ABD’de milyonlarca seçmen, Demokrat Kamala Haris’in karşısında rakibi Cumhuriyetçi Donald Trump’tan yana tercih yaptı.

Kimin seçildiği kadar kendi ilgi alanıma göre dikkatimi adayların ilk sözlerine yönelttim.

Mesleğim gereği dünya liderlerinin konuşmalarını takip ederim. Kriz anlarında neler söylüyorlar, zafer ya da yenilgi karşısında hangi sözlerle halkın karşısına çıkıyorlar, zor zamanda konuşmayı nasıl başarırlar… Bütün bunlara bakarım.

ABD bu açıdan verimli… Dünyayı sarsan sözlerin hep zor zamanlarda söylendiği dikkatimi çekmiştir.

Liderleri yakından tanımak isteyenler, sözlerine bakmalı. Emin olun, retorik gücü sahip olduğu başarının anahtarıdır.

Medeniyetin şifresi de tam olarak buradadır. Bütün medeniyetlerin ortak özelliği bir toplumun fikir ve sanat yaşamıyla eriştiği düzey, maddi ve manevi varlıkları bir arada sunar.

Medeniyet, her insanın uzun tarihi boyunca ulaşmayı arzuladığı kolektif hedeftir. Zira onun içinde bütün insani değerler vardır.

Şimdi konuyu özetleyelim.

Medeniyetsiz bir demokraside kişinin ve toplumun hak ettiği saygı yoktur. Seçim sadece kimin yöneteceğini gösterir.

Ancak medeniyet temelinde oluşmayan toplumlarda yönetim biçimi ne olursa olsun kişilerin kendini güvenlik ve esenlik içinde hissetmesi zordur.

Bunun en bariz örneğini seçim sonucunda adayların birbiri hakkında söylediklerine dikkat ederek görebilirsiniz.

Ben bir sözün dünyayı değiştireceğine inananlardanım.

SÖZLERİN GÜCÜ

Dönelim ABD’deki seçimlerin sonunda adayların sözlerine… 2016’da Demokrat adayı Hillary Clinton, rakibi Donald Trump’a karşı kaybetti. Sözlerine kitabımda “siyaset iletişimi” bölümünde yer vermiştim.

Rakibini nezaketle tebrik eden Clinton, sonucun ülke yararına olacağına inandığını belirterek, medeniyetin demokratik seçimlerden daha önemli olduğunu gösterdi.

Gelelim son seçime… Rakibini arayıp seçim başarısını kutlayan Kamala Harris, “Seçimin sonuçlarını kabul etmeliyiz” dedi.

Daha kesin değil, sandıklarda hile var” gibi sözlerle çamura yatmıyor.

Gösterilen ilgiden dolayı herkese teşekkür ediyor. “Kalbim bugün çok dolu” diyor duygusal tonla…

Başka ne diyor? Özetle, “Seçimin sonucu istediğimiz şey değildi ancak Amerikan Rüyası'nın ışığı her zaman parlak yanmaya devam edecek. Amerikan demokrasisinin temel prensibi olarak, seçimi kaybettiğimiz zaman sonucu kabul ederiz. Bizi monarşiden ayıran şey budur. Barışçıl bir şekilde yönetimi Trump'a devredeceğiz. Trump'la görüşüp onu tebrik ettim. Bu seçimi kaybetmeyi kabul ettim. Ama bu mücadelemizin duygularını kaybetmedim. Hiçbir zaman pes etmeyeceğim. Amerika için mücadele edeceğim. Demokrasiden, adaletten, hukukun üstünlüğünden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz.”

Başkan Biden da, Trump’ı seçim zaferinden dolayı tebrik etti.

Seçim kampanyasında birbirine ne kadar ağır sözlerle ithamlarda bulunmuşlardı. Düşman yaratmada dünyada üstüne olmayan ABD’de bir seçimin sonucunda adayların sözlerine dikkat edin. Kendi içinde baş döndürücü bir barış rüzgarı estiriyor. İşte bu ortamı tek başına demokrasinin başarısı kabul etmek imkansız. Medeniyetsiz demokrasi olmaz!

Bu bir sözle dünyanın yıkılacağının, bir sözle dünyanın yeniden inşa edilebileceğinin bariz örneğidir.