30 yaşında doktor, nöbeti sırasında yüksek dozda ilaç içerek hayatına son verdi.

Gülşah, kör kurşuna kurban gitti.

Anne ile bebek esrarengiz şekilde öldü.

72 yaşındaki baba oğlunu öldürdü.

Cinnet geçiren emekli polis ailesini katletti.

Kızı canına kıyan anne böyle feryat etti: “Ne yaptın Özlem?”

Oyun parkında oynarken elektrik akımına kapılan 5 yaşındaki Duru, kurtarılamadı.

Kendisini işten çıkaran işverenini öldürdü.

7’nci kattan düştü, öldüğünü gören arkadaşları kaçtı.

Ulusal bir gazetenin 3.sayfasında yer alan haber bunlar.

Tam dokuz adet.

Sayfanın dörtte birinde icra ilanı var, o da olmasa daha 3-4 haber daha yer alacaktı muhtemel.

Ulusalların 3.sayfaları bu haberlerle dolu oluyor ya…

Artık o sayfanın adını değiştirmeli: “Daral getiren sayfa” demeli.

Gerçekten 3.sayfa haberlerini okumak nicedir imkansız hale geldi.

Daral geliyor.

Bırakın haberi, cümlenin sonunu bile getirmek istemiyoruz.

Her gün aynı içerikli onlarca haber.

Sonu yok.

Bu haberleri kendi içlerinde gruplara ayırabiliriz.

Biri nedense Türkiye’de çok fazla olan akıl almaz kaza(!) ihmal haberleri.. Oyun parkında akıma kapılan veya havuza giren çocuğun elektrik kaçağı nedeniyle hayatını kaybetmesi gibi.

Ki ne gariptir artık bu tip olaylar yadırganmaz hale geldi. Ölen ölüyor… Canlar akıl almaz şekilde son buluyor…

Ama o ihmaller, o kusurlar, o hatalar bir başka yerde bir başka şekilde devam ederek yine canlar almaya devam ediyor; kimse ders almıyor. Yaptırımların hiç biri etkin bir sonuca götürmüyor.

Diğer grup 3.sayfa haberleri toplumsal cinnet hallerine yönelik.

Son zamanlarda inanılmaz derecede artan bu haberlerin gösterdiği tek sonuç var:

Şiddet çukurunun tam ortasındayız.

Bunalımdan, kendini kaybetmişlikten, sorunlarını çözememekten, intikamdan, bir anlık öfkeden ne çok kişi kendisini bir anda katile dönüştürebiliyor?

Anlık kızgınlıklar..

Akıl sağlığını koruyamama ve olayları taşıyamamanın getirdiği ağırlıktan gözü dönen dönene..

Kadın cinayetleri, aile cinnetleri, arkadaş öfkeleri…

Sonu yok…

Sayfada yer alan son grup haberler de yine artan sayıda karşımıza çıkan intihar olayları.

Sessiz bitişler bunlar.

Kimsenin bilmediği, bilemeyeceği sebeplerden hayata son vermek.

Lise öğrencisi de intihar ediyor, daha hayatın başında…

Doktor gibi en güzel mesleklerden birini ifa eden 30 yaşındaki genç de.

İç dünya bu.

Bilinmez.

Ama toplumun bu kadar “daral haberi” kaldırması mümkün değil.

Her gün, her an, her haber bülteninde, her gazetede sayısız haber.

Sayısız daral hallerindeyiz.

Bu şiddet ve acı halimiz nasıl dindirilir bilmiyoruz ama genel anlamda toplumsal gidişin hayra alamet olmadığı ortada.

Sokağın hali böyleyken ve Türkiye, dipten dipten bu toplumsal ruh haliyle yanarken; inanılmaz kazalar neticesi yitip giden canlara karşı denetimde ve yaptırımda durum, aynı tas aynı hamamken…

İnsan, Meclis’e bakıyor kuşkusuz ilk muhatabı olarak.

Meclis tatilde tabi.

Güllük gülistanlık halimiz var; e çok da yorgunlar…

Sokağa, sokaktaki 3.sayfaya kim bakar?