SANA 'BİR HİÇ'SİN DENİLDİĞİNDE KIZMA!

Cebinde iki not taşıyacaksın.
Birinde; 
Dünyanın Merkezi Sensin”
Diğerinde; 
Bir Hiç”sin yazacak.
Kendini bulunmaz Hint kumaşı sanmaya başladığında ikincisini,
Yaşadığın hayattan zevk almamaya başladığında ise birinci notu okuyacaksın..
***
Harika değil, daha ötesi söz bu.
Benim de buna benzer yaşanmış bir anekdot var aklımdan çıkaramadığım.
Tabi o sözün bir de hikayesi var.
Paylaşayım. 
Hayatına anlam katacak okuduğunda..
Hazırsan başlıyorum.
Bazı tetkikler için İzmir’deydim. 
Gün boyu o hastane, şu tıp merkezi koşuşturduk.
Tıbbi cihazların birinden çıktık diğerine girdik. 
Raporları tek tek topladık, vardık işin uzmanının yanına. 
Eyüp Sabri Uçan.
Ha bu arada bu adı yazın bir kenara. Lazım olabilir.
Göğüs hastalıkları konusunda Türkiye'nin en iyilerinden biri..
Reklam değil yaptığım, hakkını veriyorum hocanın ilk kez!
***
Masasının üzerine bıraktığım raporlara göz atıp, BT, PET/CT ve  MR cdlerini izledikten sonra Eyüp Sabri hoca gözlerimin içine bakarak şöyle demişti:
"Sevgili Ramazan. 
Senin için dünya bitti! 
Şu an itibariyle dünyadan indin. Ne eşin var, ne işin.. Ne çoluk var, ne çocuk. Ne arkadaşın var, ne de dostun.. 
Tek başınasın. Yapayalnız. Sadece sen varsın. Ama 6 ay, ama 1 veya 2 yıl.. Ne kadar sürer kestiremem.
Artık sadece kendini düşü-neceksin. Çok değerli olduğu-nu asla unutmayacaksın. 
Sen varsan eşin, işin ola-cak. Sen varsan çocukların, sevdiklerin olacak. Arkadaşın ve dostun bulunacak.
Ne zaman ki, tekrar dün-yaya döndün. İşte o zaman onları düşüneceksin.
Şu an hayatta değerli olan senden başkası yok!"
***
İlk başta bu söyleminden hiçbir şey anlamamıştım.
Tıpkı Balıkesir'de, ilk BT sonucuna baktıktan sonra "Abi senin acilen buradan gitmen gerekir" diye panikleyen genç hekim arkadaşın sözlerinden anlamadığım gibi.
O an hekim arkadaşa;
"Hocam bi dakika. Panik yok! Hasta olan ben. Doktor sen. Şimdi söyle. Nedir durum?" diye sorup..
"Akciğerinde nodül var.." karşılığını aldığımda da bi normaldim.
Hatta hastane çıkışı sigara sigara yaktığımda, yanımdaki eşim bir mahzun, bir garip bakmıştı bana!
Ben ise, hangi haberi yapacağımı, hangi konuda yazacağımı, basın müzesini nasıl geliştirebileceğimi düşünüyordum hala...
Taa ki  adına kemoterapi denilen, insanı bir garip, bir acayip yapan tedavi süreci başlayana kadar...
İşte o zaman işin ciddiyetinin farkına vardım.
***
Bugün mü?
Dünyanın merkezi ve gücü benim.
Aynı zamanda kocaman 'bir hiç'im.
Nasıl mı?
Benden başka değerlisi yok!
Ben var olduğumda, yani sağlıklı/huzurlu yaşadığımda diğerlerinin de var olacağını iyi biliyorum.
Kime nasıl davranılması gerekiyorsa öyle davranıyorum. Anlaşılacak diliyle; 3 kuruşluk ise, 5 kuruşluk değer vermiyorum birine..
Beni üzen ve üzecek her kimse ve her neyse.. Uzak durduğum gibi, hayatımdan çıkarıyorum.
Ben sahip olduklarımın tadını çıkarmayı öğrendim belli bir yaştan, belli bir dönemden sonra.
Sahip olamadıklarımın ve olamayacaklarımın acısına ise ayıracak, boşuna kaybedecek zamanım da yok zaten. 
Hayat çok kısa çünkü. 
***
Ayrıca ben kocaman bir hiç olduğumu da biliyorum.
Bir zamanlar, 
"Ben olmazsam bu gazete nasıl çıkacak. Haberleri kim toparlayacak. Balıkesirspor üzerine kim kafa yoracak. Camiayı kim toparlayacak, sıkıntısını sorununu kim dile getirecek. Bizim çocuklar yarınlarda ne yapacak?"
....vb. gibisinden yüzlerce, binlerce soru tırmalardı, yorardı beynimi...
Şimdi anladım ki, hint kumaşı falan değilmişim!
Ben olmasam da işler-güçler bir çarkın dişlileri gibi öğüterek yürüyor..
Tıpkı 4.5 milyar yıldır yürüdüğü gibi...
***
Bu arada, 
Elbette ki hayatta yeri doldurulamaz insanlarda tanırız. 
Bırakın bunlar hepte öyle kalsın zaten. 
Olduramıyorsanız da bırakın olmasın. 
Dostuna, yanındakine, çevrendekine, hayatındakine.. Kısaca sana değer verene değer vereceksin. 
Gerisi zaten gelir. 
Unutma kendi dünyanın merkezi sensin!
En önemlisi, merkezinin ana noktasında Allah korkusu hep olacak. 
O olmazsa, olmaz!
Cumanız mübarek ola..
...
Bu arada, bayram tatili sizin için devam ediyor, bizim camiada dün itibariyle bitti, sizin için çalışmaya devam!
Ayrıca çok anlamlı mesajlar aldım bayramda. Bunlardan birini yarın paylaşacağım ibret-i alem için..