Milli Görüş ilderi Merhum Erbakan hocamızın Siyonizim hakkında söylediği meşhur bir söz vardır: ‘’Siyonizm öyle melanet bir şeydir ki, ömrü boyunca Siyonizm le mücadele ettiğini zannedenleri bile Siyonizmin emrinde kullanır da adamın ruhu bile duymaz’’
Saadet Partisinin ve halâ kendilerinin Milli Görüşçü olduklarını zannedenlerin içine düştükleri girdabı görememeleri ve inadına CHP ile işbirliği yapıp adeta CHP gibi bir partiye ve özellikle Kılıçdaroğlu gibi bir adama alet olmaları inanılacak gibi değildir. Siyonizm CHP yi kullanıyor, CHP de Saadeti dolayısıyla Karamollaoğlu’nu kullanıyor dememek mümkün mü?
Varlık sebepleri din düşmanlığı üzerine değil, İslâm dini düşmanlığı üzerine bina edilmiş olan bir siyasi örgütün camilerimizi yıkması, camilerimizl hayvan ahırına çevirmesi, Kur’anları kuyulara doldurup kuran talebelerini perişan etmesi unutulacak bir şey midir? Saadetin ve Karamollaoğlu’nun bunları unutup CHP nin değirmenine su taşıması Siyonizmin başarısı değilse nedir?
Binlerce hacımızı, hocamızı darağaçlarında sallandıran, İstiklâl mahkemeleri adı altında keyfi idamlarla binlerce masum insanımızın kanına giren, uyduruk İstiklal mahkemelerinin banisi, açık oy gizli tasnif şarlatanlığının mucidi olarak tarihin karanlık sayfalarına milletimiz tarafından kaydedilen CHP, Saadet partisini de, Karamollaoğlu ve bir avuç kalan avanesini de kurtaramayacaktır.
Dersim’in, Mustafa Kemal’in evlâtlığı kadın pilot Sabiha Gökçen, asıl adı (Hatun Sebilciyan) tarafından günlerce bombalandığı unutulacak bir şey midir. Mağaralara sığınan binlerce masun insanı yaşlı genç, kadın erkek, çocuk bebek demeden ve sırf Dersimli alevi oldukları için zehirli gazlarla öldürten zihniyetin Milli Şef zihniyeti oldğu unutulur mu.
Kılıçdaroğlu neden bir anda ‘’ben de bir aleviyim’’ deyiverdi. Hâlbuki alevi olduğu bilindiği halde yıllardır gizliyordu.! Meral abla millet aleviye oy vermez demesine rağmen.!
Anlaşılamayan ikinci bir konu; CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu, Saadetçiler ve özellikle Karamollaoğlu ve avanesi nasıl ve ne oldu da, hem de Saadet Partisi Genel merkezi önünde bir anda İslam mücahiti yapıverdi!
Erbakan hocamıza bir gazeteci mülâkatta soruyor: Sn. hocam nasıl anılmak istersiniz?
Erbakan hocamızın cevabı: Mücahit Erbakan olarak oluyor.
Peki ne oldu da ve zerre kadar vicdan azabı duymadan, Mücahitlik sıfatını Kılıçdaroğlu gibi başörtüsüne bir metrekarelik bez parçası diyen adama yapıştırıverdiniz.
Namaz seccadesinin üzerine tuvalete girdiği ayakkabıyla basan, Alevi olduğunu yıllarca gizleyen ve fakat şimdi gerekli gördüğü için ‘’Ben de bir aleviyim’’ diyen, Anayasa mahkemesi yollarını ve arşivlerini ‘’Başörtüsü yasaklansın’’ dilekçeleriyle aşındıran ve özellikle Necmettin Erbakan hapse girsin diye ölümüne uğraşan adama Mücahit sıfatını lâyık görmek ve hâlâ Milli Görüşcü olduğunu söyleyenlere yakıştı mı?
Milli Görüşle bağdaşmayan icraatlarınızdan dolayı 100 de altılarla ifade edilen oy sayınızın 1000 de birlere düştüğü belli olmasın diye CHP gibi bir partinin koltuğunun altına sığınmanız da sizi kurtaramayacaktır. Tıpkı Endülüs İslam Devletini İspanyol Şövalyelerine teslim eden Son Endülüs Sultanı Abdurrahman’ı karılar gibi ağlamasının kurtarmadığı gibi.!
Saadet Partisi Genel Merkezi önünde ayyaşları sarhoşları "lâikiz, Mustafa Kemal’in askerleriyiz ve İzmir marşı naralarıyla" bağırttırırken bira kutuları havalarda uçuşuyordu hiç hicap duymadınız mı?
