Tarih 26 Nisan 1971
Haber Cumhuriyet Gazetesinden…
Cumhuriyet gazetesi, 26 Nisan 1971 tarihli nüshasının 1. sayfasında şöyle diyordu;
“Türkiye Ormancılar Birliği Sendikası İstanbul Şubesinin birinci kongresi dün yapılmıştır.
Kongrede bir konuşma yapan Sendika Genel Başkanı Bekir Topraktepe, orman affının en kısa zamanda durdurulmasını istemiştir.
Topraktepe orman politikasında reform yapılması gerekliliğine değinerek;
‘Bugüne kadar izlenen orman politikası Türkiye topraklarında geniş erozyon sabaları açmış, her yıl Kıbrıs büyüklüğünde toprak, erozyon nedeniyle denizlere akıp gitmiştir.
Öte yandan çıkan her orman affı bu tür suçları arttırmış, 11 yılda 161 orman memuru katledilmiştir’ demiştir.
Topraktepe, bu arada iş riski zamlarından orman memurlarının da yararlandırılmasını istemiştir.”
53 yıl önce Türkiye'deki orman politikalarını eleştiren bu sözleri babam söylüyordu…
Bir dönem Türkiye Ormancılar Birliği Sendikası Genel Başkanı olan rahmetli babam Bekir Topraktepe, “idealist” bir insandı.
Ormanları sadece odun deposu olarak görmüyordu.
Ülkemiz için insanlığın geleceği için öneminin farkındaydı…
Orman affı uygulamalarının Türkiye'nin toprak erozyonu sorununu derinleştirdiğine inanıyordu.
Çıkan her orman affının:
Orman kaynaklarının korunması,
Ormanların yönetilmesi açısından olumsuz etkiler yarattığına,
Her yıl büyük miktarlarda toprağın denizlere akıp gittiğine,
Bununla birlikte orman suçlarının çoğaldığına dikkat çekiyordu.
O yüzden mevcut orman politikalarının yeniden gözden geçirilmesi ve reform edilmesi gerektiğini her platformda vurguluyordu.
Bu amaçla;
Hem ormanların korunması ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi konusunda mücadele ediyor,
Hem de ormanların korunması için görev yapan orman muhafaza memurlarının çalışma koşullarının iyileştirilmesi, haklarının korunması yolunda gayret gösteriyordu…
Türkiye'nin karşı karşıya olduğu iklim değişikliği gibi küresel sorunlar karşısında ormanlarımız, kritik bir öneme sahip.
Ama…
Babam Bekir Topraktepe'nin yarım asır önce söylediği “Türkiye topraklarında ormanların korunması, toprak erozyonunun önlenmesi” gibi konular günümüzde de geçerliliğini koruyor.
O yıllarda dile getirdiği endişeler, maalesef günümüzde de çözüm bekleyen sorunlar arasında yer alıyor…