Birkaç yıl önceydi…
Üç günlük tatil için gittiğimiz otelde bir baktık herkes bir dj’in başında.
Kim ki bu kadar ilgiyi çeken diye merak ettik haliyle…
“Bir dj değilmiş”
“Kerimcan”mış.
Sosyal medya uzmanı, DJ, makyör olarak tanımlanıyor.
Neyse “sanatçı” dememişler, “sanatçı” olmayan herkesin kendini “sanatçı” gibi görme huyu da var malum…
Kerimcan’ın biyografisinde en azından bu yazmıyor.
Yine de DJ.i anladık da “sosyal medya fenomeni”nin tanımlanma halini de merak ettik…
“Hayranlık uyandıracak kadar dikkat çekici olan şey veya kişi” demekmiş.
Şey?..
Kişi?..
Kerimcan’ın dikkat çekici olduğunda şüphe yok.
Ama nasıl bir “hayranlık uyandırabilir” orasını çözemedik.
Hayranlık uyandırma kısmını çözemediğimize göre “sosyal medya fenomeni” nasıl olunabiliyor…
Rating mi sadece buna sebep?..
Zaten internet dünyasının başka bir alem olduğu, sosyal medyanın da kendi özellikleri bulunduğu açık.
O otelde görmüştük ilk kez Kerimcan’ı…
1994 doğumluymuş, demek ki bizim gördüğümüz zamandaki yaşı 22-23.
İlgiye bakınca “vay canına” demekten başka bir kelime çıkmamıştı ağzımızdan.
Birkaç gün önce farklı bir açıdan bir kez daha “vay canına” dedirtti Kerimcan.
Şimdi uçak tuvaletindeki görüntüleri ile gündemde.
Sonradan gelen özür, sehven paylaşım mesajları falan.
Allasen, sosyal medya fenomeni olmak tam da böyle bir şey değil mi işte tanımlamasına bakarsak…
Yukarıda dedik, hayranlık kısmını anlamamız mümkün değil.
Ama dikkat çekici olan şey kısmına tavan yaptırtmadı mı bu görüntüler?
Durduk yere ünlü olmak, durduk yere ünlü olup abuk ve anlaşılmaz bir para kazanmak, inanılmaz şekilde talep göstermek, inanılmaz ötesi bir takip…
Ratingi var mı, var!.. Kerimcan ve onun gibiler de kafayı çalıştırıp sonucu para kazanmaya çeviriyor mu, evet.
Yabancısı mıyız ki bu tablonun?..
Gerçek sanatçıların pek çoğu geçim sıkıntısı içindeyken magazinin pohpohladığı, vatandaşın atladığı, nice sabun köpüğü ünlümüz yok mu?
Ünlü olmak kolay buralarda…
İlgi çek, dikkat çek, olay tamam.
Birkaç da magazin muhabirini alırsan yanına, yeme de yanında yat.
Kerimcan’a şimdi kızanlara bakıyoruz da…
Kerimcan’ı bu boyuta getiren ve taşıyan kim ki?..
Takipçileri ve sevenleri değil mi?..
“Sosyal medya fenomeni ve DJ” kaç lira kazanıyor kaç yaşında?..
Kerimcan’ın varlık sebebi “ilgi çekmek” değil mi?.
O dünyada bu amaç için öyle ya da böyle her yol mubah değil mi?..
Ne bekliyorduk ki?..
Niye şaşırdık ki?..
Fatih Altaylı ironi yapmış ve demiş ki:
“Hayatın sırrını mı, 50 milyon kilometre ötedeki kara deliği mi?”
Haksız mı?