Zbigniew Brzezinski’nin 1998’de yazdığı “Büyük Satranç Tahtası” kitabını yine aynı yıl daha Türkiye’de yayınlanmadan eski Bakanlarından Halil Şıvgın’ın İngilizceden yaptırdığı tercümeden altını çize çize okumuştum.
Zbigniew Brzezinski Sovyetlerden kaçarak ABD’ye yerleşmiş Musevi kökenli ABD’nin önemli stratajistlerinden biriydi. Önemli farklı kitaplarını da hatırlayanlarınız olacaktır. Onun kitaplarını kendi düşünceleri olarak okunamaz. O kitaplar ABD’nin bütün dünyadan topladığı verilerin hulasası olarak görülmezse anlaşılmayacağı ortadadır.
Bende o gözle “Büyük Satranç Tahtası”nı okudum. Zihnimde yer edinmiş bazı noktalardan bugün dünyadaki gelişmelere bakarım. Yazdığı ve öngördüğü konuların tamamının gerçekleşmesi veya doğru çıkması beklenemez. Fakat sizin satır arasından çıkaracağınız sonuçlar konuları doğru okumanıza yardımcı olacaktır.
Yazılarımı takip eden dostlar fark edecektir. Bir biri ile ilgisi olmayan konuları ele alırım. Bunun nedeni derinlemesine olmasa bile o konular hakkında fikir edinebileceğim kaynaklardır. Bu kaynaklar bazen güvendiğim kulis bilgileri, bazen kitaplar, bazen bir dost sohbeti, bazen bizatihi şahit olduğum olaylardır. Yılların birikimi tecrübeler ayrıca.
İşte Afganistan’da yaşanan gelişmeler “Büyük Satranç Tahtası”nda Zbigniew Brzezinski’nin yazdıklarını hatırlatıyor. Zbigniew Brzezinski ‘Dünyanın güç merkezi eninde sonunda Asya olacaktır” diyor. Aksi dünyanın tabiatına aykırı olduğunu vurgulayarak. Öyleyse yaşananları doğru okumakta fayda var. Bugün Ortadoğu’da ve Orta Asya’nın göbeğinde yaşananlar ve bölgede çıkarılan istikrarsızlığı bu güç merkezinin oluşmasını önlemek olduğu unutulmamalıdır. Dünyanın tabiatına aykırı olan ABD ve Batı’nın güç merkezi olması eninde sonunda çökecektir. Fakat çökmeden Asya’da yeni güç merkezi oluşmasının önüne geçilmeye çalışıldığı gözden kaçırılmamalıdır.
Doğrudur Orta Asya doğal kaynakları, Afganistan’daki kıymetli madenler dünya emperyalistlerinin iştahını kabartıyor. Doğrudur Afganistan’daki ve Ortadoğu’daki istikrar ABD ve Batı’nın varlığının anlamını yitirmesine neden olacaktır. Doğrudur Afganistan’daki istikrar bütün unsurları ile altyapısı kurulan Türk Dünyası’nın tamamlanmasını ve yeni bir modern imparatorluğu doğuracaktır.
“Afganistan ve Türkiye’nin gücü” başlıklı yazıda da ifade ettim. Türkiye Afganistan’ın her noktasında vardır. Hatta Türkiye Çin setine varana kadar her km’de bir şekilde vardır. Bölgede belki günlük hadiseler kamuoyunu korkutur. Bu olaylar Türkiye’nin uzun vadeli stratejilerini kesinlikle etkilemez.
Şunu unutmayalım dünyayı bilmem ama bölgede bir devlet kurulacak ve ülke inşa edilecekse biz öyle veya böyle yerimizi alırız.
Kısır iç siyasi ve politik çekişmelerden başımızı kaldırıp Türkiye’nin geldiği noktayı görmüyoruz. Türkiye artık ülkeler inşa eden, imparatorluklar kurgulayan bir güce ulaşmıştır.
Afganistan’da son yaşanan patlamalar beklenen olaylardır. ABD askerleri hedef alındığına göre mesaj onlaradır. Türkiye’nin bu durumu önceden görerek hazırlıklı olduğu anlaşılıyor.
Türkiye sadece askerini kısa süreliğine bölgeden çekebilir. Fakat Türkiyesiz bir Afganistan imkânsızdır. Afganistan’ın yeni dönem her alandaki kadrolarının yetişmesine yardımcı olunacaktır. Tıpkı Somali gibi.
Şu unutulmasın en az üç yıl Afganistan’daki karışıklıklar şiddetlenerek sürebilir. Bunlar ön görülen gelişmelerdir. Ama mutlaka istikrar gelecektir.
Eğer Türkiye 2023 seçimlerine kadar bütün partilerin gayretleri ile siyasi kaosa sürüklenmekten kurtulursa gelecek bizimdir.
Kalın sağlıcakla…