Tüm dünyada şehirleşme oranı artıyor ve kırsal yerleşim nüfusu azalıyor.
Oysa köy biterse şehir de biter.
Geriye sun’i ve soğuk bir hayat kalır.
Farkında değiliz ama her boşalan köy, uzun vadede hangi ülke olursa olsun olumsuz sonuç doğurur.
Köydeki nüfusu tutabiliyor muyuz?
Yoksa köyler tamamen bitsin mi amacımız?
Ki köy demek tarım demek, çiftçi demek, hayvancılık demek.
Tarım ve hayvancılığın hali ortada…
Tohum ithal ediyoruz, verimli ovaları kaybediyoruz, çiftçi ürününün değerini alamadığı için ekip biçmekten vazgeçer durumda…
Hayvancılık keza öyle..
Teee dünyanın bir ucundan büyükbaş hayvan ithal ediyoruz.
Güya et fiyatları ucuzlayacak gerekçesi ile hem de…
Tüm bunların üzerine bir de köy okulları kapatılıyor,
2002’den bu yana 20 binden fazla köy okulu kapatılmış.
Bunun mantıklı bir izahı olabilir mi?..
Köy okullarını kapatmak, köyün kalbine vurulan hançer değil mi?..
Oysa köy okulları eskisi gibi açık olsa bir o kadar ve elbet daha fazla öğretmen de görevli olmayacak mı?..
Köylere yapılan en büyük zarardır köy okullarının kapatılması.
Üzerine bir de servislerin kaldırılması; ücretsiz taşımalı eğitimden tasarruf tedbirleri nedeniyle vazgeçilmesi…
Kabul edilebilir, aklın kabul edebileceği haller değil.
Düşünsenize köydeki çocuklar okulları kapatıldığı için okula gidemiyor.
Taşımalı eğitim bir var bir yok…
Devletin her kanadından israf akarken eğitimden tasarruf olabilmesi mümkün mü?..
Pek çok ilde ücretsiz taşımalı eğitim de kaldırılınca ne denmiş oluyor çocuklara: “Okuma, okula gitme” mi?.. O zaman bunun tek sonucu köylerden göç olmuyor mu?..
Zaten tarım ve hayvancılığa yansıyan pek çok olumsuz etkenden dolayı köylü geçim sıkıntısı derdine düşüp, elindekini avucundakini satıp şehirlere gitmek zorunda kalıyor..
Okulsuzluktan dolayı da bu şehre göç olayı, çok daha genç kuşağa sirayet etmiyor mu?..
Gerçekten köy okullarının kapatılması hem eğitim alanına hem de köy varlığına ağır bir darbedir.
Neden sorusunun cevabı ise yoktur.
Köy okullarının kapatılması köylerin nefessiz kalışıdır ötesi yok.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaptığı pek çok uygulama eğitimciler ve konunun uzmanları tarafından eleştiriliyor biliyorsunuz…
Ancak köy okullarının kapatılmasından tutun, bir dizi değişiklikle çocukların eğitim hakkının ihlali ne sosyal devlet ilkesine ne hukuk devleti ilkesine uyar durumda.
Aksine bu yanlış uygulamalarla köylü kendisini tümüyle dışlanmış ve yabancı gibi hissediyor.
Başa dönelim…
Köy okullarının kapatılması fahiş hatadır… Köydeki vatandaşın geçim darlığı yüzünden kente göçü uzun vadede çok büyük sosyolojik ve toplumsal hasarlara yol açacak niteliktedir.
Köyde tarım ve hayvancılığı eskisi gibi olması gereken niteliğe getiremezsek köylü “cep delik cepken delik” halini sürekli yaşayacaktır.
Köylüde para olmazsa şehirde akış olmaz.
Şehirler beton yığınından öteye dönmez.
Köyler şehirleri besliyorsa şehirler ve hükümetler de köylüye hizmet götürmek zorundadır.
Koşulları iyileştirmek gerekirken, öğretmen ataması yapılmayan gençlere köy okullarının yolunu açmak varken genç eğitimcilerin intihar haberleriyle sarsılıyoruz da…
Gerçekten Köy Okullarının kapatılmasına tek kelimelik yorum yapmak gerekirse siz hangi kelimeyi tercih edersiniz bilmiyoruz ama bizim son sözümüz: “Affedilmez”