Orta Asya’nın gözden ırak ülkesi.
9 milyon nüfusuyla, yüksek tarım, maden ve turizm kapasitesiyle Türk iş insanlarını bekleyen ve her türlü desteği vermeye hazır bir ülke Tacikistan.
Cihangir Fikri Saatçioğlu… DEİK Türkiye Tacikistan İş Konseyi Başkanı. Genç bir iş insanı ve müteşebbis. İki hafta önce kaleme aldığımız “Gözden Irak Özbekistan” yazımızdan sonra bizlere ulaştı. Özellikle Özbekistan’daki Fergana Vadisini kendisine üs kuran Orta Doğu menşeli radikal grupların Tacikistan özelinde de faaliyetleri bulunduğunu ancak Tacikistan devletinin tıpkı Özbekistan hükûmeti gibi bu gruplara göz açtırmadığını ve ciddi mücadele içinde bulunduklarını anlattı...
Taciklerin tarihi ve kültürel olarak Farisîlerle, Hanefi-Sünni olmaları bakımından da Türklerle tarih boyunca sıkı ilişkileri olmuştur. Tacikistan nüfusunun yaklaşık olarak yüzde yirmiye yakını Özbek Türklerinden oluşmaktadır. Rus nüfusun oranı ise yüzde 10 civarındadır.
Cihangir Fikri Saatçioğlu’na, "Tacikistan ile Türkiye arasında ne gibi faaliyetleriniz var?" diye soruyorum. Şöyle diyor:
“1991 yılında kurulan Türkiye-Tacikistan İş Konseyimiz, karşı kanat kuruluşu Tacikistan Ticaret ve Sanayi Odası ve diğer paydaş kuruluşların iş birliğiyle ülkelerimiz arasındaki ticaret ve yatırımları artırmak için faaliyetlerini sürdürmektedir. Türkiye, Tacikistan’da 2019 yılında 4. en büyük yatırımcı olmuştur. Hâlihazırda 80 Türk firması aktif durumdadır. DEİK’in planladığı faaliyetlerle her geçen gün Türkiye-Tacikistan ilişkileri büyümeye devam etmektedir.”
Sayın Saatçioğlu bunları anlatırken, Tacikistan’ın kardeş ülke Özbekistan ile Fergana bölgesindeki topraklar ve diğer bazı faktörlerden dolayı zaman zaman problemler ve gerginlikle yaşadığı aklıma geliyor. Soruyorum ve şu cevabı alıyorum:
“Tacikistan, dinî hassasiyette Özbekistan ile, tarihî hassasiyette İran ile benzerlik göstermekte. Ancak Rusya’nın Tacikistan üzerinde sosyo-kültürel, askerî, ekonomi gibi hemen her alanda önemli bir nüfuzu var ve bu İran’ın bu ülkede yerleşmesini frenleyen bir durum. Tacikistan ile bizim tarihî bağlarımız var. Türkiye Tacikistan için çok önemli bir ülke, tabiri caizse Türk iş insanlarını el üstünde tutan bir Tacikistan var ve bu iş birliğinin kültürel anlamda da sürmesini istiyorlar.”
Sayın Saatçioğlu’nu dinlerken aklıma merhum Enver Paşa geliyor.
"Türkistanlı Enver Paşa" diyorum. Çünkü o “Turan ve Kur’ân” diye yola çıkmış bir mefkûre adamı idi. Basmacılar Hareketi'ne destek verip yönetmek için gittiği Türkistan ve Horasan’da pek çok faaliyette bulundu ve “Türk İslam Ülküsü” uğruna kendini feda etti.
Türkistan için, Büyük Türk Birliği için yola çıkmış bu büyük Türk kahramanı maalesef Tacikistan’ın Belçivan bölgesinde Ruslar tarafından 4 Ağustos 1922’de şehit edildi ve Tacikistan’da defnedildi. 1995 yılında dönemin Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel’in Tacikistan’ı ziyareti sırasında Enver Paşa’nın mezarının nakl-i kuburuna karar verildi ve 1996 yılında bu büyük Türk kahramanının mezarı, Şişli’deki Abide-i Hürriyet Tepesi’ne nakledildi...
Enver Paşa’nın uzun süre yattığı kabrin yerine bir Enver Paşa Anıtı yapılması kararlaştırılmış olsa da bu anıtın henüz yapılmadığı ve geçen süreç içinde unutulduğunu öğreniyoruz Sayın Saatçioğlu’ndan...
Tacikistan ile kültürel diplomasi konularında bizim ortak paydalarımızın tespiti noktasında çok ciddi bir boşluk olduğunu görüyorum.
Gelecekte Türk Konseyi ülkelerinin faaliyet alanları içinde Tacikistan’ın da olacağını zira bölgede istikrarlı, güçlü bir gelecek ve huzurun tesisi için bunun elzem olduğunu düşünüyorum.