Böyle olunca da resmiyette iki başlılığın yaşanmaması adına Başkanlık Sistemi’ne olumlu bakış oranlarının yükseldiğini görüyoruz. Tabii bunda 7 Haziran seçimlerinde ortaya çıkan olumsuz tablo da var.
Başbakan Ahmet Davutoğlu Anayasa ve Başkanlık Sistemi konusunda muhalefet liderleri Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli’yi ziyaret etti. Bu ziyaretler de 2011 seçimleri ile başlayan Anayasa görüşmelerinin kaldığı yerden devam edeceği sonucu çıktı. Fakat bu ‘İşi komisyona havale etme’ düşüncesi var mıdır? Bilemiyorum.
Bu durum Meclis açısından böyle. İçinde Başkanlık Sisteminin var olduğu bir Yeni Anayasa çalışması Meclis’te önümüzde ki günler de tartışılmaya başlanacak. İşin bir tarafı bu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarından anladığımız kadarı ile Cumhurbaşkanlığı kurum olarak Yeni Anayasa ve Başkanlık Sistemi konusunda ki çalışmalara aktif katılacak. İçinde olacak. Olmalı mı? Olmalı. Ne de olsa Cumhur’u temsil makamını oluşturuyor.
Meclis’in veya Cumhurbaşkanlığı’nın Yeni Anayasa ve Başkanlık Sistemi çalışmalarında etkilerinin olacağı muhakkak. Fakat Yeni Anayasa sadece devleti değil vatandaşı da direk ilgilendiren bir çalışma. Hazırlık aşamasında halk neresinde olacak? Halkın sadece onaylama makamında kalması yeterli mi?
İşte burada sizlere, halkın 4,5 yıl önceki görüşlerini yansıtan verilerden yola çıkarak bazı bilgiler aktaracağım. Bu bilgileri 2011 seçimlerinin hemen sonrasında eski Anayasa Raportörü Osman Can’ın Direktörlüğü, Ahmet Kızılkaya’nın raportörlüğü şahsım Sadullah Özcan ve Emir Osmanoğlu’nun Koordinatörlüğünde SAD Strateji Araştırma Danışmanlık olarak içinde yer aldığımız MEMUR-SEN’in ‘SAHADAN YENİ ANAYASAYA’ adı ile yayınladığı bugüne kadar yapılmış en geniş araştırmadan aktaracağım.
Buradan Dönemin MEMUR-SEN Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ve ekibine teşekkür etmemek mümkün değil. Bu çalışma onun ve ekibinin Türkiye’ye önemli bir katkısıdır. Bugün bir Anayasa çalışması devam edecek ise bana sorulursa bu çalışma ana yol gösterici olacaktır. Özellikle de ‘Halk ne düşünüyor’ denilecekse bu çalışmadan elde edilen veriler bir taban oluşturmalıdır.
Bizde bu sütunda üstümüze düşeni yaparak, tozlu raflarda kalmaması adına ‘SAHADAN YENİ ANAYASAYA’ da yer alan verilerin bir kısmını aktaracağız.
Bugün halen birçok bulgusunun geçerliliğini devam ettirdiğini düşündüğümüz bu çalışmayı Anayasa yapıcılarının dikkatle incelemesini bekliyoruz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suudi Arabistan’a gidiş ve dönüşünde yaptığı açıklamalardan Yeni Anayasa yapılırken halkın katkısının direk olarak her madde tartışılırken alınacağını gündeme getirdi. Bu zaten sözünü ettiğimiz çalışma bulguları ile paralellik arz ediyor. Vatandaş bizzat aracısız Yeni Anayasa çalışmaları içinde yer alma konusunda istekli. Zaten Cumhurbaşkanı’nın açıklamaları vatandaşın talebine tercümanlık olarak algılanmalıdır.
Haziran-Temmuz 2011’de saha çalışmaları yapılan bu araştırmanın verilerinden bazı satırbaşlarını size aktarayım:
-Vatandaşın % 61’i kesinlikle Yeni Anayasa istiyor,
-Vatandaş %71,3 oranında Yeni Anayasa istemekle kalmıyor, bizzat etkisinin ve katkısının olmasını da talep ediyor.
-Vatandaş etkisi ve katkısının alınması konusunda iki öneri sunuyor; STK’lar yolu ve anketler. Vatandaş, ne Meclis’in ne de siyasi partilerin kendi görüşlerini direk aktarabileceklerine pek inanmıyor.
-Vatandaşın görüşüne göre Yeni Anayasa sadece TBMM tarafından değil, TBMM ve STK’ların ortak çalışması ile yapılmalıdır.
-Vatandaş Yeni Anayasa’nın kısa ve öz olmasını istiyor.
-Yeni Anayasa’nın temaları olarak; Özgürlükçü, Demokratik, İnsan Haklarına saygılı, Eşitlikçi, Birlik ve Beraberlik temelli, Adaletli, Halkı gözeten özelikleri taşımasını istiyor.
-Vatandaş Yeni Anayasa’nın mutlaka referanduma sunulmasında ısrarcı.
-Yeni Anayasa’da Başkanlık Sistemi’nin yer almasını isteyenler yarı yarıya. Bugün durum değişmiş olabilir.
Halen geçerliğini sürdürdüğüne inandığım bu araştırmadan şimdilik aktaracağımız bunlar.
Araştırmanın detaylarına şu link ten ulaşabilirsiniz: https://anayasa.tbmm.gov.tr/docs/anayasakitap_e.pdf