Korona kimyamızı bozdu.
Sevdiklerimizden koparıp uzaklaştırdı bizleri.
Yangınlar, sel felaketleri, katliam gibi trafik kazaları ateş üzerine ateş düşürdü.
Ortadoğu manzarası, Akdeniz ve Ege'de yaşanan hareketlilik, göç dalgaları ve provokatörlerin kardeşi kardeşe düşürme yolundaki oyunları...
İçimizi öyle bir kararttı ki
Ülkece moral motivasyona,
kenetlenmeye çok mu, çok ihtiyacımız var.
Bir, beraber olursak hepbirlikte aşacağız bugünleri, atlatacağız badireleri.
Önce moralimizi yüksek tutacağız.
Bizleri kenetleyecek ortak değerlere sahip çıkacağız.
"Alt tarafı bir spor kulübü"
deyip geçmeyecek,
her şeye para ve oy potansiyeli gözüyle de bakmayacağız.
İyi olmasını, derli toplu yönetilmesini bizler sağlayacağız ki, marka değeri düşmesin, birlikte hareket etme kabiliyetimiz zafiyete uğramasın.
*
Hangi siyasi görüşten olursak olalım,
şehrin adını taşıyan spor kulüpleri o yöre halkını buluşturur etrafında bir şekilde.
Futbolu sevemeseniz bile
öyle ya da böyle
"bizim şehrin kulübü"
demek zorunda kalırsınız
kimi vakit başınız dik,
kimi anlarda öne eğik halde.
Balıkesirspor da bizim şehrin armasıdır.
Basketbol, voleybol veya diğer alanlardaki denemeler hep nafile sonuç vermiş,
Balıkesirspor adı her daim ağır basmıştır şehirde ve gurbette.
Amatör küme bataklığına itildiğinde de değişmemiştir bu kaide.
Sevdanın diğer bir adıdır Balıkesir ve Balıkesirspor.
*
Bunları tekrar tekrar niçin mi anlatıyorum?
Rahmetli Erbakan hocamın "kafalarına çivi gibi çakacağız" sözünü milli şuur oluşması amacıyla söylediği gibi,
ben de Balıkesirlilik ruhunu canlı tutma ülküsüyle kimilerinin kafasına çivi çakar gibi tekrar tekrar yazacağım, konuşacağım okuduğunuz satırlara benzer ifadeleri.
*
Yeni sezon öncesi manzarayı görmek maksadıyla bizim şehrin takımının maçına gittim.
Oysa günler öncesi planım asker arkaşımın Manyas'taki düğün cemiyetine katılmak üzerineydi.
Lakin içimdeki nalet olası Balıkesirspor sevgisi yine ağır bastı.
Gitmesem maça, bizim takım sanki bir kişi eksik oynayacakmış hissi vardı.
İyi ki de gitmişim,
Tribünde beni görenin gözleri parıldadı!
Bizim kulübün çilekeş isimleriyle kucaklaşıp,
bazılarıyla eskisi gibi totem yaptık!
10 numaralı şehrin takımında 10 numaralı formayı giyen oyuncunun attığı o muhteşem gol adrenalinimi zirve yaptırıyordu.
Gol dakikasını not düşmeye çalışan Hüseyin Tokmak kardeşimin "masayı rahat bırak başkan" demesiyle kendime geldim.
Sonrasında "Allah'ım bizim takımın bu maçtan galip ayrılmasına yardım et" vb. dualar ettim.
Şükürler olsun, başımızı öne eğdirtmedi.
*
Önemliydi bu maç, hem de çok!
Kaybetseydik
kazanan içimizdeki İrlandalılar olacaktı.
Kaybetseydik
kazanan "kapatın kulübü" diyen pespayeler olacaktı.
Kaybetseydik
kazanan Balıkesirspor'u seviyormuş gibi görünen sinsiler olacaktı.
Kaybetseydik
kazanan simsarlar olacaktı!
Kaybetseydik
İstikbalden umudu kesecek, tüm gençlerin önü kapanacaktı.
O yüzden maç sonrası
"manşetin nedir abi" diye soran Ersin'e;
"Siz alayınız, biz tek Balıkesirspor..."
karşılığını verdim.
*
Elbet takımın çok fazla eksikleri var.
Lige 3 puanla başlamak iyi ötesi,
ama devamını getirmek meşakkatli!
İçinden geçtiğimiz süreç, son 3 sezondan daha beter!
Tribünlere döndüm döndüm baktım.
Kapalıya, maratona, sağa, sola...
en önemlisi ŞEREF tribününe baktım.
yetmedi arkadaştan rica ettim, eksik olmasın gitti fotoğrafını da çekti geldi.
bir de o fotoğrafı büyütüp, büyütüp baktım!
önceki yıllarda benzerini yaşayan biri olarak içim karardı!
Galibiyetin verdiği sevinci maç sonunda hüzne dönüştürdü.
Bu yönetim, bu kadro, her şeyden önemlisi şehrin SAKAT bakış acısıyla nereye kadar gideriz inanın kestiremiyorum.
Tek umudum GENÇLER...
Teknik Direktör Yusuf Şimşek'in ilk 11'de şans verdiği ve sonradan sahaya sürdüğü gençler
"Jilet Kazım" gibi tekmeye kafa uzatmadılar, ama onun ruhuyla ARMA için oynadılar.
Tahta açılsa da bu gençlerin önünü kapamayın.
Kurtaracaksa bu şehrin kulübünü onlar kurtaracak!
Armayı onlar yere düşürmeyecek.
Güvenin, inanın, destek olun.
İstikbal bu çocuklarda.
Tebrikler bizim takım..
Tebrikler bizim çocuklar...
...
ilelebet #balıkesirspor