Kartal devlet hastanesinde sıramızın gelmesini bekliyoruz.
Kapı önünde ayakta duran davudi ses tonuyla konuşup duruyor;
"Nasıl kazandılar bu kadar belediyeyi, kasa ellerindeyken nasıl kaybettiler, hala aklım almıyor..." dedi...
Yanındaki bir şeyler söylemiş olmalı ki o yine devam etti:
"Haklısın, güzel çalıştılar. Halkın sesine karşılık verdiler."
Arada kantine gittik.
Suyumuzu, çayımızı içtik, iki uyduruk kaşarlı tostu yedik. 285 lirayı bayıldık.
★
Güzel kardeşim, hastahane fıstık gibi çok güzel.
İçinde ne ararsan bol miktarda var.
Çalışanlar çok emek sarf ediyor, çok güzeller...
Her şey çok güzel...
Niye kantinde insanları nakavt ediyorsun...
Orasını devlet işletse, fiyatlar daha makul olsa, güzel olmaz mı?
Avuç içi kadar patates kızartması 90 lira...
Annenin yüreğine inme inecekti.
Çocuğuna demediğini bırakmadı.
★
Hastahaneye kim gelir. Derdi olan gelir.
Derdi olanı kantinde üzmeyin bari...
Vatandaşı sevindirecek çok şey var.
Hiç olmazsa bu gibi yerlerde vatandaşı yormayın...
Belediyelere takılmayın, sizde bir şeyler yapın...
★
Bu tespitlerinde yerden göğe kadar haklı Vecdi Yılmaz abimiz.
Sadece Kartal değil, hemen her hastane kantini fiyatlarıyla Starbucksları aratmıyor maazallah!
Eskiden bu yerler, hastane dernekleri aracılığıyla kiraya veriliyordu.
Kıran kırana ihaleler olur, hatta silahların çekildiğine bile şahitliğimiz vardır!
Şimdi nasıl bir yöntem uygulanıyor bilemiyorum.
Gelgelelim hastane yönetimleri bu yerleri astronomik fiyatlara kiraya vererek akıllarınca kârlı bir iş yaptıklarını zannediyor, ama aldıkları beddua hanelerine yazılıyor haberleri yok!
Sadece bununla kalınsa iyi.
Vecdi hocamızın yazısında değindiği gibi, siyaseten faturaları da olmuyor değil.
Aynı durum okul kantinleri için de geçerli.
★
"O kadar güzelliğin içerisinde bu minik olaya mı takılı kaldınız" deme sakın.
Günde 300-500 kişinin 3 çeşit yemeği 40-50 liraya yediği Kent Lokantaları ile nasıl bir algı oluşturulduğu ortada.
Duyan duymayana anlatıyor.
Müthiş beğeni alıyor, gönülleri kazanıyor.
Bir de bunu okul/hastane kafeleri için düşünün.
Derdine derman aramaya gelmiş vatandaş veya refakatçisi az bir kar marjıyla bir bardak çay içse, makul fiyata bir tost yese içi ısınmaz mı?
Abartılı fiyatları duyduğunda "oha bu da ne.." diye stres yapıp ülkeyi yönetenlerin kulaklarını çıtlatmak yerine, "Allah razı olsun" demez mi?
Bizim ülkede denizler aşılıyor, aşılmasına da kazanılanın ne olduğunu bilmeyenler sebebiyle derede boğuluyoruz vesselâm.
★
Konu hastane olunca aklıma, kimimiz adına minik gibi görünen büyük bir sıkıntı geldi.
Tedavi süreçleri nedeniyle her gün köyünden gel/git yapmak ve geceyi kıyıda köşede kıvrılıp geçirmek zorunda kalan nice garibanlar var.
Bu insanlarımızın yararlanabileceği misafirhane yapabiliriz.
Diğer illerde bunun örnekleri var.
Yerel yönetimlerin garibana yardım maksadıyla bir biriyle yarıştıklarını yaptıkları reklâmlardan görüyoruz.
Önerim şu;
Büyüşehir Belediyesi veya Altıeylül ile Karesi eliyle
Şehir Hastanesi civarına Balıkesir Misafirhanesi inşa edilebilir.
Burada şehrin dört bir yanından gelen hasta ve hasta yakınları makul fiyata ağırlanabilir.
★
Hastanelerde uzun süre yatan ve gel/git yapmak zorunda kalan insanlar ile refakatçilerinin çektiği çileyi bilen biri olarak şunu söyleyebilirim:
Kent Lokantaları kadar olmasa da sosyal belediyecilik adına güzel bir hizmet olacaktır Balıkesir Misafihanesi projesi.
Kıymetli başkanlarımız Ahmet Akın başta olmak üzere Hakan Şehirli ve Mesut Akbıyık'ın takdirlerine sunuyorum.
Şehir ve insanıyla ilgili anlatacak mesele çok.
Gelgelelim benim elde sihirli değnek yok.
Her şey siyasetin ve kamu kurumlarının emanet edildiği yöneticilerin becerisine bağlı.
Sağlık ve afiyet dilerim.
#19Aralık2024 #RamazanDemir #KendimeNotlar #Balıkesir