“Yaşıyorsan şükret, doğmadan ölenler var..”
Elindeki nimetin kadrini bilmeli insan, şikayet etmemeli..
Sana bahşedilenler her biri paha biçilmez nimetlerdir.
Düşünsene gözlerinin olmadığını, göremediğini. Ya da gözlerinin arkada olduğunu.. yürüyorsun ama önünü değil, arkanı görüyorsun.
Tüm malını versen bir tane göz alabilir misin?
Elin ayağın tutuyor, yemeğini yiyebiliyor, suyunu içebiliyorsan şükret.
Yüzünü yıkayamadığını düşün, suyunu kendin içemediğini düşün. Birileri bir bardak su versin diye kapıyı gözlediğini düşün..
Servetini döksen bir el, bir ayak alabilir misin?
Nefes alabiliyorsan şükret..
Yirmidört saat solunum cihazına bağlı olanlar var.. Hasta yatağında yatan, odanın tavanından başka yeri görmeyenler var..
Evin, yuvan varsa şükret, ömrünü sokaklarda, kaldırımlarda, köprü altlarında geçirenler var..
Araban varsa şükret, karda kışta işine yürüyerek gidenler var.
İşin varsa şükret, günlerce iş arayıp bulamayan, çocuklarına bir dilim ekmek götüremeyip gururundan intihar edenler var.
Kazancını azımsayıp hor görme, cebinde beş parasız dolaşanlar var..
Varlığa da darlığa da şükret. İsyankar olma. Varlık da, darlık da bir imtihandır unutma..
Anan, baban varsa şükret, başın dara düştüğünde yaslanacağın bir dalın olduğu için şükret… anasız babasızlar, yetimhanelerde büyüyenler var.
Oğlun kızın varsa şükret, bir ömür evlat hasretiyle yanıp tutuşanlar var..
Kardeşlerin varsa şükret, komşun, dostun varsa, kapını açan birileri varsa şükret.. Aylarca, yıllarca biri kapımı açsın diye bekleyenler var.
Aklın başındaysa, düşünebiliyorsan şükret..
Aklı olmayıp deli divane dolaşanlar var.
İnanıyorsan şükret, iman nimetinden yoksun milyonlar var.
Dalalette değilsen şükret, azgınlığa saplanan milyonlar var..
Malım mülküm var diye öğünme!
Tüm zenginliği on saniyede yok olup gidenler var..
İnsan olduğun için şükret, insan olup, insan kalabildiğin için şükret.. İnsanlıktan çıkmışlar var.
Hülasa, her haline, zenginliğine, fakirliğine, hastalığına sağlığına şükrettiğine şükret.. şükretmeyi bilmeyenler de var..