Bugünlerde yaşadığımız olaylar “Delinin biri kuyuya taş atmış kırk akıllı çıkaramamış” sözünü hatırlatıyor. Bir süredir iç siyasi gündemde af konusu, andımız, ittifaklar var. Dış gündemimizde Kaçıkçı olayı var.
Af konusu MHP’nin ısrarı ile gündemde, andımız ise suni bir şekilde bekletildiği buzdolabından indirildi. İttifaklar konusu ise milletvekili seçimlerinde gerçekleşen şekli ile yerel seçimlerde uygulanamayacak bir yöntem.
İttifak için siyasi partilerin milletvekilliğinde olduğu gibi kendi parti çatısı altında gitme imkânı olsaydı tartışmalara gerek yoktu. Fakat bu imkân yok. Olmayınca her siyasi partinin tek başına girmesi kaçınılmazdır. Birde 24 Haziran seçimlerinde görüldü ki, ittifaklarda siyasi partilerin tabanlarını ihtiyaç duyulan şekilde bir yerden bir yere taşıma kabiliyeti yok. Sadece listelerinden memnun olmayan, partisine ders vermek niyetinde olan AK Parti seçmeni MHP’ye yönelerek baraj sınırına taşıdı. Bugün MHP Meclis’te temsil ediliyorsa bilinsin ki Cumhur İttifak sayesindedir. Bu ittifakın geçirgenliği ile AK Parti’ye uyarı imkânı yakalayan bir kısım seçmen gönül rahatlığı ile tercihini MHP lehine kullandı. Şimdi Cumhur İttifakı kurulmamış olsaydı AK Parti’den MHP’ye kaydığı düşünülen %5-7,5 arasındaki seçmen tercihini hangi yönde kullanırdı? En az yarısı AK Parti’de kalır, bir kısmı sandığa gelmez çok az bir kısmı ancak MHP’ye kayardı. MHP baraj altı kalır, AK Parti en düşük %46 düzeyinde oy alır, Meclis çoğunluğunu da fazlası ile yakalardı. Gerisini siz anlayın.
Son günlerde MHP tabanını andımız ile kaşıma stratejisi güdülüyor. Öğrendiğim bilgilere göre andımız ile ilgili karar ilgili dairede Nisan ayı içinde alınmış. Bugüne kadar yayınlanmamış. Beş üyeden 4’ünün kararı ile alınmış. Daire Başkanı ret kullanmış. Yine öğrendiğim kadarı ile üyeleri tanıyan dostların aktardığına göre milliyetçi tandanslı değiller. Doğu Perinçek ekibine daha yakınlarmış.
Af konusu ve andımız çerçevesinde kopartılan fırtına aslında MHP ve AK Parti’nin arasını açmaya yönelik ciddi bir kumpas. Anlayacağınız bugün AK Parti ile MHP arasına biraz Perinçek parmağı kaçmış. Zaten Perinçek grubunun ipi ile kuyuya inilmez. Attığı taşı çıkarmak için ise hiç inilmez.
Şunu not etmekte yarar var. MHP’nin yerel seçimlerde ittifak kapılarını kapatması için gerekçelerden biri olan af konusu. Af konusundaki ısrar MHP’nin aleyhine işliyor. Bu gerekçe ile ittifakı bozduğu algısı da aleyhine.
İç siyasette bu gelişmeler yaşanırken dış gündemde Kaçıkçı olayının perde arkası aralanmayı bekliyor. Türkiye aslında olayı bütün boyutları ile çözmüş. Suudi Arabistan ve ABD’yi fenersiz yakalandığı anlaşılıyor. Yaşanan trafik onu işaret ediyor. Bir taraftan CIA Başkanı’nın telaşla ziyareti, diğer taraftan Veliaht Perensin telefonları onu gösteriyor.
Yeni gelişmeleri gelecek yazıda devam…
Cuma’nın hayrı üzerinize olsun