Balıkesir'in 45. valisi göreve başladı geçtiğimiz gün. 
Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın memleketi Rize'den geldi.
Dört çocuk babası Ersin Yazıcı, 21 yıllık idarecilik tecrübesine sahip.
Düzce Gümüşova'da doğmuş.
Memleketin dört yanında görevlerde bulunmuş.
Kendi deyimiyle genel ve yerel yönetim tecrübesini Kocaeli ve Rize'deki görevleri döneminde edinmiş.
İstanbul'dan daha fazla yüz ölçümüne sahip Balıkesir, valilikteki ikinci durağı olacak sayın Yazıcı'nın.
Büyükşehir'de model aldığımız Kocaeli'de 4 yıl genel sekterliği olması, Balıkesir'de işlerin daha iyi yüreceğinin güzel işaretini veriyor.
En ilginç ayrıntı ise şu:
Balıkesir'de görev yapacak en genç vali olması. 
Yılmaz Arslan ile Ahmet Turhan idi, Balıkesir'de görev yapan Cumhuriyet tarihinin en genç valileri. 
Bu iki ismin rekorunu Ersin Yazıcı kırdı!
Hayırlı uğurlu olmasını diliyoruz Balıkesir'deki görevinin hem sayın Yazıcı'ya, hem de herşeyiyleTürkiye'nin 10 numaralı ili konumundaki Balıkesir'imize. 
***
ZAMAN KAYBINI TELAFİ ETMEK GEREK..
Biliyorsunuz, bir önceki Vali ile çeşitli sıkıntılar yaşandı. 
Kimine göre büyük, kimine göre küçüktü, kimine göre ise incir çekirdeceğini doldurmayacak boyuttaydı.. 
Şimdi bunu tartışacak, gidenin arkasından da konuşacak değilim. 
Ama şunu net ve açık söyleyebilirim ki; 
Balıkesir'e gözle görülür olmasa da zararı oldu seçilmiş ile atanmış arasındaki sıkıntının.
En azından sinerji oluşmasını engelledi. 
Yerel yönetim ile bürokratlar arasındaki ilişkileri zedeledi.
Bürokratlar açılış ve temel atma törenlerine katılmaya çekindi, korktu!
Sadece bürokratlarla kalsa iyi. STK'larda da yansıması hissedildi.
Hizmetlerde aksama olmadı, olmasına ama..
Balıkesir, Valisi ve başkanlarıyla, bürokratı ve sivil toplum kuruluşlarıyla aynı havayı soluyamadı ve aynı amaç doğrultusunda güçlerini birleştiremedi. 
Böyle olunca fitne-fesat arttı. Nifak tohumları saçıldı etrafa.
Bu iş en çok kavga ve ayrışmadan beslenen çevrelere yaradı. 
Balıkesir'in enerjisi başka yönlere kaydı.
Anlayacağınız gereksiz yere zaman kaybı yaşandı.
Şimdi Balıkesir için vakit, bu zaman kaybını da telafi etme vaktidir.
***
YENİ VALİYİ DİNLERKEN..
Her valiler kararnamesi sonrası biz gazeteciler arasında hemen telefon trafiği yaşanır. 
Bu kez de öyle oldu. 
Biz Rize'deki dostları aramadan onlar bizi aradı; "Size genç, sinerji dolu bir Vali gönderiyoruz" dedi. 
Ardından Düzce'den çok sevdiğim, değer verdiğim bir kardeşimin "Ersin beyin kıymetini bilin" mesajı sayın Yazıcı hakkında ilk düşüncenin oluşmasını sağlıyordu beynimde.
Karşılama törenine bu düşünceyle gittim. 
Bilirsiniz ilk izlenim de çok önemlidir. 
Ayrıca vereceği ilk mesajı da birinci ağızdan dinlemek istiyordum.
Dinlerken de kendimi gördüm sayın Yazıcı'da..
Sanki konuşan, o mesajları veren ben ve benim gibi düşünen biriydi. 
Nasıl mı?
Şu sözlerin altına kim imza atmaz ki?
