ABD SON ASKERİ
SALDIRISINI İRAN'A YAPABİLİR.
EŞ ZAMANLI UKRAYNA'YA DİKKAT
Önceki döneminde Trump, önüne Pentagon tarafından; İran'ın silah depoları, üsleri, limanları gibi sadece stratejik hedeflerin vurulması önerisinin getirildiğini ama geri çevirdiğini ifade etmişti.
Bugünkü şartlarda ABD'de Trump'ın önü açıldığına ve kazanan taraf olduğuna göre kendisine İran müdahalesi ve Gazze konusu bir ön şart olarak dayatılmış olabilir. Kadrosunu oluştururken Ortadoğu'da musevilerin baskın olacağı şekilde karar vermesi, akla, bunları getiriyor. Bunun arkasında açıktır ki Pentagon'un ve batı kaynaklı sermayenin Doğu Akdeniz'de daha etkin olabilmek ve bölgeyi her açıdan kontrol edebilmek için İran etkisini minimize etmek vardır. Bütün bunları orta vadede Doğu Akdeniz'inin olağanüstü stratejik önemi nedeniyle düşüneceklerdir. Bu ihtimalin üzerinde büyük önemle olarak durmak gereklidir.
Ancak böyle bir gelişmede Rusya'nın ciddi müdahalesini hesap etmemek olmaz. Rusya ile NATO'nun savaş halinden bugüne kadar kaçınıldığına göre Rusya'yı meşgul edebilecek çapta Ukrayna'da büyük bir olay veya nükleer bir patlama birilerinin aklına geliyor olabilir. Böyle bir üzücü gelişme ihtimali dikkatle değerlendirilmeli ülkemiz için mutlaka gerekli önlemler alınmalıdır.
Ayrıca bir taş ile birkaç kuş vurmak da istenebilir; Noam Chomsky'nin dediği gibi batının gelişmişleri ve aslında diğer büyük ülkeler için en korkutucu gelişme gelecekte sünni ülkeler ile İran'ın nükleer gücünün birlikte hareket edeceği koşullarının oluşmasıydı. Chomsky böyle bir durumun katlanılamaz olduğunu ve oluşabilecek hegomonik gücün çok büyük kıtalar aşan bir coğrafyayı etki alanına alabileceğini belirtiyor (Batının bunun olmaması için her şey yapabileceğini ima ediyor.).
Oysa ki İran'ı felç edecek büyüklükte bir saldırı neticesinde Çin -İran ilişkileri daha da yakınlaşacak Çin Ortadoğu'daki etkisini artırırken durum İran'ın uzun bir dönem sessizliği ve etkisizliği ile sonuçlanabilecektir. Bu durum batının doğal olarak tercih edeceği bir manzaradır.
İsrail İran'a büyük bir askeri müdahaleyi nükleer tehdidi göstererek istekli olduğunu defalarca belirtmiştir.
Bununla beraber Asya'da dengeler oturduktan sonraki yıllarda, dengeleri değiştirecek kadar etkileyebilmek bugünkü batının gücünü aşacaktır.
Şartların birkaç konu haricinde tüm senaryolarda Türkiye'nin elini güçlendireceği görülmektedir.
Öncelikle ABD'nin yüksek masraflar ve ekonomik yükler nedeniyle terk etmek istediği bu coğrafyada düzeni kurma ve sürdürebilmede askeri yeteneği en güçlü devlet olan tek ülke Türkiye'dir.
Türkiye'nin zayıflaması otomatik olarak bölgede Rusya'yı güçlendirecektir.
Rusya için ise Türkiye'yi karşısına almak hem coğrafi açılardan hem de nüfusunun etnik ve kültürel yapısı nedeniyle ülkeyi (Rusya'yı) bugünkü koşullarda çıkmaza dahi götürebilecek çözümsüz sorunlara bulaşma anlamına gelecektir.
Diğer önemli bir konu ise bu iki devlet ve interlandının Asya'da ülkeler arası denge kurulabilmesi için vazgeçilmez olduklarıdır. Gelecekte Çin genişlemesine set çekebilecek pazarların oluşumu bu ülkelerin (Türkiye ve Rusya) çevre etkileri ve yeteneklerine bağlı olabilecektir.
Devam edecek..