Balıkesir dışında kabul gören ve bizlerin çeşitli bahanelerin arkasına sığınarak görmek istemediğimiz gücün farkına varalım. Bu gücü ve kaynağı harekete geçirme noktasında gecesini gündüzüne katan isimlere destek olamıyorsak bile, köstek olmayalım. 

Sözün özü;