İşte AK Parti'nin 2023 seçim beyannamesi:
AFETLERE KARŞI RİSK ve KRİZ YÖNETİMİ
1. AFETLERE KARŞI DİRENÇLİ TÜRKİYE
Ülkemizi bütüncül bir afet hazırlığı ve yönetimi sistemine kavuşturmak için hayata geçireceğimiz Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli ile;
• Ülkemiz, yaşanması muhtemel tüm afetlere karşı hazır hale getirilecek,
• Yaşanabilecek afetlerde vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği için
gerekli tüm önlemler alınacak,
• Deprem, sel, yangın ve heyelan gibi doğal afetlere karşı önlemler her
alanda öncelikli hale gelecek,
• Afet sonrası oluşabilecek sosyolojik, ekonomik, demografik, pandemik ve güvenlik problemlerini de kapsayan, afet öncesi, esnası ve sonrasını da içeren bir anlayışla bütüncül bir risk yönetimi hedeflenecektir.
ASRIN FELAKETİ
• Depremden etkilenen şehirlerimizi; altyapısı, okulları, camileri, hastaneleri, çarşıları, parkları, spor alanları gibi sosyal donatılarıyla bütüncül bir bakış açısıyla, «Tarihe Vefa, Geçmişe Saygı» anlayışıyla yeniden inşa edeceğiz.
• 650 bin konutun yapımını bir yılda önemli ölçüde tamamlamayı hedefliyoruz.
• Fay haritalarını dikkate alarak yerleşim merkezlerini ovalardan yamaçlara doğru kaydırıyoruz.
• Zemin iyileştirme, izolatörlü ve çelik konstrüksiyonlu yapı ve yeni teknoloji ile radye temel, tünel kalıp sistemiyle binalarımızı en sağlam zeminlerde inşa edeceğiz.
• Kurduğumuz Afet Yeniden İmar Fonunu alternatif kaynaklarla güçlendireceğiz.
• Deprem bölgesinde bütüncül bir Ekonomik Rehabilitasyon Programı ve Kalkınma Hamlesini hayata geçireceğiz.
Deprem bölgesinde sanayi ve ticaret koridoru oluşturarak bölgenin sahip olduğu üretim, ticaret ve ihracat potansiyelini ayağa kaldıracağız.
Bu çerçevede, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının koordinasyonunda GAP (Güneydoğu Anadolu Projesi) ve DAP (Doğu Anadolu Projesi) Bölge Kalkınma İdarelerinin ve kalkınma ajanslarının katılımıyla oluşturulacak bir program uygulamaya konulacaktır. Bu Program ile deprem bölgesinde bulunan illerimizi tarım, sanayi ve hizmet sektörlerinde cazibe merkezine dönüştürecek bir eylem planı uygulanacaktır.
• Tarım ve sanayi sektörleri başta olmak üzere bölgesel anlamda rekabet potansiyeli arz eden alanlarda yeni bir teşvik düzenlemesi yapılarak
hızlı ve etkili bir yatırım hamlesi başlatılacaktır.
• Her ile göre öncelikli olan sektörler belirleyecek, uygun bir planlamayla katma değeri yüksek ürün üretimi ve üretimde çeşitliliği yükselteceğiz.
• Hizmet sektörleri öncülüğünde, istihdam yoğun alanlarda atılacak adımlarla bölgenin nüfus dinamiği desteklenecek, gençler başta olmak üzere topluma yeni fırsatlar sunulacaktır.
• Kültür, gastronomi ve termal gibi turizm potansiyeli yüksek olan alanlarda bölgenin altyapıları hızla geliştirilecek, tanıtımı daha da güçlü bir şekilde yapılacaktır. Özellikle jeotermal kaynakların değerlendirilmesinde sağlık turizmi eksenli bir program geliştirecek, termal kaynaklarla beslenen seracılığa öncelik vereceğiz.
• Bölgede en az bir üniversitemizin dünya ölçeğinde markalaşması sağlanacak ve bölgemizdeki diğer üniversitelerin faaliyetleri de özel bir program kapsamında desteklenecektir.
• Yatırımı, üretimi ve ihracatı destekleyici, lojistik dâhil önemli altyapı projeleri Hassa Tüneli başta olmak üzere öncelikli olarak gerçekleştirilecektir.
• Ayrıca, kalıcı barınma çalışmaları kapsamında oluşturulan belli ölçekteki uydu kentler ile bütünleşen ekonomik altyapılar geliştirilecektir.
• Tüm yaşam alanlarını, yüksek teknoloji ve akıllı şehir uygulamalarını içeren yenilikçi yaklaşımlarla donatacağız.
Kurumsal ve Teknik Kapasitenin Artırılması
• Güvenli şehirler stratejimiz bağlamında her türlü afetlerle mücadele kapsamında AFAD'ın yetki ve sorumluluklarını insan gücü kapasitesi ile orantılı, daha uyumlu ve etkili bir koordinasyonu sağlayacak şekilde güçlendireceğiz.
• Afetlerle ilgili mevzuat gözden geçirilecek ve Sürdürülebilir Afet Risk Yönetimi Kanunu yürürlüğe konulacaktır. Bu çerçevede, kurumlar arasındaki yetki sınırları açık bir şekilde ayrılacak ve bütüncül bir yaklaşım ortaya konulacaktır.
• En kötü senaryo dikkate alınarak, arama ve kurtarma ekiplerinin sayısını ve niteliğini hızla ihtiyaç duyulan seviyeye yükselteceğiz.
• Geniş alanlarda etkisini gösteren afetlere karşı müdahale etkinliğini artıracak şekilde Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP)'nı güncelleyeceğiz.
• Kurumların ve yerel teşkilatların afetlerle müdahale kapasitelerini; araç-gereç, bilgi birikimi ve uzmanlık bağlamında güçlendireceğiz.
• DSİ, OGM, KGM gibi araç ve makine parkına sahip kurumların personeline afet anında nasıl müdahale edileceğine yönelik sürekli ve nitelikli eğitimlerin verilmesi sağlanacaktır.
• Orman yangınları ile mücadele kapsamında hava ve kara taşıtlarını artırarak optimum düzeye çıkaracağız.
• Yangınlarla kısa sürede ve daha etkili mücadele edecek şekilde itfaiye teşkilatlanmasını ulusal ve yerel ölçekte gözden geçireceğiz.
• Uygun alanların afet esnasında lojistik merkeze dönüşmesini sağlayacağız.
• Lojistik depo bulunmayan illerimizde barınma malzemelerinin stoklandığı cep depolarını tamamlayacağız.
Kurumsal ve Teknik Kapasitenin Artırılması
• Güvenli şehirler stratejimiz bağlamında her türlü afetlerle mücadele kapsamında AFAD'ın yetki ve sorumluluklarını insan gücü kapasitesi ile orantılı, daha uyumlu ve etkili bir koordinasyonu sağlayacak şekilde güçlendireceğiz.
• Afetlerle ilgili mevzuat gözden geçirilecek ve Sürdürülebilir Afet Risk Yönetimi Kanunu yürürlüğe konulacaktır. Bu çerçevede, kurumlar arasındaki yetki sınırları açık bir şekilde ayrılacak ve bütüncül bir yaklaşım ortaya konulacaktır.
• En kötü senaryo dikkate alınarak, arama ve kurtarma ekiplerinin sayısını ve niteliğini hızla ihtiyaç duyulan seviyeye yükselteceğiz.
• Geniş alanlarda etkisini gösteren afetlere karşı müdahale etkinliğini artıracak şekilde Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP)'nı güncelleyeceğiz.
• Kurumların ve yerel teşkilatların afetlerle müdahale kapasitelerini; araç-gereç, bilgi birikimi ve uzmanlık bağlamında güçlendireceğiz.
• DSİ, OGM, KGM gibi araç ve makine parkına sahip kurumların personeline afet anında nasıl müdahale edileceğine yönelik sürekli ve nitelikli eğitimlerin verilmesi sağlanacaktır.
• Orman yangınları ile mücadele kapsamında hava ve kara taşıtlarını artırarak optimum düzeye çıkaracağız.
• Yangınlarla kısa sürede ve daha etkili mücadele edecek şekilde itfaiye teşkilatlanmasını ulusal ve yerel ölçekte gözden geçireceğiz.
• Uygun alanların afet esnasında lojistik merkeze dönüşmesini sağlayacağız.
• Lojistik depo bulunmayan illerimizde barınma malzemelerinin stoklandığı cep depolarını tamamlayacağız.
Riskli bölgelerde inşa edilecek konutlar zemin +3 veya 4 katlı olacak, yatay mimariden taviz verilmeyecektir.
• Sosyal konut üretimini afet riski yüksek olan tüm bölgelerimizde yoğunlaştıracağız.
• Dijital Yapı Bilgi Bankası kuracağız. Türkiye arazi kullanım veri altyapısını oluşturacağız.
• Şehirlerimizi toplanma alanlarını ulaşılabilir kılan, arama kurtarma ekiplerinin hızlı hareket edebileceği, sağlık ve insani yardım çalışmalarının kolay yönetilebileceği akıllı konsepte sahip olarak yeniden tasarlayacağız.
• Şehirlerde temiz içme suyu kullanımı için şebeke suyuna bağlı bir şekilde sarnıç kültürü tarzında su depoları ve tankları yeşil alanların altına konumlandıracağız.
• Doğal afetlerden korunmak amacıyla kapsamlı, münferit bir Taşkın Kanunu çıkaracağız.
• Atık su ve yağmur suyu sistemlerini birbirinden ayırarak iklim değişikliği kaynaklı aşırı yağış rejimleri nedeniyle meydana gelen kentsel taşkınların önüne geçeceğiz.
• Toprak muhafaza, erozyon ile sel, çığ kontrolü kapsamında entegre havza rehabilitasyon projelerini riskli bölgeleri önceliklendirerek yaygınlaştıracağız.
• Yangınlarda risk oluşturan sanayi tesislerinin yakın çevresindeki bitki örtüsünün oluşturulmasında riskleri azaltıcı standartları güçlendireceğiz.
• Potansiyel afet bölgelerinde elektrik iletim ve dağıtım şebekesinden bağımsız çalışabilecek şekilde mikro şebekeleri yaygınlaştıracağız.
• Tüm afet tehlikelerini kapsayacak zorunlu afet sigorta mekanizmalarını yaygınlaştıracağız.
• Kamu kurumlarınca geliştirilen bilgi sistemlerindeki tüm veriler birbirleriyle ilişkilendirilerek, bütüncül bir karar destek sistemi altyapısını oluşturacağız.
• Kesintisiz güvenli haberleşme sistemi oluşturulması kapsamında 81 ilde sayısal telsiz altyapısının kurulumunu tamamlayacağız.
• Geçici barınma standartlarını geliştirecek, riski yüksek bölgelerde konteyner kurulumu için altyapısı hazır alanlar oluşturacağız.
• Yangın, deprem, sel, çığ gibi afetlere yönelik, kamu kurumları ile özel kesimin araç envanterini sürekli olarak güncel tutacak ve bütünleşik bir veri tabanı oluşturacağız. Afet anında bu araçların ilgili bölgeye hızla sevkini sağlayacağız.
Marmara Bölgesi, İstanbul ve Büyükşehirler İçin Risk Azaltma Programı
İstanbul'u olası bir deprem karşısında daha güçlü hale getirmek için gerekli kurumsal ve yasal düzenlemeler yaparak kentsel dönüşüm çalışmalarımızı hızlandıracağız.
• İstanbul başta olmak üzere mevcut yapı stoğunun taranması, depreme dayanıksız yapıların tespiti, güçlendirilmesi veya sağlıksız yapıların yeniden inşa edilmesi için hukuki dayanağı güçlendirilmiş düzenlemeleri hayata geçireceğiz.
• Türkiye Yapısal Risk Analizi Projesi'ni İstanbul'dan başlatacağız. Özellikle 1999 öncesi inşa edilen tüm binaların risk analizini yaptırmalarını zorunlu hale getireceğiz.
• Kanal İstanbul kapsamında inşa edeceğimiz 125 bin konutla birlikte; 500 bini Anadolu, 500 bini Avrupa yakasında olmak üzere iki kentsel dönüşüm rezerv şehrin kurulumunu gerçekleştireceğiz.
• Sadece İstanbul'u değil tüm Marmara bölgesini; sanayisiyle, ticaretiyle, sosyal ve kültürel yapısıyla, konutlarıyla afetlere karşı hazırlayacak Afetlere Karşı İstanbul Mekânsal Stratejik Planı'nı hayata geçiriyoruz. Aynı anlayışla Ege Bölgemizde de benzer bir çalışmayı hazırlayacağız.
• Marmara bölgesindeki yoğunluğun azaltılması amacıyla bölge dışında yeni endüstriyel gelişim alanları ve lojistik hatları oluşturacağız.
• İstanbul'daki ve diğer büyükşehirlerdeki kritik alt yapı tesislerinin
afetlere karşı dayanıklılığını artırmaya devam edeceğiz.
• Yapı denetim sürecindeki yaptırımların daha etkin bir şekilde hayata geçirilmesini sağlayacağız.
STK'ların ve Özel Kesimin Kriz Yönetimi Kapasitesinin Artırılması
• Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli çerçevesinde, afet yönetimine yönelik yenilikçi çözümlerin ortaya konulabilmesi için yerel, bölgesel ve ulusal düzeyde kamu, özel sektör, akademi ve sivil toplum arasında etkin bir işbirliği mekanizması oluşturacağız.
• İnsani yardım, arama-kurtarma-müdahale, psiko-sosyal destek ve eğitim gibi alanlarda faaliyet gösteren STK'ların kapasitesini geliştirmek üzere proje bazlı destekler sunacağız.
• Mevzuatla meslek kuruluşları ve STK'ların afetlerle ilgili yasal dayanakları ile görev ve sorumluluklarının daha belirgin bir biçimde belirlenmesini sağlayacağız.
• STK'ların ve özel kesimin kriz yönetimi açısından sınıflama ve kodlamasını yaparak afet sonrası hızlı bir yetki ve sorumluluk dağılımı ve koordinasyonu sağlayacağız.
• Afet yönetiminin kurumsal işleyişinde kamu, özel kesim ve sivil toplum işbirliğini düzenlemeye yönelik ilke ve esasları içeren rehberler hazırlayacağız
SAĞLAM TOPLUMSAL YAPI
2. Değerler
• Varlığımızın teminatı olan değerlerimiz, dayanışma ve işbirliğimizi güçlendirecek şekilde sosyal uzlaşı, huzurlu bir yaşam ve güven dolu bir gelecek sunmaktadır. Büyük bir medeniyetin mirasçısı olan milletimizin tarih boyunca oluşturduğu ve halen üretmekte olduğu değerlerini gelecek kuşaklara aktarmaya özel önem veriyoruz.
• Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan ve Tek Devlet» insanımızın refahını, huzuru ve mutluluğunu sürdürebilmek için içselleştirmiş çatı değerlerimizdir.
• Gelecek konusunda sağlam bir ortak irade oluşturan Milletimiz, insanlık ailesinin şerefli bir üyesi olarak yücelmekte, insanlığa yaptığı katkılarla onun bir parçası olmaktan onur duymaktadır. Bu yaklaşımla her bir bireyimizin, diğer milletlerin varlığına saygı duyan insanlık bilincinin yanı sıra bu millete olan aidiyetini en sağlam bağlarla teşekkül ettirdiği vatandaşlık bilincini çok kıymetli görmekteyiz.
• Şehitlerimizin son örtüsü olan Bayrağımızın anlamı ve milletimizin karakteri olan bağımsızlık iradesinin korunması, insanımızın Bayrağımızın altında bir ve beraber olarak hayat sürmesinin sağlanması bizim bir diğer temel değer ve önceliğimizdir.
• Vatan; atalarımızdan bizlere, bizlerden de genç nesillere kutsal bir emanet olarak aktarılan, ortak bir coğrafyada tarihi olaylarla bezenmiş ortak hikâyemizi ve milletimizin moral değerlerinin zemin bulduğu bir çevreyi ihtiva etmektedir.
• Devlet; Milletimizin bağımsız bir biçimde varlığını sürdürmesini garanti altına alan ve ortak dayanışma için gerekli örgütlenmeyi ifade eden, insanı yaşat ki devlet yaşasın şiarıyla millet için var olan bir diğer temel değerimizdir.
• Tüm bu çatıyı sağlam bir biçimde yükselterek ayakta tutan adalet, insan onuru ve özgürlük, aile ve dayanışma gibi temel değerlerimizin önümüzdeki dönemde de toplumumuza güç vermesini sağlamaya devam edeceğiz.
• Devletimizin geleceği ve milletimizin birliği adaletle kaimdir.
• İnsanımızın şahsiyetli, onurlu ve üretken bir hayat sürmesini teminen fikirde, teşebbüste ve inançta özgürlük temel ilkelerimizdendir.
• Her dönem varlığını koruyan temel kurumlardan biri olan ailenin milletimizin temel taşı olma özelliğinin bilincindeyiz. Aileyi insanımıza güçlü bir kimlik bilinci vererek dayanışmayı ve ortak kader anlayışını güçlendiren ana unsurlardan biri olarak görüyoruz.
• Değerlerimizin yaşatılması ve paylaşılması, sadece milletimizin değil tüm insanlığın yararına olacaktır.
3. Eğitim
• Eğitimin tüm kademelerinde müfredata "Değerler Eğitimi"ni entegre eden bir yaklaşımı hayata geçireceğiz.
• Mesleki eğitim merkezlerinde çırak ve kalfa sayısını 2 milyona çıkartacağız.
• Ekonomide ve işgücü piyasasındaki değişikliklerle uyumlu şekilde, mesleki eğitim ve istihdam bağlantısını güçlendireceğiz.
• 5 milyon öğrencimize verilmekte olan ücretsiz öğle yemeği desteğini devlet okullarımıza yaygınlaştıracağız.
• Küresel gelişmeler ışığında sürekli güncelleme gerektiren eğitim alanında başarının kritik faktörü öğretmenlerimizdir. Tüm öğretmenlerimiz her yıl hizmet içi eğitime tabi tutulacaktır.
• Meslek Liseleri başta olmak üzere eğitim kurumlarımızda patent, faydalı model, marka ve tasarım tescil sayısını sürekli artıracak ve her yıl tescil alınan ürünlerin en az yüzde 10'unun ticarileşmesini sağlayacağız.
• Çocuklarımızın yetenek ve becerilerine uygun alanlara yönelmelerini güçlendirecek yeni mekanizmalar geliştireceğiz.
• Tüm okullarımızda etüt imkanlarını yaygınlaştıracak, velilerimizin iş hayatıyla okul programlarını uyumlaştıracağız.
• Ortaöğretim sistemi üzerindeki baskıyı azaltmak amacıyla yükseköğretime geçişteki sınavların yılda birden çok kez yapılmasını sağlayacağız.
• Bilgi üretme ve araştırma-geliştirme kapasitemizi daha da artırmak için doktora eğitimini cazip hale getirerek, yıllık mezun sayısını 9 binden 25 bine çıkaracağız.
• Mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının eğitim imkânlarını daha da iyileştireceğiz.
• Üniversitelerimizin rekabet gücünü artırmak amacıyla uluslararası arenada öncü akademisyenlerin Türkiye'de eğitim vermelerini teşvik edeceğiz.
• Belirli kriterlerle üniversitelerin yurtdışı kampüs/birim açmalarını destekleyeceğiz.
• Uluslararası öğrenci sayımızı 260 binden 1 milyona çıkararak, Türkiye'yi dünyada en çok tercih edilen ilk beş ülkeden biri yapacağız.
• Uluslararası sıralamalarda ilk 500'de en az 10 üniversitemizin yer almasını sağlayacağız.
• Yeşil ve dijital becerilerin geliştirilmesini de içerecek şekilde hayat boyu öğrenme programlarını her ay en az bir milyon vatandaşımıza ulaştıracağız.
• Devlet üniversitelerinin idari yapısında yapacağımız değişiklik ile mütevelli heyeti oluşturulmasına imkân sağlayarak üniversite özerkliğini artıracağız.
4. Sağlık
• Sağlıkta hizmet sunum kalitesinin yanı sıra tıbbi teknolojide, ilaç endüstrisinde ve sağlık turizminde kapasitemizi geliştirecek ve bu alandaki üretimde yerlileşme oranını yükselteceğiz. Savunma sanayiinde yerlileşme yönündeki uygulamalarda sağlanan başarıların sağlık alanında da benzer şekilde hayata geçirilmesini sağlayacağız.
• Rekabetçi yenilikçi ve güçlü bir sağlık sanayiinin geliştirilmesi amacıyla Sağlık Endüstrileri Başkanlığını kuracağız. Kamu alım garantileri dahil güçlü teşvik tedbirleri, akreditasyon, sertifikasyon mekanizmalarının geliştirilmesi ve üniversite-sanayi işbirliğinin etkinleştirilmesi yoluyla küresel ölçekte güçlü bir sağlık endüstrileri ekosistemini oluşturacağız.
• Yerli ve milli aşı üretim kapasitemizi yapacağımız ilave yatırımlarla daha da artıracak ve ülkemizi bu alanda önemli bir ihracatçı konumuna getireceğiz.
• Sağlık turizminin geliştirilmesi için akreditasyon ve denetim altyapısını güçlendireceğiz.
• 2028 yılında 3 milyon sağlık turisti sayısı ve 10 milyar dolar sağlık hizmeti ihracatını hedefliyoruz.
• Geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın eğitim alt yapısını güçlendireceğiz.
• Evde bakım ve teletıp uygulamalarının kapsamını genişleteceğiz.
• Aile diş hekimliği uygulamasını hayata geçireceğiz.
• Sağlık dostu işletme sertifika sistemini hayata geçirerek sağlıklı besin
üretimini destekleyeceğiz.
• Koruyu ve önleyici sağlık hizmetlerinin rolünü daha da güçlendireceğiz.
• Başta kırsalda olmak üzere birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendirmeyi sürdürecek, aile sağlığı hizmetlerinin daha yaygın, erişilebilir ve nitelikli olmasını sağlayacağız.
• Aile hekimi başına düşen nüfusu 5 yılda 2.500'ün altına indireceğiz.
• Palyatif bakım hizmetleri kapasitesini arttıracağız.
• Sağlık insan gücünün ülke genelinde dengeli dağılımını sürdürecek, başta hekim ve hemşire sayıları olmak üzere insan kaynağını nicelik ve nitelik olarak artıracağız.
• COVID-19 örneğinden hareketle olası ani sağlık şoklarına karşı mevcut erken uyarı sistemlerini daha da geliştireceğiz.
• 2028 yılında,
• 10 bin kişiye düşen yatak sayısını 31'den 35 seviyesine çıkaracağız.
• Sağlık Bakanlığı hastanelerinde nitelikli yatak oranını %79'dan %90'ın üzerine çıkaracağız.
• Şehir hastanelerinde 16 hastanemizi tamamlayıp toplam şehir hastanemizin sayısını 36'ya, toplam yatak sayısını 50 binin üzerine çıkaracağız.
• Yüz bin kişiye düşen hekim sayısını 231'den 315'e, yüz bin kişiye düşen hemşire ve ebe sayısını 364'ten 460'a çıkaracağız.