Ramazanda bir iftar programında Kılıçdaroğlu’nun yanına Erbakan hocamızın en yakın dava arkadaşı 90 yaşındaki Lütfü Doğan hocamızı, masada Kılıçdaroğlu da var demeden oturtmakla ne yaptığınızı zannettiniz? Lütfü Doğan hoca: ’’masada Kılıçdaroğlu’nun olduğunu bilmiyordum’’ dedi. Lütfü Doğan hocamızı dahi karanlık emellerinize alet etmekten utanmadınız mı?
Erbakan hocamızın şahsi mülkü olan Refah Partisi Genel merkezinin üzerine oturmak istediniz mahkemeler buna müsaade etmedi, çünkü yaptığınız adeta bir gasp eylemiydi. İyi ki Refah Parti Genel merkezinden mahkeme kararıyla atılmışsınız yoksa Kılçdaroğlu’nun büyük boy posterini herhalde bu binaya asacaktınız Allah müsaade etmedi.
Milli Görüş ve Erbakan hocamıza düşman bir zihniyetin temsilcisi, CHP listelerinden aday gösterilerek TBMM girebilmek uğraşı bilmiyorum Saadetçilere ne kadar onur verir veya ne kadar onursuzluk.!
Ben inanıyorum ki aklı başında hiçbir Saadetçi arkadaşımız 6 oklu CHP ambleminin üzerine evet mührü basarak ayyaşları, sarhoşları, Kur’an ve Kur’an kursu düşmanlarını TBMM göndermeyecektir.
Ben yine inanıyorum ki, Kızlarımızı Başörtüleriyle okullara sokmayanları, Başörtüsüne bir bez parçası deyip tuvalete girdiği ayakkabıyla namaz seccadesinin üzerine hayâsızca basanları, Barajlara, köprülere, hastanelere hava alanlarına, hızlı tren ve demiryollarına, metrolara, marmaraya karşı gelen geri zekâlılara fırsat tanımayacak ve evet mührünü bunların üzerine basmayacaktır.
Milletimiz feraset sahibidir. Yerli sanayi ürünlerimize, insanlı ve insansız uçak üretimimize, tank, helikopter, gemi ve yüzde yüz yerli silah sanayimize en az emperyalist düşmanlarımız kadar düşmanlık yapanlara oy vermeyecek ve Türkiye düşmanlarının ağzıyla oy isteyen yalancı liderlerin partilerine ve adaylarına evet mührü basmayacaktır.
Cumhurbaşkanımız Tayyip Bey ve Ak Parti her zaman olduğu gibi yine garip Gurebanın, ezilmiş sessiz yığınların hasılı milletimizin yegane ümididir. Milletimiz Ufak tefek yanlışlardan dolayı tercihini değiştirmeyecektir. Soğanla, biberle, domatesle ve dünyamızı kasıp kavuran ekonomik darboğazın Ülkemize olan ekonomik yansımasıyla kurulan tuzaklara eyvallah etmeyecektir.
Eline verilen iki satırlık yazıyı okumaktan aciz kişilerin parti lideri olmaları yanı sıra Cumhurbaşkanlığına talip olmaları da ülkemiz için ayrıca bir handikaptır.
Başta ABD olmak üzere emperyalist Avrupa Devletlerinin tamamı beceriksiz, eline verilen iki satırlık yazıyı okuyamayan, asansöre Nasrettin hocanın eşeğe ters binmesi gibi tersten binen adam illede Türkiye’nin Cumhurbaşkanı olsun uğraşındalar. Emperyalist ABD ve tüm Avrupa Devletleri kullanışlı aparatı gayet iyi keşvetmişler.
Konya yı Devlet zanneden, sömürgen devletlerin aferiminden medet uman, çağdaş Türkiye yerine köle bir Türkiye rüyasıyla yatıp kalkan ve sömürge valisi olarak iktidara gelmek isteyen adam, elbette Türkiye düşmanları için bulunmaz bir madendir.!
O halde biz de Millet olarak, Emperyalist Devletlerin karşısında dik duran, dünya beşten büyüktür diyerek emperyalist sömürgen Devletlere haddini bildiren, Ülkemizi muasır milletlerin ve Devletlerin üzerine çıkarma mücadelesi veren, çağdaş, delikanlı, yürekli ve Türkiye sevdasıyla dopdolu olan Tayyip Bey’in ve dolayısıyla Ak Partinin yanındayız.
Varsın onlar yalanlarıyla, derelere döktürdükleri soğanlarla biberlerle, domateslerle suni pahalılık üreterek milletimizi etkilemeye çalışsınlar. Milletimiz kararını çoktan verdi, ille de Tayyip Bey, ille de Ak Parti.
.