HP, HDP, İP VE SAADETE RAĞMEN..(!)

LİBYA BİZİM VATAN TOPRAĞIMIZDIR

Tarih boyunca devamlı dış istilalarla karşı karşıya kalmış olan Libya’nın kuruluşu M.Ö 400 yılına kadar dayanmaktadır. Berberilerle başlayan Libya tarihi hep işgal ve istilalarla yoğrulmuştur. Berberileri müteakip Fenikeliler yanı sıra Kartacalılar, Romalılar, Bizans ve çeşitli korsanlar tarafından da sömürülmüştür Libya ve Libya toprakları. Nihayet İslâm’ın Mekke’de doğup tüm kâinata ışık saçmaya başlamasıyla, Emevi 0rduları Libya kapısına dayandılar ve Libya’yı Bizans istilasından kurtardılar. Bilâhare Libya Abbasilerin ve dolayısıyla Harun Reşidin hâkimiyetine girdi. Libya’da daha sonraki yıllarda Eyyübiler ve Memluklar 1518 yılına kadar hüküm sürdüler.

Libya nihayet 1518 yılında Cihan şümul Osmanlı Devletiyle tanıştı. Osmanlı ecdadımızın Asya, Avrupa ve Afrika’da zaferden zafere koştuğu yıllarda, Libya bir ara Malta şövalyelerinin istilasına uğradıysa da, kısa bir zaman sonra Osmanlının kaptanı-ı Deryası Turgut Reis tarafından feth olunarak Osmanlı topraklarına katıldı. Bu katılım aynı zamanda huzurun ve kardeşliğin ilânıydı.

394 yıl Osmanlı hâkimiyetinde huzur ve sükûn içersine yaşayan Libya, Osmanlı Padişahının tayin ettiği bir vali tarafından 394 yıl idare edildi, emperyalist saldırılardan korundu. Libya bu sebeple de bizim vatan toprağımızdır. Osmanlı Leventleri 394 yıl boyunca Libya halkı tarafından kardeş bilinmiş, Osmanlının bağrında huzur bulmuşlardır. 4 asırlık bir Osmanlı-Libya kardeşliğinde kız alınmış, kız verilmiş ve hiçbir zaman ayrılık gayrılık olmamıştır. Bu sebeple de Libya ve Libyalılar bizim kardeşimiz akrabamızdır.

Libya’nın elimizden çıktığı savaş kayıtlara Trablusgarp savaşı olarak geçmiştir. Bu savaş aynı zamanda Mustafa Kemalin ilk savaşıdır. Bu günkü CHP nin temeli olan İttihat ve Terakki partisinin tecrübesiz, beceriksiz ve bilgisiz idaresi sırasında Libya’ya gerekli önem verilemediği için Libya, İtalyan istilâsına maruz kalarak 18 Ekim 1912 tarihinde ‘’ Uşi’’ anlaşmasıyla İtalyan hâkimiyetine bırakıldı. Egedeki 12 ada da bize bırakılmıştı. Ama ne yazık ki, sahip çıkılamadı.

Libya 1951 yılına kadar İtalyan işgalinde kaldı. Nihayet destansı mücadeleler sonunda 1951 de İtalyan işgalinden kurtularak bağımsızlığını kazandı ve Libya Krallığı olarak dünya haritasında yerini aldı. 1962 yılında ise Libya Kralı İdris’in Türkiye ziyareti esnasında, Libya silâhlı kuvvetleri komutanı Muammer Kaddafi’nin darbe yapmasıyla Libya’da yönetim el değiştirdi.

400 yıl Osmanlı toprağı olarak dünya haritasında yer alan Libya insanıyla, Türk insanı etle tırnak gibidir. Libya 1956 lı yıllarda dış tehditlerle karşı karşıya kaldığını belirterek, Osmanlının varisi Türkiye cumhuriyeti Devletinden askeri mühimmat talebinde bulunur.

Siyonistlerin baskısına rağmen, Başbakan Adnan Menderes 1957 yılında Libya’ya ve Libya üzerinden Cezayir’e çok sayıda silâh ve Top göndererek kardeşliğimizi göstermişti. Hülâsa edecek olursak Libya bizim vatanımızdır. Libya: Fransa’ya, Yunanistan’a, Siyonist İsrail’e, Darbeci sisi’ye feda edilemeyecek kadar bizim toprağımızdır. TBMM si Libya oturumunda alınan muhteşem kararla bunu bir kez daha dünyaya ilân etti. Libyalı kardeşlerimizin yanında olduğumuzu iç ve dış düşmanlarımıza ve halâ kış uykusundan uyanamayan gafillere bir Osmanlı tokatı gibi gösterdiler.

İttihat ve terakkinin varisi ve devamı olan CHP, varisliğinin gereğini ifa ederek ‘’Libya’da bizim ne işimiz var’’ dedi ve TBBM sinde ret oyu kullandı.

HDP denilen PKK sevicisi partinin Libya teskeresine hayır demesi kadar tabii ne olabilir ki. Ve öyle de oldu. Bağıra çağıra ret kullandılar.

İP denilen Parti bu günkü hayatiyetini CHP ve HDP ye borçlu olduğunu biliyor. Elbette gayri Milli her oluşumun yanında olması da normaldir. Bu sebeple CHP ve HDP ikiz kardeşlerle birlikte ret oyu kullandılar.

Peki, Yunanlıyı, Fransızı, Siyonist Yahudi’yi, darbeci ve katil Sisi’yi ve CİA nın uşağı ABD köpeği Hafter’i sevindiren Saadete ne demeli?

Oylama öncesi yaptıkları açıklamada Libya oylamasında Evet diyeceklerini İlân ettiler. Fakat her ne olduysa Milli Görüşçü olduklarını söyleyen Vekillerinden bir tanesi oylama öncesi Meclisi apar topar terk edip kayboldu. Genel kurulda kalan diğer vekilleri de CHP, HDP, İP ve bunlara ilâveten, Fransa, Yunanistan, Siyonist İsrail, Darbeci-Katil Sisi ve ABD köpeği Hafteri sevindiren ret oyuyla tarihin kara sayfalarına kemali afiyetle yerleştiler.(!) Ayrıca, Libya’nın bizim vatan torağımız olduğuna şahitlik edemedikleri gibi, Libya insanının da bizim kardeşlerimiz olduklarına şahitlik edemediler.

Aklımıza her şey gelirdi ama Milli Görüşçü olduklarını söyleyenlerin Siyonistleri sevindirecek şekilde oy kullanacakları gelmezdi..! Maalesef bunu da yaptılar. Libya Tezkeresine ret oyu kullandıklarından dolayı CHP, HDP, İP ve Saadet işbirliğini Hıristiyan haçlı dünyası hayranlıkla izliyor ve sevinçle alkışlıyor. İslâm âlemi ise, şaşkınlık ve üzüntüyle izliyor.

Saadetçiler hiç olmazsa 1974 Kıbrıs harekâtında Tüm dünya bize silâh ambargosu uygularken, Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi’nin bizim için gemilere sırtında silah taşıdığını düşünebilselerdi. Ama maalesef düşünemediler. Siyonist’i sevindirdiler, Müslümanları üzdüler. Çünkü Ak Parti ve Tayyip Bey düşmanlığı gözlerini alabildiğince karartmıştı.