KÜLTÜR-SANAT

Susurluk başkanından çok manidar paylaşım

Susurluk Belediye Başkanı Nurettin Güney, ilçe mezarlığında ziyaret edip ruhuna Fatiha okuduğu Selahattin Altınbaş'la ilgili paylaşımın altına çok manidar bir not düştü. Peki Selahattin Altınbaş kimdir, nerelidir? Selahattin Altınbaş neden öldü? Ayrıntılar haberimizde..

BESTEKARIN KABRİNE GİTTİ...

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in yeniden aday gösterdiği Susurluk Belediye Başkanı Nurettin Güney, vefatının 20. yılında Udi Bestekar Selahattin Altınbaş'ın kabrini ziyaret ederk ruhuna dualar gönderdi.

Mezarlıkta çekilen fotoğrafını Güney, "Susurluk böylesine kıymetli insanların yetiştiği değerli bir memlekettir. Yaşadığı yere değer katan herkese sonsuz saygı ve sevgilerimle.." notunu düştü.

SELAHATTİN ALTINBAŞ KİMDİR?

Selahattin Altınbaş, 1939 yılında Bandırma’da doğdu.  Müzisyen bir ailenin ferdi olan Selahattin Altınbaş’ın babası kemanî Abdi Altınbaş’tır. Müziğe daha 7-8 yaşlarında iken kemanla başlayan küçük Altınbaş ciddi müzik, nota, nazariyat, solfej derslerini Saatçi Mehmet Efendi, İzzet Irca ve amcası İzzet Altınbaş’tan almıştır.

İlkokulu bitirdiğinde akordeon sazına da ilgi duymuş, babasının aldığı bu sazı hiçbir ders almadan profesyonelce çalmaya başlamıştır. Müziğe karşı yüksek kabiliyetini bu sazların icrasıyla göstermiş ancak artık gerçek sazını seçme vakti gelmiştir. Ortaokul çağlarında yaz tatillerini o sırada İstanbul’da yaşayan ve devrin en meşhur müzisyenleriyle çalışan amcası Udi İzzet Altınbaş’ın yanında geçiriyordu. Bu vesile ile bir çok ünlü müzisyenle tanışma şansını elde eden Altınbaş, bu dönemde amcasından çok etkilenerek ud çalmaya başlamıştır.  Udu o döneme kadar olandan farklı icra eden İzzet Altınbaş, sazında bir ekoldü. Kemâni Haydar Tatlıyay’ın pek çok eserini notaya alan kişiydi

Selahattin Altınbaş önceleri amcasını taklit etmeye başlamış sazında biraz ilerledikten sonra bu ekolü daha da geliştirmiş ve kendi ekolünü oluşturmuştur. 17-18 yaşlarında geldiğinde musîki çevrelerinde artık herkes bu çok güzel ud çalan gençten bahseder olmuştu.

Askerlik görevini Erzurum’da bandocu olarak yaptı. Burada trompet çalmayı öğrendi. Terhis olduktan sonra Ankara’ya yerleşti. Ankara ve İstanbul başta olmak üzere birçok şehirde devrin usta ses ve saz sanatçılarıyla beraber konserler verdi.

1966 yılında TRT‘nin açmış olduğu ud sanatçısı sınavını kazanarak Ankara Radyosuna girmiş ve bu kurumda ud sanatçısı, koro sefi ve repertuar denetleme kurulu üyeliği yapmıştır. 1999 yılında TRT’den emekli olmuştur.

Selahattin Altınbaş beste çalışmalarına 1970’li yıllarda başlamıştır. Şiire karşı çok büyük bir ilgisi olan bestekâr, beste çalışmalarını genellikle gece yapardı. Ezgileri öncelikle ıslıkla terennüm eder, hemen ardından şarkısına şekil vermeye başlar, daha sonra notaya alırdı. Hayatının son dönemine kadar 77 şarkı ve 3 saz eseri bestelemiş, fakat bunların çoğunu TRT Repertuarına vermemiştir.

Milliyet gazetesinin 1977’de açmış olduğu “Yılın Sevilen Şarkıları” yarışmasında Muhayyerkürdi makamındaki “Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini” ve Hüzzam makamındaki “Ömrümüzün son demi, sonbaharıdır artık” adlı şarkılarıyla ödül almıştır. O yıllarda birçok ses sanatçısının meşhur olmasında şarkılarının çok büyük payı vardır. “Silemezler gönlümden” Muazzez Abacı, “Kumruları dinledim” Metin Milli gibi. Aramızdan ayrılıncaya dek beste çalışmalarına devam etti. En son bestesi, sözleri merhum şair Halil Soyer’e ait olan Rast makamındaki “Deli Günler” adlı eseri olmuştur.

Selahattin Altınbaş, evli ve dört çocuk babasıydı. Üç erkek ve bir kız çocuğundan ikisi Aygün Altınbaş ritim saz ve Abdi Altınbaş kanun sanatçısı olarak TRT Ankara Radyosunda görev almışlardır.

Udi Bestekâr Selahattin Altınbaş, 18 Aralık 2003 tarihinde Ankara’da vefat etti. Vasiyeti üzerine Balıkesir’in Susurluk ilçesinde defnedildi.