A Milli Futbol Takımı, Macaristan ile 1-1 berabere kalarak 2014 Dünya Kupası finallerini zora soktu. Abdullah Avcı yönetimindeki Milli takım bu dönem, son 20 yılın en kötü performansını gösterdi. Şimdi, gruptan çıkmak için ince matematik hesapları yapıyor. Kalan 4 maçını kazansa bile rakiplerinin alacağı sonuçları beklemek zorunda. D Grubu’nda oynadığı 6 maçta topladığı 7 puanla 4. sırada bulunan Milliler, FIFA listesinde da her geçen gün geriye gidiyor. Guus Hiddink görevi bıraktığında FIFA sıralamasında 28’inci olan milli takım, 1,5 yıl sonunda 45’inciliğe geriledi. En büyük tehlike ise gelecekte Türkiye’nin 4’üncü kategoriye düşme ihtimali. Bu durumda daha güçlü takımları geçmek zorunda kalacak. Milli Takım’ın eski hocalarından Sepp Piontek kötü gidişin sorumlusunun Futbol Federasyonu olduğunu söylüyor. Ayrıca kulübünde mükemmel oynayan futbolcuların Milli Takım’da kötü olmasını hocaya bağlıyor. Piontek, “İyi bir altyapı sistemi kurarak işe yeniden ve doğru noktadan başlanmazsa Milli Takım’da yine hüsran yaşanır.” diyor
Türkiye, Milli Takım’ımızın Macaristan’la 1-1 berabere kalmasının ardından 2014 Dünya Kupası finallerini de evden izlemeye yakın. Son 20 yılın en kötü performansını sergileyen Abdullah Avcı yönetimindeki Ay-Yıldızlılar, artık matematik hesabı yapıyor. D Grubu’ndaki 6 maçta topladığı 7 puanla 4. basamakta bulunan Milliler, FIFA sıralamasında da her geçen gün geriye gidiyor. En büyük tehlike ise Türkiye’nin önümüzdeki dönemde 4. kategoriye düşmesi halinde finallere katılma yolunda daha güçlü ülkeleri geride bırakmak zorunda kalacak olması
Türk futboluna eşik atlatmak adına 17 Kasım 2011’de kolları sıvayan Abdullah Avcı, mazisini arayan A Milli Takım’ımıza ilaç olamadı. Önceki gece Kadıköy’de grup ikinciliği için çekiştiğimiz Macaristan’la berabere kalmamızın akabinde 2014 Brezilya hayallerimizi iyice tüketen tecrübeli hoca, kendi kredisini de bitirmek üzere. FIFA’nın 28. büyüğü olan Kırmızı-Beyazlıları, “İçimizden biri değil.” diyerek gönderilen Hollandalı Guus Hiddink’in elinden devralan Avcı, 1,5 yılda 45.liğe dek düştü.
2002 Dünya Kupası ve Euro 2008’de omzuna üçüncülük apoletini takmayı başaran Milliler, 3’üncü büyük turnuvaya da Avcı idaresinde seyirci kalmaya yakın. 2014 Dünya Kupası elemelerine grup birinciliği hedefiyle hazırlanan ama 6 randevuda 7 puanda kalan Avcı’nın öğrencileri, 19 yıl sonra en kötü döneme imza attı. Türkiye, 1994 Dünya Kupası elemelerinde ilk 6 karşılaşmada rakiplerinden 4 puan koparabilmişti. G.Saray ve F.Bahçe’yle tam 43 sene sonra ilk defa kulüpler düzeyinde Avrupa’da çeyrek finali görmemize rağmen Millilerin 20 yıl öncesine gitmesi Abdullah Avcı’yı tartışma konusu haline getirdi.