• Daha sağlıklı nesiller için normal doğumu teşvik etmeye devam edeceğiz.
• 2028 yılına kadar anne ölüm oranlarını yüz binde 13,1'den 10'un altına, bin canlı doğumda bebek ölüm hızını 8,7'den 7'nin altına düşüreceğiz.
• Obezite ile mücadele programlarını artırarak obezite oranını düşüreceğiz.
5. Aile-Kadın-Çocuk
• AK Parti
• Aile Koruma Kalkanı Programı kapsamında her ailede en az bir çalışanın bulunmasını sağlayacağız. Bu amaçla, özel sektör işletmelerinin sigorta primlerinin tamamını belirli bir süreyle devlet olarak biz ödeyeceğiz.
Programı uygularken gençlere öncelik vereceğiz.
• Yeni evlilikleri teşvik etmek üzere, Aile ve Gençlik Bankası üzerinden yeni evlenen çiftlere iki yılı geri ödemesiz 48 ay vadeli 150 bin lira faizsiz evlilik kredisi vereceğiz. Ayrıca, Aile ve Gençlik Bankasının faaliyetleri arasında, çocukların eğitimi başta olmak üzere aile kurumunu koruyan ve güçlendiren çeşitli hizmetler de desteklenebilecektir.
• Bu üç unsurlu programın Gelir Tamamlayıcı Aile Destek Sistemi ile uyumunu gözetecek, programlar arasındaki dengeyi, çalışma hayatında yer almayı caydırmayacak bir seviyede kuracağız.
• Sosyal destek programlarımız ekonomik ve sosyal yan etkileri de dikkate alınarak gözden geçirilecek, aile bütünlüğünü koruyucu ve geliştirici vasfı güçlendirilecektir.
• Sosyal yardımlardan yararlanma koşullarını standardize edeceğiz.
• Annelere olduğu gibi babaların da esnek çalışma imkânlarını genişleteceğiz.
• Kadın ve erkeğin evlilik bağıyla kurulan aileyi her türlü zararlı eğilimden koruyucu tedbirler alacağız.
• Ülkemizin dinamik nüfus yapısının korunması amacıyla doğurganlık hızını nüfus yenilenme oranının üzerinde tutacak politikaları uygulamaya devam edeceğiz.
• Erken yaşta evlilik ve kadına yönelik şiddet konusunda sıfır tolerans ilkesiyle çalışmayı sürdüreceğiz.
• İş ve aile yaşamını uyumlaştıracak politika ve uygulamaları geliştirmeye devam edeceğiz.
• Kadınların, iş kurma ve geliştirme süreçlerini kolaylaştıracak, e-ticaret platformlarında yer almalarını teşvik edecek, finansman kaynaklarına erişim ve kooperatifler yolu ile kadın girişimciliğini güçlendireceğiz.
• Çocuk bakım mesleğinin kayıtlı hale gelmesini ve profesyonelleşmesini destekleyeceğiz.
• Hem çalışmak hem çocuğuyla ilgilenmek isteyen kadına uzaktan çalışma/kısmi çalışma gibi alternatif çalışma imkânlarını artıracağız.
Mevsimlik tarım işçisi kadınların sosyal güvenlik başta olmak üzere çalışma şartlarını iyileştireceğiz.
• Siyaset, akademi, özel sektör, sivil toplum, kamu gibi birçok alanda kadınların yönetim ve karar alma süreçlerine katılımını teşvik edeceğiz.
• Çocuklarımızın temel bilimler, teknoloji ve mühendislik alanlarına yönlendirilmelerini sağlamak üzere ilave programlar geliştireceğiz.
• Akran zorbalığı dahil çocuklara yönelik şiddet ve siber zorbalıkla mücadele için gerekli tedbirleri uygulamaya devam edeceğiz.
• Çocuklar için mini şehir kavramıyla toplumsal hayatta var olan meslekleri oyunlaştırarak icra imkanı veren Hayata Hazırlanıyorum Atölyelerini
geliştireceğiz.
• Çocuk dostu şehirler modeli oluşturacak ve yaygınlaştıracağız.
• İş ve aile yaşamını uyumlaştırmak amacıyla çocuklara yönelik erişilebilir gündüz bakım hizmetlerini daha da yaygınlaştıracağız.
• Teknoloji bağımlılığı dahil çocuklarımızın her türlü bağımlıklardan korunmasına yönelik koruyucu ve önleyici programlar geliştirerek uygulayacağız. Suça sürüklenen çocukların topluma kazandırılmasını sağlayacağız.
• Çocuğa karşı şiddet, çocuk işçiliği, ihmal ve istismara karşı sıfır tolerans ile mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz.
• Çocuklarımızı olumsuz etkileyebilecek içeriklerle mücadelemizi sürdüreceğiz.
6. Şehit Yakınları-Gaziler
• Tüm kamu kurum ve kuruluşlarında şehit yakınları ve gazilerin iş ve
işlemlerinin takip edileceği bir irtibat noktası oluşturacağız.
• Şehit anne ve babalarının aylıklarını daha da iyileştirici düzenlemeler hayata geçireceğiz.
• İstihdam hakkından yararlanamayanlar için alternatif istihdam politikaları geliştireceğiz.
• Şehit ve gazi çocuklarının kamu burslarının yanı sıra özel burslardan da en üst düzeyde faydalanmalarını sağlayacağız.
7. Engelliler
• Günlük bakım merkezi ile beraber yatılı bakım merkezlerinin sayısını artıracağız.
• Engelsiz Yaşam Merkezleri'nde engel türüne göre branşlaşmaya gideceğiz.
• Evde bakıma ihtiyacı olan engelli ve yaşlıya düzenli bakan ve bunun için Evde Bakım Yardımı alanları kısmi zamanlı olarak sosyal güvenlik kapsamına alacağız.
• Engellilerin istihdamını artırmak amacıyla korumalı işyerlerinin kapsamını genişleteceğiz.
• Engelli bireylerin ailelerine eğitim desteği, uzun vadeli aile danışmanlığı ve psiko-sosyal destek hizmetlerini geliştireceğiz.
• Erken tanı ve tedavi sürecinde aile hekimlerinin etkinliğini artıracağız.
8. Yaşlılar
• Yaşlılarımızı topluma daha fazla entegre edecek ve sosyal hayatın içine katacağız.
• Yaşlılarımızın özellikle çocuklar ve gençlerle iç içe şekilde toplumsal
hayatın içerisinde yer almalarını ve tecrübelerini yeni kuşaklara aktarmalarını sağlayacağız.
• Yaşlı bakım sigortası uygulamasını hayata geçireceğiz.
• Yaşlıların birbirinden faklı birimlerden sağlık hizmeti alması yerine geriatri hastaneleri ya da geriatri kliniklerinden hizmet almalarını sağlayacağız.
• Emeklilik yaşını özellikle kadınlarda çocuk sayısına göre esneteceğiz.
• Yaşlı dostu kent mekanları oluşturacağız.
• Kent merkezlerinin hinterlandında, yaşlı yaşam köyleri oluşturulması
teşvik edilecek, burada yaşayacak olan yaşlıların başta çocuk ve gençler
olmak üzere toplumun değişik kesimleriyle kuşaklar arası entegrasyon ve
etkileşimini sağlayacak tedbirler alınacaktır.
• Kendi ev ortamlarında işlevsel bir şekilde yaşamlarını sürdürmek isteyen yaşlıların ihtiyaç duyduğu malzeme alımı gibi hizmetleri destekleyeceğiz.
• Evde yaşayan yaşlılar için profesyonel bakım elemanları yetiştireceğiz.
• Yalnız yaşayan ve bakım desteği almayan yaşlıların kendi konutlarında bakım ve güvenlik gereksinimlerinin uzaktan takip edilmesi amacıyla uygun teknolojilerden yararlanacağız.
• Yaşlıların gelişen teknolojiye uyum sağlamaları için dijital okuryazarlık eğitimlerine ağırlık vereceğiz.
• Yaşlıların sosyal yaşama katılımlarını sağlayan gönüllü kuruluşları teşvik edeceğiz.
• Demans/Alzheimer gibi hastalıklar için ihtisaslaşmış gündüz hizmet merkezlerini yaygınlaştıracağız.
• Çalışma yaşamına devam etmek isteyen yaşlıların ihtiyaç duydukları becerileri geliştirmelerini destekleyecek ve esnek çalışma koşulları oluşturacağız.
• Yaşlıların üniversite eğitimini kolaylaştırıcı esnek bir yapı oluşturacağız.
9. Çalışma Hayatı-Sosyal Güvenlik
• Çalışanlarımızı ve emeklilerimizi enflasyona ezdirmeyecek, önümüzdeki dönemde de asgari ücretin yanı sıra memur ve emekliler için enflasyonun üzerinde artışlarla çalışanlarımızın ve emeklilerimizin refah payı almalarını sağlayacağız.
• Alın teri kurumadan hakkın verilmesi prensibiyle, tüm çalışanlarımıza kaliteli ve güvenceli bir çalışma hayatı sağlamayı taahhüt ediyoruz.
• Pasif işgücü programlarının erişilebilirliğini güçlendirecek, işsizlik sigortası fonundan yararlanma şartlarını kolaylaştıracağız.
• Hayata geçirdiğimiz iş sağlığı ve güvenliği reformunu kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz.
• Kayıtdışılıkla mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Rehberliği ve gönüllü uyumu ön planda tutacak, risk odaklı denetim kapasitemizi daha da etkinleştireceğiz.
• Mevsimlik tarım işçileri gibi gruplar için özel sosyal sigorta programları oluşturacak, sosyal güvenlik kapsamını en üst düzeye çıkaracağız.
10. Gençlik
• Karar alma süreçlerinden sosyal politikalara, eğitimden istihdama kadar hayatın her kademesinde gençliğin dinamizmini ülkemizin gelişme yolunda kullanacağız.
• Gençlerimize demokratik ve bilimsel eğitim zemini sağlamaya, fikri ve vicdanı hür gençler olarak özgürlüklerini ve kendini ifade imkanlarını desteklemeye devam edeceğiz.
• Üniversiteli gençlerimize «Gençlik Kartı» uygulamasını başlatacağız. Bu karta sahip olan gençlerimize tiyatro, sinema gibi kültürel ve sanatsal etkinliklerden ücretsiz veya indirimli yararlanma imkanı getireceğiz.
• Üniversiteli gençlerimize aylık 10 GB ücretsiz internet erişim imkanı
sağlayacağız.
• Yükseköğrenimdeki gençlerimize bir defaya mahsus olmak üzere cep
telefonu ve bilgisayar ediniminde vergi muafiyeti sağlayacağız.
• Genç girişimcilerimiz için Tarım Girişimcilik Bölgeleri (TARGİB) kuracağız.
• TARGİB'lerde;
• Ziraat mühendisleri öncelikli olmak üzere, genç girişimcilerimize herhangi bir bedel almaksızın arazi tahsisi,
EVLENECEKLERE FAİZSİZ KREDİ DESTEĞİ
• Kuracağımız Aile ve Gençlik Bankası tarafından ilk iki yıl ödemesiz ve beş yıl vadeli faizsiz kredi desteği ve
• Belirli bir süreyle ürün alım garantisi veya sözleşmeli üretim modelinin uygulanmasını sağlayacağız.
• Kuracağımız tüm TARGİB'lerde; iş geliştirme, muhasebe ve finansman, insan kaynakları, bilişim ve hukuk gibi alanlarda teknik destek ve danışmanlık hizmetleri sunacak şekilde tüm giderlerini karşılayacağımız bir merkez oluşturacağız.
• Gençlerin üç temel alanda beceri kazanmalarını sağlayıcı, okul içi ve dışı programlar uygulamaya koyacağız. Bu çerçevede, en az bir müzik enstrümanını kullanabilmeyi, bir yabancı dil konuşmayı ve bir spor dalındalisans sahibi olmayı destekleyeceğiz. İmkânları kısıtlı kesimlere öncelik vermek kaydıyla bu üç alanda, beceri kazanan gençlerimizin üniversiteye girişini kolaylaştıracak ve burslu eğitim görmelerini sağlayacağız.
• Objektif kriterler altında belirlenecek 30 bin genç yeteneğimizi; günümüz şartlarında stratejik önemi haiz olan spesifik 20 alanda küresel arenada boy gösterebilecek nitelikle uzman olarak yetiştireceğiz.
• Kendi işini kuran genç girişimcilerimize faizsiz kredi desteği sunacağız.
• Siyasete gençlerin bakış açısının daha fazla damga vurmasını sağlayacak, gençlerimize siyasette daha fazla alan açacağız.
• Gençlerimize esnek çalışma koşulları sunacağız. Çalışırken eğitimlerini de devam ettiren gençlerimize yönelik teşvik edici düzenlemeler yapacağız.
• "Yıkıcı" değil "insani" dijitalleşmeyi temel alarak çocuklarımızı ve gençlerimizi yeni teknik ve sosyal becerilerle geleceğe hazırlayacağız.
• Gençlerimizin dünya ile etkileşimini artıracak, yüksek lisans ve doktora programları için yurtdışına gönderilen öğrenci sayısını yükselteceğiz.
• Üniversiteye devam etmek istemeyen gençler için istihdam ve girişimcilik destekleri sağlayacak, bu kesime dönük olarak toplumsal algıların olumlu yönde değiştirilebilmesi için politikalar geliştireceğiz. Bu kapsamda, lise sonrası mesleki sertifikalar ile işgücü piyasalarına katılımı teşvik edeceğiz.
• "Gençlik Mesleki Veri Tabanı" kuracağız. İş dünyası talepleriyle gençlerimizin yetkinlik ve becerilerinin eşleşmesini sağlayarak gençlerin istihdam sürecini hızlandıracağız.
• Suça sürüklenen gençlerin başta istihdam imkanlarının sağlanması olmak üzere topluma kazandırılmaları için programlar geliştirecek, suça sürüklenmeyi önleyici tedbirlerin alınmasını sağlayacağız.
• Bağımlılıklarla mücadele programlarımızı kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz.
• Ülkemizin genç bilim insanları, sanatçı ve sporcular açısından cazibe merkezi olma özelliğini güçlendireceğiz.
• Gençlerimizin spor ve sanatsal aktivitelerden daha yaygın bir biçimde yararlanmasını sağlayacağız. Bütün illerde gençlik ve kültür merkezlerinin sayısını artıracağız.
• Beyin göçünü tersine çevirecek, gençlerimizin gelecek umutların güçlendirecek, sorumluluk anlayışıyla yaşama ve ülkemize hizmet etme aşkını artıracağız.
• Gençlerimize sanatı sevdirecek ve kuracağımız Kültür Evleri ile sanat alanında profesyonel eğitim almalarını sağlayacağız.
• Müracaat eden her öğrenciye öğrenim kredisi, ihtiyaç sahibi öğrencilere ise burs imkanı sağlamaya, bu kapsamda aktarılan kaynakları artırarak devam edeceğiz.
• Gençlik hizmetlerinin sunumunda mobil ekipler oluşturarak gençlerin yoğun olarak bulunduğu park, meydan vb. alanlara hizmetlerimizin ulaşmasını temin edeceğiz.
• Gençlerimizin dünya gençleriyle buluşmasını ve kültürel etkileşimini sağlayan hareketlilik hibe programlarının sayısını artıracağız.
• Gençlerin gönüllü faaliyetlere katılımlarının desteklenmesi alanında mevzuatı geliştirecek ve bu alanın özendirilmesini sağlayacağız.
• Gençler arasında sağlık, sosyal medya, finans ve hukuk okuryazarlığını artıracağız.
• Gençlerin STK'larda daha aktif rol almalarını teşvik edecek, bu hususta gençliğe özgü sivil toplum alanını güçlendireceğiz.
• Gençlerin serbest zamanlarını güvenli ve faydalı bir biçimde geçirebilmelerini teminen gençlik merkezleri etkin olarak kullanılacak, var olan tesis, program ve uygulamalar gençlerin talep ve önerileri doğrultusunda gözden geçirilecektir.
• Her yaştan insanın daha fazla hareket ettiği, spor yaptığı bir toplum olma hedefine ulaşacağız.
• Genç ve nitelikli sporcularımıza yönelik burs imkânlarını genişleteceğiz. Özel Olimpiyat Akademileri kurarak, nitelikli sporcularımızı tespit edecek ve destekleyeceğiz.
• Spor İhtisas Teknoparkları» kuracağız.
• Genç ve nitelikli sporcularımıza yönelik burs imkanlarını genişleteceğiz. Gençler için spor imkânlarını daha da geliştirecek, erişilebilir spor tesislerini daha yaygın hale getireceğiz.
11. Kültür ve Sanat
• Köklü tarihi ve kültürel mirasa sahip olan ülkemiz, Türkiye Yüzyılında
kültür ve sanat alanında dünyada adından sıklıkla söz ettiren bir ülke konumuna gelecektir.
• Müzesi ve kültür merkezi olmayan il, kütüphanesi olmayan ilçe bırakmayacağız.
• Kütüphanelerimizi 7 gün 24 saat açık olacak şekilde vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız. Çocukların ve gençlerin ilgisini çekebilecek
faaliyetlerin gerçekleştirilmesine imkan sağlayacak bir ortamı oluşturacağız.
• Kültür endüstrileri girişimci ekosistemini geliştireceğiz. Bu kapsamda «Kültür Kentler» kuracağız.
• Kitapçılar çarşısı, kitabevleri, sahaflar ile geleneksel sanatların icra edilmesine yönelik olarak mekân desteği sağlayacağız.
• Kültürümüze özgü ürünlere yönelik markalaşma, pazarlama ve finansman desteği sağlayacağız.
• Sahip olduğumuz değerlerin sinema başta olmak üzere tüm sanat alanlarında işlenmesine yönelik teşvik mekanizmasını daha da geliştireceğiz.
• Ülkemizi önemli bir film çekim merkezi haline getireceğiz.
• Çocuklarımızın gelişim sürecinde önemli rol oynayan animasyon sektörünü stratejik olarak ele alıp, desteğimizi artıracağız.
• Telif haklarının korunmasına dair yasal düzenlemeleri sektörün ihtiyaçları doğrultusunda güncelleyeceğiz.
• Başta özel müzeler ve kültür merkezleri olmak üzere iş dünyasının kültür ve sanata daha fazla bütçe ayırmalarını özendireceğiz.
• Dünya miras listesinde 19 olan kültürel varlık sayımızı yükseltmeyi sürdüreceğiz.
• UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listelerine kayıtlı 25 miras sayımızı 2028'de 35'e çıkararak en çok kültürel değer kaydettiren ilk iki ülke arasına girmeyi hedefliyoruz.
• Türk dilini dünyaya tanıtma çabalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu amaçla, dijital mecraları daha etkili bir şekilde kullanacak tedbirleri alacağız.
• Yunus Emre Enstitülerindeki Türkçe içerikleri ve bilgi merkezlerini zenginleştireceğiz. 62 ülkede hizmet veren Yunus Emre Enstitülerimizin Kültür Merkezi sayısını, 2028 yılına kadar 128'e çıkarmayı hedefliyoruz.
• Dijital arşivlerimizi geliştirecek, kültür varlıklarımızın korunması ve tanıtılmasında teknolojinin tüm imkânlarından faydalanacağız.
• Anadolu'nun kadim medeniyetlerini de kapsayan, Selçuklu, Osmanlı ve Orta Asya arkeoloji anabilim dallarını geliştireceğiz. Arkeoloji ve sanat tarihi bölümlerini birbirlerini besleyen ve destekleyen bölümler olarak düzenleyeceğiz.
İSTİKRARLI VE GÜÇLÜ EKONOMİ
• Güçlü, büyük ve bağımsız Türkiye'nin teminatı, ekonomimizin sürdürülebilir, kapsayıcı, insan odaklı ve dengeli büyümesidir.
• Güven ve istikrar içinde, rekabetçi bir ortamda büyümeye ve istihdam üretmeye devam edeceğiz. Bu kapsamda, yatırım, istihdam, üretim
ve ihracat yoluyla yapısal cari açık sorununu ortadan kaldıracak politikalarımızı kalıcı bir şekilde hayata geçireceğiz.
• Verimliliği önceleyen, sürdürülebilir, kapsayıcı ve güçlü bir büyüme dinamiğini yeşil ve dijital dönüşüme uyumlu bir şekilde tesis edeceğiz.
• Ülkemizin üst gelir grubuna yükselmesini sağlayacağız.
• Sürekli ve güçlü büyüme hedefiyle, Türkiye'nin önündeki fırsat penceresini kullanarak, 2024-2028 dönemi arasında yıllık ortalama yüzde 5,5 seviyesinde büyüme ile 2028 yıl sonunda 1,5 trilyon dolar milli gelir büyüklüğüne ve 16 bin dolarlık kişi başı gelir düzeyine ulaşmayı hedefliyoruz.
• İstihdam dostu büyüme hedefi doğrultusunda, genç nüfusun yoğun olduğu bölgeler öncelikli olmak üzere, emek yoğun sektörleri desteklemeye devam edeceğiz. Rekabet gücümüzün yüksek olduğu geleneksel sektörlerimizi yenilikçiliğe dayalı bir ekosistemle daha verimli hale getireceğiz.
• Teknoloji yoğun yüksek katma değerli sektörlerin ekonomimizdeki payını artırarak ülkemizi daha rekabetçi bir konuma taşıyacağız.
• Finansal alanda yapacağımız yeniliklerle girişimcilik ekosistemini desteklemeye devam edeceğiz. Gençler başta olmak üzere, iyi projesi olup sermayeye ihtiyaç duyan kesimleri güçlü bir şekilde teşvik edeceğiz.
• 14 Mayıs seçimleri sonrasında oluşacak yeni kabine içinde yine güçlü bir ekonomi ekibi görev üstlenecektir.
• AK Partinin 20 yılı aşkın birikimini ve dinamizmini yansıtacak olan ekonomi ekibimiz etkin bir koordinasyon içinde görev icra edecektir.
• Ekonomi ekibimiz kamu, özel kesim ve sivil toplum ile diyalog ve istişare içinde makroekonomik politika çerçevemizi güncelleyecek, yeni şartlara ve ihtiyaçlara göre alınması gereken tedbirleri kamuoyu ile paylaşacaktır.
• Öngörülebilir, şeffaf ve etkili politikalar setinin kararlı bir siyasi irade ile hayata geçirilmesi için 5 yılın yol haritası niteliğinde, çalışmalarını yürüttüğümüz Ekonomi Eylem Planı uygulamaya konacaktır.
• Bu kapsamda, ekonomik politikaların sosyal politikalarla bütüncül bir anlayış içinde şekillendirilmesi doğrultusunda Ekonomik ve Sosyal Konsey düzenli aralıklarla toplanacak ve buradan çıkan öneriler ilgili kurumlarımız tarafından hayata geçirilecektir.
İstihdam
• 2022 yılı sonu itibarıyla 32 milyon civarında olan toplam istihdamı 6 milyon artışla 2028 yıl sonunda 38 milyona yükselteceğiz. İşsizlik oranının kademeli olarak gerilemesini sağlayacak, işsizlik oranını yüzde 7'nin altına indireceğiz.
