Sizi 1896 yılına götüreceğim…
Eğitim ve öğretimin Susurluk’ta ilk başladığı, ilkokul ve ortaokulun, diğer bir deyişle o dönemin İbtidai ve Rüşdiye mekteplerinin ilk kurulduğu tarihe…
3 Mayıs 1896 tarihinde Osmanlı Hükümeti, Susurluk hakkında bilgi istemek için Karesi Valiliğine bir yazı yazdı.
Yazı, Susurluk’ta İbtidai (ilkokul) mektebi ile birlikte muallim ve hademesi maarifçe tayin edilmek üzere bir Rüşdiye (ortaokul) inşa etmekle ilgiliydi.
Yazıya istinaden Karesi Maarif Müdürlüğünce öğrenci ve bina konusunda Susurluk’ta araştırma yapıldı. Öğrenci potansiyeli, mevcut binaların uygunluğu, ulaşım, konaklama gibi konular titizlikle incelendi.
Ve yapılan tüm bu araştırmaların sonucunda, 1897 yılında, halkın yardımlarıyla inşa edilen ibtidai mektebinin muallimliğine Ahmed Hamdi Efendi atandı.
Böylece Ahmed Hamdi Efendi, Susurluk’un ilk öğretmeni olarak tarihteki yerini aldı.
15 Haziran 1902 tarihinde Susurluk’ta Rüşdiye Mektebinin de açılışı yapılarak, eğitim kadrosu gelinceye kadar vekaletle öğretime başlanılmasına karar verildi.
Sıra eğitim kadrosunun belirlenmesine gelmişti.
Bir muallim-i evvellik (Baş öğretmen) ile hat muallimliği (El yazısı öğretmenliği) kadrosu oluşturuldu. Maaş ve diğer ödemeler için bütçe hazırlandı.
Tarihler 29 Eylül 1902’yi gösterdiğinde boş olan Susurluk Rüşdiyesi Muallim-i evvelliğine Erkek Öğretmen Okulu mezunu Abdullah Niyazi Efendi tayin edildi.
Rüşdiye Mektebimizin ilk hademesi de Hüseyin Ağa oldu.
Sonrasında Hat muallimliği için kalın ve ince el yazısı olarak tanımlayabileceğimiz sülüs ve rik-a sınavı açıldı.
Bu kadroya talip olanlardan el yazısı örnekleri istendi.
Başvuran muallimler, Nahiye Heyeti huzurunda birer satır sülüs ve rika yazdılar. Yazısı en beğenilen Balıkesir İdadisi mezunu Halid Efendi, Susurluk Rüşdiye Mektebi Hat Muallimliğine tercihen tayin edildi.
Tarihler 1 Aralık 1903’ü gösteriyordu.
Ahmed Hamdi Efendi’den sonra Abdullah Niyazi ve Halid Efendi de eğitim tarihimizde böylece yerlerini aldılar.
Sonrasında yaşananları da kısaca anlatayım…
18 Nisan 1905 yılında Rüşdiye Mektebi baş öğretmeni Abdullah Niyazi Efendinin yerine baş öğretmen olarak Mehmed Arif Efendi atandı.
Sorunlu bir kişilikti Mehmed Arif Efendi…
Devamsızlık ve uygunsuz hallerinden dolayı halk sık sık şikâyet ediyor, görevden alınması isteniyordu.
Uyarı ve nasihatlerle görevine bir süre daha devam etti Mehmed Arif Efendi…
Ama hakkında yapılan şikayetler öylesine artmıştı ki Osmanlı Hükümeti daha fazla dayanamadı, 8 Temmuz 1907 tarihinde Vize Rüşdiyesi muallimi Rıfkı Efendi ile becayişi yapıldı.
Görülüyor ki 119 yıllık geçmişe sahip Susurluk eğitim ışığı, o günden bugüne birbirinden değerli öğretmenlerimiz sayesinde hiç sönmeden çocuklarımızın yolunu aydınlatmaya devam ediyor…
Tüm öğretmenlerimizin “24 Kasım Öğretmenler Günü” kutlu olsun…