Süper Lig’in formda isimleri yerine daha çok Avrupa’da top koşturan gurbetçileri kadroya çağırdığı için eleştirilen 49 yaşındaki çalıştırıcı, ancak Estonya ve Andorra gibi iki zayıf ekip karşısında yüzümüzü güldürebildi. Özellikle G.Saray’ın yıldızı Selçuk İnan’a birçok sınavda ilk 11’de şans vermeyen ve bu sebeple gereksiz yere polemik oluşturan deneyimli hoca, Macaristan önündeki oyuncu değişiklikleriyle de sınıfta kaldı. Sahanın en iyilerinden Alper Potuk’u kenara alarak Hamit’e şans tanıyan Avcı, rakip 1-1’i bulmasına rağmen 20 dakikalık geniş sürede skoru çevirecek taktiksel hamleleri yapamadı.
Özetle; Euro 2008’deki çeyrek finalden sonra 3’üncü kategoriye kadar düşen Milli Takım’ımız kritik bir eşiğe geldi. Kasım 2011’de Avrupa’da 18.likte yer alan ve 2014 elemelerine 2. kategoriden katılan Türkiye, Euro 2016 elemelerine 4. kategoriden girme ihtimaliyle karşı karşıya. Euro 2008’deki puanlar da 5 yıllık süre dolduğu için artık geçerli olmayacak. FIFA değerlendirmesinde 45.likte bulunan Türkiye, takipçileri Ukrayna, Karadağ, Romanya, Slovakya, Macaristan, Polonya ve Bulgaristan gibi ülkelere uzaktan bakabilir.
Avcı, doğru bir tercih değildi
Türkiye için 2014 Dünya Kupası hayal olduğuna göre Futbol Federasyonu’nun önünde iki yol bulunuyor, ya yeni bir teknik adam ya da Abdullah Avcı ile yola devam. Öncelikle Avcı ile yola devam ihtimaline bakarsak, bu gerçekçi bir çözüm değil. Çünkü Avcı ortaya koyduğu performans ile Milli Takım için yeterli olmadığını gösterdi. Burada suç Avcı’nın değil. Hiddink’e milyonlarca Euro veren Federasyon, hem tepkiyi azaltmak hem de daha az para vermek için Avcı’yı tercih etti. Türkiye’yi çalıştıracak bir hocanın uluslararası tecrübeye sahip olması gerektiğini daha Avcı göreve gelir gelmez söylemiştim. İBB çalıştırmış bir teknik adam ne kadar başarılı oldu ki, Milli Takım emanet edildi? Yeni hoca ile anlaşılacaksa zaten 2014 Dünya Kupası gitti yeni hedef Euro 2016 olmalıdır. Takımda ciddi revizyona gidilmeli, yorulan ve yaşlanan oyuncularla yollar ayrılmalıdır. Federasyon ikna ederse Fatih Terim hem GS hem de Milli Takım’ın başında olması lazım. Bu zor olabilir ama mutlaka Terim’in işin içinde olacağı bir formül bulmak lazım. Bir oyuncu kulüp maçlarında mükemmel oynayıp da, Milli Takım’da dökülüyorsa bunun sorumlusu hocadır. Türkler yabancı sayısı fazla gibi mazerete sığınmadan, iyi bir altyapı sistemini kurarak işe yeniden ve doğru noktadan başlamazsa kulüpler başarılı olur, Milli Takım’da yine hüsran yaşanır.
Finallere gitmek ince hesaplara kaldı
Macaristan ile 1-1 berabere kalarak Brezilya’da düzenlenecek 2014 Dünya Kupası’na katılma şansını zora sokan Türkiye, şimdi ince hesaplar yapıyor. Finaller için Romanya ve Macaristan’la çekişen Ay-Yıldızlılar kalan 4 maçını da kazanıp diğer karşılaşmaların sonucunu beklemek zorunda. Gruptaki en kritik maç ise Romanya ile Macaristan arasında oynanacak. Bu takımların beraberliğinde şans yeniden yüzümüze gülecek. Macarların kazanması halinde Brezilya hedefi büyük ölçüde bitecek. Romanya kazanırsa Millilerimizin deplasmanda Romanya ile oynayacağı karşılaşma çok kritik hale gelecek. Türkiye ayrıca elemelerdeki en kötü grup ikincisi olmamak için de çaba gösterecek.