• İşgücü piyasasının yeşil ve mavi ekonomi, döngüsel ve dijital ekonomi ile iklim değişikliğine uyumunu hızlandıracak; ortaya çıkan beceri ihtiyaçlarını karşılayarak yeni istihdam olanakları sağlayacağız.
• Kadınlar ve gençler başta olmak üzere özel politika gerektiren grupların işgücü piyasasına girişlerinin hızlandırılmasını ve kalıcılıklarının teşvik edilmesini destekleyerek, güvenceli esnek çalışma biçimlerinin hayata geçirilmesini sağlayacağız.
• Kadınlarda istihdam oranını yüzde 35'in, işgücüne katılma oranını yüzde 40'ın üzerine çıkaracağız.
• Genç girişimcileri yenilikçi buluş ve projelere yönlendiren hibe desteklerimizi artıracağız.
• Kayıtdışılıkla mücadele mekanizmalarını güçlendirerek, 2028 yılında kayıtdışı istihdamın payını yüzde 20'nin altına indireceğiz.
Ödemeler Dengesi
• 2022 yılı sonu itibarıyla 254,2 milyar dolar olan ihracatımızı 2028 yılında en az 400 milyar dolara yükselteceğiz.
• Uzay ve havacılık, çip, elektronik, yapay zeka, biyoteknoloji, sentetik biyoloji, aşı, ilaç ve tıbbi cihaz sektörleri başta olmak üzere, kamu-özelsektör işbirliklerine hız kazandırarak, mega yatırım projelerini hayata geçireceğiz.
• Topyekun kalkınma perspektifi çerçevesinde, KOBİ'lerimizi daha da güçlendirerek; fintek, siber güvenlik, e-ticaret ve oyun sektörleri başta olmak üzere değeri 1 milyar doların üzerinde yenilikçi Türk şirketleri çıkarmaya yönelik proje bazlı teşvik sistemimizi geliştireceğiz.
• Küresel markaların ülkemizde üretim yapmalarını güçlü bir şekilde teşvik etmek üzere, doğrudan yabancı yatırımlara yönelik ülkemizi daha cazip kılacak bir strateji oluşturacağız.
• Yeni dönemde, ülkemizi ziyaret eden turist sayısını 90 milyona, toplam geliri 100 milyar dolara çıkarmayı öngörüyoruz.
• 2028 yılında 3 milyon sağlık turisti ve 10 milyar dolar sağlık hizmeti ihracatını hedefliyoruz.
• E-ihracatımızın genel ihracatımız içindeki yüzde 1,5'lik payını 2030 yılında yüzde 10'a yaklaştıracağız.
• STA (Serbest Ticaret Anlaşması) ve TTA (Tercihli Ticaret Anlaşması ) ağımızı genişletecek, AB ile Gümrük Birliği anlaşmasını güncelleyeceğiz.
• Mal ve hizmet ihracatımız için yüksek potansiyel arz eden Uzak Ülkeler Stratejisi kapsamında 18 ülkeye yönelik olarak finans, standardizasyon, lojistik, tanıtım, diplomasi gibi birçok alanda faaliyetlerle ihracatımızı artıracağız.
ENFLASYONU TEK HANELİ RAKAMLARA İNDİRECEĞİZ
• Bir taraftan büyüme ve istihdam dostu politikaları sürdürürken, diğer yandan enflasyon ile mücadelemizi kararlı bir şekilde devam ettirecek, enflasyonu tek haneli rakamlara indireceğiz.
• Finansal enstrümanları daha da geliştirerek TL cinsi tasarrufları artıracağız.
• Para, maliye, gelirler ve finansal sektör politikalarında daha güçlü bir eşgüdüm sağlayacağız.
• Tarımsal üretim, verimlilik ve lojistik planlamasını daha da güçlendirip, gıda arz güvenliğini sağlayacak, gıda fiyatlarındaki oynaklığın önüne geçeceğiz.
• Enerjide dışa bağımlılığı azaltıcı politikalarımıza paralel bir şekilde vatandaşlarımıza yansıyan enerji maliyetlerinde düşüş sağlayıcı bir yaklaşım sergileyeceğiz.
• Enflasyonun dar gelirli vatandaşlarımız üzerindeki olumsuz etkisini giderecek politikalara hız kazandıracağız.
• Gelir düzeyi düşük vatandaşlarımızın harcama kompozisyonu içinde önemli bir yer tutan kira harcamalarını düşürmeye dönük olarak sosyal konut projelerine kararlılıkla devam edeceğiz.
• Yönetilen-yönlendirilen fiyatların hedef enflasyona göre belirlenmesiyle enflasyonda atalet azaltılacaktır.
• Piyasalarda rekabeti bozucu yapı ve davranışlar daha yakından takip edilerek uluslararası rekabet hukuku standartları çerçevesinde etkin tedbirler alınacaktır.
Bankacılık ve Finansal Hizmetler
• Bankacılık dışı finansal unsurları çeşitlendirerek finans sektöründe bankacılığın payını uluslararası normlara yakın seviyelere getireceğiz. Diğer yandan, iyi projesi olup finansal imkana sahip olmayan kesimleri destekleyici finansal mekanizmaları geliştireceğiz.
• Sermaye piyasalarında; araç çeşitliliğine, tabana yayılmaya, mevzuat alt yapısını güçlendirmeye, likidite imkânlarını genişletmeye ve girişim sermayesinin etkinliğinin artırılmasına önem verip, bu piyasaların cazibesini artıracağız.
• Dünyada giderek büyüyen "helal ekonomi" pazarından daha fazla pay almak ve söz sahibi olmak, vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına cevap verebilmek için katılım finans sektörünü güçlendireceğiz.
• Finans alanında beşeri sermayeyi güçlendirmeye, finansal okuryazarlığı artırmaya ve finansal tüketicinin bilinçlendirilmesine yönelik düzenlemeleri hayata geçireceğiz.
• İstanbul'u küresel finansın ve uluslararası ticaretin önde gelen bir merkezi haline getirmek amacıyla devam etmekte olan İstanbul Finans
Merkezi (İFM) projesi ile nitelikli ve çok boyutlu bir finansal hizmetler ekosistemi oluşturmayı hedefliyoruz.
• Bankacılıktaki risk merkezi benzeri bir yapıyla, yatırımcıların risklerinin bütüncül bir şekilde takip edilmesi ve sektör paydaşlarıyla paylaşılabilmesini teminen Yatırımcı Risk Takip Sistemini hayata geçireceğiz.
Kamu Maliyesi
• Mali disiplini, ekonomimize güveni artıran bir çıpa olarak kararlılıkla korumaya ve güçlendirmeye devam edeceğiz.
• Sürdürülebilir kamu maliyesiyle, kaynak tahsisi ve kullanımını etkinleştirirken artırılan gelirleri ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkınmasına güç verecek alanlarda kullanacak, artan refahın adil bir şekilde paylaşılmasını sağlayacağız.
• Harcamaları etkinleştirecek, ekonomimizin daha rekabetçi, kaynakları daha adil ve etkin dağıtacak bir yapıya dönüşümünü sağlayacak şekilde teşvik ve destekleri sadeleştirerek yeniden yapılandıracağız.
• Vergi tabanının genişletilmesi, indirim, istisna ve muafiyetlerin gözden geçirilerek vergi sisteminin sadeleştirilmesi, ekonomide kayıtdışılığın azaltılması ve gönüllü uyumun artırılmasına yönelik çalışmalar sürdürülecektir.
• Kayıtdışılıkla mücadeleyi kararlılıkla sürdürecek; kurumsallaşmayı, verimliliği ve rekabet gücünü artırarak ekonomimizin daha sağlıklı, istikrarlı ve güçlü bir şekilde büyümesini sağlayacağız.
• Kamu Filo Yönetim Sistemini kamu idarelerinde yaygınlaştırılacağız.
• Uluslararası norm ve standartlara uyumlu olacak şekilde Kamu İhale Kanununu güncelleyeceğiz.
• Tek Hazine Kurumlar Hesabı Uygulamasını daha da genişleterek Hazine nakit rezervini güçlendirmeye devam edeceğiz.
• Mükellef odaklı ve dijitalleşmiş "Geleceğin Vergi Daireleri"ni inşa edeceğiz.
• Uluslararası rekabet ve işbirliğinin geliştirilmesine yönelik çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması müzakerelerine devam edeceğiz, anlaşma yapılan ülke sayısını artıracağız.
12. Ticaret Hizmetleri
• Gümrük ve ticaret işlemlerini dijitalleşme ve yeşil dönüşüm odağında daha hızlı ve daha kolay yapılır hale getirmeye devam edeceğiz.
• Gümrük kapıları ve gümrükleri modernize ederek yenilemeyi sürdüreceğiz.
• Modern teknolojiler ve organizasyonlar kanalıyla tüketici haklarını güçlendirmeye devam edeceğiz.
• Çocuklar ve yaşlılar öncelikli olmak üzere hassas tüketici gruplarına özel önlemler getireceğiz.
• Tüm piyasalarda rekabet ihlallerinin tespitinde ve soruşturma süreçlerinin yürütülmesinde etkinliği artıracağız
• İhracatta Blokzincir Kullanımı ile ihracat işlemlerinde tüm gümrük ve lojistik süreçlerinin blokzincir altyapısı ile daha hızlı, kolay, etkin ve izlenir hale getireceğiz.
• Hedef pazarlarda Yurt Dışı Lojistik Dağıtım Ağları kurulumlarını desteklemeye devam edeceğiz. Bu yolla, ihraç ürünlerimizin son alıcısına 24 ila 72 saat içerisinde ulaştıracak, ihraç yüklerimizin konsolide edilerek taşınmasını ve taşımacılık maliyetlerimizin yaklaşık yüzde 20 oranında azalmasını sağlayacağız.
• e-KİP (Elektronik Kolay İhracat Platformu) Platformunu hayata geçireceğiz. Yapay zekâ uygulamaları dahil gelişmiş teknoloji altyapısıyla
hedef pazar belirleme noktasında e-ihracata yönelik çevrimiçi dijital danışmanlık verilmesini sağlayacağız.
• MİLTAR Projemizin devamında seri üretimine geçilen yerli ve milli araç ve konteyner tarama sistemlerini gümrük idareleri başta olmak üzere diğer kurumlara yaygınlaştıracağız.
• Piyasa gözetimi ve denetimi ile ürün güvenliği mevzuatını, yeşil dönüşüm, döngüsel ekonomi ve yapay zeka üçgeninde güncel hale getireceğiz. Piyasa gözetimi ve denetimi konusunda yetkili kurumların etkin bir koordinasyon içinde görev yapmalarını sağlayıcı tedbirleri hayata geçireceğiz.
13. Girişimcilik ve KOBİ
• KOBİ'lerin kurumsallaşmasına ve kapasitelerinin geliştirilmesine yönelik yeni destek programları oluşturulacak ve diğer firmalarla ortaklıklar kurularak büyümeleri teşvik edilecektir.
• KOBİ'lerin finansmana erişimi daha da kolaylaştırılacaktır.
• Kitle fonlaması başta olmak üzere, işletmelerin yenilikçi finansman imkanlarından daha fazla yararlanmalarını sağlayacağız.
• Dijital dönüşümün imkânlarından yararlanarak KOBİ'lerin yerli tedarik zincirini güçlendirecek büyük ölçekli firmalar etrafında kümelenmelerini teşvik edeceğiz.
• Yeşil dönüşümü KOBİ'lere yaygınlaştıracak yenilikçi programları hayata geçireceğiz.
• Doğrudan ve dolaylı ihracat yapan KOBİ sayısını artıracak, kesintili ihracat yapan KOBİ'lerin ihracatında süreklilik sağlayacağız.
• 2028 yılına kadar 5 ülkede Uluslararası Teknoloji Pazarlama Ofisi kuracağız. Genç ve kadın girişimciliğine yönelik desteklerimizi artırarak sürdüreceğiz.
• Esnaf ve sanatkârlarımızın kümelenmelerini ve kooperatifleşmelerini kolaylaştıracak adımları desteklemeye devam edeceğiz.
• Hazine destekli kullandırılan kredilerde imalat sektörüne, ihracata, markalaşmaya, e-ticarete, yönelen esnaf ve sanatkârlara ilave faiz desteği sağlayarak bu desteklerin etkinliğini artıracağız.
• Esnaf ve sanatkârlar için, tüketimin yenilenebilir enerjiden sağlanması konusunda yatırım teşvik modelleri geliştireceğiz.
• Esnaf ve sanatkârlara ihracat süreçleri, girişimcilik, Ar-Ge ve yenilikçilik ile devlet yardımları hakkında eğitim, danışmanlık ve bilgi desteği sağlamak üzere 81 ilde konu ile ilgili eğitimler düzenlenmesini sağlayacağız.
• Esnafımızın e-ticaret ve e-ihracat pazarlarına erişimlerini kolaylaştıracak programları hayata geçireceğiz.
• Ahilik Sandığı'nı aktif bir biçimde kullanarak esnaf ve sanatkârlarımızın piyasada iş yaparken daha güvenli bir biçimde faaliyet göstermelerini sağlayacağız.
14. Enerji ve Madencilik
• Enerji alanında dışa bağımlılığı azaltarak cari açık sorununa kalıcı çözüm üretme politikalarına güçlü bir destek vereceğiz.
• Türkiye Yüzyılında yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımızı en üst düzeyde değerlendiren, yeşil dönüşümü enerji ve madencilik sektörünün merkezine koyan, enerji verimliliğini ve enerjinin depolanmasına dair imkânları artırmayı hedefleyen, nükleer teknolojiyi elektrik üretiminde kullanarak kaynak çeşitliliğine katkı sağlayan, çevresel etkileri en aza indiren politikalarımızı geliştirmeyi sürdüreceğiz.
• Dünyada 12'nci sıradaki elektrik kurulu gücünde ilk 10 ülke arasına gireceğiz.
• Elektrik kurulu gücümüzü 2028 yılında 135 GW'ın üzerine çıkaracağız.
• 2021 yılı itibarıyla yüzde 71 olan birincil enerjide dışa bağımlılık oranımızı, 2028 yılında yüzde 56'ya, 2053 yılında ise yüzde 13 seviyesine indireceğiz.
• Hidrojen teknolojilerinde ve ekonomisinde öncü bir ülke olacağız. Elektrolizör kapasitemizi 2028 yılında 1,5 GW'a, 2035'te 5 GW'a, 2053 yılında 70 GW seviyesine ulaştıracağız.
• 2022 yılında kurulu güç içinde yüzde 54,3 olan yenilenebilir enerji kaynaklarımızın payını 2028 yılına kadar yüzde 60'ın üzerine çıkaracağız.
• 2053 yılına kadar elektrik ve ısı üretiminde 2017 yılına göre %71 emisyon azaltımı sağlayacağız.
• Güneş enerjisinde kurulu gücü 27 GW'a, rüzgâr enerjisinde 16 GW'a ulaştıracağız.
• 2022 yılında elektrik üretiminde yüzde 42,2 olan yenilenebilir enerji kaynaklarının payını 2028 yılında yüzde 50 seviyelerine çıkaracağız.
• Akkuyu Nükleer Güç Santralinin tam kapasiteyle devreye alınmasını sağlayacak, ilave nükleer santraller kurulmasına yönelik çalışmalara devam edeceğiz.
• Tüm ilçelerimize doğal gazı ulaştıracağız.
• Karadeniz doğal gazını vatandaşımıza ulaştıracağız. Mevcut 710 milyar m3'lük rezerve ilave yeni keşiflerle ülkemizin geleceğini, yüzyılın enerjisi ile daha da aydınlatacağız. Aynı zamanda, Karadeniz doğalgazından yerli üre gübresini de üretmeye başlayacak, gübrede dışa bağımlılığı azaltacağız.
• Sağlam bir altyapı ile kaynak ülkelerden gelecek doğal gazın hem fiziki teslimatının yapılacağı hem de finansal enstrümanlar aracılığıyla ticarete konu edileceği, rekabetçi bir enerji ticaret merkezi tesis edeceğiz.
• Ülkemizin ihtiyacı olan madenlerin yurtdışında aranması ve işletilmesi faaliyetlerini sürdüreceğiz.
• 20 yıl önce hemen hemen hiç üretmediğimiz ve potansiyelini yıllık 40 ton seviyelerine çıkarttığımız altın üretimimizi önümüzdeki dönemde 2 katına çıkartacağız.
• Ülkemiz ferrobor ihtiyacını karşılayacak yıllık 800 ton kapasiteli tesisi Balıkesir/Bandırma'da 2023 yılı içinde tamamlayacağız.
• Maden arama ve işletme süreçlerinin daha cazip hale getirilmesi yönünde yeni adımlar atacağız.
• Yerli kömürün değerlendirilmesi için temiz kömür teknolojilerinin uygulanması çalışmalarına hız vereceğiz.
• Maden atıklarını değerlendirerek ekonomiye kazandıracağız.
• Elektrikli araçların kullanımı ve elektrik depolama ihtiyacı ile küresel ölçekte önem kazanan lityum iyon pillerin temel hammaddesi lityum karbonatın ülkemizde üretimini sağlayacak; Eskişehir/Kırka'da 600 ton/yıl, Balıkesir/Bandırma'da ise 100 ton/yıl olmak üzere toplam 700 ton/yıl kapasiteli Lityum Karbonat Üretim Tesislerini milletimizin hizmetine sunacak, bu alandaki ithalatı yaklaşık yüzde 50 oranında yerli üretim ile karşılayacağız.
• Eskişehir/Beylikova'da keşfedilen ve havacılık, savunma, uzay sanayi, biyomedikal gibi alanlarda kullanılacak 694 milyon ton nadir toprak elementinin ekonomiye kazandırılmasını teminen yıllık 1.200 ton cevher işleyecek pilot üretim tesisi kuracağız.
15. Milli Savunma Sanayii
• Tüm insanlığa hizmet edecek şekilde, caydırıcı güç statümüzü koruyarak huzur ve barış ortamını güçlendirmek ve sürdürülebilir refah artışı sağlamak üzere savunma sanayii teknolojisindeki atılımlarımızı sürdüreceğiz.
• Yerli ve millî savunma sanayimiz ile yenilikçi ve çığır açan teknolojilere yatırım yapmaya devam edecek ve yerlileşme oranını daha da artıracağız. 2028 yılında savunma sanayiinde ihracatımızı en az 15 milyar dolara yükseltmeyi hedefliyoruz.
• Kızılelma ufkuyla, tam bağımsız savunma sanayi hedefimizi yerine getirecek, savunma sanayiinde öncü ülkeler arasında olacağız.
• Milli muharip uçak, dikey iniş/kalkış yapabilen SİHA'lar ve muharip insansız uçaklar ile insansız kara ve deniz araçları, uydu sistemleri, elektronik harp, siber güvenlik, uzun menzilli hava savunma ve füze sistemleri, nanoteknoloji, bioteknoloji, lazer, kuantum teknolojileri ve yapay zekâ destekli otonom sistemler gibi yenilikçi ve çığır açan teknolojilere yatırım yaparak savunma sanayiimize yeni kabiliyetler kazandıracağız.
• İnsansız Hava Aracı teknolojileri alanında ortaya koyduğumuz başarıları özellikle insansız otonom sistemler, yapay zekâ uygulamaları, akıllı silah sistemleri konularında ülkemizi dünyada en ileri noktaya taşıyacak stratejilerle destekleyeceğiz.
• Tasarım, üretim, bakım, onarım ve modernizasyonda yerli ve sürdürülebilir ileri teknoloji merkezi olacağız.
• Savunma sanayiinde yerlileşme ve millileşme arttıkça firmalarımızın sivil endüstrilerde kullanacağı teknolojik kabiliyetler de gelişmektedir. Bu süreci daha sistemli bir şekilde ele alacak ve sivil alanlara teknoloji transferini hızlandırıcı platformları ve mekanizmaları geliştireceğiz.
16. Dijitalleşme ve Dijital Dönüşüm
• Türkiye Yüzyılı, Dijitalin Yüzyılı olacaktır. Bu yüzyılda dijital devlet, siber güvenlik, büyük veri ve yapay zekâ, blokzincir gibi yenilikçi dijital teknolojilerde gerçekleştireceğimiz atılımlarla, ülkemizi Dijital Türkiye hedefine ulaştıracağız.
• Yapay Zeka Stratejimiz ile yapay zekâ alanının GSYH'ye katkısını yüzde 5'in üzerine çıkaracağız.
• Yapay Zeka alanında 50.000 kişi istihdam edilmesini, lisansüstü düzeyde 10.000 mezun sayısına ulaşmayı ve uluslararası yapay zeka endekslerindeki sıralamalarda Türkiye'nin ilk 20 ülke arasında yer almasını sağlayacağız.
• Yerli yapay zeka dil modellerimizi geliştireceğiz.
• Ülkemizi dijital dönüşümü ilgilendiren uluslararası endekslerde ilk 10'a taşıyacağız.
• "Kamu Veri Alanı Projesi" ile kamu kurumlarında veriye dayalı yenilikçiliği ve vatandaşlarımızın kamu hizmetlerinden memnuniyetini geliştireceğiz. Kamuda veri paylaşımını kolaylaştırarak kamu kurumlarının "veri temelli organizasyona" dönüşümünü hızlandıracağız.
• Dijital dönüşümü bir fırsata çevirmek ve işgücü piyasası üzerindeki olası olumsuz etkilerini en aza indirmeye yönelik olarak mesleki eğitim başta olmak üzere müfredatı eğitimin her kademesinde dijital dönüşüme uyumlu, bütüncül ve sürdürülebilir bir yapıda yeniden ele alacağız.
• Ulusal Güvenlik Stratejimizi gözden geçirerek ilave alınması gereken tedbirleri belirleyecek ve ülkemizin en üst düzeyde güvenliğini ve etkinliğini sağlayacak bir mekanizma oluşturacağız. "Güçlü ve Büyük Türkiye" temalı 2023-2026 dönemi Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planımızı uygulamaya koyacağız. Türkiye'yi bölgesinde ve dünyada kabul edilen caydırıcı bir "Siber Güç" haline getireceğiz.
• Türkiye'yi yazılım alanında güçlü bir küresel oyuncu yapacağız. Bu amaçla insan kaynağımıza daha fazla yatırım yapacak ve bu alandaki firmalarımızın rekabetçiliğini artıracak destek mekanizmalarını daha da güçlendireceğiz.
• Geliştirdiğimiz kavramsal tasarım ve kriptolojik altyapı ile test sürecini başlattığımız yeni nesil dijital Türk Lirası projesini hayata geçireceğiz.
17. Yüksek Teknolojilerde Öncü Türkiye/Teknoloji Devrimi
• Ülkemizi kritik teknolojilerin pazarı değil üreticisi yapacak Milli Teknoloji Hamlesi vizyonu doğrultusunda adımlar atmaya devam edeceğiz.
• Küresel rekabetteki konumumuzu güçlendirmek için Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranını yüzde 2 düzeyine taşımayı hedefliyoruz.
• Ülkemizi Küresel Yenilik Endeksinde ilk 20'ye taşıyacağız.
