1961 Anayasasının verdiği hakları yerinde kullanamadığımızdan, 1982 Anayasasında kısıtlamalar getirildi. Her iktidar döneminde 82 Anayasasının bir çok maddesi değiştirildi.Yamalı bohçaya döndü.
1978'in Temmuz ayı Balıkesir'de Partiler üzerinde yaptığım araştırma Adalet Partisinden Sındırgılı Mithat Çavdaroğlu sevilen bir kişi, 1979 Yılında delegelerin oyları ile seçilir. O güne kadar Çavdaroğlu’nu tanımazdım. Balıkesir'deki delegeler onu istiyordu..
Rahmetli Bülent Ecevit Başbakandı. Yaptığımız araştırmada dönemin Baro başkanı avukat Nadir Serpen’in Ecevit’i hiç sevmediğini öğrendim.
Bu konuları ne Mithat Çavdaroğlu'dan, ne de Nadir Serpen'den görüş almadan o dönemde görev yaptığım Yeni Asır gazetesinde yazdım. Akşam saatlerinde Nadir Serpen büroya geldi.
***
BİR TELEFONLA BAKIŞI DEĞİŞTİ
Nadir Bey hemen söze girdi;
“Şu istihbaratınıza hayranım. Ben gerçekten Ecevit’i sevmiyordum. Az önce değerli genel başkan sayın Bülent Ecevit telefonla beni aradı. Sizin haberinizi okumuş.
Bana şunları söyledi Ecevit;
"Nadir Bey beni sevmeye bilirsiniz, saygıdan duymaya bilirsin. Samimi olduğunuz için size teşekkür ediyorum. Sizin gibi CHP'lilere ihtiyacımız var. Ben sahte sözlerden bıktım."
Ben daha gazeteyi bile okumadım. Bulamadım da şu gazeteyi verir misiniz? Neler yazdınız okuyayım."
Gazeteyi okuduktan sonra Nadir bey, "lütfen bir haber daha yapar mısınız?" ricasında bulunarak şunları ifade ediyordu:
"Ben bugünden itibaren sayın Ecevit’e saygıda duyuyorum. Seviyorum ve Samimi buluyorum. Erdemli bir genel başkanım varmış. Güveniyorum da..”
Bu haberi ertesi günü yayınladık..
***
SALON KAVGALARI
Yine o günlerde Adalet Partisi toplantıları çok hararetli geçerdi. Bir gün üyeler arasında yaşanan sert tartışmalar görüldüğünde iki genç, yanıma geldi; “Macit Bey hemen salona gel. Sen gelirsen kavga önlenir” demişti.
Salona girdiğimde, koltuk dürtmeleri başlardı. Sağa sola bakarak Sessizce yürüdüm. Kavgada böylece önlenirdi.
Sonunda neler mi oldu?
1979 yılında yapılan ara seçiminde Mithat Çavdaroğlu senatör seçildi.
Ardından 12 Eylül 1980 darbesi geldi.
Olmasaydı Nadir Serpen de senatör seçilirdi.
***
CHP ÖLÜ EVİNE DÖNÜŞTÜ
Bugün durum nedir?
Partilerin Genel Başkanı ne derse o oluyor.
İl ve ilçe başkanları basın açıklamalarınbile genel merkezin talimatı ile yapıyor.
Yerel Sorunları ve sorumluları uyaran bir konu yok.
Serkan Sarı masaya vurmuş, onu eleştiriyorlar. 12 Eylül öncesi olsaydı Serkan Sarı’ya “Helal Olsun” derlerdi.
***
CHP'nin 262 bin 559 oyu var Balıkesir'de. İyi Partinin oyu 127 bin 211.
AK Partinin oyu 357 bin 899.. MHP nin aldığı oy 65 bin 372. HDP nin de oyu 36,760
24 Haziran 2018'deki sonuçlar böyle.
Yerel Seçimlerde için Türkiye de ilk Büyük Şehir adayı Ahmet Akın açıklandı.
20 ilçe turu yapıldı. Son derecede olumlu bir hava oluştu. Bir çok AK Partili bile Ahmet Akın diyordu. Şimdi genel başkanı Kılıçdaroğlu İyi partiyle yaptıağı anlaşma gereği geri çekti. Herkes suskun. CHP'lilerin ağızlarını bıçak açmıyor desem yeri.
***
YILMAZ İLE OK'TAN HANGİSİ ŞANSLI
Sadece CHP'de yok kavga!
AK Parti'de kaynayan kazan gibi. Yücel Yılmaz'ın değişeceğini dillendirenler muhalifler değil, kendi partilileri. MHP'li kimi isimler de o koroya katılmış durumda. Değişeceğini sanmıyorum. Çünkü Yücel Yılmaz iyi bir tercih.
Bugünden tablo şöyle:
Yücel Yılmaz ve İsmail Ok arasında geçecek yarış.
Yücel Yılmaz kibirli biri değil. Karesi Belediye başkanı hiç kimseyi kırmamış.
İsmail Ok ise son derece agresif bir yapıya sahip.
Birde CHP'lilerin tepkisi sandığa yansırsa işte o zaman demokrasimizin ayıbını yaşarız.
Bir not daha ekleyelim;
Genel seçimler liderlerle, yerel seçimler adaylarla kazanılıyor.