TÜRKİYE'NİN AMERİKASIYDI

İstanbul'un 3 katı büyüklükteki coğrafyaya sahip Balıkesir'in bu ilçesi Osmanlı sarayından sonra ilk elektrik kullanan yerleşim yeriydi.

Yani bir Osmanlı sarayında elektrik vardı, bir de Balya'da..

1900'lü yılların başında, o eski Amerikan filmlerinde izlediğiniz gibi gazinoları da bulunuyordu.

Kapitalist sistem kan emici sülük gibiydi.

Köle gibi çalıştırdığı Balyalılar'a verdiği maaşı, gazinolarıyla geri alıyordu (!)

O yıllarda insanlarının geliri üst düzeydi.

Trenlerin biri gelir, diğeri giderdi.

Fransızlar yerin altında ne var, ne yok alıp ülkeden götürdü.

Sonra geriye zehirli atıklarını bırakıp kendileri de gitti.

Maden (!) kurutulunca ilçenin cazibesi de kalmadı.

Önce elektrikler söndü, ardından tren kayboldu!

Elektrik direkleri odun, raylar hurda oldu.

Gel zaman. git zaman kurumlar tek tek kapandı.

Türkiye'nin gelişmişlikte en sonlarda gelen ilçelerinden birine dönüştü Balya...

İnsanlar bir çok ihtiyacını karşılamak ve sağlık problemleri için Balıkesir'e gelmek zorunda.

Madenler yeniden açılsa da henüz 1900'lü yıllarındaki havasını yakalayabilmiş değil aynı vakit Cumhuriyetin ilk köy ilkokulunun açıldığı Balya..

Kuyumcu Mehmet, haftanın belirli günlerinde tezgahını açtığı Balya'da, hiç değilse düğüncülerin yüzünü güldürmeyi sürdürüyor uzun yıllardır.

Balya'nın Balya gibi olması için bir değil, bir çok 'Mehmet'ler lazım1

...ve 1900'lü yılların başında Türkiye'nin Amerikası, İngilteresi gibi olan Balya'da 21. yüzyılda halk eğitimden sağlığa, ulaşımdan kültüre, adaletten sosyal hayata dair kavuşacağı hizmetleri sabırsızlıkla bekliyor...

TEŞEKKÜRLER ÇILGIN FATİH...

Bizlere bu satırları yazdıran fotoğraf için, MHP'den belediye meclisi üyeliğine aday adayı olarak Balya'ya hizmet aşkıyla yola çıkan Fatih Mete Ezginer (Çılgın Fatih) kardeşimize teşekkür ediyor, hizmeti vatandaşın ayağına götüren kuyumcu Mehmet abimize de hayırlı işler diliyoruz.