***
YILMAZ ARSLAN VALİLİĞİNE DÖNÜŞ...
"Benim vali olarak öncelikli hedefim vatandaşla devletin kaynaşması bütünleşmesidir. Vatandaşlarımız devlet dairesine güven içerisinde başı dik olarak girip oradan mutlulukla, gururla çıkabilmelidir. Bütün bürokrat arkadaşlarımdan da ricam budur. Bu anlayışı bu topraklara yerleştirmemiz lazım. Bu konuda asla taviz vermeyeceğiz. Bugün git yarın gel anlayışı bizim defterimizde, kitabımızda yer almayacak. " 
Biz ne demiştik daha üç-dört gün önce..
Hatırladınız mı, "Mevzuat" başlıklı yazımızda değindiğimiz konuları. 
Yukarıda yeni valimiz Ersin Yazıcı'ya ait ifadelerden farksız idi paylaştıklarımız. 
Bu sözleriyle, yaklaşımıyla Balıkesir'in bir dönemine damgasını vuran "sıradışı vali" Yılmaz Arslan'ı hatırlattı bana sayın Yazıcı ki, bu Balıkesir adına müthiş bir gelişme..
***
ATANMIŞ GİBİ DEĞİL, ADANMIŞ GİBİ ÇALIŞMAK...
Bitmedi daha..
Hani şu atanmış, seçilmiş meselesi var ya..
Hani şu eski alışkanlıkları devam ettirmek isteyenler var ya..
İşte bu noktaya nasıl bakıyor kırk beşinci valimiz.
Dinleyeyim:
"İdari bir tanımlama yaparsak bize bürokrat deniliyor ki doğrudur. Bu tanımlamanın iyi olmayan çağrışımları da var. Yakın zamana kadar, Türkiye’de bürokratik mekanizma, milletten uzak olmayla özdeşleşmişti.
Bürokrasi uzun yıllar boyunca tabir caizse işleri zorlaştırmıştır.
Türkiye’de, atanmışlarla, seçilmişler sanki farklı mekanizmaların temsilcisi gibi algılanıyordu.
Dünya çok değişti. Türkiye de çok değişti.
Artık bu tür ayrımlar geçersiz. Hepimiz milletimizin selameti, esenliği, huzur ve refahı için çalışıyoruz, çalışmalıyız. Devletimiz bizi Balıkesir Valiliği’ne atadı.
Bunun benim için anlamı; git ve adanmış gibi çalıştır."
Biz ne demiştik; 
Balıkesir'de yeni bir dönem başladı. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak..
***
AYNI DİLİ KONUŞAN İNSANLAR..
Büyükşehir Belediye Başkanı A. Edip Uğur, önceki akşam sivil toplum kuruluşları başkan ve yöneticilerine, mahalle muhtarlarına iftar yemeği verdi. 
Balkonuk'taki "Gönül Sofrası"na yeni valimiz de ayağının tozuyla katılarak ilk duasını Balıkesirle yaptı, ilk iftarını Balıkesir'in dinamikleriyle birlikte açtı. 
Balıkesir için gecesini-gündüzüne kattığına ve döneminde iz bırakmaya kararlı olduğuna şahitlik ettiğim Edip Uğur ile yeni Vali Ersin Yazıcı,kısa birer konuşma yaptı burada. 
Aynı dili iki güzel insandan farklı ses tonuyla dinledim.
Özeti şuydu: 
Balıkesir'deki tüm dinamiklerle uyum ve koordinasyon içinde hep birlikte sorunların çözümü için bir araya geleceğiz. Ortaya konulan iyi niyet ve samimiyetle birlikte şehrimiz için çok önemli bir sinerji oluşturacağız.
Balıkesir'i marka şehir yapmak için heyecanımızı ve alın terimizi ortaya koyarak koşacağız. Zaman kaybını telafi edeceğiz. 
Valiyle Başkanın mesajlarından çıkardığım özet buydu. 
İşimiz çok, yolumuz uzun. Durmak yok.. Devam..
....