YSK'nın Balıkesirli Başkanı Sadi Güven'in hafta sonu katıldığı  "İmam Hatip Lisesi Geleneksel Mezunlar Günü"nde gerçekleri dile getirdiği sözleri, malum çevreleri rahatsız etti. Oysa Güven'in söylediklerinde abartı olmadığı gibi, eksiklik vardı. 


Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Sadi Güven'in  “İmam hatipli olarak her zaman horlandık. Alay edildik” sözleri malum çevrelerce hazmedilemedi. 

Balıkesir İmam Lisesi mezunu Güven, geçen hafta sonu Balıkesir Anadolu İmam Hatip Lisesi Geleneksel Mezunlar Günü'ne katıldı. Eski arkadaşlarıyla buluşup hasret gideren Güven, buradaki konuşmasında, bir dönem ülke yönetiminde söz sahibi olan kesimlerin imam hatiplilere karşı bakış açısını gündeme taşıyıp yapılan insanlık dışı yaklaşım ve uygulamaları unutan beyinlere hatırlattı

★★★

ADININ AÇIKLANMASINI İSTEMEMİŞ!
"İmam hatipli olarak her zaman horlandık. Alay edildik” sözlerinin medya aracılığıyla kamuoyuna yansıması üzerine eski Türkiye'nin savunucuları hemen devreye girdi. 
Cumhuriyet gazetesi, adının açıklanmasını istemeyen bir YSK üyesine dayandırdığı haberinde, “Biz yargıcız. Tarafsız bir konumumuz var. Hangi okuldan mezun olduğumuzun ne önemi var? Açıklamayı çok yanlış buldum” ifadelerine yer verdi. 

★★★

İYİCİLERE NE OLUYOR?
Bu arada İyi Parti Sözcüsü Aytun Çıray da, YSK Başkanı Sadi Güven'in "Ezan sesi geldiğinde camiye giden yönetici istemediler. Sıkıntı buradaydı"  şeklindeki ifadesinden rahatsızlığını twitterda dile getirdi. Alaycı ifadeler kullandığı ve ithamlarda bulunduğu paylaşımında Çıray, "YSK Başkanı olmaktan gurur duyacak hali yoktu da" diye de ekledi.

Rahatsızlık bir soldan geliyor, bir de çizgisi muhafazakar olarak bilinen partinin sözcüsünden..

★★★

ABARTI YOK, EKSİKLİK VAR
Oysa, hemşehrimiz Güven'in söylediklerinde abartı olmadığı gibi, eksiklik vardı.
Geçmişte, kendilerini Babil kulesinin tepesinde görüp Tanrı Marduk hissiyle kibir içinde bakanların  asıl rahatsızlığı Sadi Güven'in sözleri değil.
Anadolu insanına değer verilmesine, bu milletin evlatlarının yönetim kademelerinde bulunmasına tahammül edemiyorlar.
Asıl dertleri bu.

Asıl sıkıntıları, karın ağrıları bu.
Asıl hazmedemedikleri bu.
Çünkü 
Onların nazarında bu halk cahil!
Gerici, yobaz..
Sanki onlar soylu, biz anadolu çocukları soysusuz!
Kapıcıyız, ameliyiz, ırgatız.
Bu yüzden 'Dağdaki çobanla benim oyum bir mi' diyerek oyun bozanlık yapmıyorlar mı?
Sırf bundan dolayı milletin kararına itibar etmedikleri gibi iradesine de saygı göstermiyorlar..

★★★

Kardeşlerim; 

Aramızdaki fark şu;

Onlar, sadece kendi mahallelerini düşünüyor.

Bizler, Türkiye ile birlikte İslam dünyasını dert ediniyoruz. 

Durum, hâl, vaziyet bu iken;

Hangi mahallenin devrimci, hangi mahallenin kimin mürteci olduğunu söylemeye bile gerek yoktur.

★★★

Ne diyor şair;

Derdi çok olanın yâri yoktur.

Bir derdi olanın derdi çoktur.
...
Selametle...
31 Temmuz 2018 | Ramazan Demir | Balıkesir