Başlığın sonundan başlayalım..

Kocaaaa Büyükşehir’sin ya…

Yay/ada gibi herkesin yürüme mesafesinde olan bir yaşam alanı vardı, sözleşmesi süresi bitmeden aldın bünyene; kaç ay oldu kaç yıl bilinmez, çürümeye terkettin orasını…

Mis gibi hazır bir AVM’n var, kuruttun bitirdin.

İnsanlar şehrin bir ucundan bir ucuna gidiyor teksin çünkü.

Küçük Çanakkale’de kaç AVM var? Isparta’da keza…

Bizde Paşaalanı’ndan kalkan vatandaş sinemaya gitmek istese 10 kilometre yol tepecek…

Bir ilçeden bir ilçeye…

Her ilçe kendisine yaşam alanı yaratmak ister; bugünün kentleşmesinin yarattığı değişen şehirlerin ortaya çıkardığı bir tablodur bu, ihtiyaç halini almıştır, tüm ihtiyaçların bir noktadan karşılanması…

Avlu’nun tarzı farklı, orayı kaale almayın; mis gibi Yay/ada’n vardı, çürümeye terk…

Fıstık gibi canlanabilir; kentli şehrin bir ucundan bir ucuna göç etmez; sinema için ilçe değiştirmez, trafiğin hali zaten malum, yakılan benzin cabası; neresinden baksan herkese zarar.

Mis gibi yaşam alanıydı.

Buranın tekrar bir zincir AVM ile görüşülüp Karesi’ye kazandırılması gerek.

Ha havaalanın var, uçağın inmiyor.

Ha AVM binan var fıstık gibi, çürümeye bıraktın.

Geçiniz belediye olacak, hastane gelecek dedikodularını…. 

Burası AVM olarak inşa edilmiş AVM altyapısı hazır bir durumdayken Atatürk Havalimanını kapatıp Millet Bahçesi’ne çevirmekten ne farkı olacak başka bir alternatifin…

Aklımıza hiç “AVM isteriz; ihtiyaç ve büyük eksiklik” diyeceğimiz gelmezdi, kent hayatının dinamikliğini bir kenara koyalım sağolsun Balıkesir bunu da dedirtti ya pes gerçekten.

Elinizde değer var; acil iş orayı eskiye döndürmek olmalı.

Bakalım n’olacak?

Demek ki bir ilçeden bir ilçeye geçmek, tek sinemalı olmak, tek kapalı AVM olmaması (Esas 10 da  yarı açık çünkü) bu ilin idarecileri için rahatsızlık verici değil.

Geçelim otopark mevzusuna ve şehrin kilit haline…

Farkında mısınız okullar açık değil ve yaz aylarındayız.

Şehrin her caddesi saatler boyu kilit halinde.

Hele merkez.

Anafartalar’dan NEF’e…

Atalar’dan AHP’ye…

AHP’den Turan Caddesi ve Loncaya…

Kızılay Caddesi’nden Salih Tozan’a, Milli Kuvvetler’e; Paşasaray Sokak’tan Gazi Bulvarına, oradan Cumhuriyet Meydanı’na…

Devamı çok..

Gençlik Spor Merkezi, Bandırma Caddesi’nden Gar’a… Vasıfçınar’dan Gar’a….

Dikkat edin şehir her daim kilit ve otoparklar yetersiz olduğu için de inanılmaz bir park kabusu var.

Ne ambulans ilerleyebiliyor 1000 metre ilerideki kazaya, ne itfaiye girebiliyor araç parkları yüzünden üç karışlık sokaklara…

Kilit vaziyetindeyiz…

Bunun kış aylarını, kışa gelmeyin, 1 ay sonra okulların açılmasıyla oluşacak trafik yoğunluğunu düşünmek bile istemiyoruz.

Kentler canlı organizmalardır.

İhtiyaçları bitmez, gelişerek sorunlarıyla büyürler, akılcı yönetimlerle ileriye giderler Eskişehir gibi…

Ya da atıl kalırlar çaresizliğin altında.

BBB açısından değerlendirme yapmak için kanımızca daha erken ama kent merkezinde bir AVM binası varken onun canlandırılması şarttır bunu biliyoruz, sayısız vatandaşın da aynı düşüncede olduğunu duyuyoruz.

Milli Kuvvetler’i hafta sonları kapatmak güzel olabilir ama parksızlığın ve bu kilit halinin ortasında sürdürülebilir mi orası tartışılır… Hele konser için uygun mudur yoksa konserler meydanlara mı yakışır, sanırız bu da kısa sürede tekrar değerlendirilecektir. 

Hoş aslında meydan falan olmayan Hükümet Önü’ne “Milli İrade Meydanı” diye isim de kondu ama allasen cadde ve kaldırımdan oluşan alana meydan mı denir, meydanlardan araç mı geçer normalde,  meydan kavramı lügat tanımını mı değiştirdi, bu da Balıkesir’e has bir tuhaflık ya onun da tekrar altını çizmiş olalım çünkü dışarıdan gelenler tabelayı görünce gülüyorlar, “burası nasıl meydan” diye.

Velhasıl…

Otopark sıkıntısı had safhada.  Cumhuriyet Meydanı düzenlemesinde yer altı otoparkları var mıdır planlarda bilinmez ama düşünülse iyi olmaz mı?

Binan var AVM için hazır durumda, çürümede aylardır.

Şehir kilit, çıldırmaya az kaldı trafikte.

Getir bir AVM’yi, ne yap et, şehir bir tarafa yığılıp kalmasın, al yükü…

İki ilçen var merkezde, ilçe değiştiriyorsun neticede!