Kuşkusuz sosyal medya mecralarının her devletin sınırları içinde uymak zorunda olduğu kurallar olacaktır, olmalıdır.

Bununla ilgili yasal düzenlemeler Türkiye’de de vardır. 

Kurallara uyulmaması halinde yaptırımlar da uygulanacaktır.

Lakin dünyada en çok instagram kullanan 5.ülke olan Türkiye’de bir sabah uyandığınızda gerekçesiz, açıklamasız insanların erişimi kısıtlanmış olursa elbette 50 milyondan fazla kullanıcı eleştiri oklarını yöneltir.

Ki, hatırlayın gerekçe ne kadar geç açıklandı. Katalog suçlar falan…

Bir de sosyal medyaya yansıyan iddialar var tabi… Hamas lideri ile ilgili paylaşımları instagramın engellemesi, bizimkilerin kızması filan…

Doğrusu ne, bilen yok.

Devlet ciddiyetinin bir kez daha aşındığı zamanlar yani…

Ne olduğu belli değil.

Keza gerçekten instagram kapatılarak kimler cezalandırılmış oluyor, düşünülmesi gerekmez mi?  

Aynı televizyonlarda ekran karartma gibi.

Bir program yüzünden kanala ceza veriyorsun; televizyonu karartıyorsun.

Asıl cezalandırılan seyirci olmuyor mu orada da?

İnstagram mevzuata aykırı mı davranmış; kes parasal cezayı, maddi yaptırım uygula.

Düşünelim Ağustos ayında instagramı kapatıyorsan bu kime ceza?

Turizm mevsiminin ortasında kim zarar görür bundan, kendi sektörümüz değil mi?..

İnanılmaz büyüklükle bir e-ticaret işleyişi var, kim zarar görür bundan, kendi ticaretimiz değil mi?..

Olimpiyatlardayız, düdük kadar ülkeler bile bizden çok üst sıralarda ama elde ettiğimiz başarıları paylaşmak en büyük mutluluk ve gurur kaynağı, en büyük tanıtım ve reklam aracı değil mi instagram?..

Misal, Voleybolcularımız dev voleybol ekolü Çin’i yeniyor çeyrek finalde.

İnstagram yok.

Kime ceza instagramın kapalı olması, kendimize değil mi?..

Türkiye’de instagramın kapalı olması düşünelim; instagrama mı daha büyük zarar veriyor, kendimize mi?..

Elbette instagram için büyük bir pazardan maddi kaybı oluyor ama Türkiye’nin imajı?..

Maddiyat ile ölçülebilir mi?..

Durduk yerde kendimizi Rusya, Çin gibi yasaklı ülkeler arasına sokmak, dünyadaki yasaklayan 5 ülke arasına girmek…

Kendi kendimize vurmak değil mi?..

Gerçekten devlet olarak akıl ile mi yönetiliyoruz, düşüncesizlik ve anlık kararlar ile mi belli değil, zira nicedir bu ayrım kaçtı gitti.

Peki bir sabah habersiz şekilde dev bir sosyal medya mecrasının kapanabildiği bir ülkeye yabancı yatırımcı gelir mi?..

İlgisi var mı diye düşünmemek gerek, çok ilgisi var hem de.

Dünya; bütüne bakıyor, biz ayrıntılarda boğuluyoruz.

Son olarak izleyelim görelim 2024’e ilişkin veriler yayınlandığında:

Uluslararası liglerde düşünce ve ifade özgürlüğü sıralamasında nereye düşeceğimizin farkında mıyız?

Ve daha da önemlisi…

Acaba umrumuzda mı?..

İnstagram sonuç itibariyle sosyal bir mecra alanı.

Devletin instagrama müeyyide uygulaması gerekiyorsa kuşkusuz uygulasın ama bunun sonunda fatura 50 milyondan fazla kullanıcıya ve özellikle ülke imajımıza çıkıyor; göz ardı edilebilir mi?

Yanlış tercihler telafisiz hasarlara sebep oluyor; bir türlü ayırdında değiliz bunun.