YENİ SEÇİLEN VEKİLLER ARTIK İNANMAYA BAŞLADI
Seçimlerin üzerinden 2 ay geçti. Mecliste Başkan, Başkanvekilleri, kâtip üyeler, idare amirleri, grup yönetimleri, ihtisas komisyonları belirlendi. Hükümet kuruldu, güvenoyu alındı. Fakat yeni seçilen vekiller bir türlü 7 Haziran sonrası oluşan siyasi belirsizliğin etkisini atamadı üzerinden.
Bunda bölgelerindeki teşekkür ziyaretleri ve Meclis arasında mekik dokuaları da etkili oldu. Ankara’da ise kamu misafirhanelerini mesken tuttular. O nedenle kendilerini hep misafir hissettiler.
Fakat geçen hafta geçici bütçe görüşmeleri ile birlikte Mecliste 2019’a kadar kalıcı olduklarına inanmaya başladılar. O nedenle seçildikleri günden bu yana ilk defa Ankara’da kalarak kiralık ev aramaya başladılar.
***
YENİ VEKİLLERİN KİRALIK EV KRİTERLERİ:
1-Öncelikle çocukların okullarına yakın olacak
2- Meclis’e yakın olacak. O nedenle, Dikmen, Öveçler, Balgat, Çukurambar bölgeleri revaçta.
3-Ailenin genişliğine göre 3+1 veya 4+1 olacak,
4-Mümkünse yeni bina olacak
5-Kirası çok yüksek olmayacak 1500-2500 TL’yi çok geçmeyecek.
***
MİLLETİN NABZINI TUTMA KRİTERLERİ
Bilindiği gibi 1 Kasım’da yapılan Milletvekili Genel Seçimlerini tahmin etmede araştırma firmaları, aydınlar ve entelektüel kesimler çok büyük yanılgıya düştüler.
Bu seçimler gösterdi ki Türkiye’de entelektüel kesimlerlerin toplumu okumaktan uzak ve vatandaşla arasında ciddi bir iletişimsizlik bulunuyor. Bu kopukluğun nereden kaynaklandığı aslında çok önemlidir.
Görülen o ki entelektüel dünya içine kapanmış, toplumu gözlemlemekten çok uzak kalıyor. O nedenle toplumun ezber bozacağını sezemediler. 1 Kasım sonrası şaşkınlıklarının nedeni de aslında bu.
***
TOPLUMDAKİ DEĞİŞİMİ OKUMAK İÇİN 3 ÖNEMLİ İŞARET
Toplumun nabzını doğru tutabilmek ve değişimleri doğru okuyabilmek için 3 önemli işaret bulunmaktadır. Birincisi siyasi değişimleri ve siyasi iktidarın gidişatını esnafın tavrından öğreneceksiniz. İkincisi reel ekonominin gidişatını yollardaki kamyon ve tır yoğunluğundan gözlemleyeceksiniz. Üçüncüsü işsizliğin şiddetini çevrenizdeki insanların iş beğenme durumundan anlayacaksınız.
‘Bu işaret ve göstergelere göre sizce durum ne, diyeceksiniz?
Öyleyse gözlemleri aktarayım:
-Siyasi istikrar ve gidişatla ilgili göstergem, Cevizlidere Caddesindeki Mavi Mandıranın sahibi Abdurrahman Hacıömeroğlu. Dostumuz, gündüz Trabzon bölgesinden getirdiği ürünleri Ankara’nın dört bir tarafına dağıtır. Yani gün içinde 10’larca farklı insanla temastadır.
Ara sıra gider sohbet ederiz. 1 Kasım seçimlerine daha 1,5 ay varken peşin peşin söyledi;‘Aha buraya yazıyorum AK Parti % 47,3’den aşağı oy almayacak’. Herkes farklı konuşurken onun dediği çıktı. Şimdi girdiği iddia da kazandığı takım elbiselerini almak için uğraşıyor.
Geçen günü yine uğradım yanına. ‘Nasıl gidiyor işler?’ diye sordum. ‘Çok iyi gidiyor. Problem yok’ dedi. Fakat yeni bir iddiada da bulundu. Onu daha sonra yazarım. Şimdi erken.