• Ulusal Teknoloji Girişimciliği Stratejisi kapsamında dünyanın en gelişmiş 20 ekosistemi arasında yer almayı ve ekosistemimizden 15 Turcorn ve 5 Decacorn çıkaracağız.
• 15 milyar dolarlık bilişim ihracatı rakamına ulaşmayı hedefliyoruz.
• Yüksek teknolojili sanayilerin imalat sanayii ihracatındaki payını OECD ortalamalarına ulaştıracağız. Bu doğrultuda, yüksek teknoloji yoğunluklu ürünlerin ihracatı için kapsamlı ihracat destek programlarını oluşturacağız.
• Hızlı şarj teknolojileri, enerji yoğunluğu yüksek batarya hücre teknolojileri, havayolu ulaşımına alternatif ulaşım sistemleri ve tam otonom (sürücüsüz) mobilite sistemlerinde öncü bir ülke olacağız.
• Türkiye'yi yeni nesil elektrikli otomobil üssü haline getirme hedefimiz doğrultusunda, yerli otomobilimiz TOGG'un seri üretimini yıllar içinde artırarak 2030 yılına kadar 1 milyon araca ulaşacağız.
• Stratejik yüksek teknoloji ürünlerinden mikroçiplerin tasarım, üretim ve ticarileşmesi için başta İstanbul ve Ankara illerimiz olmak üzere özel sektörü çok yıllı olacak şekilde destekleyeceğiz. Çip tasarımı alanında insan kaynağı havuzunun geliştirilmesi için üniversitelere altyapı, lisans, prototoip üretimi ve personel geliştirme alanlarında destek vereceğiz.
• Uzaya fırlatmaya hazırlandığımız TÜRKSAT 6A sayesinde ülkemiz, dünyada haberleşme uydusu geliştirme kabiliyetine sahip 11 ülke arasına girecek, haberleşme ve yüksek çözünürlüklü uydu görüntüsü ihtiyaçlarımızı bundan böyle milli imkânlarla karşılayacağız.
• Ay Misyonu kapsamında insansız uzay aracımızın tasarım ve üretim çalışmalarını tamamlayarak bu görevde kullanılacak hibrit yakıtlı, özgün ve milli uzay roketi motorunu geliştireceğiz.
• Türkiye'nin insanlı ilk uzay görevi kapsamında bir Türk vatandaşının bilim misyonu ile Uluslararası Uzay İstasyonu'na gönderilmesi çalışmalarını tamamlayacağız.
• Antarktika Bilimsel Araştırma ve Bilim Üssümüzü kalıcı hale getirmeyi, Antarktika Anlaşmalar Sistemi'nde 'gözlemci' statüsünden 'danışman ülke' statüsüne geçmeyi hedefliyoruz.
18. Ulaştırma
• 2053 net sıfır emisyon hedefimiz doğrultusunda, emisyon yoğun sektörlerden biri olan ulaştırma sektöründe yatırımlarımızı yeni teknolojileri
en üst düzeyde kullanarak ve yeşil dönüşüme uyumu dikkate alarak gözden geçirecek, akıllı ve sürdürülebilir ulaşım uygulamalarını geliştireceğiz.
• Bölünmüş yol ve otoyollar ile daha güvenli, konforlu ve hızlı bir karayolu ağı için 32,5 milyar dolar yeni yatırım ile 2053 yılına kadar otoyol ağımızı 3.633 km'den 9.160 km'ye, bölünmüş yol ağımızı da 28.986 km'den 38.942 km'ye çıkaracağız.
• Vizyon projemiz TOGG'un da devreye girmesiyle, karayolu taşımacılığında düşük emisyonlu araçlar ve alternatif yakıtlı (elektrik, e-fuel vs) araçlara geçişi, paylaşımlı ve otonom araçlara geçişi sağlayacağız.
• Artan ticari ve sanayi faaliyetleri ile karayolu yük taşımacılığında taşınan yük miktarı artarken, tüm taşıma modları içerisindeki karayolu ile taşınan yük oranını yüzde 72'den özellikle demiryolu taşımacılığının kapasite ve etkinliğini artırmak kaydıyla yüzde 57'lere düşüreceğiz.
• Havalimanı sayımızı 61'e çıkaracak, yapımı devam eden Çukurova Bölgesel Havalimanını en yakın sürede tamamlayacak, yapımına başlanan Bayburt Gümüşhane Havalimanını ve Yozgat Havalimanını 2023 yılı içerisinde hizmete açacağız.
• 13.332 km olan demiryolu ağımıza ilaveten 2028 yılına kadar 8.212 km hızlı tren, yüksek hızlı tren ve çok yüksek hızlı tren yatırımları ve 754 km konvansiyonel demiryolu ağ yatırımı yapacağız. 2053 yılına kadar toplam demiryolu ağımızı 28.587 km'ye çıkaracağız.
"SÜPER HIZLI TREN HATTI KURACAĞIZ"
• Yapım çalışmalarında sona yaklaştığımız Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren Hattı projesi ile Kırıkkale, Yozgat ve Sivas illerimizi de yüksek hızlı tren konforuyla tanıştırıyoruz. Kırıkkale, Yozgat ve Sivas illerimizde yaşayan yaklaşık 1 milyon 400 bin vatandaşımız da yüksek hızlı trenle seyahat etme imkanına kavuşacak.
• Ayrıca, saatte 400 km hıza çıkabilen İstanbul-Ankara Süper Hızlı Tren (J-Tren) açılışını 2028 yılına kadar yapacağız.
• Yüksek Hızlı Tren ve Hızlı Tren bağlantısına sahip olan il sayımızı 2053 yılına kadar 8'den 52'ye yükselteceğiz.
• Yıllık 38 milyon ton ile yüzde 4 olan demiryolu yük taşımacılığı payını 2028 yılına kadar 146 milyon tonla yüzde 11'in üzerine, 2053 yılına kadar 448 milyon ton ile yüzde 22'ye çıkaracağız.
• Yıllık 19 milyon yolcu ile yüzde 1 olan demiryolu yolcu taşımacılığı payını 2028 yılına kadar 97,9 milyon yolcuyla yüzde 4,15'e, 2053'e kadar 269,8 milyon yolcuyla yüzde 6,20'ye çıkaracağız.
• 2053 yılına kadar 13 adet yeni konvansiyonel demiryolu projesi, 54 adet yeni Hızlı Tren, Yüksek Hızlı Tren ve Süper Hızlı Tren projesini devreye alacak, 63,5 Milyar Dolar yeni yatırım ile demiryollarımızı kalkındıracağız.
• Ülkemizi Orta Koridorda lojistik üs haline getirme hedefiyle, lojistik merkez sayısını 13'ten 26'ya çıkaracağız.
• Ülkemizin ana sanayi ve ticaret merkezleri, büyük limanlar ile önemli kara ülke sınırı geçiş noktalarını çok modlu ana ulaştırma koridorları ile birbirine bağlayacağız.
• İstanbul Boğazında yaşanan gemi trafiğinin azaltılması ve ülkemizin jeopolitik konumundan kaynaklı gücünün daha artması ve İstanbul Boğazındaki seyir emniyetinin sağlanması amacıyla hayata geçireceğimiz
Kanal İstanbul Projesinin bağlantı yollarına ve altyapı çalışmalarına hızla başlayacağız.
• 2053'e kadar denizcilik sektöründe 21 Milyar Avro tutarında yeni yatırım yaparak 217 olan liman tesis sayısını 2053'e kadar 255'e, denizyolu ile taşınan yük miktarını 421 milyon tona (sıvı yük hariç) çıkaracağız.
19. Haberleşme
• İnternet altyapımızı dünya standartlarına uygun şekilde geliştirme çalışmalarımıza hızla devam edecek, 100 Mbit/saniye internet hizmetini her eve ulaştıracak, 5G teknolojisi ile yüzde 100 oranında nüfus kapsaması sağlayacak, 6G teknolojisine yönelik çalışmaları başlatacağız. Fiber genişbant abone yoğunluğunu uzun vadede tüm Türkiye'yi kapsayacak hale getireceğiz.
• Planladığımız 67 milyar dolarlık haberleşme yatırımlarıyla, kısa vadede mobil genişbant abone yoğunluğunu yüzde 100'e çıkararak her eve yüksek hızlı internet hizmetini ulaştıracağız.
• Fiber/optik alt yapımızı mümkün olan alanlarda ortak yatırımları ve
maliyet etkinliğini teşvik ederek güçlendirmeye devam edeceğiz.
• Genişleyen uydu filosu ve uluslararası iş birlikleri ile Türkiye'yi küresel ölçekte hizmet verebilen dünyanın en büyük 10 uydu operatöründen birine dönüştüreceğiz.
• 2023 yılı içerisinde yerli ve milli uydumuz Turksat 6A'yı uzaya fırlatacağız.
• Siber güvenlik ürünlerinin sertifikasyonuna ilişkin altyapı oluşturacak, ülkemizi millî güvenliğin bir parçası olan siber güvenlik alanında dünya genelinde bir marka hâline getireceğiz.
20. Gıda, Tarım, Havyancılık ve Su Politikaları
• Kendi kaynak ve kabiliyetlerimizle stratejik ürünlerde arz güvenliğinin tesisi ve bu hedefe ulaşmak için üreticilerimizin güçlendirilmesi temel önceliğimizdir. Taban arazilerimizi stratejik ürünlere tahsis ederken, diğer ürünleri eğimli ve marjinal tarım alanlarında yetiştireceğiz.
• Stratejik ürünler başta olmak üzere belirli ürünlerde fark ödemesi uygulaması ile üretici gelirini garanti altına alacağız.
• Halen hububatta mazot ve gübre gibi iki temel girdi için uyguladığımız desteklerin ekim öncesi ödenmesi uygulamasını diğer girdi ve ürünlere de teşmil edeceğiz.
• Stratejik ürünlerin yeterliliğini izlemek üzere Arz Güvenliği Takip Sistemi kuracağız.
• Ürün doğrulama, rekolte tahmini, yapay zeka, coğrafi bilgi sistemleri,
algoritma gibi teknolojik gelişmeleri kullanacağız, Entegre İdare ve Kontrol Sistemi'ni hayata geçireceğiz.
• Hububat, baklagiller ve yağlı tohumlar öncelikli olacak şekilde yurt içi yeterlilik oranını yüzde 100'ün üzerinde tutarak bitkisel üretim miktarını 128,6 milyon tondan 132 milyon tona çıkaracağız.
• Önümüzdeki 5 yılda, 100 adet Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurarak, yıllık ilave 5 milyon ton sebze üretecek ve 200 bin kişiye yerinde istihdam sağlayacağız.
• Herhangi bir sebeple üretim yapılamayan ve boş bırakılan tarım alanlarını üretime kazandıracağız.
• Ata Tohum Projesi kapsamında, farklı türlerde 37 yerel çeşidi tescil ederek koruma altına aldık. Buna ilave olarak, önümüzdeki beş yılda 312 adet ata tohumunun tescili ve korunmasına yönelik çalışmalar yapılacaktır.
• Suya göre tarım politikamız çerçevesinde stratejik ürünlerde kuraklığa dayanıklı çeşitlerde çiftçimize tohumluk temin edeceğiz.
• Yerli ve milli tohumculuğu geliştirmek üzere İhtisas Tohum Üretim Bölgeleri oluşturacağız.
• Islah edilen mera, yaylak ve kışlak alanını 30 milyon dekara ulaştıracağız.
• Üretimde arz güvenliğini, sürdürülebilirliği ve öngörülebilirliği sağlamak amacıyla çiğ süt ve kırmızı et üreticisinin gelirini garanti altına alacak modeli hayata geçireceğiz.
• Hayvancılıkta su kısıtı, mera varlığı ve yem olanaklarını dikkate alarak bütüncül yaklaşımla üretim bölgeleri oluşturacak, büyükbaş ve küçükbaş hayvancılıkta verimliliği artıracağız.
• Kamuya ait 15 şeker fabrikasında kuracağımız entegre tesisler ile yaş pancar küspesinden yıllık 250 bin ton pelet yem üreteceğiz.
• Su ürünleri yetiştiriciliği üretim miktarını 515 bin tondan 950 bin tona, su ürünleri ihracatını 1,7 milyar dolardan 4,5 milyar dolara çıkaracağız.
• Tarımsal desteklerde sadeleştirmeye giderek, kalite ve verimlilik odaklı bir destekleme modeli uygulayacağız. • Gençlere ve kadınlara ilave destekler vereceğiz. Ayrıca genç ve kadın çiftçilerin sosyal güvenlik primlerine destek olacağız.
• IPARD III programıyla 11 milyar TL'si hibe olmak üzere 20 milyar TL'lik yeni yatırım ile 30 bin yeni istihdam sağlayacağız. Hâlihazırda 42 ilde uygulanan programı, 81 ilimize yaygınlaştıracağız.
• Eğitim, sağlık, iletişim ve enerji altyapısıyla birlikte, bütüncül bir Kırsal Alan Modeli kapsamında deprem bölgesi öncelikli olmak üzere Akıllı Köyler kuracağız.
• Arazi toplulaştırmada tescil edilen alan büyüklüğünü 68 milyon dekardan 100 milyon dekara, sulamaya açılan alanı 69,6 milyon dekardan 85 milyon dekara, taşkın koruma tesis sayısını 10 bin 413'ten 11 bin 600'e çıkaracağız.
• Arz güvenliğini tesis etmek için sözleşmeli üretimi yaygınlaştıracağız. • Yerinde üretim yerinde tüketim anlayışıyla, Kent Tarımı uygulamalarını yaygınlaştıracağız.
• Organik tarım ve iyi tarım uygulamalarını iki katına çıkaracağız.
• Hisselilik, mülkiyet ve parçalılık gibi sebeplerle destek alamayan üreticilerimizi kayıt altına alacak uygulamaları genişleteceğiz. • Üretici birliklerinin kurumsal kapasitesini geliştireceğiz.
• Arz güvenliğini güçlendirmek için, aşıların yerli ve milli olarak üretilmesini sağlayacak ve hayvan yetiştiricilerine ücretsiz olarak sağlayacağız.
• 2,4 milyon hektar alanlık korunan orman alanlarımızı 4,9 milyon hektara çıkaracağız.
• Denizlere dökülen sularımızın su potansiyelinin yetersiz olduğu iç bölgelere aktarılmasını yaygınlaştıracağız.
21. Turizm
• Sürdürülebilir turizm anlayışıyla ülkemizin dünya turizmindeki payını
artıracak insan odaklı, güvenilir, yenilikçi ve çevreye duyarlı bir bakış açısıyla, geçmişten aldığımız güç ve sahip olduğumuz tecrübe ile turizmde lider bir Türkiye'nin inşası ve ihyası yönünde çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
• Önümüzdeki dönemde ülkemizi ziyaret eden turist sayısını 90 milyona, toplam geliri 100 milyar dolara çıkaracağız.
• Türkiye Sürdürülebilir Turizm Programı ile dünyada sürdürülebilir turizm konusunda örnek alınacak bir ülke olacağız. Bu program ile sektörde faaliyet gösteren tüm kuruluşları aşamalı şekilde çevreye daha duyarlı hale getireceğiz.
• Önümüzdeki dönemde Ücretsiz Halk Plajı Projesi kapsamında 5 yıldız kalitesinde ücretsiz halk plajı sayısını 35'e çıkaracağız.
• Sağlık turizmi kapsamında gelen turist sayısını 1 milyon 250 bin kişiden 2028 yılına kadar 3 milyon kişiye çıkarmak suretiyle 10 milyar dolarlık sağlık hizmeti ihracatına ulaşmayı hedefliyoruz.
• Turizm meslek liselerinin eğitim kapasitesini artırma projesi kapsamında okul sayısını 2028'e kadar en az 200'e çıkaracağız.
• Turizm sektörü çalışanlarına verilen iş başı eğitim programına katılan
sektör çalışanı sayısını 2028 yılı sonuna kadar 100 bin kişiye ulaştıracağız.
22. Çevre
• Sektörlerin yeşil dönüşümünü gerçekleştirmek üzere finansman ve teşvik mekanizmalarını kuracağız.
• Emisyon Ticaret Sistemini kuracak ve Yeşil Taksonomi mevzuatını hazırlayacağız.
• Yutak alanların korunması, artırılması ve karbon kredilerinin hesaplanarak karbon nötre ulaşmada kullanıma hazır hale getirilmesini sağlayacağız.
aileyi toplumun temel taşı olarak görmektedir. Önümüzdeki dönemde de ailenin fıtratını maddi ve manevi olarak daha da güçlendirmek ve her türlü olumsuz etkiye karşı korumak temel önceliklerimiz arasındadır.
• Gelir seviyesi asgari hayat standardının altında hane bırakmayacağız. Bunun için, Gelir Tamamlayıcı Aile Destek Sistemini hayata geçireceğiz. Bu çerçevede, Aile Bazlı Vatandaşlık Maaşı uygulamasını başlatacağız.
• Yeni dönemde, aileyi güçlendirmeye dönük yenilikçi mekanizmalar geliştirmeye devam edeceğiz. Bu kapsamda, önümüzdeki dönemde uygulamaya koyacağımız Aile Koruma Kalkanı Programıyla ev hanımlarının emekliliğine destek sağlayacak, yeni ailelerin kurulmasını teşvik edecek, gençler öncelikli olmak üzere her ailede en az bir kişiye iş imkanı sağlayacak, aileyi ve çocuğu tehdit eden her türlü olumsuz eğilimlere karşı etkin bir şekilde mücadele etmeye devam edeceğiz.
• Aile Koruma Kalkanı Programının finansmanı, uluslararası standartlarda dijital Aile ve Gençlik Bankası kanalıyla sağlanacaktır. Bu sosyal amaçlı bankanın ana gelir kaynaklarından biri de Karadeniz'de keşfedilen doğalgaz gelirlerinin belirli bir yüzdesi olacaktır.
• Aile Koruma Kalkanı Programı kapsamında;
• Ev hanımlarının emekliliğine destek sağlayacak,
• Her ailede gençler başta olmak üzere en az bir çalışan olması sağlanacak,
• Yeni evlilikler teşvik edilecektir.
• Ev hanımlarının evdeki emekleri karşılığında emeklilik gibi bir güvenceye sahip olmalarını en temel hakları olarak görüyoruz. Bu çerçevede, ev hanımlarının isteğe bağlı ödeyecekleri primlerin üçte birini devlet olarak biz karşılayacağız.
26. Adalet Reformu
• Bizim tek cümlelik anayasamız olsa o cümlemiz ''devlet, adaleti sağlamakla yükümlüdür'' olurdu. Adalet bizim için bu kadar önemli, bu derece hayati bir konudur.
• Demokratik hukuk devleti, insan haklarının güvencesi ve adalete erişimin temel zeminidir. İnsanımızın hukuk güvenliği içinde, öngörülebilir ve hak arama yolları açık bir yargısal işleyişe muhatap olması da yine hukuk devletinin imkân ve araçlarıyla işlerlik kazanacaktır.
• Türkiye Yüzyılında adalet hizmetlerinde yeni bir çağ açacağız. Hukukun üstünlüğü temelinde adâlet politikalarını oluşturmaya devam edeceğiz. Adaletin hızla tecellisine yönelik düzenlemeler yapacak ve insanımızın hayatını her türlü ihmal, tedbirsizlik ve suiistimalden koruyan yeni uygulamaları hayata geçireceğiz.
• Adalete erişimi güçlendirmek için;
• "Adalete Zahmetsiz Erişim" ilkesiyle adalete erişimi daha da kolaylaştıracak, bu yolu zorlaştıran düzenleme ve uygulamaları değiştireceğiz.
• Yargısal süreçleri sadeleştireceğiz.
• Adliye bulunmayan ilçelerimizde personeliyle, dijital alt yapısıyla adli hizmet irtibat noktası oluşturacağız.
• Ücretsiz aile avukatlığı sistemini getireceğiz.
• Hukuki himaye sigortasını geliştirip yaygınlaştıracağız.
• Koruyucu hukuk uygulamalarının geliştirilmesi kapsamında "Hukuk ve Adalet" dersini ortaokul ve lise müfredatında zorunlu ders haline getireceğiz.
• Hukuk eğitiminin desteklenmesi maksadıyla başarılı öğrencilere
Adalet Bakanlığı bursu vereceğiz
• Lekelenmeme hakkını güçlendirmek için;
• Lekelenmeme hakkını daha güçlü şekilde koruyabilmek için bu hakka Anayasada yer vereceğiz.
• Cumhuriyetsavcılarınıntakdiryetkilerinigenişleteceğizböylelikleberaatla sonuçlanma ihtimali yüksek olan davalarda kişilerin gerekmedikçeadli süreçlerle muhatap olmamasını sağlayacağızmına alacağız.
• Daha hızlı ve öngörülebilir adalet için;
• Seri muhakeme ve basit yargılama gibi usullerin kapsamını genişleteceğiz.
• İdari sulh usulünü yeniden düzenleyerek, bu yöntemin etkinliğini artıracağız..
• Boşanma sürecinde özellikle kadın ve çocukların örselenmelerini önlemek için uluslararası sözleşmelerdeki standartları da dikkate alarak mahkeme temelli aile arabuluculuğu müessesesi oluşturacağız.
Yetkisizlik, görevsizlik, gerekmediği halde dosyaların birleştirilmesi ve bekletici mesele yapma gibi sebeplerle davaların uzamasını engelleyecek düzenlemeler yapacağız.
• Davaların sık hâkim değişikliği nedeniyle uzamasını önlemek amacıyla hâkimlerin tayinlerine esas bölge sistemini yeniden düzenleyeceğiz.
• Daha hızlı ve öngörülebilir adalet için;
• İhtisas mahkemelerinin sayısını artıracağız. Hâkim ve Cumhuriyet savcılarının mesleğin başından itibaren ihtisaslaşmalarını sağlayacağız.
• Hâkim ve Cumhuriyet savcılarının yanında görev yapmak üzere hukuk fakültesi mezunu adalet uzmanı istihdam edeceğiz.
• Davaların daha kısa sürede ve isabetle çözülebilmesi için heyet halinde yargılama yapan mahkemelerin sayısını artıracağız.
• Teknolojinin tüm imkânlarının kullanıldığı, esnek ve çok yönlü bir tebligat sistemi oluşturarak yargılamaları hızlandıracağız.
• Adli tebligatları gerçekleştirmek üzere adliyelerde yeni bir kadro oluşturarak tebligattan kaynaklanan sorunları tümüyle ortadan kaldıracağız.
• Adil yargılanma hakkını güçlendirmek için;
• Adil yargılanma hakkını tüm unsurlarıyla birlikte anayasada münhasıran ve daha ayrıntılı şekilde düzenleyecek, anayasal güvenceyi güçlendireceğiz.
• Soruşturmaların etkin ve eksiksiz yürütülmesi suretiyle delil toplama işlemlerinin duruşmalara bırakılmaksızın savcılıkça tam ve eksiksiz bir şekilde yapılmasını temin edeceğiz.
• Adalet Bakanlığına bağlı adli kolluk teşkilatı kuracağız. Böylece polisin adli ve idari görevleri arasındaki ayrımı kesin olarak belirleyecek, adli soruşturmaların etkinliğini artıracağız.
• Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçunun unsurlarını genişleteceğiz, cezasını artıracağız.
• Kesin nitelikteki mahkeme kararlarına karşı mahallinde itiraz yolu getirerek vatandaşlarımızın hak arama özgürlüğünü güçlendireceğiz. Daha şeffaf ve hesap verebilir yargı için bütün mahkeme kararlarını kişisel verileri koruyarak kararı veren hâkim veya mahkeme heyetinin isimleri ile birlikte erişime açacağız.
• Yargı Bağımsızlığını güçlendirmek için;
• Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu olmak üzere iki ayrı üst meslek kurulu oluşturacağız.
• Coğrafi teminatı hayata geçireceğiz.
• HSK'nın ihraç kararı dışındaki disiplin kararlarına karşı da yargı yolunu açacağız.
• Hâkim ve savcıların atama, nakil ve terfi sistemini, objektif ölçütlere
dayalı ve liyakat esaslı olarak geliştireceğiz.
• İstinaf mahkemelerinde görev yapan hâkim ve savcıların talepleri dışında belirli bir süreden önce ilk derece mahkemelerine atanamayacaklarına ilişkin güvence getireceğiz.
• Yüksek yargı üyeliğine seçilebilmek için en az 50 yaş ile birinci sınıf olmanın yanı sıra belli bir mesleki kıdem şartı getireceğiz.
• Hâkimlik ve savcılık mesleğinde emeklilikte yaş haddini yükselteceğiz.
• Mağdur odaklı adalet ve kadına yönelik şiddetle mücadele için;
• Adli süreçlerden psikolojik olarak daha çok etkileneceği değerlendirilen mağdurlara yardımcı olmak ve psiko-sosyal destek sağlamak üzere adliyelerde rehberlik hizmeti veren uzman personel görevlendireceğiz.
• Çocukların ve suç mağdurlarının adli süreçte ikincil örselenmelerinin önlenmesi amacıyla oluşturulan adli görüşme odaları ve çocuk izlem merkezlerini yaygınlaştırmaya devam edeceğiz.
• Suç mağdurlarına yönelik destek hizmetlerinin etkin bir şekilde sunulması için ilgili kurumlar arasında işbirliği ve koordinasyonu güçlendireceğiz.
• Aile içi şiddet ve kadına karşı şiddetten kaynaklanan suçların etkin bir şekilde soruşturulması amacıyla kurulan özel soruşturma bürolarını ülke genelinde yaygınlaştıracağız.
Tehdit altındaki kadınların daha etkin korunmasını sağlamak için önleyici ve koruyucu kapasiteyi artıracak ve bu kapsamda teknolojik imkânlardan da azami ölçüde yararlanmaya devam edeceğiz.
• "Kadına karşı şiddete sıfır tolerans" ilkemiz gereğince adli ve idari uygulamaları etkin bir şekilde geliştirmeye devam edeceğiz.
• Savunma makamının ve avukat haklarının güçlendirilmesi için;
• Savunma görevini yapan avukatların, avukatlık teminatlarını hâkim ve savcılıkta olduğu gibi Anayasal güvenceye kavuşturacağız.
• Avukatların bilgi ve belge temin etmelerine ilişkin yasal yetkilerini genişleteceğiz.
• Avukatlarımızın yetki, sorumluluk, mali hak ve imkânlarına ilişkin yenilikler getireceğiz.
• Müdafiyle görüşme hakkının 24 saat süreyle kısıtlanmasına ilişkin hükmün kapsamını daraltacağız.
• Belirli bir miktarın üzerindeki sözleşmelerin avukat eliyle yapılmasını zorunlu kılacağız.
• Ülkemizdeki ve dünyadaki gelişmeleri dikkate alan, halkımızın ve avukatlarımızın ihtiyaç ve beklentilerine azami düzeyde cevap veren yeni bir Avukatlık Kanunu çıkaracağız.
• Adalet politikalarının değerlendirilip tartışılması için avukat, hâkim, savcı ve akademisyenler arasında 3 yılda bir ''Adalet Şurası'' düzenleyeceğiz.
• Suç ve Ceza Adaleti için;
• Sosyal barışı güçlendirmek için şikâyete bağlı suçların kapsamını genişleteceğiz.
• Ceza mahkumiyetinin sonucunda ortaya çıkan hak yoksunluklarının, infazın tamamlanması ile ayrı bir mahkeme kararına gerek olmaksızın kendiliğinden ortadan kalkmasını sağlayacağız.
• Cezasızlığı önleyecek şekilde infaz sistemimizi yenileyeceğiz. Cezaevine girdi-çıktı yapılmasına neden olan düzenlemeleri değiştireceğiz. Yolsuzlukla Mücadele Strateji Belgesini güncelleyerek uygulanmasını etkin bir şekilde takip edeceğiz.
• Bazı suçlar için kamu yararına çalışma gibi müstakil yeni seçenek yaptırımlar belirleyeceğiz.
• Kişinin sabıkalı hale gelmesinin kolay olmaması gerektiği düşüncesiyle idari ve adli yaptırımın sınırlarını daha öngörülebilir ve toplum yararına daha çok hizmet eder şekilde belirleyeceğiz.
• Adli sicil kayıtlarının silinme usulünün kolaylaştırılmasını ve sürelerin kısaltılmasını sağlayacağız.
• Tutuklama, yakalama, gözaltı gibi koruma tedbirlerinin haksız uygulanması nedeniyle meydana gelen zararların tazmini için vatandaşımızın dava açmasına gerek kalmaksızın, idari başvuru yoluyla hızlı bir biçimde hakkını almasını sağlayacağız.
• Çağın kolaylıklarını adalet hizmetlerine sunmak için;
• Bilişim sistemimizi yeni teknolojilerle daha da ileriye taşıyacağız.
Yapay zekânın; yargı görevi yapan hâkim, savcı ve avukatlarımız ile vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere soruşturma ve yargılama faaliyetleri sırasında kullanımını temin edeceğiz.
• Dijital çözüm platformlarını ve çevrimiçi uyuşmazlık çözüm yöntemlerini sistemimize kazandırarak uyuşmazlıkların daha hızlı ve kolay çözülmesini sağlayacağız.
• Sürdürülebilir ve çevreci bir anlayışla adalet hizmet binalarını dönüştürmeye devam edeceğiz. Adalet hizmetlerinde çevre dostu uygulamaların etkinliğini ve çeşitliliğini artıracağız.
TÜRKİYE EKSENİ
''ETKİN DIŞ POLİTİKA'' ''SÖZÜ GÜÇLÜ, GÜCÜ TESİRLİ TÜRKİYE''
• AK Parti olarak iktidara geldiğimiz ilk günden itibaren dış politikamızda adil olmayı esas aldık. Ülkemizin çıkarlarına azami özeni göstererek aktif, gerçekçi, dinamik, girişimci ve insani bir dış politika izledik.
• Küresel ve bölgesel platformlarda mazlumların sesi olduk. Kurucu üyelerinden biri olduğumuz Birleşmiş Milletler'e (BM) yönelik ezber bozucu bir yaklaşım benimsedik ve "Dünya Beşten Büyüktür" diyerek BM sisteminin reformuna yönelik taleplerde öncü bir rol oynadık.
• Geleneksel dış politika ve güvenlik sorunlarımızı barışçıl ve çözüm odaklı bir yaklaşımla ele alarak ülkemizin uluslararası konumunu güçlendirdik.
• Sadece kendi sorunlarımızda değil, bölgesel ve küresel sorunların çözümünde de her zaman barıştan, adaletten ve diplomasiden yana tavır aldık.
• İnsani ve vicdani politikalarımızı hayata geçirerek Türkiye'yi uluslararası politikada öncü bir ülke durumuna getirdik.
• Türkiye'yi haklarını savunmakta kararlı, krizlerin çözümünde etkin rol
alan bir yere taşıdık. Milli güvenliğimizi korumak için gerektiğinde sert güç unsurlarını devreye sokarak ülkemizi sözü güçlü gücü tesirli hale getirdik.
• Son yirmi yılda diplomatik ağımızı genişleterek ülkemizi etkin bir uluslararası diplomatik güce dönüştürdük.
• Dış politikamızın ilgi alanına giren konularda ilişkilerimizi çeşitlendirerek Afrika, Latin Amerika ve Uzak Asya'ya kadar uzanan geniş bir diplomatik ağ kurduk. Yurtdışındaki 260 diplomatik temsilciliğimizle dünyanın beşinci en büyük diplomatik ağına sahip olduk.
• Ukrayna'daki savaşın en kritik zamanında diplomatik müzakerelere ev sahipliği sunarak Tahıl Koridoru Anlaşmasının yapılmasını sağladık ve küresel gıda krizine engel olduk.
• Ülkemizi tehdit eden terör örgütleriyle sınırlarımızın içinde ve dışında kararlılıkla mücadele ederek terörü kaynağında yok ettik.
• Sayın Cumhurbaşkanımızın yürüttüğü lider diplomasisi Balkanlar, Kafkaslar, Ortadoğu ve Türk Dünyasındaki krizlerin çözümünde ve normalleşmenin temin edilmesinde anahtar bir rol oynamıştır.
• Kaotik dünyanın risk ve tehditlerini karşılamak için NATO ittifakı içinde ve AB nezdinde konumumuzu gerçekçi bir zeminde güçlendirmeyi sürdürürken kendi askeri ve diplomatik kapasitemizi pekiştirecek yenilikçi adımlar atmaya devam edeceğiz. Etkin dış politika ve caydırıcı güvenlik kapasitemizle Türkiye Yüzyılı'nda kendi eksenimizi inşa etmeye devam edeceğiz.
• Türkiye eksenini çok taraflılık, daha fazla iş birliği, krizlerin barışçıl çözümü, istikrara katkı, uluslararası örgütleri etkinleştirme ve insani diplomasi ilkeleri ışığında kuracağız. Ülkemizin yönü hem Batıya hem Doğuya ama asıl doğruya, hakikate ve adalete yöneliktir.
• Türkiye Yüzyılı'nda dış politikamızın temel hedefi Türkiye eksenini inşa etmektir. Bunu 85 milyon Türk vatandaşı, coğrafi sınırlar dışındaki soydaşlarımız ve dünyanın dört bir yanındaki dost ve müttefiklerimizle birlikte güçlendireceğiz.
Küresel Dönüşüme Hazır Dış Politika
• Yirmi yıllık tecrübe ve sahip olduğumuz stratejik planlama kapasitesiyle oluşum halindeki uluslararası sistemde layık olduğumuz sağlam yeri almak için emin adımlarla ilerleyeceğiz. Yeni dönemi Türkiye açısından en iyi şekilde değerlendirerek ülkemizin bölgesel güç, küresel aktör statüsünü pekiştireceğiz.
• Dış politikamızın temel misyonlarından biri, ülkemizi küresel belirsizliklerin etkilerinden korumak, bölgesine ve küresel sistemde istikrara katkı sağlayan öncü bir aktör konumuna getirmektir.
• Bu doğrultuda dış politikamızın istikrar, denge ve atılım hedeflerini eş zamanlı olarak gerçekleştirmeye devam edeceğiz.
• Hedefimiz; Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında yirmi yıllık sağlam dış politika temellerinin üstüne uluslararası sistemde etkin, bağımsız, dinamik ve dirençli bir Türkiye Ekseni inşa etmektir.
• Türkiye Yüzyılı'nda gayemiz;
• Ekonomi ve demokrasisiyle tahkim edilmiş daha güçlü ve dayanıklı bir kurumsal kapasiteye,
• Bütüncül ve daha etkili bir diplomasiye Daha caydırıcı ve her türlü zorluğun üstesinden gelebilecek hazırlıklı bir askeri güce ulaşmaktır.
• Türkiye Yüzyılı'nda ülkemiz daha etkin ve sonuç alıcı bir dış politikayla etkili küresel bir aktör vasfıyla uluslararası sistemin geleceğini şekillendirmede söz sahibi bir ülke olacaktır.
Bütüncül Dış Politikamızın Öncelikleri
• AK Parti olarak, bölgesel ve küresel meydan okumalarla baş edebilmek ve krizlerin üstesinden gelebilmek için yirmi yıllık tecrübenin ışığında hareket ediyoruz.
• Riskleri minimize ederek ve fırsatları etkin bir şekilde kullanarak ülkemizin uluslararası konumunu daha da güçlendireceğiz.
• Yeni yüzyılda Türkiye Eksenli yeni inisiyatifler üstlenerek küresel barışa ve istikrara daha fazla katkı vereceğiz.
• Önceliğimiz; Türkiye'nin bağımsızlığını merkeze alan, güvenliğini en üst düzeyde sağlayan, askeri gücünü pekiştiren, ekonomik refahını büyüten ve demokrasisini güçlendiren bütüncül bir dış ve güvenlik politikasını sürdürmektir.
• Amacımız; Türkiye'nin son yirmi yılda elde ettiği kazanımları sağlamlaştırmak, bölgedeki istikrara ve sürdürülebilir bir düzenin oluşumuna katkı sunarak barışçıl, adil ve istikrarlı bir uluslararası düzenin inşa edilmesini sağlamaktır.
• Dış politika ve güvenlik anlayışımızın altı temel öncelik doğrultusunda şekillenmektedir. Bunlar:
• Müzakere ve rızaya dayalı bir anlayışla çok taraflı, çok boyutlu, girişimci ve insani diplomasinin etkin bir şekilde hayata geçirilmesidir.
• Komşularımız başta olmak üzere bütün ülkelerin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin korunması temelinde uluslararası hukukun, hak ve adaletin tüm dünyada hâkim kılınmasıdır.
• Yakın, komşu ve uzak bölgelerle maksimum ekonomik işbirliğinin tesis edilmesidir.
Sözü Güçlü, Gücü Tesirli Türkiye
• AK Parti olarak dış politikamız üç ana hedefe matuftur: Milli menfaatlerin muhafazası, bölgesel istikrarın temini ve idamesi ve adil bir küresel düzenin kurulması.
• Dünyamızın yeni çatışma ve kutuplaşmalara sürüklendiği dönemde AK Parti olarak daha güçlü bir Türkiye için dış politikamızı; ulusal ölçekten küresel ölçeğe doğru kademeli bir şekilde uyguluyoruz.
• Diplomasi kapasitemizi denge, istikrar ve atılım hedefleri doğrultusunda daha güçlü şekilde seferber edeceğiz.
• Paydaşlarımız 85 milyon Türk halkı, ülkemizin coğrafi sınırları dışındaki soydaşlarımız ve dünyanın dört bir yanındaki gönül dostları ve müttefiklerimizdir.
• Hedefimiz anavatanımızın mutlak güvenliğini sağlamak, sınırlarına yönelik tehditleri ortadan kaldırmak ve devlet kurumlarımızın küresel dış politika ufkuna odaklanan vizyonunu daha da güçlendirmektir.
• Milli güç unsurlarında dışa bağımlılığın en aza indirilmesi önceliğimizdir. Savunma ve enerji başta olmak üzere milli gücü oluşturan tüm bileşenlerin yerli imkân ve kabiliyetlerle üretilmesine dönük süreçleri başarıya ulaştırmaktır.
• Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bağlamında, dış politikamızın ana kurumları olan Dışişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Milli İstihbarat Başkanlığı başta olmak üzere dış politikanın planlanması ve yürütülmesinde kritik öneme sahip tüm kurumlarımızı daha da güçlendireceğiz.
• Yurt Dışı Türkler Başkanlığı, Maarif Vakfı, Yunus Emre Enstitüsü, TİKA ve diğer kurum ve kuruluşların mevcut kapasitelerini arttırarak küresel diplomasi ağımızın daha da genişlemesi için çalışacağız.
• Dışişleri Bakanlığımızın diplomatik ağını daha da genişletecek ve küresel sıralamadaki konumumuzu sağlamlaştıracağız. Türk diplomasisini Türkiye Yüzyılı hedefleri doğrultusunda bir üst lige taşıyacağız.
• Hariciye Teşkilatımızın kuruluşunun 500. yılını kutladığımız bir dönemde Dışişleri Bakanlığımızın himayesinde, nüvesini Diplomasi Akademisi'nin oluşturacağı ve uluslararası düzeyde eğitim ve akademik derece verecek "Uluslararası Hukuk ve Diplomasi Üniversitesi"ni kuracağız.
• Dışişleri Bakanlığımızın insan kaynağını genişleterek daha etkin hale getireceğiz. Bu bağlamda, dünyanın öndegelen düşünce platformları arasında yer alan Antalya Diplomasi Forumu'nun görünürlüğünü ve uluslararası etki alanını daha da artıracağız.
• Enerji alanında milli üretim ve tedarik noktasındaki kaynak çeşitliğini arttıracağız. Enerji güvenliği ve pazarında rekabetçi bir ticaret merkezi tesis etmek için enerji diplomasisini dış politikadaki bütüncül stratejimizin parçası olarak daha etkin bir şekilde kullanacağız.
• Türkiye'nin ulaştırma jeopolitiğinde bir merkez haline gelmesini sağlamak için ulaştırma alanındaki yatırımlarımıza devam edeceğiz. Ulaştırma diplomasisini dış politika mimarimizin temel kaidelerinden biri haline getireceğiz.
• Uluslararası kuruluşlarda ülkemizin görünürlüğünü artıracağız. Bu kapsamda,
• Türk vatandaşlarının uluslararası kuruluşlarda daha fazla varlık göstermesi ve daha etkin konumlara gelebilmeleri için Dışişleri Bakanlığı bünyesinde üniversitelerimizi de içine alacak şekilde ortak bir program hayata geçireceğiz.
• Farklı ülkelerden diplomatların, güvenlik bürokrasisinin ve ticaret/ ekonomi uzmanlarının eğitim görecekleri BM Üniversitesi'nin bir kampüsünün Türkiye'de kurulmasına öncülük edeceğiz.
• Pek çok ülke ile Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey (YDSK) veya muadili mekanizmalar tesis etmeye yönelik çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Önümüzdeki beş yıl içinde en az ilave 10 ülke ile uluslararası ve bölgesel örgütle yüksek düzeyli iş birliği mekanizması/zirve süreci oluşturacağız.
• Millî Savunma Bakanlığımızın insan kaynağını genişleterek 21. yüzyılın ihtiyaçlarına uygun bir yapıya kavuşturacağız. Yeni inşa etmekte olduğumuz Millî Savunma Bakanlığı yerleşkesini tamamlayarak milli savunma siyasetimizin koordinasyonunu daha da kolaylaştıracağız.
• Milletimizin göz bebeği olan Türk Silahlı Kuvvetlerimizi geleceğin güvenlik ortamında ülkemize yönelik tehditlere hızlı reaksiyon verebilen, hazırlık kapasitesi yüksek ve mobil kabiliyeti olan caydırıcı bir stratejik güce dönüştürmeye devam edeceğiz. Aynı zamanda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bütün unsurlarının her türlü doğal afetlere hazırlıklı olması için kapsamlı bir yeniden inşa programı başlatacağız.
• Türkiye'yi siber güç kabiliyetini haiz, uzay gücünün gerekliliklerine uygun bir kapasiteye ve orduya kavuşturma yolundaki çabalarımızı arttırarak sürdüreceğiz.
• İçişleri Bakanlığımız başta olmak üzere yurt içi güvenlik, sınır güvenliği ve sahil güvenliğinden sorumlu olan diğer kurum ve yapıları entegre milli güvenlik mimarisi ve stratejisinin bir parçası olarak tehditler ortaya çıkmandan pro-aktif bir cevap üretebilecek bir seviyeye ulaştırarak sahip olduğu etkin yapısını pekiştireceğiz.
• Milli İstihbarat Teşkilatımızın teknolojik kabiliyetlerini başta siber istihbarat, kriptoloji, sinyal istihbaratı, büyük veri analizi, yapay zekâ, uydu ve uzaydan istihbarat toplama teknolojileri olmak üzere tüm kritik alanlarda geliştirmeyi sürdüreceğiz.
• İhtiyaca göre dış temsilciliklerimizin sayısını artıracağız.
• Gezici konsolosluk hizmeti sayısını artıracağız.
• Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza yönelik başta İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir olmak üzere farklı illerimizde yeni TOKİ projeleri başlatacağız.
• Yurtdışındaki vatandaşlarımıza ait konu ve taleplerin TBMM'de daha
güçlü şekilde temsil edilmesine yönelik çalışma ve düzenlemeler yapacağız.
• Yurt dışında yaşayan 10.000 gencimizi her yıl eğitim, kariyer gelişimi
ve kültürel programlar kapsamında ülkemize getireceğiz.
• Yurt dışındaki vatandaşlarımıza yönelik faaliyetleri bulunan kamu kurumları için bir koordinasyon kurulu oluşturulacağız.
• 2010 yılında kurduğumuz Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nın yurt dışında da teşkilatlanmasını ve yurt dışında YTB müşavirliklerinin açılmasını sağlayacağız.
• Yurt dışındaki vatandaşlarımıza yönelik hizmet sunan kamu kurumlarında yurt dışında doğup büyüyen gençlerimizin istihdam oranını daha
da artıracağız.
• Yurt dışındaki vatandaşlarımızın Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde temsilini güçlendireceğiz.
• Yurt dışı borçlanması yoluyla emekli olanlara yurt dışında tam zamanlı çalışma hakkı tanıyacağız.
• Geçici ithalat kapsamında Türkiye'ye getirilen araçların 730 günlükkalma süresini tamamladıktan sonra tekrar Türkiye'ye getirebilmesi için,
yurt dışında en az 185 gün kalma şartını 30 güne düşüreceğiz.
• Yurt dışından getirilen mobil cihazların Türkiye'de kayıtsız kullanım sürelerini yurt dışında yerleşik vatandaşlarımız için 120 günden 180 güne çıkartacağız.
• Yurt dışında yaşadıkları ülkelerde askerlik yapanların ikili anlaşmalar çerçevesinde askerliklerinin Türkiye'de tanınmasını sağlayacağız.
• Vatandaşlarımızın çifte vatandaşlık hakkını desteleyecek hem Türkiye'de hem bulundukları ülkelerde vatandaşlık haklarından yararlanmaları için gerekli yasal ve diplomatik adımları atmaya devam edeceğiz.
• Yurtdışındaki vatandaşlarımızın tatil dönemlerinde ülkemize THY'le gelip dönebilmelerini sağlamak öncelikli hedeflerimizden biri olacaktır.
• Türkiye'den gönderilen öğretmen ve din görevlisi açığının giderilmesi amacıyla yerinden öğretmen ve din görevlisi istihdam edilmesine yönelik düzenlemeleri gerçekleştireceğiz.
• Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın katılımıyla iki yılda bir Yurt Dışı Türkler Buluşması programları düzenleyeceğiz.
• İslam düşmanlığı, ayrımcılık ve hak ihlallerinin takibini genişleterek sürdüreceğiz.
• Yurt dışında Türkçe yayın yapan yazılı ve görsel basını desteklemeye devam edeceğiz.
• Okul öncesi ana dil yetkinliği ve becerilerinin geliştirilmesine yönelik çift dilli anaokulu çalışmalarını desteklemeye devam edeceğiz.
