24 Haziran'ı bir Dünya Kupası finaline benzetiyorum.
Bir yanda,
Ülkenin İstiklalini düşünerek İstikbal mücadelesi için sahaya çıkan Türk Milli Takımı..
Diğer yanda,
Bizim takımı durdurmayı hedefleyen bu uğurda her türlü yolu mübah gören Dünya Karması..
Bizim takımın başındaki teknik direktörü herkes tanıyor, biliyor, görüyor.
Yerli ve milli bir isim.
Karşımızdaki ekibi kimin hazırladığını, hangi taktikleri uygulayacağını az-çok biliyoruz, lâkin yüzünü görmüyoruz.
Kısaca, küresel güçler el ele vermiş öyle yönetiyor rakibi..
★★★
80 milyon insanın canlı, 7.5 milyarın naklen izlediği son 100 yılın final maçını cumhur yönetti.
Çata çat, pata pat.. Dişe diş, göze göz, kıran kırana mücadele oldu.
Kimi anları Çanakkale Destanındaki Meydan Muharebesindeki sahneleri hatırlattı.
Oynanmaya başladığı andan itibaren nefesler tutularak izlendi.
Sonuçta kazanan bizim takım oldu.
Vatan sevdası ve kaygısı olanlar galip ayrıldı sahadan..
Hem de çok sayıda oyuncusunun maçın başlamasına saatler kala etten püften mazeretlerin arkasına sığınıp ‘küstüm ben’ diyerek mızıkçılık yapmasına rağmen..
Üstüne üstlük, bazı taraftarlarının, maç başladıktan sonra renkleri karıştırarak(!) karşı takımı desteklemesine rağmen..
★★★
Yerli ve milli olanlar kazandı. Küresel güçler kaybetti.
Skor hiç önemli değil.
İster çok farklı olsun, isterse tek farklı.
Sonuçta 3 puanı kazanana veriyorlar, kaybedene değil..
Kimi çevreler şimdi mızıkçılık yapıyor ya..
Maç 5-4 bittikten sonra, ‘kurallar ihlal edildi’ diyerek mağlubiyetin faturasını hakem olan cumhura kesiyorlar ya..
Bırakın onları ne yaparlarsa yapsınlar...
Biz işimize bakacağız.
İşimiz çok, yolumuz uzun ve çetrefilli.
Bu maç Türk Milli Takımının yeniden dirilişiydi, uyanışıydı.
★★★
Asıl maç şimdi başlıyor.
Ben inanıyorum ki, yüz yılın maçı öncesinde küsüp pusulayı şaşırarak karşı tribünlere gidenler de, önümüzdeki milli maçlarda Türkiye’nin yanında alacak.
Başka Türkiye ve başka gideceğimiz kapımız yok!
Hepimiz yine çok iyi biliyoruz ki,
Türkün Türkten başka dostu da yok!
Haydi bakalım.
Kısa bir mola verin.
Dinlenmeyi hak ettiniz.
Az biraz soluklanın.
Ardından hemen yeni maçın hazırlıklarına başlıyoruz...
★★★
AKP'LİLERE
BİR KÜÇÜK NOT...
AK Parti içerisindeki öyle isimler var ki, tam sopalık!
Aslında onlara AKP'li demek daha doğru.
Biz 5 derken, onlar "3'ü bulun, şükredin" dedi.
Biz 52-53 derken, onlar 'çok zor' deyip burun kıvırdı.
Bununla yetinmeyip, canla başla çalışan 4 ve 5'teki Canbey ile Aydemir'i alkışlayacakları yerde, bu iki güzel insanın şevkini kırmanın yollarını aradı.
★★★
Mustafa Canbey ile P. Mutlu Aydemir milletvekili seçildi diye hasetten çatlayanlar olduğu gibi,
AK Parti Balıkesir'de 5 milletvekili çıkarma başarısını gösterdiği için çok üzülen var çoook!
Amaçları hasat değil, bağcıyı dövmekti...
Şimdiyse kendi dizlerini dövüyorlar diyecem ama, akıllanacaklarını sanmam!
★★★
AK Parti içerisindeki AKP'lilerin kim olduklarını merak mı ediyorsunuz?
Öyle çok uzaklara gitmenize gerek yok!
AK Parti'nin gerek siyasette, gerek büroraside "sıfat" verdiği, "adam" yerine konulmasını sağladığı, "ballı ekmek" kazandırdığı çevrenizdeki isimlere bakmanız yeterli.
Velhasıl sonuç ortada.
'Biz' diyenler analarının ak sütü gibi helal bir zafer kazandı,
'Ben' diyenler yeni bir seçime kadar karanlık dünyalarına kapandı.
★★★
Kardeşlerim
O değil de, insana ne koyuyor biliyor musunuz?
Tarlada izi olmayanın her harmanda sözü oluyor ya..
İşte o çok gücüne gidiyor insanın..
Allahaşkına
Sizin gücünüze gitmiyor mu hiç?
★★★
Yazılacak öyle çok şeyler var ki tarihe not bırakılması gereken..
Kalpleri kırmaktan, selam verdiğin insanları incitmekten korkuyorsun bazen ister istemez.
Elbet susup, köşemize çekilmiyoruz.
Söylüyoruz, eteğimizdeki taşları döküyoruz, lâkin..
Doğum yerimiz Balıkesir olduğundan dikkate değer bulunmuyoruz!
★★★
Neyse..
Küçük bir not diye başladık, destan yazdık yine...
Siz bu yazıyı okurken mola bitti. Haydin ayağa kalkın, hazırlanın. Yeni bir maça başlıyoruz.
Öyle bir skorla kazanmalıyız ki bu maçı, içimizdeki İrlandalıları da sandığa gömmeliyiz!
....
03 Temmuz 2018 | Balıkesir | Ramazan DEMİR