-Reel ekonomideki hareketliğin göstergesi olan yollarda durum kendim gözlemim. Geçen haftalarda Ankara-İnegöl-Yenişehir-İznik-Mekece-Sakarya-Düzce-Bolu-Ankara hattında bir yuvarlak çizdim.
Yollar özel araçtan çok kamyon ve tır ile doluydu. 20 yıldır özel arabamla bu yollardayım. Aralık ayında kamyon ve tır bakımından bu kadar yoğunluğu pek görmedim. Yani anlayacağınız reel ekonomide hareketlilik iyi.
-Diğer taraftan işsizlik göstergeleri ekonomik sıkıntının olmadığını teyit eder mahiyette. Nereden biliyorsunuz diye soracaksınız? Şahsımın daha yeni yaptığı araştırma sonucunun dumanı tütüyor. Bu araştırma verilerine göre vatandaşın en önemli sorunları arasında işsizlik yok.
***
SON SİYASİ DURUM: AK PARTİ YÜKSELİŞTE
Siyasi durum konusunda da sizleri bilgilendirmek isterim. Daha yeni yaptığımız ve diğer yapılan araştırmalarla da teyit ettiğim anket sonuçlarına göre 1 Kasım’dan bu yana AK Parti’nin oy oranı yükselmeye devam ediyor. Şu an iç siyasi istikrarında etkisi ile AK Parti 1 Kasım’a göre oylarını %4’ü bulan oranda artırmış görülüyor. Yani %53-54 bandına yaklaştı. CHP ve MHP’de erime var. Fakat HDP oyunu koruyor. HDP’nin oyunu koruması masaya yatırılmalı bence.
***
***
BİR BELGESEL GALASINDAN: MUHAMMET TAYYİP OKİÇ
Dostum Mustafa Karaca’nın daveti üzerine Perşembe günü TRT Diyanet’in ‘Muhammet Tayyip Okiç’ belgeselİ galasına gittim. Birçok dost ve arkadaşı görme fırsatım oldu. Ev sahibi Sedat Sağırkaya’nın yanı sıra İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık, TRT Genel Müdürü Şenol Göka, Yazar Ali Sali, Okiç Hocanın talebeleri Diyanet İşleri Eski Başkan Prof. Dr.Süleyman Ateş, Prof Dr. Mehmet Sait Hatipoğlu, Talat Koçyiğit, Bosna-Hersek Büyükelçisi Damir Dzanko, belgeselin metin yazarı Nevin Şahin oradaydı.
İzlenmesi gereken bir belgesel. Bazı değerlerin tarihin tozlu sayfalarında kalmaması gerekiyorsa bu şahsiyette bilinmelidir.
İşte Belgesel galasından notlarımıza takılanlar:
-Bosna’da doğuyor. Babası İstanbul’da eğitim görmüş âlim bir şahsiyet, kendisi ise bütün ilimlerde eğitim görmüş büyük birikime sahip.
- 1945’te Belgrat Konsolosluğunda tercüman iken diğer görevliler gibi Almanlar tarafından 8 ay esir ediliyor,
-Ankara İlahiyat Fakültesi açıldığında çağrılıyor.
-Fakülte’de o dönemde 5 vakit namaz kılan tek hoca.
-Fakülteye geldiğinde ‘Dogmatik İlimler Kürsüsü’nü kaldırtıp Hadis ve Tefsir Kürsüsünü kuruyor.
-O dönemde Arapça ders verecek tek hoca yok.
-Fakülte’de 1968’de Başörtüsü boykotunu desteklediği iddiası ile işten atılıyor.
-Ardından Erzurum ve Konya İslam Enstitülerini o kuruyor.
-1977 yılında vefat ettiğinde vasiyeti üzerine Bosna’ya götürülüyor.
Bosna Büyükelçisi Damir Dzanko’nun dediği gibi;“Muhammet Tayyip Okiç bugün birlikte yaşamamızın yansıması”dır. O nedenle TRT Diyanet’e bir değerin gün yüzüne çıkmasını sağladığı için teşekkür etmek üstümüze vazifedir.