• Yurt dışında üniversite eğitimi alan gençlerimizin teknoloji, diplomasi, hukuk, iletişim gibi alanlarda ülkemizde staj yapmalarını kolaylaştıracağız.
Türkiye Yüzyılı'nda Stratejik Kuşaklar
• Türkiye Yüzyılı'nda dış politika, güvenlik ve savunma alanlarındaki milli önceliklerimizi üç stratejik kuşakta hayata geçiriyoruz.
1. Çevremizde Barış, İstikrar ve Refah Kuşağı İnşa Edeceğiz
2. Kıtasal Açılımlarımızı Yeni Hamlelerle Kurumsallaştıracağız
3. Daha Adil Bir Küresel Düzenin Kurulmasına Öncülük Edeceğiz
• Bu üç kuşaktaki politikalarımızı da çok boyutlu ve çok yönlü bir diplomasi yürüterek Türkiye Ekseni'ni kuracağız.
• Ülkemizin etrafında bir barış, istikrar ve refah kuşağı tesis etmek ana
hedefimizdir. Bu doğrultuda komşu ülkelerle ve bölgelerle ilişkilerimizi, iyi
komşuluk ilkesi ve uluslararası hukuk çerçevesinde yürüteceğiz.
• Bir yandan sınır güvenliğimizi sağlamlaştıran, terörizm ile mücadeleye devam eden ve egemenlik haklarımızı koruyan politikalarımızı en aktif
şekilde uygulamaya devam edeceğiz.
• Diğer yandan komşularımızla ilişkilerimizi milli menfaatlere saygı, iş
birliği, refahın büyütülmesi, istikrar ve barış temelinde daha da güçlendireceğiz.
• Çevremizdeki coğrafya ve bölgelerde çatışmaların ve krizlerin sona
erdirilmesi için her türlü çabayı göstereceğiz. Karadeniz, Balkanlar, Avrupa, Kuzey Afrika, Ortadoğu, Körfez ve Orta Asya bölgelerindeki hedefimiz, Türkiye'nin diplomatik etkinliğini derinleştirmek, iş birliği mekanizmalarıyla milli kazançları pekiştirmek ve istikrarlı bir düzen inşasında öncü rol almaktır. Bu kapsamda;
• Çevremizde barış ve refah kuşağı oluşturmak için ikili ilişkilerimizde Normalleşme süreçlerine devam edeceğiz.
• Bölgemizde ortak serbest ticaret alanları oluşturacağız ve Türkiye'nin bir lojistik ve ticaret üssü olmasını sağlayacağız.
• Bölge ülkelerinin yeniden imarına katkı vermeye devam edeceğiz.
• Suriye ve Irak'ın toprak bütünlüğünün korunmasını, bu ülkelerde terör
örgütlerinin ortadan kaldırılmasını ve Irak'ta kapsamlı ve kalıcı bir istikrarın sağlanmasını esas alan politikamızı sürdüreceğiz.
• Komşumuz Suriye'deki savaşı, bu ülkenin toprak bütünlüğü ve siyasi birliği temelinde, Suriye halkının meşru beklentileri doğrultusunda çözmek için tüm imkanlarımızı seferber edeceğiz.
• Suriye'nin kendi halkı ve komşularıyla barışık, terör örgütleri, vekalet savaşları, ayrılıkçı gündem ve dış müdahaleden arındırılmış bir ülke haline getirilmesi için her türlü diplomatik ve diğer tedbiri alacağız.
• Güvenli bölgelerde devam eden çatışma sonrası istikrar sağlama sürecini desteklemeye, yeni göç hareketliliğinin oluşmasını engellemeye ve Türkiye'de geçici koruma statüsünde bulunan sığınmacıların geri dönüşünü kolaylaştıracak mekanizmaları daha etkin şekilde hayata geçirmeye devam edeceğiz.
• Suriye'de BM zemininde devam eden çok taraflı çözüm sürecini ve Astana Süreci kapsamında çatışmayı sonlandırmak için oluşturulan mekanizmada etkin rol oynamaya devam edeceğiz.
• Suriye'de akan kanın durdurulması için tüm taraflarla temaslarımızı
yoğunlaştıracağız.
• Irak'ı Ortadoğu'daki bölgesel istikrar açısından en önemli ülkelerden
biri olarak görüyoruz. Bu kapsamda Irak'ın siyasi birliği ve toprak bütünlüğü temelinde, ülkedeki tüm kesimleri kucaklamaya devam edeceğiz. İki ülke arasında her türlü ulaşım bağlantısını arttırmak için gerekli altyapı çalışmalarına ağırlık vereceğiz.
• Irak'ta terör örgütlerinin mevcudiyetinin ve eylemlerinin sonlandırılması ile Irak'ın adeta çimentosu olan Türkmen soydaşlarımızın adil temsiliyete kavuşturulmasına yönelik çabalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz.
• İran ile başta ekonomik ilişkiler olmak üzere birçok alanda yürüttüğümüz işbirliğini devam ettireceğiz. Amacımız bölgesel istikrarın ve düzenin tesis edilerek çatışmasız bir Ortadoğu'nun inşa edilmesine maksimum katkı sunmaktır. Bu amaca ulaşmak için bütün komşularımızla barışçıl diplomasiyi ilk çözüm merci olarak göreceğiz.
• Mavi vatanımızın en temel sütunlarından Doğu Akdeniz ve Ege'de, ülkemizin ve KKTC'nin uluslararası hukuktan kaynağını alan meşru menfaatlerini bütün imkanlarımızı seferber ederek koruyacağız.
• Milli davamız Kıbrıs meselesinde KKTC'ye desteğimizi sürdürerek, Kıbrıs Türklerine yönelik her türlü haksızlığa son verilmesini sağlamak üzere bir an önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin resmen tanınması için çalışmaya devam edeceğiz.
• Asrın Felaketinde yanımızda yer alan Komşumuz Yunanistan ile Ege ve Doğu Akdeniz'deki uzlaşmazlıkları diplomatik müzakereler ile çözüme ulaştırmaya çalışacağız. Bunun iki komşu ülkenin ekonomik, insani ve kültürel etkileşim ve iş birliklerini de güçlendireceğine inanmaktayız.
• Doğu Akdeniz'de istikrarlı bir düzene, adil paylaşıma ve çok taraflı ortaklığa dayanan her türlü diplomatik, siyasi ve ekonomik girişimi destekleyeceğiz. Bölgeyi bir barış ve refah havzasına dönüştürme amacıyla
"Doğu Akdeniz Barış Girişimi" gibi çabalara güçlü katkı vereceğiz.
• Ukrayna'da devam eden savaşı bölgesel ve küresel istikrar için en büyük risklerden biri olarak görüyoruz.
• Tahıl Koridorunun açılmasını ve esir takasının yapılmasını mümkün kılan arabulucu rolümüzü pekiştirerek sürdüreceğiz.
• Karadeniz'de istikrarın sağlanması ve Türkiye'nin Ukrayna savaşı sonrası ortaya çıkacak olan Avrupa güvenlik ve barış mimarisinde daha etkin bir konuma gelmesi için kararlı adımlar atmayı sürdüreceğiz.
• Kafkasya bölgesinde tüm bölge ülkeleriyle "ortak menfaat alanları" oluşturarak mevcut iş birliğimizi arttıracağız ve bölgenin normalleşmesi doğrultusunda her türlü yapıcı adımı atacağız.
• Bölgedeki ticaret hatlarının işler hale gelmesi ve enerji nakil hatlarının güçlendirilmesi için yoğun çaba sarf edeceğiz.
• Azerbaycan'ın işgal altında bulunan topraklarının özgürleştirmesinden sonra barışın kapsamlı bir anlaşmayla sağlamlaştırılmasını desteklemeye devam edeceğiz.
• Komşumuz Ermenistan ile devam eden normalleşme sürecini hızlandırarak daha etkin bir komşuluk ilişkisiyle bölgesel barış ve refahın inşası için çalışacağız.
• AB ile ilişkilerimizi olumlu gündem temelinde şekillendirerek tam üyelik müzakerelerimizi sonuçlandırmak üzere adımlar atacağız. Gümrük Birliği'nin güncellenmesini sağlayacağız.
• Avrupa güvenlik ve savunma mimarisinin güçlü ve etkili bir parçası olmaya ve NATO üyeliği çerçevesindeki sorumluluklarımızı yerine getirmeye devam edeceğiz. Türkiye'siz Avrupa'da güvenlik ve istikrarın sağlanması mümkün değildir.
NATO ittifakı bünyesindeki konumumuzu tahkim ederek, güvenliğin bölünmezliği ilkesinden hareketle ittifaka katkılarımızı sürdüreceğiz.
• ABD ile ilişkilerimizi karşılıklı saygı ve eşit ortaklık temelinde geliştireceğiz. Kurduğumuz stratejik mekanizmayı güçlendirerek başta PYD/ YPG, FETÖ ve yaptırımlar konuları olmak üzere ülkemizin güvenlik önceliklerine uygun somut adımların atılmasını sağlayacağız. ABD ile ekonomik ilişkilerimizde 100 milyar dolarlık hedefe önümüzdeki beş yıllık dönemde ulaşmak için kurduğumuz ekonomik mekanizmaları etkin şekilde kullanacağız. İkili ticari ilişkilerimizi daha ileri seviyeye taşıyacağız.
• Rusya ile siyasi ve ekonomik ilişkilerimizi, enerji alanındaki iş birliğimizi devam ettireceğiz. Suriye ve Ukrayna meselesi başta olmak üzere bölgesel sorunların uluslararasıhukuk ilkelerini gözeterek barışçılbirşekilde çözümünü destekleyeceğiz.
• Balkanlardaki istikrarın sağlanması ve potansiyel çatışma nedenlerinin ortadan kaldırılması için bugüne kadar benimsediğimiz çok taraflı diplomatik mekanizmaları daha etkin bir şekilde kullanarak bölgede kapsamlı ve sürdürülebilir bir barışın tesis edilmesi için her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Balkan ülkeleriyle ekonomik, ticari, askeri ve kültürel ilişkileri geliştireceğiz. Bölge genelinde yaşayan soydaş ve akraba topluluklarımızın bulundukları ülkelerdeki siyasal ve sosyal konumlarının güçlendirilmesine katkıda bulunacağız.
• Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da kalıcı barış, refah ve istikrarın temini için çalışmayı sürdürecek; halihazırda yürütülen normalleşme süreçlerine milli menfaatlerimiz temelinde katkıda bulunmaya devam edeceğiz.
• Komşu, dost ve kardeş ülkelerle her alanda iş birliğimizi derinleştireceğiz.
• Filistin meselesindeki pozisyonumuz iki devletli çözüm zemininde İsrail'in işgal ettiği topraklardan geri çekilmesidir. Tarihi bağlarımız ve vicdani hassasiyetlerimiz çerçevesinde Filistin davasını her vesileyle hatırlattığımız temel ilkeler temelinde desteklemeye devam edeceğiz.
• Libya'da devam eden siyasi diyalog sürecini aktif bir şekilde destekleyeceğiz. Libya halkının meşru demokratik haklarını kullanmak suretiyle ülkenin birlik ve bütünlüğünü tekrar tesis etmesi için her türlü çabayı göstereceğiz. Libya ile ülkemiz arasında imzalanan anlaşmalar çerçevesinde stratejik ilişkilerimizi her bakımdan daha da ileri götüreceğiz.
• Körfez ülkeleri arasındaki normalleşme sürecini desteklemeye devam edeceğiz. Körfez ülkeleriyle ekonomik, siyasi, askeri ve savunma alanında yürüttüğümüz ilişkileri daha da ileriye götürecek yeni kurumsal mekanizmalar oluşturacağız. Körfez İş birliği Konseyi ile ilişkilerimizi kademeli olarak stratejik işbirliği düzeyine çıkaracağız.
• Yemen'de 7 yıldır devam eden çatışmanın barışçıl bir şekilde çözülmesi için diplomatik süreçlere katkı vermeye ve insani yardım sağlamaya devam edeceğiz..
• Büyük güç rekabetinin hızlandığı bir dönemde Orta Asya bölgesi ile olan tarihi, kültürel, diplomatik ve ekonomik ilişkilerimizi derinleştireceğiz. Türk Devletleri Teşkilatı ile kurumsal düzeyde de güçlenen Türk Dünyası
ile iş birliğimizi çok boyutlu olarak geliştireceğiz. Ekonomik, siyasi ve askeri-teknolojik alandaki ortak projelerle Türk Dünyası'nın istikrar ve refahına katkıda bulunacağız.
• Türk Devletler Teşkilatı'nın kurumsal altyapısının güçlendirilmesi ve kapasitesinin artırılması için genç diplomatların, kamu görevlilerin, sivil ve askeri bürokrasinin eğitimine yönelik akademiler kuracağız.
• Türk Dünyası Altyapı ve Yatırım Bankası kurarak yenilikçi endüstrilerin desteklenmesini sağlayacağız. Türk Devletler Teşkilatı üyeleri arasında ortak televizyon yayınları, sanat fuarları ve eğitim iş birlikleri ile çok boyutlu entegrasyonu teşvik edeceğiz. TDT üyeleri ile çok taraflı uluslararası kuruluşlarda eşgüdüm ve ortak tavır konusunda koordinasyona özel önem göstereceğiz..
• Onlarca yıldır, işgal, terör, dış müdahale ve istikrarsızlığın pençesinde acı çeken Afgan halkının tamamını kucaklayan bir siyasi sistemle yönetilmesi ve ekonomik hayatın düzenlenmesi için her türlü çabayı göstereceğiz. Bu bağlamda, Afgan kadınlarının başta eğitim olmak üzere toplum hayatının tüm veçhelerine katılmasına özel önem vereceğiz.
• Bu kapsamda Afganistan'a komşu ülkeler ve diğer bölge ülkeleriyle koordineli şekilde yürütülecek çok taraflı mekanizmalara desteğimizi sürdüreceğiz. Geçmişte olduğu gibi insani yardımların ulaştırılmasında öncü rol üstlenmeye devam edeceğiz.
• Bölgesel çok taraflı iş birliği kapsamında D-8, KEİT, EİT gibi örgütlerdeki etkinliğimizi artıracağız. Asya siyasetinde etkisini artıran Şangay İşbirliği Örgütü ile kurumsal temaslarımızı sistematik hale getireceğiz.
• Türkiye'nin dış politika vizyonunun üçüncü stratejik kuşağı küresel aktör ve kurumlardan oluşan küresel sistemdir.
• Küresel ve bölgesel teşkilatlarla iş birliği düzeyimizi daha da yükseltecek, görünürlüğümüzü üst seviyede sürdüreceğiz.
• Başta İstanbul olmak üzere ülkemizi, BM'nin küresel merkezlerinden biri haline getirme yönündeki çalışmalarımıza devam edeceğiz.
• İklim değişikliği, gıda güvensizliği, küresel adaletsizlik, yoksulluk, koruma sorumluluğu, yabancı düşmanlığı, İslam düşmanlığı gibi insanlığın ortak sorunlarının acil bir şekilde çözülmesi ancak BM sisteminin yeniden yapılandırılmasıyla mümkün olabilir.
• Bu minvalde Sayın Cumhurbaşkanımızın "Dünya Beşten Büyüktür" ifadelerinde vücut bulan BM reformu önerisini bütün uluslararası ortamlarda seslendirmeye devam edeceğiz. Amacımız BM reformu konusunda yeni bir uzlaşının sağlanması ve cesur bir reform paketinin hayata geçirilmesidir.
• Türkiye olarak Güvenlik Konseyi'nin mevcut yapısının değiştirilerek Genel Kurul'un daha etkin olduğu bir kurumsal mimarinin oluşturulması için çaba göstereceğiz.
• UNDP İstanbul Uluslararası Özel Sektör ve Kalkınma Merkezi ve BM Teknoloji Bankası gibi kuruluşların proje ve program bazlı işbirliği çabalarına aktif destek sağlayacağız.
• Uluslararası kuruluşların ülkemizde yürüttüğü proje ve faaliyetlerin üst politika dokümanlarımızla uyumlu olması noktasında aktif bir izleme süreci yürüteceğiz.
• Vatandaşlarımızı ve soydaşlarımızı hedef alan ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve İslam düşmanlığıyla mücadelemizi tüm platformlarda sürdüreceğiz.
• İSEDAK kapsamında işbirliği çabalarına ülkelerin daha aktif katılımını sağlamaya yönelik mekanizmalar geliştireceğiz. Dijital Dönüşüm Programı, İSEDAK KOBİ programlarını etkin bir biçimde uygulayacağız. İİT Tahkim Merkezinin kurumsallaşmasını tamamlayıp uluslararası alanda tercih edilen bir tahkim merkezi haline gelmesine yönelik aktif destek sağlayacağız.
• İİT Genel Sekreteri İslamofobi Özel Temsilciliği'ne bir büyükelçimizin
atanması sürecini tekemmül ettirileceğiz.
• Türk milletine ve kutsal değerlerimize karşı yöneltilen iftira, aşağılama ve düşmanlık kampanyalarını izlemek için bir kurul oluşturacağız.
• Tüm küresel platformlarda küresel bir marka haline gelen arabuluculuk ve kolaylaştırıcılık faaliyetlerimizi güçlendirmeye devam edecek; bölgesel krizlerin önlenmesi ve çatışmaların barışçıl yollardan çözümünü temin etmek üzere daima diyalog ve diplomasiyi teşvik edeceğiz.
• Kitle imha silahlarının yayılması, iklim değişikliği, yoksulluk, salgın hastalıklar, doğal afetler ve düzensiz göç dahil küresel tehditlerle mücadeleye katkı sunmaya devam edeceğiz.
• Siber vatanımızı ve uzaydaki haklarımızı korumak için tüm teknolojik tedbirleri alarak gerekli yetenekleri geliştireceğiz.
• Daha adil bir dünya için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Bir yandan dayanıklılığımızı artırırken diğer yandan uluslararası dayanışmayı güçlendireceğiz.
• Aktif ve fırsatları değerlendiren yaklaşımımızı sürdürürken akil, dost ve müşfik karakterimizi yansıtmaya devam edeceğiz.
• İnsani yardımlar açısından küresel anlamda lider rolümüzü güçlendireceğiz. Bu konudaki tecrübemizi genişleterek insan sermayesinin zenginleştirilmesine yönelik çalışmalara destek vermeye devam edeceğiz.
• Kalkınma iş birliğine yönelik mali, beşeri, kurumsal kapasite ve hukuki
altyapımızı güçlendireceğiz. Bu imkanları toplumsal refahımızı yükseltmek için stratejik bir çerçeveye kavuşturacağız. Kamunun yanı sıra, akademi, özel sektör ve STK'ların da sürece daha aktif katılımını sağlamaya yönelik yeni araçlar geliştireceğiz. Bu kapsamda, hazırlıkları devam eden Kalkınma Yardımları Ulusal Strateji Belgesi'ni hayata geçireceğiz.
• Küresel Sağlık Mimarisinin Kovid salgınından alınan dersler çerçevesinde reforme edilmesi ve güçlendirilmesi doğrultusundaki çabalarımıza devam edeceğiz. Sağlık hizmetleri ve altyapı kapasitesi oluşturulması bakımından artık bir marka haline gelen ülkemizin tecrübe ve bilgisini diğer ülkelere de aktarma çabalarımıza hız vereceğiz.
• Gelecek nesillere karşı en büyük mesuliyetimiz olan sürdürülebilir bir çevre ve iklim bırakabilmek için Sayın Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği 2053 yılı için net sıfır emisyon ve Yeşil Kalkınma Devrimi hedefleri doğrultusunda tüm çabamızı sarf edeceğiz.
• Sıfır Atık gibi ilave yenilikçi adımlarımızla bir yandan "yeşil vatanımız"ı korurken, diğer yandan, küresel düzeydeki iklim değişikliğiyle mücadele bağlamında yumuşak gücümüzü pekiştireceğiz.
• 360 derece dış politika vizyonumuzla Batı ile Doğu'yu, Kuzey ile Güney'i dengeleyen, her coğrafyada karşılık bulan ve saygı gören dış politika söylemimizi güçlendireceğiz.
• İyiliği ve erdemi önce ülkemizde, bilahare bölgemizde ve küresel ölçekte yayacağız. Son yirmi yılda pekiştirdiğimiz bölgesel gücümüzü, küresel barış, istikrar ve refahın hizmetine sunacağız.
• Sayın Cumhurbaşkanımızın denge, dirayet, saygı, sağduyu, hüsnüniyet ve güven temelinde yürüttüğü "lider diplomasisi", mevcut ve potansiyel krizlerin çözümünde temel dış politika sermayemiz olmaya devam edecektir.
• Dış politikadaki açılımlarımızı çevremizdeki bölgelerde ve küresel düzlemde yürüteceğiz. Çok yönlü, çok boyutlu ve etkili diplomasi ile milli menfaatlerimiz doğrultusunda "Türkiye Ekseni"ni kurma çalışmalarımızı tahkim edeceğiz.
Binlerce yıllık Türk devlet geleneğinden aldığımız ilhamla, Cumhuriyetimizin ikinci asrını, diplomasinin yüzyılı yapmak üzere gayret gösterecek, milletimiz ve devletimizin hak ve menfaatlerini savunmaya devam edeceğiz. Böylelikle Türkiye Yüzyılı'nda ülkemizin etkin ve saygın küresel aktör rolünü pekiştireceğiz.
Güçlü Savunma, Güçlü Türkiye
• Küresel savunma pazarında etkili bir oyuncuya dönüşerek ülkemizin
• toplumsal refahını genişleteceğiz,
• Savunma Sanayii Başkanlığı ile Millî Savunma Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Milli İstihbarat Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığı arasındaki koordinasyon ve iş birliğini daha da artırarak savunma diplomasisini güçlendireceğiz.
• Savunma diplomasisini dış politikanın önemli bir sütunu haline dönüştüreceğiz.
• Bu hedefler doğrultusunda savunma sanayiini dost ve müttefik ülkelerle ilişkilerimizin geliştirilmesinde katalizör haline getireceğiz.
Önleyici Güvenlik
• Sivil-asker ilişkilerinin demokratik denetimini daha da tahkim ederek ülkemizi bu konuda daha ileri bir noktaya taşıyacağız.
• Terörle mücadele alanında son terörist etkisiz hale getirilene ve terör sınırlarımızdan temizlenene kadar askeri alandaki mücadelemize devam edeceğiz.
• FETÖ, PKK/PYD/YPG, DEAŞ ve DHKP-C gibi terör örgütleriyle ve ülkemiz aleyhindeki propaganda faaliyetleriyle mücadelemizi aralıksız sürdüreceğiz. Sahada verilen kararlı ve etkili mücadeleyi, diplomatik gücümüzle desteklemeye devam edeceğiz.
• Terörizmle mücadelede toplum merkezli bakış açısını daha etkin şekilde kullanarak radikalleşme dahil tüm şiddet biçimlerini ve bunların nedenlerini ortadan kaldırmak için çalışacağız.
• Türkiye'nin sınırları dahil olmak üzere sınır ötesindeki unsurlarımıza tehdit oluşturabilecek her türlü güvenlik riskini minimize edeceğiz. • Türkiye'nin bölgesel ölçekli istikrar sağlayıcı güç konumunu pekiştireceğiz.
İnsancıl ve Etkin Göç Yönetimi
• Göçün yönetimi konusunda etkin bir diplomasi, sınırlarımızda etkin kontrol, önleyici bir güvenlik ve insani bir yönetim anlayışıyla hareket edeceğiz. Bu kapsamda;
• Birinci önceliğimiz yeni göç dalgalarının önlenmesi ve geçici koruma altındaki Suriyelilerin uluslararası hukuka uygun şekilde gönüllü ve güvenli bir şekilde kendi vatanlarına dönüşlerinin sağlanmasıdır.
• Düzensiz göçün önlenmesi ve ülkemize yönelik tehditlerin bertaraf edilmesi için sınır güvenliğimizi güçlendirmeye devam edeceğiz.
Türkiye Ekseni, Hemen Şimdi
• Medeniyetimizden aldığımız ilham, tarihten aldığımız güç ve geçmiş tecrübelerimiz ışığında ülkemizi Akil, Adil ve Erdemli bir güce dönüştürerek Türkiye Eksenini inşa edeceğiz.
• Türkiye Yüzyılında bu hedefe ulaşmak için;
• Bütüncül dış politikamızla milli menfaatlerimiz doğrultusunda kendi insanımız, dostlarımız, kardeşlerimiz, müttefiklerimiz ve bütün insanlığın huzuru ve güvenliği için çalışacağız.
• Atacağımız yeni adımlarla demokratik standartları yükselteceğiz.
• Küresel ve bölgesel krizlerin çözümünde etkin rol alan ülkemizi diplomasinin bütün alanlarında daha da güçlendireceğiz.
• Bütüncül dış politikamızı ekonomimizi güçlendirmek ve ticari ilişkiler ağımızı genişletmek için kullanacağız.
• Türkiye ekseni ile hem ülkemiz hem bölgemiz hem de insanlık, huzur ve istikrar bulacak.
• Haydi! Türkiye Yüzyılında daha aydınlık yarınlara...
• Hemen şimdi, Türkiye eksenini hep birlikte inşa edelim!
GÜVEN VE İSTİKRARLA HUZURLU GELECEK
28. Terörden Arınmış Türkiye'de Güvenlik ve Asayiş
• AK Parti, neredeyse kronik hale gelmiş pek çok güvenlik başlığının yanı sıra, 21. Yüzyılın ürünü yeni nesil tehditleri de insan hakları, demokrasi ve hukuk çerçevesinde geliştirilen stratejilerle ülke gündeminden çıkarmayı başarmıştır.
• AK Parti öncesinde güvenliği sadece devlet mekanizmalarını korumak şeklinde değerlendiren anlayış değişmiştir. Güvenlik, bir kamu hizmeti olarak demokrasiden güç alarak milletimizi koruyan bir anlayışla yeniden yapılandırılmıştır. Vatandaşımızın geleceğe huzurla bakması, her türlü hak ve menfaatini tam güvende hissetmesi Türkiye Yüzyılının en önemli esaslarından biri olacaktır. "İstikrarlı iç güvenlik" anlayışıyla ulaştığımız kurumsal entegrasyonu ve hizmet kalitesini kalıcı hale getirmek istiyoruz.
• "İstikrarlı iç güvenlik" temeline oturan stratejimizin en önemli bileşeni ise "önleyicilik" yaklaşımıdır. Artık sadece suçluyu yakalamayı değil, suçun işlenmesini önlemeyi hedefliyoruz. Bu sayede hem vatandaş memnuniyetini hem de kayıpları telafi için harcanan zaman ve kaynak maliyetinin önüne geçmeyi amaçlıyoruz. Ülkemizi "suçun/zararın oluşmadığı bir ülke" haline getirmek istiyoruz.
Terör Potansiyelinin Olmadığı Yeni Bir Başlangıç
• Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından kapsamlı bir model olarak çerçevesi çizilen ve "Tehdidi kaynağında yok etme", "olay sonrası değil kesintisiz operasyon", "Yerli ve milli kaynaklarla yüksek beşerî ve teknik kapasite kullanımı", "teröre karşı mücadele yanında terörizme karşı mücadele" gibi 4 temel unsur üzerine inşa edilmiş olan "Yeni
Güvenlik Konsepti" başarıyla uygulanmış ve sonuç alınmıştır.
• Yeni Güvenlik Konsepti kapsamında teröre karşı ve terörizme karşı mücadeledeki en büyük yenilik, sadece olaylarla yahut terör eylemlerimin sonuçlarıyla değil; bunun yanında terörizme kaynaklık eden sebeplerle de mücadele stratejisi olmuştur.
• Yaşanan bu değişim tüm bölge insanında karşılık bulmuş ve Diyarbakır Anneleri Evlat Nöbeti olarak bilinen eylem, 03/09/2019 tarihinde tamamen sivil bir talep olarak başlamıştır. Çocukları PKK/KCK tarafından kaçırılan ailelerin HDP Diyarbakır İl Binası önünde başlattıkları ve halen sürdürdükleri kararlı bekleyiş neticesinde bugüne kadar 39 aile çocuklarına kavuşmuştur.
Teröre ve Terörizme Karşı Mücadele Vizyonumuz
• Terör faaliyetlerinin tamamen durdurulduğu huzur ortamını bu alandaki çalışmalarımızın esası olarak görüyoruz. Hukuk devleti çerçevesinde "Önleyicilik" yaklaşımıyla tüm güvenlik başlıklarında temel stratejimiz, toplumsal kaynaklarıyla birlikte terörizme karşı topyekün bir mücadeleyi kurumsallaştırmaktır.
• Teröre karşı mücadelenin yanına terörizme karşı mücadeleyi ekleyerek bu alanda önemli bir zihni dönüşüm gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.
Altyapı hizmetlerindeki kalite artışından eğitim ve sağlık alanındaki çalışmalara kadar kalkınma hamleleriyle, sosyal projelerle bütüncül bir anlayışla terörizme karşı mücadele esasıyla çalışacağız.
• Terörün finansmanıyla mücadelemizi derinleştireceğiz. Terör örgütlerinin sivil toplum, belediyeler gibi özgürlük ve kaynak alanlarını istismar etmelerine asla izin vermeyeceğiz. Terör örgütlerinin demokratik mekanizmaları istismarına karşı, demokrasiyi ve hukuku güçlendirmeye devam edeceğiz.
• Türkiye'nin teröre karşı mücadeledeki en büyük başarılarından birisi, yoğun tehdit ağına karşı ve farklı terör örgütleriyle eş zamanlı mücadele etmesine rağmen hukukun üstünlüğü ve insan hakları çizgisinden asla
taviz vermemiş olmasıdır. Verilen mücadele yasaklar zeminine değil özgürlükler zeminine oturtulmuş, terörün "sivil toplum" gibi özgürlük alanına tahakkümü önlenmiş, silahlı operasyonlar dahil tüm mücadele devlet ciddiyeti ve hukuktan ayrılmadan gerçekleştirilmiştir. AK Parti Hükümetlerinin tamamının bu konuda gösterdiği hassasiyet, esasen bu mücadelenin başarısının altında yatan temel unsurlardan biridir. Yeni dönemde özellikle geçmişte terörden yoğun etkilenen bölgelerimizde sivil toplum kuruluşlarının kapasite gelişimlerine özel destekler vereceğiz.
Geleceğimizi Uyuşturucuya Teslim Etmedik, Etmeyeceğiz
• Türkiye Yüzyılı'nda bir küresel felaket olarak gördüğümüz uyuşturucuya karşı mücadelede temel hedefimiz, "Türkiye'nin uyuşturucu için ulaşılmaz ve yasaklı bölge olmasını" sağlamaktır.
• Uyuşturucuya karşı mücadele tarihimizde ilk kez son dönemde yaptığımız reformlarla "uyuşturucu suçunun terörle eşdeğer görülmesi" bir yaklaşım olarak benimsenmiştir.
• Uyuşturucuya karşı mücadelede bir yandan her türlü yasadışı maddenin ülkeye girişinin engellenmesi ve ülkemiz üzerinden geçen uyuşturucu rotalarının değişmesi için caydırıcı bir mücadele ortaya konulması, diğer yandan ise içerideki talebin düşürülmesi için toplumun her kesimini bilinçlendirme faaliyetlerinin arttırılmasına dönük çalışmalarımız yeni dönemde de artarak devam edecektir.
Uyuşturucuya Karşı Mücadelenin Temeli, Annelerin Yüreği
• Toplumdaki farkındalığı arttırma hedefiyle yola çıktığımız en önemli çalışmalardan biri olarak 1 milyon 168 bin 918 anne ve anne adayına ulaştığımız "En İyi Narkotik Polisi Anne" projesini görüyoruz. Diyarbakır
Anneleri'nin teröre darbe vurduğu gibi, uyuşturucuyla mücadelede de annelerin iradesi önemli bir farkındalık oluşturdu; sayılara ve hayata yansıyan sonuçlar üretti.
• İllerimizin risk durumunu hesapladığımız 62 ilde "Atık Suda Uyuşturucu Analizi" çalışmalarına da aralıksız devam edeceğiz.
• Uyuşturucuya karşı mücadelede hassasiyetle eğildiğimiz bir diğer konu da metruk binalardır. Şu ana kadar tespit edilen 125 bin 085 metruk binanın 90 bin 968'i yıkılmış, 15 bin 534'ü rehabilite edilmiş, geri kalanların da işlemler devam etmektedir.
Uyuşturucu ile Mücadele Vizyonumuz
• Dünya'daki arz ve pazar hareketliliği takip edilecek, sadece Ortadoğu değil Afrika üzerinde oluşan pazarların ülkemize olası etkileri de izlenerek Latin Amerika'dan Çin'e kadar uzanan geniş bir alanda arzla mücadele politikası hayata geçirilecektir.
• Talebi kısmayı ve yoketmeyi, tıpkı terörün yanında terörizme karşı mücadele etmek gibi, arzla mücadelenin tamamlayıcısı olarak görüyoruz. Bu kapsamda özellikle ailelerle, öğretmenlerle, gençlerimize ve çocuklarımıza ulaşan tüm kanallarla temasımız ve farkındalık çalışmalarımız artarak sürdürülecektir.
• Terör örgütlerinin finansman kaynağı olarak kullanılan tüm uyuşturucu ağları ve şebekeleri, çökertilmeye devam edecek, narkoterör mücadelemiz kesintisiz şekilde sürecektir.
Güvenli Yollar, Güvenli Türkiye
• Trafik güvenliği konusunda küresel sistemle de entegre olarak yapılan tüm çalışmalar sonuç vermiş ve ülkemiz bu konuda da olumlu bir gidişat yakalamıştır. Güçlü liderlik ve uzun vadeli stratejik yönetim ile Türkiye trafikte hiçbir vatandaşın hayatını kaybetmediği ve ciddi derecede yaralanmadığı bir ülke olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.
• Hayata geçirdiğimiz çalışmalarla 2015 Yılına göre motorlu araç sayısında yaşanan yüzde 32, sürücü sayısında yaşanan yüzde 23 artışa rağmen 2015 yılında 7.530 olan trafikte can kaybı sayısını 2022 yılında 5.222'ye düşürdük.
Trafik Güvenliği Vizyonumuz
•Türkiye 2011 – 2020 döneminde Birleşmiş Milletler nezdinde belirlenen kazalardaki can kaybının yüzde 50 azaltılması hedefini tutturan iki ülkeden birisidir. Bu önemli başarı hem trafik yönetimindeki etkili politikaların hem de AK Parti Hükümetleri döneminde inşa edilen yüksek standartlı ulaşım altyapısının sonucudur.
• Türkiye Yüzyılında önceliğimiz, 2030 yılı hedefi olarak belirlenen trafikkazası sonucu ölümlerin ve ciddi yaralanmaların yüzde 50 daha azaltılmasıdır. "Güvenli Sistem Yaklaşımı" ve "Trafikte Sıfır Can Kaybı" ilkesi esas alınarak 2050 yılına kadar hiçbir vatandaşımızın hayatını kaybetmediği ve ciddi derecede yaralanmadığı bir ülke hedefinin gerçekleştirilmesi yolunda faaliyetlerimiz kararlılıkla devam edecektir.
• 32 İlde tamamladığımız Çocuk Trafik eğitim parklarının sayısı 81 ilimizin tamamında birden fazla olacak şekilde arttırılacaktır. İlkokuldan mezun her çocuğumuz bu parklarda eğitim almış olacaktır. Dünyanın En Güvenli Ülkesi, En Güvenli Şehirleri • 21. Yüzyılda, küresel ölçekte suçun miktarı ve çeşitliliğinde yaşanan artışa karşı teslim olmamak, önleyici bir anlayışla ve yüksek teknolojiyi kullanarak çalışmak bu alandaki faaliyetlerimizin esası olacaktır. Yeni suç türlerine karşı önleyici bir kapasite geliştirmek, suç ve suçluyla mücadelede "geç kalmamak" temel yaklaşımımız olacaktır.
• Bir yandan suç ve suçlunun takibinde kapasiteyi daha da arttırırken, diğer yandan suçun oluşmasını beklemeden, caydırıcılığı suç oluşmadan ortaya koymak, güvenliğin görünür olmasını sağlamak, asayiş sahasında suça meyilli insanların istismar edebileceği bir boşluk bırakmamak, önümüzdeki dönemin temel stratejisi olacaktır.
• Teknolojinin getirdiği imkanları kullanmanın yanı sıra, teknolojinin getirdiği Siber Suçlar ve Siber Terör gibi yeni suç başlıklarıyla da ciddi şekilde mücadele etmeyi stratejik öncelik olarak değerlendiriyoruz.
Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele
• Uluslararası ödüllü, yerli ve milli bir proje olan "KADES" uygulaması kadına yönelik şiddetle mücadelede en önemli araçlarımızdan biri haline geldi.
• Farkındalık kapsamında yaygın eğitim ve farkındalık çalışmaları bu dönemin önemli kazanımlarından biridir. "KADINA EL KAL-KA-MAZ" kampanyasıyla 8.262.794'ü aşkın vatandaşımıza ulaşıldı, 217.439'dan fazla afiş/pankart asıldı, 2.987.525 broşür dağıtıldı.
Asayiş Vizyonumuz
• Hedefimiz; her zaman olduğu gibi hukuk devleti ve demokrasi içinde hukukun üstünlüğü ilkesine ve insan haklarına sadık kalarak Türkiye'nin şehirlerini, dünyanın en güvenli şehirleri; Türkiye'yi de dünyanın en güvenli ülkesi yapmaktır. Asayiş vizyonumuz, önleyiciliği esas alan bir güvenlik yaklaşımıdır. Suçun oluşmasını önlemek, insanların zarar görmemesini sağlamak birinci önceliğimizdir.
• Siber suçlar sahasını, geleceğin önemli bir güvenlik tehdidi olarak görüyoruz. Bu konuda hem güvenlik birimlerimizin kapasitesini arttıracak planlamaları yapmaya devam edeceğiz, hem de toplum farkındalığını ve bilgi düzeyini arttırmaya dönük projelere ağırlık vereceğiz.
• İlk etapta malvarlığına karsı suçların aydınlatılmasında %60, kişilere karsı suçların aydınlatılmasında %94 aydınlatma oranlarına ulaşılması, sonrasında bu oranların %100'e ulaşacak şekilde arttırılması; önümüzdeki yılların hedefleri arasındadır.
Göç Yönetimi
• Ağır siyasal, ekonomik ve sosyal sorunlar oluşturmasının yanında 21. Yüzyılın en ciddi küresel güvenlik sorunlarından biri olarak görülen göç meselesine yaklaşımımızı; binlerce yıllık medeniyetimiz, tarihimiz ve insanlık anlayışımızla şekillendirdik.
• AK Parti hükümetleri olarak evrensel hukuk ilkelerine dayalı, kardeşliği esas alan, demokratik teamüllere uygun politikaları hayata geçirerek gelişmiş ülkelerde yükselen ırkçılık akımlarının şekillendirdiği, gerçekçi olmayan göç politikalarına itibar etmedik. Uzun vadeli stratejik çalışmalar ortaya koyduk, göç yönetiminin ihtiyaç duyduğu koordinasyonu, kurumsal ve hukuki altyapıları oluşturduk. Kaçak göçle mücadeleden, düzenli göçte "Açık Kapı" politikasına; sosyal uyum süreçlerinden
"Onurlu, Gönüllü Geri Dönüş" stratejisine kadar, "Bütüncül Göç Yönetimi" anlayışını benimsedik.
• Gönüllü-güvenli-onurlu geri dönüşlerin sağlanması için bölgede kurulması planlanan 107 bin 557 briket evden 106 bin 591'i projelendirilmiş, 93 bin 778'i tamamlanmış, 82 bin 176'sına da aileler yerleştirilmiştir. 2016 yılından itibaren kamu hizmetlerinin işlerlik kazandığı, huzur ve esenliğin tesis edildiği bölgelere bugüne kadar toplamda 539 bin 332 Suriyeli; gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüş yapmıştır.
Göç Yönetimi Vizyonumuz
• Türkiye Yüzyılı'ndaki göç yönetimi hedefimiz entegre göç yönetimini hayata geçirmek ve "gönüllü-güvenli-onurlu geri dönüşlerin" sayısını artır maktır. Önümüzdeki süreçte düzensiz göçle mücadele çalışmalarımız ke sintisiz ve artarak devam edecektir. Öte yandan düzenli göçte de bir yandan uyum stratejilerimize, diğer yandan da "Onurlu, gönüllü, geri dönüş" adımlarına ağırlık verilecektir. Ülkemizdeki göçmen nüfusun toplam nüfusa oranı daha makul ve her gelişmiş ülkede olan seviyelere çekilecektir. Ayrıca göçü bahane ederek ülkemize ırkçılık anlayışlarını yerleştirmeye ve geliştirmeye çalışan provokatör çabalarla da mücadelemiz kesintisiz sürecektir.
• Yeni dönemde geçici koruma altındakilerin "Onurlu, gönüllü, güvenli geri dönüş"lerini hızlandırmaya devam edeceğiz. Bu sayede göçün olması gerektiği seviyede kalmasını ve ülkemiz için olumsuz bir gündem madde- si olmaktan çıkmasını hedefliyoruz.
• Düzensiz göçün en önemli tedbirlerinden biri olarak gördüğümüz göçü kaynağında engellemeye dönük program ve projeleri hayata geçir meye ve yaygınlaştırmaya devam edeceğiz. Özellikle büyük şehirlerimiz de göç kaynaklı mekansal yoğunlaşmaya fırsat verilmeyecek, ekonomi, tarım ve sanayi üretimi ihtiyaçları da göz önüne alınarak göçün tüm yurt sathında dengeli şekilde dağılımına özen gösterilecektir. Zorunlu insani gerekçelere dayanan göçler hariç, mevzuata uygun olmayan ve amaçsız, kitlesel veya bireysel hiçbir göç girişimine izin verilmeyecektir.
Sivil Toplumla İlişkiler
• Anadolu Medeniyeti içinde vakıflar, loncalar ve diğer sosyal yapılarla yüzyıllardır var olan sivil toplum geleneğimiz, 21. Yüzyılda AK Parti Hükümetleri döneminde, tarihimizdeki gücü ve etkinliği referans alınarakyeniden özgürleştirilmiş, gelişmesi için ihtiyaç duyduğu yasal ve yapısal araçlarla donatılmıştır.
• Türkiye Yüzyılı'nda hedefimiz; "güçlü sivil toplum güçlü Türkiye" anlayışı çerçevesinde, sivil toplumu daha da güçlendirerek demokrasimizi tahkim etmek, sivil toplum alanını istismardan korumak, katılımcılığı en yüksek düzeye çıkarmaktır.
• Ayrıca; her kademede demokratik süreçlerdeki karar mekanizmalarına sivil toplum kuruluşlarının katılımı kolaylaştırıcı ve teşvik edici adımlar atacağız. Kamu - STK diyalogları çerçevesinde karar alma süreçlerine katılım ve adil yönetişim uygulamaları için yasal düzeyden uygulamaya kadar atılacak tüm adımları destekleyeceğiz.
Göç Yönetimi
• Ağır siyasal, ekonomik ve sosyal sorunlar oluşturmasının yanında 21. Yüzyılın en ciddi küresel güvenlik sorunlarından biri olarak görülen göç meselesine yaklaşımımızı; binlerce yıllık medeniyetimiz, tarihimiz ve insanlık anlayışımızla şekillendirdik.
• AK Parti hükümetleri olarak evrensel hukuk ilkelerine dayalı, kardeşliği esas alan, demokratik teamüllere uygun politikaları hayata geçirerek gelişmiş ülkelerde yükselen ırkçılık akımlarının şekillendirdiği, gerçekçi olmayan göç politikalarına itibar etmedik. Uzun vadeli stratejik çalışmalar ortaya koyduk, göç yönetiminin ihtiyaç duyduğu koordinasyonu, kurumsal ve hukuki altyapıları oluşturduk. Kaçak göçle mücadeleden, düzenli göçte "Açık Kapı" politikasına; sosyal uyum süreçlerinden
"Onurlu, Gönüllü Geri Dönüş" stratejisine kadar, "Bütüncül Göç Yönetimi" anlayışını benimsedik.
• Gönüllü-güvenli-onurlu geri dönüşlerin sağlanması için bölgede kurulması planlanan 107 bin 557 briket evden 106 bin 591'i projelendirilmiş, 93 bin 778'i tamamlanmış, 82 bin 176'sına da aileler yerleştirilmiştir. 2016 yılından itibaren kamu hizmetlerinin işlerlik kazandığı, huzur ve esenliğin tesis edildiği bölgelere bugüne kadar toplamda 539 bin 332 Suriyeli; gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüş yapmıştır.
Göç Yönetimi Vizyonumuz
• Türkiye Yüzyılı'ndaki göç yönetimi hedefimiz entegre göç yönetimini hayata geçirmek ve "gönüllü-güvenli-onurlu geri dönüşlerin" sayısını artır maktır. Önümüzdeki süreçte düzensiz göçle mücadele çalışmalarımız ke sintisiz ve artarak devam edecektir. Öte yandan düzenli göçte de bir yandan uyum stratejilerimize, diğer yandan da "Onurlu, gönüllü, geri dönüş" adımlarına ağırlık verilecektir. Ülkemizdeki göçmen nüfusun toplam nüfusa oranı daha makul ve her gelişmiş ülkede olan seviyelere çekilecektir. Ayrıca göçü bahane ederek ülkemize ırkçılık anlayışlarını yerleştirmeye ve geliştirmeye çalışan provokatör çabalarla da mücadelemiz kesintisiz sürecektir.
• Yeni dönemde geçici koruma altındakilerin "Onurlu, gönüllü, güvenli geri dönüş"lerini hızlandırmaya devam edeceğiz. Bu sayede göçün olması gerektiği seviyede kalmasını ve ülkemiz için olumsuz bir gündem madde- si olmaktan çıkmasını hedefliyoruz.
• Düzensiz göçün en önemli tedbirlerinden biri olarak gördüğümüz göçü kaynağında engellemeye dönük program ve projeleri hayata geçir meye ve yaygınlaştırmaya devam edeceğiz. Özellikle büyük şehirlerimiz de göç kaynaklı mekansal yoğunlaşmaya fırsat verilmeyecek, ekonomi, tarım ve sanayi üretimi ihtiyaçları da göz önüne alınarak göçün tüm yurt sathında dengeli şekilde dağılımına özen gösterilecektir. Zorunlu insani gerekçelere dayanan göçler hariç, mevzuata uygun olmayan ve amaçsız, kitlesel veya bireysel hiçbir göç girişimine izin verilmeyecektir.
Sivil Toplumla İlişkiler
• Anadolu Medeniyeti içinde vakıflar, loncalar ve diğer sosyal yapılarla yüzyıllardır var olan sivil toplum geleneğimiz, 21. Yüzyılda AK Parti Hükümetleri döneminde, tarihimizdeki gücü ve etkinliği referans alınarakyeniden özgürleştirilmiş, gelişmesi için ihtiyaç duyduğu yasal ve yapısal araçlarla donatılmıştır.
• Türkiye Yüzyılı'nda hedefimiz; "güçlü sivil toplum güçlü Türkiye" anlayışı çerçevesinde, sivil toplumu daha da güçlendirerek demokrasimizi tahkim etmek, sivil toplum alanını istismardan korumak, katılımcılığı en yüksek düzeye çıkarmaktır.
• Ayrıca; her kademede demokratik süreçlerdeki karar mekanizmalarına sivil toplum kuruluşlarının katılımı kolaylaştırıcı ve teşvik edici adımlar atacağız. Kamu - STK diyalogları çerçevesinde karar alma süreçlerine katılım ve adil yönetişim uygulamaları için yasal düzeyden uygulamaya kadar atılacak tüm adımları destekleyeceğiz.
İki Oy Hakkı: Hükümet Doğrudan Halk Tarafından Seçiliyor
• Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni vatandaşımızın doğrudan yasamayı da yürütmeyi de belirlemesi esası üzerine inşa ettik. 24 Haziran 2018 seçimleriyle halkın önüne bir değil iki sandık koymaya başladık. Artık yalnızca Meclis değil icra organı da doğrudan halkın oyuyla belirleniyor. Hükümetler Meclisin içinden, partiler arası görüşmelerle değil doğrudan seçim sandığından çıkıyor. Böylece hükümetlerin seçmene karşı olan sorumluluğunu ve doğrudan hesap vermesini güçlendirdik. Demokrasinin en güçlü hesap verebilirlik aracı olan sandığın siyasal sistemimizdeki belirleyiciliğini artırdık. Vatandaşlarımıza hem yasama hem yürütme için iki ayrı oy hakkı tanıyarak sistemin işleyişine daha fazla müdahil olma şansı verdik. Ayrıca sadece sandıktan çıkan sonuçları belirleyerek değil; milletimiz aday gösterme süreçlerine de aktif katılımı sağlayacak haklara kavuştu. Seçmenlere Cumhurbaşkanı adayı gösterme hakkını hayata geçirerek demokratik katılımı güçlendirdik. Böylece vatandaşların siyasi partilerin adaylarıyla sınırlanmadan ayrı bir alternatif oluşturmalarına imkan tanıdık. 14 Mayıs 1950'den bu yana yaptığı tercihler ile Türkiye için her zaman en doğru istikameti çizdiğine şahit olduğumuz aziz milletimiz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ndeki tek güç sahibidir.
Gerçek bir Yasama – Yürütme Ayrılığı
• Dünya'daki örnekler ve Türkiye tecrübesi parlamenter rejimin yasa- ma ve yürütme arasındaki kuvvetler ayrılığını silikleştirdiğini gösteriyor. Hükümeti oluşturan partiler zorunlu olarak meclis çoğunluğuna sahip olduğu için yasama organları giderek Bakanlar Kurulundan gelen kanun tasarılarını onaylayan ve hükümeti denetlemekten aciz bir konuma indirgenmiştir.
• Cumhurbaşkanı Meclise kanun teklif etme yetkisine sahip değildir. Kanun yapma tekelini TBMM'nin uhdesine bıraktık. Henüz beş yıllık uygulama Meclisin kanun yapma gücünü daha etkin kullanmaya başladığını gösteriyor.
• Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin sunduğu yönetimde istikrar imkanıyla seçim barajını yüzde yediye düşürdük. Ayrıca ittifak içinde seçime giren partiler için (ittifakın toplam oy oranının barajı aşması halinde) bu yüzde yedilik seçim barajı da söz konusu olmamaktadır. Bu sayede TBMM'nin temsil kabiliyetini yönetimde istikrar ilkesine gölge düşürmeden güçlendirmeyi başardık.
Kriz Değil Çözüm Üreten Hükümet Sistemi
• Vatandaşlarımızın acil çözüm bekleyen sorunlarını ve içinde bulunduğumuz coğrafyanın hızla değişen dinamiklerini göz önüne aldık ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle yürütmenin karar alma ve uygulama kapasitesini güçlendirdik. Yürütmedeki yetkili/sorumlu başbakan ile yetkili/sorumsuz cumhurbaşkanı arasındaki ikiliği ortadan kaldırdık.
• Milletimizin siyaset kurumundan beklentisinin uzayıp giden koalisyon görüşmeleri veya zayıf hükümetler olmadığını biliyoruz. Bu düşünceyle icra gücünü doğrudan halkın seçtiği cumhurbaşkanı nezdinde toplayarak hükümetleri kırılgan sayısal aritmetiklere bağımlı olmaktan çıkardık. Böylece seçimden sonraki ilk gün milletimizin teveccüh gösterdiği cumhurbaşkanının hükümet etmeye başlamasını sağlayacak bir imkana kavuşmuş olduk.
• Son beş yılda yüz yüze kaldığımız tüm büyük meydan okumalarda söz konusu etkili yürütme gücünün hızlı karar alma süreçlerindeki kapasitesi açık şekilde görüldü. Covid-19 pandemisi, yakın coğrafyamızdaki savaş ve çatışmalar, terör tehditleri ve ekonomik dalgalanmalar gibi yaşadığımız çok sayıda sınamayı yeni sistemin sunduğu araçlarla karşıladık ve bu sorunların ortaya çıkardığı tehditler bertaraf edilerek aynı zamanda oluşan fırsatların değerlendirilmesi mümkün hale geldi.
• Önceki dönemlerde yasama iradesiyle yürütmenin eğilimleri arasındaortaya çıkan farklılık ekonomik ve sosyal krizlerin oluşmasına neden oluyordu. Vesayet mekanizmalarının kendine siyaset alanında yer açtığı boşluklar da bu siyasal istikrarsızlıklar üzerine şekillenmekteydi. Yeni sistemde hem yasama hem de yürütmeye karşılıklı olarak seçimleri yenile-
me yetkisi vererek aralarında oluşabilecek krizlere karşı hem caydırıcılığı sağladık hem de uzlaşıya gidilmemesi durumunda sözü milletin hakemliğine bıraktık.
• Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi değişen ihtiyaçlara cevap verme ve çağımızın değişim dinamiklerini takip edip milletimize fırsatlar oluşturma konusunda parlamenter sistemin çok ötesine geçen bir esnekliğe sahiptir. Bu esneklik kendini en fazla idari mekanizmaların hızlı şekilde organize edilmesinde göstermektedir. Bakanlıklara ve diğer idari yapılara dair hızlı güncellemelerin yapılabilmesi ve kaynakların etkin kullanımı için hantallıkların aşılması amacıyla yapılacak reformlara güç vermesi yeni sistemin en değerli katkılarıdır. İdareye dönük organizasyonel kararların yürütme alanındaki güçlü meşruiyetle alınması hızlı karar alma kabiliyetini, demokratik meşruiyeti ve esnekliği aynı anda sağlamaktadır.
Krizlerle Mücadelede Etkili Yönetim
• Türkiye'nin başardığı hükümet sistemi reformunun önemli dayanak noktalarından biri de krizler karşısında yaşadığı testler ve sistemin toplumsal talepleri siyasal kararlara dönüştürmekteki kapasitesidir.
• Parlamenter sistemin çok parçalı siyasi yapısı, cumhurbaşkanı ve başbakanlık makamının sebep olduğu çift başlı görüntü ve kırılgan koalisyonlara açık olması gibi yapısal faktörler Türkiye'nin karşılaşılan krizleri yönetme kabiliyetlerini aşındırmıştır. Her zorluk iç çatışmaları tetiklemiş, topluma mümkün cevaplar üretmesi gereken siyaset kurumu, çatışmanın bizatihi kendisine dönüşmüştür.
• Parlamenter sistemde, Yürütmeyi oluşturan Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu makamlarının bugünkü̈ Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne kıyasla düşük demokratik meşruiyete sahip ve yetikarmaşası doğuran muğlak yapısı hızlı karr almayı ve uygulamayı zorlaştırmıştır.
• Matematik zeminde kurulan ve ortaya siyasi vizyon birlikteliği koymakta güçlük çeken koalisyonlar, cesur, hızlı,etkin vekararlı politikalar uygulamasına imkan vermiyordu. İdealde sorunları çözmek için araç̧ olması gereken hükümet, sorunların çözümsüzlüğü pahasına ayakta tutulması gereken bir aygıt haline dönüşmüştü.
• Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve %50+1 seçim sisteminde ise durum tam tersidir. Yürütmenin yüksek demokratik meşruiyete sahip olması, keskin kuvvetler ayrılığı sebebiyle parlamentodaki herhangi bir sıkıntının yürütmenin varlığına doğrudan bir etkisinin olmaması, hükümetin siyasi sorumluluğunun ve yetkilerinin doğrudan halk tarafından seçilmiş Cumhurbaşkanı'nda toplanması beraberinde hızlı, kararlı, etkin ve cesur politikalar takip edilebilmesine zemin hazırlamıştır.
• Haziran 2018'den bu yana ülkemiz döviz kuru saldırısı, pandemi, sel,yangın ve depremlerden oluşan doğal afetler, Rusya – Ukrayna Savaşı,küresel enflasyonun etkileri, göç krizi başta olmak üzere çoğunluğu küresel gelişmelerden kaynaklı krizlerle sınanmıştır. Ayrıca iklim değişikliğiyle mücadele, yeşil enerji dönüşümü ve düzensiz göçlerle mücadele gibi etkileri sınırları aşan sorunlar yerleşik ekonomi politik düzenin büyük dönüşümler yaşamasına neden olmaktadır. Hızlı, etkin ve demokratik meşruiyeti yüksek bir iradenin alacağı kararlar söz konusu krizlerin başarılı şekilde yönetilebilmesini sağlayabilir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin gücü de farklı boyutları içerisinde barındıran sorun alanlarını yönetirken idarenin çok sayıda birimini eşgüdüm halinde çalıştırmasından kaynaklanmaktadır.
• Yaşanan krizler karşısında Cumhurbaşkanı, Başbakan ve ilgili bakanların ayrı eğilimlerde olduğu bir siyasi yapı içerisinde ülkeyi ilgilendiren önemli meselelerde tüm bakanların oy birliğinin gerektiği, parlamenter sistemin seçim esaslarından dolayı hiçbir makama tam bir demokratik meşruiyet sağlamadığı bir denklemde krizlere karşı aynı oranda dayanıklı ve karar süreçlerinde istikrarlı olmayı başaramazdık.
Türkiye Yüzyılı'nda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi: Vizyon ve Yeni Hedefler
• Dünya'nın yaşadığı büyük dönüşümlerde yenilikçi ve adil bir yaklaşımı hakim kılmak amacıyla başarmamız gereken çok sayıda hedefimiz var. Değişimin yönetimi için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni uygulama- dan elde ettiğimiz sonuçlardan ve çağın sunduğu yeni imkanlardan ilham alarak sürekli geliştireceğiz.
• Demokratik bir ülkenin hükümet sistemi bakımından en önemli metni, şüphesiz Anayasadır. Yapılan değişikliklere ve yıllar içerisinde atılan sivil alanı genişletici adımlara rağmen hala darbe ruhunu taşıyan bir anayasanın yürürlükte olmasını büyük bir eksiklik olarak değerlendiriyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne dair reformlarımızı da içerecek şekilde Yeni Anayasa'yı hayata geçirmeyi ülkemizin demokratik gelişimi bakımından en değerli öncelikleri arasında görüyoruz. Çoğulcu ve katılımcı bir anlayışla yeni dönemde TBMM çatısı altında tüm taraflarla bu çalışmayı hayata geçirmekte kararlıyız.
• İlk dönemini geride bıraktığımız yeni hükümet sisteminin uygulamalarını tüm yönleriyle değerlendirdik. Hizmet odaklı siyaset anlayışımızın bir gereği olarak bürokratik mekanizmalar içerisinde vatandaşlarımızın kamusal hizmetlerle buluşmasına engel teşkil eden tüm noktaları tespit ettik. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin en iyi şekilde uygulamak ve hizmet odaklı kamu yönetimi anlayışımızı mükemmelleştirmek için önümüzdeki dönemde yeni reform adımları atmakta kararlıyız. Bu reformlarda
temel esaslarımız; yürütme ve idarenin verimliliği, Meclisin sahip olduğu araçları daha etkin şekilde kullanması ve çoğulcu demokrasinin güçlendirilmesi olacaktır. Cumhurbaşkanı yardımcılığı, bakanlıklar, ofisler, politika kurulları ve idarenin merkez ve taşra teşkilatında beş yıllık uygulamayı dikkate alarak ve halihazırda yaptığımız sistem değerlendirmeleri çerçevesinde yetki ve görev dağılımını yeniden düzenleyecek, teşkilat yapılarını gözden geçireceğiz.
• Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin temel değerleri arasında liyakat, etkinlik ve verimlilik yer almaktadır. Bu değerlerin kamu yönetimi anlayışımız içerisinde kendine daha fazla yer bulması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. İdarenin vatandaşlarımızla, özel sektörle ve sivil toplum paydaşlarıyla ilişkilerinde istişare ve müzakere kültürünü geliştireceğiz.
• Sistemin ikinci ayağını teşkil eden yasama boyutunda ise yürütme organıyla diyalogun arttırılması temel önceliğimiz olacak. Kuvvetler ayrılığını, kuvvetlerin çatışması olarak değerlendiren bir anlayışla hazırlanan darbe ürünü siyasal sistemler, kalkınma mücadelesinde Türkiye'ye her zaman ayak bağı olmuştur. Çatışmanın yerine kuvvetlerin uyumuyla etkin karar alma süreçleri bakımından ülkemiz, önemli bir imkan yakalayacaktır. Dolayısıyla önümüzdeki dönem çalışmalarımızda reform gündemimizin üst sıralarında yasama ve yürütme arasındaki diyalogun arttırılması yer alacaktır. Bu çerçevede;
• Çoğulcu demokrasi anlayışına uygun olarak TBMM'de genel görüşme açılmasını ve meclis araştırma komisyonu kurulmasını kolaylaştıracağız.
• Yürütme organı temsilcilerinin bütçe görüşmeleri dışında da ilgili Meclis komisyonlarına giderek parlamentoyu düzenli aralıklarla bilgilendirmelerini ve karşılıklı görüş alışverişinde bulunmalarını sağlayacak mekanizmaları güçlendireceğiz.
30. İletişim Politikaları
• Enformasyon, bilgi, iletişim ve medya alanlarında yaşanan büyük ve hızlı değişim devletleri bu konulara daha fazla önem vermeye yöneltmektedir. Bulunduğumuz yüzyılda artık hiçbir konu, iletişim vizyonu olmadan tek başına bir anlam ifade etmemektedir. Gelişen medya teknolojilerinin bir sonucu olarak bilginin üretimi ve yayılması geçtiğimiz yıllara göre çok
hızlanmış ve bilgi, adeta bir silah olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bu gerçeğin bilinciyle, iletişimi müstakil bir politika alanı olarak ele alıp Türkiye Yüzyılı'nın aynı zamanda bir "iletişim yüzyılı" olması hedefi doğrultusunda çalışmalarımıza yön vereceğiz.
• 2018 yılından günümüze Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bünyesinde bölgemiz ve insanlık için hakikati savunma ve anlatmaya odaklı bir model hazırlamıştır. Türkiye İletişim Modeli başlığıyla yenilikçi, kapsayıcı ve bütüncül model, hakikatin hâkim olduğu bir iletişim ortamının inşasını amaç edinmektedir.
• Türkiye, küresel belirsizlik çağında istikrarlaştırıcı bir güç olarak bölgesel güç ve küresel aktör olma hedefini pek çok disiplinde olduğu gibi iletişim ve medya alanlarında da hayata geçirmektedir. Türkiye olarak karşı karşıya kaldığımız tehditlere yönelik hukuki, siyasi, diplomatik ya da askeri boyutun yanında iletişim cephesinde de büyük bir mücadele veriyoruz. Türkiye İletişim Modeli, bu mücadelede en önemli ve yetkin aracımız olarak geliştirilmiştir.
Doğru ve Güvenilir Bilginin Merkezi Türkiye
• Önümüzdeki dönemde dezenformasyona dayalı saldırıların şiddetini arttıracağının bilinciyle İletişim Başkanlığı bünyesinde çalışmalarımız kararlılıkla devam edecektir. Ülke olarak maruz kaldığımız dezenformasyon kampanyalarıyla mücadelede her daim hakikatin safında yer alacağız ve Türkiye'yi bölgesel ve küresel düzlemde doğru ve güvenilir enformasyon
akışının merkez üssü haline getireceğiz.
Bütüncül İletişim ve Söylem Birliği
• Ulusal ve uluslararası seviyede farklı hedef kitlelere yönelik hayata geçirilen kampanyalarla Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun tanıtımına yönelik önemli ivme kazandık. Uluslararası alanda 'Turkey' yerine 'Türkiye' adının kullanılmasına ilişkin çalışmaları ülkemizin marka değeri bakımından önemli bir adım olarak değerlendiriyoruz. Ayrıca temel politika başlıklarında yürütülen iletişim çalışmalarının önemli bir kazanım olduğunu düşünüyoruz. Bu kapsamda; "Dünya 5'ten Büyüktür" söylemimiz ile bilinen
Birleşmiş Milletler Reformu politikalarımızı uluslararası kamuoyuna tanıttık. Bu alandaki çalışmaları önümüzdeki dönemde daha da geliştirmekte kararlıyız.
• Ülkemizin karşılaştığı tüm afetlerde kamuoyunun hızlı ve sağlıklı bir şekilde bilgilendirilmesi için bütün kamu kurum ve kuruluşlarımızla eş güdüm içerisinde kriz iletişimi perspektifimizi uygulamaya koyduk.
• Önümüzdeki dönemde hem proaktif kampanyalar hem de kriz iletişimi alanlarında kamunun söylem birliği ve koordinasyonunu üst düzeylere taşıyacak politika süreçlerini, eğitim programlarını ve girişimleri devam ettireceğiz.
Güçlü, İtibarlı ve Güvenilir Bir Türkiye Markası için Kamu Diplomasisi
• "Türkiye, Türkiye'den büyüktür" vizyonu ile temellendirdiğimiz kamu diplomasisi çalışmalarımız, ülkemizin çıkarlarını savunmanın yanı sıra küresel barış ve istikrara katkı sunma perspektifimizi de kapsamaktadır. Bu alandaki faaliyetlerle ülkemizin ve milletimizin gücünü, kabiliyetlerini, imkanlarını dünyaya göstermeyi ve tanıtmayı hedefliyoruz. Elbette bütün bunlarla birlikte Türkiye'nin çekim merkezi konumunu daha da arttırmayı amaçlıyoruz.
• Türkiye Yüzyılı'nda kamu diplomasisi çalışmalarını spesifik hedef kitlelere yönelik olarak daha yoğun şekilde uygulayarak ülkemizin yumuşak gücünü yükseltecek, kültürel değerlerimizi tüm iletişim yöntem ve tekniklerini kullanarak dünyanın en ücra köşelerine kadar ulaştıracak çalışmaları sürdüreceğiz
İnsana Dokunan ve Kapsayıcı İletişim
• Geçtiğimiz dönemde iletişimi çok yönlü ve kapsayıcı olarak ele almamızın bir sonucu olarak önemli başarılara imza atmış bulunuyoruz. Cumhuriyet tarihinin en büyük projelerinden biri olarak AK Parti hükümetleri döneminde kurulan milletimiz ile devletimiz arasındaki bağı güçlendirmek adına bir köprü niteliğindeki Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER), yıllık ortalama 6,5 milyon başvuru alarak katılımcı demokrasinin dünyadaki en nadide örneğini temsil etmektedir.
• CİMER, Türkiye Yüzyılı'nda dijitalleşme başta olmak üzere gelişen ve değişen koşullar çerçevesinde etkinliğini daha da artırmaya devam edecek ve kurumlar arası koordinasyona ilişkin yüklendiği misyonlarla birlikte hizmet kapasitesini artıracaktır. 2018 yılında 21 gün, 2022 yılında 10 gün olarak gerçekleşen CİMER'in başvuru sonuçlandırma sürecini önümüzdeki dönemde 7 güne düşürmeyi hedefliyoruz.
Özgür, Güçlü, Çok Sesli, Nitelikli ve Hakkaniyetli Bir Medya
• Sağlıklı bir demokrasinin taşıyıcısı olarak gördüğümüz medyaya yönelik faaliyetlerimiz "Türkiye İletişim Modeli'nin ana hatlarından birini teşkil etmektedir. Ülkemizde, yaklaşık 18 bin basın kartı sahibi medya çalışanının bulunmasını demokratik hayatımız için büyük bir zenginlik olarak görüyoruz. Önümüzdeki dönemde İletişim Başkanlığı bünyesinde basın sektörüne yönelik panel, buluşma ve etkinlikler yoluyla çalışma hayatlarına ilişkin düzenlenen faaliyetlerin sayısını arttıracağız.
• Bilişim ve teknoloji şirketlerinin iletişim platformları üzerinden vatandaşlarımızın dijital ayak izlerini takip etmesine, veri mahremiyetini ihlal etmesine ve siyasal katılma davranışını manipüle etmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Bu noktada teknolojinin sunduğu imkanları sonuna kadar değerlendirmeye devam edeceğiz. Algoritma diktatörlüğüne karşı milletimizi bilinçlendirecek, medya okuryazarlığı alanında farkındalığı artırarak sosyal medyanın kullanımına ilişkin bilgilendirici faaliyetleri sürdüreceğiz.
• Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'yla birlikte Anadolu Ajansı, Basın İlan Kurumu ve TRT'nin ulusal ve uluslararası yayıncılık imkânlarını, ülkemizdeki gelişmeleri, dezenformasyonla mücadelemizi, bölgesel ve küresel atılımlarımızı yansıtacak şekilde güçlendirmeye devam edeceğiz. Uluslararası topluma yönelik farklı dillerde yaptığımız yayınlarla Türkiye'nin sesini küresel düzlemde yansıtmayı iletişim yüzyılı hedefimiz doğrultusunda stratejik önemde görüyoruz. Bu anlayışla, kurumsal ve yasal altyapıyı güçlendirerek Türkiye'nin küresel iletişim markalarının çalışma alanlarındaki etkinliklerini arttıracağız.